Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Teknoloji

Bor ve grafen ile yüzde 20 yakıt tasarrufu

Dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip olan Türkiye’de madenler bir çok alanda kullanılıyor. Bor ve grafen ile üretilen motor katkı ürünleri araç motorunda sürtünmeyi azaltarak yüzde 20’ye varan yakıt tasarrufu sağlıyor.

İSTANBUL-
Dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip ve grafeni seri üretebilen 10 ülkeden biri arasında yer alan Türkiye’de madenler farklı alanlarda kullanılmaya devam ediyor. Dünyada hammadde ve enerji fiyatlarının aşırı artması ve tedarik zincirinin kırılması nedeniyle akaryakıt ve araç fiyatları yükseldi. Bu dönemde tasarruf önlemlerini de artırıldı.
Bunun sonucunda araç sahipleri düşük yakıt ve yüksek performans prensibiyle motor katkısı ürünlere yöneldi. Üretici firmalar ise ülkemizde yüksek miktarda bulunan madenleri ürünlerinde kullanıyor. Fhm Nanoteknoloji Akademisi Genel Müdürü Mehmet Can Arvas, Nano Grafen maddesi ve kullanım alanları ile ilgili yeni gelişmeler olduğunu ifade etti. Türkiye’de yüksek miktarda bulunan bor ve grafen ile motor dostu ürünler üretildiğinden bahseden Arvas, motor katkısı ürünlerin araç motorunda sürtünmeyi ve aşınmayı azalttığı ve yüzde 20’ye varan yakıt tasarrufu sağladığı için ABD başta olmak üzere AB ülkelerinde de kullanılmaya başlandığını anlattı.

Bor ve grafen araç motorlarında ve iş makinalarında Mehmet Can Arvas yaptığı açıklamada, “Bor madeni 1800 dereceye kadar grafen ise 3000 dereceye kadar yüksek ısıya dayanıklı olduğu için ve her iki malzemenin de kaydırıcı özelliği ile birleşince metaller arasındaki kayganlık artması ve sürtünme katsayısında önemli rol oynuyor. Motor ve makinalar da yüksek sıcaklıkta oluşan aşınma önlenirken, metal ömrü uzamakta ve elde edilen yüksek performans sayesinde ise yakıt tasarrufu yüzde 20’lere kadar çıkabilmekte ve bu ülke ekonomisine aynı zamanda araç sahiplerine büyük bir tasarruf kapısını açmaktadır. Bu ileri borvigor teknolojisi aynı zamanda üniversitelerin otomotiv bölümlerinden test ve raporları mevcut olup Türk teknolojisi olarak dünyada saygınlığını korumaktadır” dedi.

“Motor ve makinelerin korunması ve daha uzun yıllar çalışması milli servete katkı olduğundan Bor vigor gibi bor ve grafen bileşiminden elde edilen ürünler bu ömürleri uzatıyor. Yağ eksiltme veya yağ yakmayı önlüyor ve siyah duman atma konusu önlendiği için çevreye direk faydası oluyor.15 yıldan beri kullanılan bu nanoteknolojik ürünlerin, motor sesinin düşmesi dahil 8 ayrı faydası varken ,hiçbir yan etkisi ve zararı bulunmuyor. Hem yeni hem de ikinci el tüm araç motorlarında kullanıldığında ülke ekonomisine ve araç sahibinin ekonomisine ciddi tasarrufu bulunuyor. Herhangi bir servis veya tamirciye ihtiyaç olmadan, her araç sahibi kendisi motora ilave edip kullanıyor” diyen Arvas “Aynı zamanda grafen ve bor madeni sağlık sektöründen savunma sanayisine kadar 250 değişik sektörde kullanılabiliyor. Aynı zamanda motor yağının bozulma sebeplerinden olan yüksek ısıyı düşürdüğü için kullanılan yağın ömrü uzamaktadır. Sadece taklit ürünlere karşı markamızı daha ileriye taşımayı sürdürüyoruz” dedi.

“Lojistik sektörüne katkı veriyor”

Ticari taksiler, kurumsal araç filosu olanlar, tır sahipleri, veya lojistik taşıma kooperatifleri, personel ve öğrenci servis taşıyıcıları gibi sürekli hareket halinde akaryakıt harcayan araçlar için yüzde 20’ye kadar tasarrufun büyük önemi olduğunu vurgulayan Mehmet Can Arvas, “Türk ekonomisine bor ve grafen ile ilgili yatırım yapmak isteyenlere de proje desteği vermeye hazırız Türk ekonomisinin kalkınması temel önceliğimizdir” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Eğitim

İlk yerli ve milli zeka testi nisanda devrede

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu‘nun (TÜBİTAK), Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliğinde geliştirdiği ilk yerli ve milli zeka testi ‘Türk Ulusal Zeka Ölçeği’ (TUZÖ) nisan ayından itibaren özel yetenekli ve özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin zihinsel beceri ve yeteneklerini belirlemede kullanılmaya başlanacak. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar, testin devreye girmesiyle bu alanda dışa bağımlılığın önüne geçilerek, yılda 200 milyon liraya kadar tasarruf sağlanacağını söyledi.

Ruken KADIOĞLU-Canberk ÖZTÜRK
ANKARA-Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen TUZÖ’nun nisan ayında 3 ile 22 yaş arasındaki bireylerde kullanılmaya başlayacağını söyledi. Otrar, TUZÖ ile Türkiye’de özel yetenekliler ve özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin belirleneceğini söyleyerek, “Bu test gerekirse kağıt-kalem testi şeklinde kullanılabilir, gerekirse de bireye uyarlanmış bilgisayar uygulamaları şeklinde kullanılabiliyor. Çok sayıda bilişsel özelliğin ortaya konmasına, ölçülmesine, sayısal değerlerle betimlenmesine fırsat veren bir ölçme aracı şeklinde tasarlandı. Elde ettiğimiz veriler bireylerin birçok özelliğini ortaya koyması açısından özellikle yönlendirme gerektiğinde eğitim türü, seçmeli dersler, eğitimin farklı kategorilerine nereye yönlendirileceği gibi sorularda bize güçlü cevaplar veriyor olacak” dedi.

‘KENDİ KÜLTÜREL KODLARIMIZ ALINDI’

Otrar, zeka testlerinin daha çok 6-7 yaş itibarıyla kullanıldığını ve 22 yaşa kadar ölçüm yapabilen başka bir test olmadığını da söyleyerek, “Dolayısıyla bu testimiz sadece belirli bir yaş için değil, çok geniş bir yaş aralığı için bize kullanma avantajı, kullanışlılığı sağlıyor. Bir test her zaman kendi kültürünün içerisinde gerçek ölçücülüğünü yansıtır. Yani eğer bir testi Amerika’dan geliştirmişseniz, Amerikan çocukları üzerinde geliştirmişseniz, bu testi hazırlamış olduğunuz maddeler yani sorular, o kültürün içerisinden beslenerek hazırlanırlar. Geliştirdiğimiz test tam olarak kendi çocuklarımızdan aldığımız verilerle, kendi kültürel kodlarımızın işin içerisine alınmasıyla geliştirilmiş bir test. Dolayısıyla kültürden kaynaklanabilecek, kültür farklılığından kaynaklanabilecek ve test sonuçlarını etkileyebilecek olası gömülü değişkenler, bu testte bertaraf edilmiş oluyor” diye konuştu.

‘SORULARI YAPAY ZEKA KODLAMASI BELİRLEYECEK’

Otrar, testin bir başka özelliğinin de mahremiyet korunmasına destek verici nitelikte olması olduğunu söyleyerek, “Özellikle özel yeteneklilerle ilgili eğitim kurumlarımıza öğrenci alırken yapılan değerlendirme sürecinde öğrencilerimizin şu veya bu biçimiyle bu testlere çalıştırıldığı gerçeğiyle karşılaştık. Bazen online kurslar şeklinde, bazen doğrudan kurslar şeklinde aslında alenen bir zeka testine hazırlık yapılıyordu. Dolayısıyla uzun zamandır kullandığımız testlerde bir etik problemi oluşmuştu. Çalışıp gelen öğrencilerle karşılaşıyorduk. Ama bu yeni testimizde bunu kırmış oluyoruz. Testimiz yapay zeka destekli bir altyapıya sahip. Ve her ne kadar tek bir test gibi görünüyor olsa da aslında içeride tek bir test yok. Daha karmaşık algoritmaları olan 5 farklı testten oluşan bir test. Burada hangi soruların sorulacağını da yapay zeka kodlaması belirleyecek” dedi. (DHA)

Okumaya devam et

Teknoloji

Jandarma Genel Komutanlığı’na 3’üncü GÖKBEY teslim edildi

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tarafından üretilen 3’üncü GÖKBEY helikopteri, Jandarma Genel Komutanlığı envanterine katıldı.

ANKARA-Jandarma Genel Komutanlığı‘nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Ailemiz büyüyor, gururumuz katlanıyor, 3’üncü GÖKBEY‘imiz aramıza katıldı. Jandarma Genel Komutanlığı envanterinde yerini alacak olan 3’üncü GÖKBEY’imizin teslim alınma süreci tamamlandı. Üreten ülkemizin nişanesi, gururumuz GÖKBEY’lerimiz ile çok daha güçlüyüz. Vatana, millete ve Jandarma Havacılık Komutanlığımıza hayırlı, uğurlu olsun” denildi. (DHA)

Okumaya devam et

Dünya

Uzayda mahsur kalan astronotların Dünya’ya dönüşü bir kez daha ertelendi

NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) aylardır mahsur kalan iki ABD’li astronotun dönüşünün en erken Mart 2025’e ertelendiğini duyurdu.

ABD-NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) aylardır mahsur kalan iki ABD’li astronotun dönüşünün en erken Mart 2025’e ertelendiğini açıkladı. Bu gecikme, astronotların planlanan tarihte Dünya’ya dönemeyeceği anlamına geliyor. Butch Wilmore ve Suni Williams haziran ayında UUİ’ye ulaştı. Plana göre astronotlar istasyonda 8 gün kalacaktı. Ancak Boeing’in Starliner itki sisteminde yaşanan sorunlar nedeniyle NASA, dönüş planlarını tamamen değiştirmek zorunda kaldı. NASA, neredeyse 9 aydır uzayda olan astronotların en erken Mart 2025’de dönebileceğini ifade etti. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.