Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar, derinleşen insani krizler karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü sesi çok çıkan gelişmiş toplumlar değil, kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekmektedir. Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar, derinleşen insani krizler karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmiyor” dedi.

Hülya Keklik
ANKARA-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Küresel Parlamenter Göç Konferansı’na video mesaj gönderdi.

Parlamentolar Arası Birlik’in farklı siyasi sistem, düşüncelere sahip parlamenterler için önemli diyalog zemini işlevi gördüğünü kaydeden Erdoğan,” Halklarımızın temsilcileri olan parlamenterlerin görüşlerini ve tecrübelerini birilerine aktarmalarına imkan veren birlik, küresel sorunlara çözümler geliştirilmesine de katkı sağlıyor. Parlamentolar göç ve mültecilere ilişkin küresel mutabakatlar temasıyla düzenlenen küresel parlamenter konferansının bu bağlamda önemli bir ihtiyacı gidereceğine inanıyorum. Son 2 buçuk yılımıza damga vuran korona virüs salgınıyla beraber nefret söylemlerinin küresel ölçekte ürkütücü boyutlara vardığını görüyoruz. Ekonomik sıkıntıların başta Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyada yabancı karşıtlığını ve mülteci düşmanlığını körüklediğini görüyoruz” dedi.

Salgının tetiklediği ekonomik krizle birlikte daha fazla insanın yurtlarını ve evlerini terk etmek zorunda kaldığına dikkat çeken Erdoğan,” Şu an dünya genelinde göçmenlerin sayısı 275 milyona, yerlerinden edilenlerin sayısı 85 milyona, mültecilerin sayısı ise 30 milyona yaklaştı. Rusya – Ukrayna arasında devam eden çatışmalarla beraber mevcut mülteci sayısına 5 milyon kişi daha eklendi. Bu insan hareketliliğinde maalesef içimizi acıtan pek çok manzara ile de karşılaşıyoruz. Zulümden, baskıdan, açlıktan kaçarak güvenli bir gelecek kurma ümidiyle çıkılan yolculuklar, kimi zaman felaketle neticeleniyor” açıklamasında bulundu.

“Asıl yükü sesi çok çıkan gelişmiş toplumlar değil kriz ülkelerine komşu, bizim gibi ülkeler çekmektedir”

Geride bıraktığımız dönemde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 30 bine yakın göçmenin Akdeniz’de hayatını kaybettiği bilgisini paylaşan Erdoğan,” Avrupa’ya sığınan on binlerce Suriyeli çocuğun ise nerede olduğunu, kimler tarafından kaçırıldığı, akıbetlerinin ne olduğunu bilinmiyor. Hemen her gün yunan güvenlik güçleri tarafından zulmedileni soyulan, darp edilen, hatta katledilen mültecilerin dramlarına şahit oluyoruz. Esasen göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü sesi çok çıkan gelişmiş toplumlar değil kriz ülkelerine komşu, bizim gibi ülkeler çekmektedir” dedi.

BM rakamlarına göre yüksek gelirli ülkeler bin kişi başına ortalama 2, 7 mülteci barındırırken, orta ve düşük gelirli ülkelerin 5, 8 mülteciye ev sahipliği yaptığını anımsatan Erdoğan,” Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar, derinleşen insani krizler karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmiyor. Kıtaların ve kültürlerin kavşağında bir ülke olarak göç olgusu tarih boyunca beşeri ve sosyal hayatımızın bir parçası olmuştur. Engizisyondan kaçan Museviler başta olmak üzere son 500 yılda zulme uğrayan milyonlarca insana kapılarımızı açtık. Kafkasya’daki kardeşlerimiz de Balkanlar’daki soydaşlarımız da başları dara düşünce güvenli liman olarak hep Türkiye’ye sığındı” diye konuştu.

Türkiye’nin tarih boyunca bir çok farklı toplumdan insana ev sahipliği yaptığını belirten Erdoğan,”1. Körfez Savaşı’nda Irak’tan kaçan yüz binlerce Kürt kardeşimize sahip çıktığımız gibi Suriye’deki çatışmalardan kaçan 3, 6 milyon Suriyeli sığınmacıyı da topraklarımıza kabul ettik. Kapılarımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü , meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Son 7 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz.

Tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın bize yüklediği bu görevi inşallah bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz. 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insan hareketliliğinin yaşandığı günümüzde hiç kimse sorumluluklarından kaçamaz. Uluslararası toplum, göç olgusunun temelinde yatan sorunlarla yüzleşme cesareti göstermedikçe bu meselenin önüne geçilemez. Konferans çerçevesinde yapacağınız tartışmaların ortaya koyacağınız fikirlerin, sorununun çözümüne katkı sağlamasını temenni ediyorum” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Özgür Özel hakkında 75 bin liralık tazminat kararı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili 26 Nisan 2022 tarihindeki konuşması nedeniyle 75 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmedildiğini duyurdu.

ANKARA-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Aydın, açıklamasında, “26.04.2022 tarihinde Çağlayan Adliyesinin önünde yaptığı ve Sayın Cumhurbaşkanımızı yargı bağımsızlığını yok etmek vb. haksız ithamlarla suçladığı konuşması nedeniyle; CHP Genel Başkanı Özgür Özel aleyhine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25’inci Hukuk Dairesi tarafından 75 bin TL manevi tazminata kesin olarak hükmedilmiştir” ifadelerini kullandı. (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

AK Parti’li Çelik: Özgür Özel, niteliksiz siyasetin markası oldu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleriyle ilgili, “Özgür Özel’in geldiği nokta tamamen ‘niteliksiz siyaset’in markası oldu” dedi.

ANKARA-AK Parti Sözcüsü Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanımıza dönük çirkin sözlerine verilecek cevabımız, Avrupa’daki aşırı sağcılara, Türkiye içindeki cuntacı ve mandacılara verdiğimiz cevapların aynısıdır. Özgür Özel siyasi tarih bilmiyor, siyasi tarif yeteneğinden yoksun ve siyasi kavramlardan haberdar değil. Özgür Özel’in siyasi söyleminin Avrupa’daki aşırı sağcılarla bire bir benzerlik göstermesi vahimdir. Özgür Özel’in Cumhurbaşkanımıza dönük kullandığı ifadeler, Türkiye ve İslam düşmanı Avrupalı aşırı sağcı siyasetçilerin düşmanca sözlerinin aynısıdır. Özgür Özel’in geldiği nokta siyaset alanını değil, siyaset karşıtlığını ifade etmektedir. Siyasete emek vermiş ve siyasi hayatımızda iz bırakmış birçok CHP Genel Başkanı oldu. Katılmadığımız çokça fikirleri olsa da bu genel başkanların çeşitli siyasi meselelerde nitelikli yaklaşımlarına şahit olduk. Özgür Özel’in geldiği nokta ise tamamen niteliksiz siyasetin markası oldu” ifadelerini kullandı. (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Özgür Özel: Millet sandık istiyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Sayın Erdoğan, Samsun’da Cumhuriyet Meydanı’ndayım. Millet seni sandığa çağırıyor. Millet erken seçimin ilk adımını yine Samsun’dan atıyor. Millet sandık istiyor” dedi.

Gökhan İÇKİLLİ- Emre ÖNCEL-Berkay YILDIZ
SAMSUN-CHP’nin, ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerinin ilki bugün Samsun’da yapıldı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bundan tam 106 yıl önce 19 Mayıs’ta tam da burada Samsun’daki Tütün İskelesi açıklarına bir vapur demirledi. İstanbul’dan yola çıkan o vapur 4 gün boyunca Karadeniz’in dalgalarıyla çırpınarak, boğuşarak Samsun’a gelmişti. O vapuru Anadolu adına Samsun adına ilk karşılayan, yanaşan, vapurun üzerine çıkan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Hoş geldin emrindeyim’ diyen kişi Binbaşı Mahmut Ekrem’di. O gün Gazi paşayı Kurtuluş Savaşı için karşılayan Ekrem’di, bugün kurtuluşumuzun yürüyüşünü başlatacağımız, ilk adımı atacağımız bugünde Ekrem Başkanı 100 binler karşılıyor Samsun’da. O gün hepimizin adına bir Ekrem karşıladı Mustafa Kemal’i. Bugün bir Ekrem’i hepimiz karşılıyoruz. Çünkü bir Ekrem hapiste, milyonlarca Ekrem meydanlardayız. Size ilk mitingi Samsun’da yapma kararı verdiğimiz görüşmelerimizde başlangıç Samsun’a yakışır diyen Ekrem İmamoğlu’nun selamlarını getirdim” dedi.

‘BİZ GÜCÜMÜZÜ MİLLETTEN ALIYORUZ’

“Biz gücümüzü Trump’tan değil, milletten alıyoruz” diyen Özel, “Tarihin her döneminde kim sırtını millete dayamış, milletten güç almışsa kazanmıştır. Kim millete rağmen bir şey yapmaya çalışmışsa sonu hep hüsran olmuştur. Bugün de gücünü milletten almayanlar, millete değil okyanus ötesine, başka ülkelere, başka kıtalara, başka liderlere göz kırpanlar kaybetmeye mahkumdur. Biz sırtımızı Amerika değil, millette dayıyoruz. Biz gücümüzü Trump’tan değil, milletten alıyoruz. Dün işgale gelenlere kırmızı halı serenler vardı. Bugün darbe yapmak için yurt dışından icazet alanlar var. Dün ihanet ettiği halktan kopup, İngiliz zırhlısıyla kaçan vardı. Bugün millet iradesinden korkup sandıktan kaçanlar var. Dün 7 düvele karşı direnenler vardı. Bugün cuntaya, cuntacılara karşı başkaldıran Saraçhane, Maltepe, 81 ilde sokaklara akan milyonlar, Samsun’da ilk adımı adan kahramanlar var. Hep birlikte bu düzene, bu tek adam düzenine, bu cuntaya başkaldırıyoruz” diye konuştu.

‘MİLLET SENİ SANDIĞA ÇAĞIRIYOR’

Milletin sandık istediğini ifade eden Özel, “Sayın Erdoğan, Samsun’da Cumhuriyet Meydanı’ndayım. Senin çevrelediğin alan sığmadı, taştık. Yan meydanlarda miting yapıyoruz. Samsun inliyor. Seni bir şeye davet ediyor. Var mısın? Sandığa var mısın? Korkma, milletten korkanın sonu abat olmaz. Millet seni sandığa çağırıyor. Millet erken seçimin ilk adımını yine Samsun’dan atıyor. Millet sandık istiyor. Artık millet başında emekliyi aç bırakan, asgari ücretliyi süründüren, gençleri işsiz bırakan, gençlerin gelecek umudunu söndüren ve seçimi kazanamayacağını anlayınca, geldiği demokrasi treninden inen, sandıktan kaçan, sandıktan korkan bir demokrat istemiyor. Millet, seçim istiyor” dedi.

‘BİZ MİLLETİZ, HAKLIYIZ, GÜÇLÜYÜZ VE KAZANACAĞIZ’

Dünyada iki tür darbe olduğunu söyleyen Özel, “Bunların birin askeri, diğeri sivil darbe. İkisinin de bir planı, başında cuntası olur. Türkiye’nin 19 Mart’ta karşı karşıya kaldığı şey bir sivil darbedir. Bu darbenin başındaki cuntanın karşılığı saraydır, silahı yargıdır, mühimmatı yalandır, iftiradır. Cunta bu kez kamuflajla değil, üzerine savcı, başsavcı, hakim cübbesi giyerek gelmiştir. Seçimle gelenler seçimle gitmek istememektedir. Bunun adı darbedir. Bu darbeyi püskürten 10 milyonlara selam olsun. Şimdi karşımızdaki cunta, devlet ve hükümetin içindeki küçük bir azınlıktır. Bunlar ne millettir ne de anlatmaya çalıştıkları gibi devlettir. Bunlar milleti de devleti de temsil etmiyor. Çıkmışlar, FETÖ’cülerin ağızıyla ‘biz devletiz, devlet aklı vardır’ diyorlar. Oysa siz kim oluyorsunuz da Türkiye Cumhuriyeti devletinin yerine geçmeye kalkıyorsunuz. Siz bir avuç ihtiras sahibi cuntadan başka bir şey değilsiniz. Biz milletiz, haklıyız, güçlüyüz ve biz kazanacağız. Bu milletin coşkusunun karşısında bir avuç cuntacı duramaz. Kendi girdiği seçimde cumhurbaşkanı ünvanını alan 19 Mart’ta kendinden sonraki cumhurbaşkanına, cumhurbaşkanı adayımıza kumpas kuran, darbe yapmaya çalışan Recep Tayyip Erdoğan, artık cunta başkanıdır” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.