Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

ATB Başkanı Çandır: Antalya ihracatı ilk kez 2 milyar doları aştı

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Ocak Ayı Meclisi’nde konuşan ATB Başkanı Ali Çandır, “Kentimiz ihracatı 2022 yılını yüzde 7,5 artışla, bu yıl tarihinde ilk kez 2 milyar doları aşarak, 2 milyar 24 milyon olarak gerçekleşti. İhracatımızın yüzde 52’sini oluşturan tarım sektörü ise yaşadığı düşüşe rağmen ikinci kez 1 milyar doları aşmayı başardı” dedi.

ANTALYA-
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Ocak Ayı Meclisi, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında toplandı. Yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili üyelerin bilgilendirildiği Meclis’te ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır; tarım, ekonomi ve kente ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2022 yılını bir önceki yıldan daha düşük ve zayıf performansla geçirdiklerini ifade eden Başkan Ali Çandır, “Antalya olarak ülke ortalamasının üzerinde bir ekonomik hareketlilikle yılı tamamladık. Ancak 2021 yılına göre giderek durağanlaşan bir dönemi de yaşadık. 2022 yılını özellikle girdi maliyetlerindeki artışlarla hatırlayacağız. Çünkü katlandığımız maliyetlerle uyumlu fiyatlara ulaşmadık. Özellikle tarımsal üretim ve ticaretle uğraşanlar olarak yılı, daha çok borçlanarak ve birikimlerinden harcayarak faaliyetlerimizi sürdürmek zorunda kaldık. 2022 yılı şirket hareketliliğine baktığımızda kentimizde daha hareketli bir yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim. Kurulan şirkette kentimizdeki yüzde 58’lik artışa karşılık ülkemizde yüzde 28’lik artış yaşanmıştır. Kapanan şirkette de benzer bir durum yaşanmıştır. Kentimizdeki kapanan şirkette yüzde 67’lik artış yaşanırken, ülkemizde yüzde 42’lik bir artış olmuştur. Yani 2022 yılında Antalya’da, ülke geneline göre çok daha fazla şirket kurulmuş ve kapanmıştır. Önceki yıllardan sıra dışı ölçüde farklılık söz konusu olmuştur” diye konuştu.

“Antalya’da çekle ödeme yüzde 132 arttı”

Antalya’da ve Türkiye’de çekle ödeme ve kullanılan kredilere yönelik bilgiler veren Başkan Çandır, “Kentimiz iş dünyasındaki çekle ödeme hacmi 2022 yılında yüzde 132 artarken, ülkemizde yüzde 94 artmıştır. Yıllık yurt içi üretici enflasyonunun yüzde 100’lerde seyrettiğini düşünürsek, reel bir işlem hacmi artışından bahsetmek mümkün değildir. Diğer taraftan karşılıksız çek hacminde kentimizdeki yüzde 76’lık artışa karşılık ülkemizde yüzde 49’luk artış olmuştur. Kapanan şirket artışındaki sıra dışı yükseliş için bir gösterge olabilir. Fakat protestolu senet hacminde ise tam tersine bir gelişme yaşanmıştır. Ülkemizde yüzde eksi 4,7’lik azalışa karşılık kentimizde protestolu senet hacmi geç yıla göre yüzde eksi 11,3 azalmıştır. Senetli iş hacmini bilemediğimizden ancak çekle ödeme hacmindeki değişime uygun bir değerlendirme yaptığımızda bile bu azalışlar dikkat çekici olmuştur.
2022 yılında kullanılan kredilerde ise kentimiz ülke genelinin oldukça altında kalmıştır. Aslında bu durumu yıl boyunca hemen her mecliste dile getirmiştim. Yani ülkemiz ortalamasının üzerinde hareketli bir yıl geçiriyoruz ama ortalamanın altında bir krediye erişim yaşıyoruz. Bu da bizi yavaşlatıyor demiştim. Şimdi yıllık değerlendirmede bunu daha açık görebiliyoruz. Toplam nakdi kredi artışında ülkemiz genelindeki yüzde 55’e karşılık kentimizde yüzde 41’lik bir gerçekleşme olmuştur. Üstelik ülke genelinde kredilerin yüzde 60’ından fazlasını özel bankalar sağlarken, kentimizde ancak yüzde 50’sini özel bankalar sağlamıştır. Krediye ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde özel bankaların kentimiz iş dünyasına bakışını bir kez daha yaşayarak öğrendik ve not ettik. Özel bankalardan borcuna sadakati yüksek olan kentimiz iş dünyası için kredi musluklarını gevşetmesini bekliyor ve talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Antalya’da ihracat 2022 yılında yüzde 7,5 artarak 2 milyar doları aştı

Antalya’da ihracatın yüzde 52’sinin tarım alanından oluştuğunu vurgulayan Başkan Ali Çandır, “Kentimiz ihracatı 2022 yılını yüzde 7,5 artışla, bu yıl tarihinde ilk kez 2 milyar doları aşarak 2 milyar 24 milyon olarak gerçekleşti. İhracatımızın yüzde 52’sini oluşturan tarım sektörü ise yaşadığı düşüşe rağmen ikinci kez 1 milyar doları aşmayı başardı. Üreticilerimize, ticaret erbaplarımıza ve ihracatçılarımıza teşekkür ediyorum. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki gerek toplam ihracatımız gerek tarım ve gıda ihracatımız ülkemiz büyümesinin gerisinde kaldı. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında daha fazla çalışıp, ihracatımızı daha yukarılara taşımalıyız. Biliyorsunuz Eylül, 2021’den beri Antalya halleriyle ilgili domates, sebze ve meyve endeksleri açıklıyoruz. Kamuoyundan ve kurumlardan gördüğümüz ilgi ve aldığımız tepkiler, bizleri motive etmektedir. Enflasyonun ana sebebi olarak gösterilen, sebze-meyve üretim ve ticaretinin Antalya halleri özelindeki 2022 yılı hareketliliğini kısaca paylaşmak isterim. Hallerimizde toplam üretimin yaklaşık yüzde 20’si kadarı işlem görmektedir. Hallerdeki miktar ve fiyat değişimlerine baktığımızda, yurt içi üretici enflasyondan farklı değildir. İşlem miktarı ortalama yüzde eksi 25 azalmışken işlem fiyatları ortalama yüzde 117 kadar artabilmiştir. Tarımsal girdi fiyatları yüzde 122 tarımsal üretici fiyatları ise yüzde 151 artmıştır. Yani hallerdeki işlem miktarı azalmasına rağmen işlem fiyatları, ne girdi maliyetleri kadar ne de üretici fiyatları kadar artmadı. Bu demektir ki kamuoyumuz, hallerdeki işleyişi daha çok önemsemelidir. Böylece daha etkin yani sağlıklı fiyat oluşumunu destekleyeceklerdir. Halbuki toplam üretimin ülkemizde yaklaşık yüzde 30’nun kentimizde ise yaklaşık yüzde 20’sinin işlem görebildiği haller söz konusudur” şeklinde konuştu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

TCMB: Enflasyonda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır

Merkez Bankası PPK özetinde Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi. Bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin olduğuna işaret edildi.

İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette, Şubat ayı enflasyonunda ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği belirtildi. Raporda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi.
Metinde şu ifadeler yer aldı:

“Küresel büyüme görünümü yatay seyretmekte, işgücü piyasalarındaki sıkılık ise devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2023 yılı dördüncü çeyrek yıllık büyümesi yüzde 1,76 olarak gerçekleşerek bir önceki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yatay bir seyir izlemiştir. 2024 yılı ilk çeyreğine ilişkin tahminler ise yüzde 1,85 düzeyindedir. Bu çerçevede, küresel ekonomide geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan yavaşlamanın son çeyrekte de devam ettiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğü değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse ocak ve şubat ayı PMI verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi ve jeopolitik risklerin varlığı 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.

Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, merkez bankalarının son dönem iletişimleri ve ABD ocak ve şubat enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi sonucunda piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir. GOÜ’lere yönelen portföy akımları, ocak ayı başından itibaren görülen yavaşlamanın ardından, risk iştahındaki olumlu seyre bağlı olarak son haftalarda yeniden artış göstermiştir.

Parasal ve Finansal Koşullar

Bir önceki PPK döneminden bu yana toplam kredi büyümesinde ivmelenme gözlenmiştir. Bireysel kredilerin 4 haftalık ortalama büyüme oranları önceki PPK toplantısı haftasından bu yana artarak, yüzde 4,12 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhtiyaç kredilerinde ve bireysel kredi kartlarında bu oran sırasıyla yüzde 4,59 ve yüzde 5,34 seviyesindedir. Taşıt kredileri ise yüzde 0,59 azalarak yılbaşından bu yana sergilediği zayıf seyrine devam etmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde 4 haftalık ortalama artış oranları sırasıyla yüzde 3,34 ve 1,28 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Mart ayı içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir. Bu kapsamda, Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredileri için aylık büyüme kısıtları yüzde 2’ye düşürülmüş, uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla büyüme kısıtlarının aşılması durumunda menkul kıymet tesisine ek olarak zorunlu karşılık tesisi getirilmiştir. Kredi kartı nakit çekim ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami faiz oranları ihtiyaç kredi faizleri ile uyumlu olarak yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseltilmiştir. Öte yandan, Türk lirası mevduatın desteklenmesi amacıyla, tüzel kişiler için Türk lirası pay artış hedefi getirilmiş, gerçek kişi Türk lirası pay artış hedefleri mevcut eğilimler çerçevesinde kalibre edilmiş ve hedeflere ulaşılamaması durumundaki komisyon oranları artırılmış, yenileme ve Türk lirasına geçiş hedefini sağlayan bankalar için zorunlu karşılık tesisi üzerinden faiz ödemesi (katılım bankaları için indirim uygulaması) vadesiz ve 1 aya kadar vadeli mevduatı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Türk lirası cinsinden yükümlülükler için 14 günlük dönemde ortalama olarak tesis edilen zorunlu karşılık tutarının bir kısmının bloke olarak tutulmasına karar verilmiştir.

Finansal koşulları sıkılaştırıcı yönde atılan adımların da etkisiyle Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri önceki PPK toplantı haftasından bu yana sırasıyla 6,27 puan ve 15,3 puan artarak, yüzde 59,6 ve yüzde 76,0 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde sınırlı artış gösteren konut kredisi ve taşıt kredisi faizleri 15 Mart 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 42,7 ve yüzde 43,1 olarak gerçekleşmiştir. Mart ayı PPK kararı ve alınan makroihtiyati tedbirler ile kredi büyümesinde dengelenme öngörülmektedir.

Okumaya devam et

Ekonomi

Ekonomik güven endeksi 100 oldu

Ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99 iken, Mart ayında yüzde 1 oranında artarak 100 değerini aldı.

İSTANBUL-
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Ekonomik Güven Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99 iken, Mart ayında yüzde 1 oranında artarak 100 değerini aldı. Bir önceki aya göre Mart ayında tüketici güven endeksi yüzde 0,02 oranında artarak 79,4 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 103,5 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 120,4 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1 oranında azalarak 113,3 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,6 oranında azalarak 88,6 değerini aldı.

Okumaya devam et

Ekonomi

Erzurum Faydalı Model’de 2’inci sırada yer aldı

TÜRKPATENT Şubat ayı Faydalı Model başvuru verilerini yayımladı. Erzurum’dan Şubat ayında 1, bu yılın ilk iki ayı toplamında ise 2 faydalı model başvurusu gerçekleştirildi. İl başvuru sayısı düzeyinde Bölge illeri içinde Elazığ’ın ardından 2, ülkede ise 14’üncü sırayı aldı.

ERZURUM-
Veriler üzerinden DOSİAD tarafından yapılan araştırmaya göre Şubat ayında Erzurum’dan 1, KUDAKA İstatistik Bölgesi illerinde 2, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi illerinden 2, Doğu Anadolu Bölgesi illerinden 16, ülkede ise 210 faydalı model başvurusu yapıldı.

2024 yılının ilk iki ayında Erzurum’dan 2, KUDAKA istatistiki Bölgesi illerinden 3, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi illerinden 3, Doğu Anadolu Bölgesi illerinden 18, ülkede ise 377 Faydalı model başvurusu kaydedildi. Erzurum’un 2 aylık düzeyde faydalı model başvuru sayısı bölge toplamında yüzde 11.1’lik dilim oluşturdu.

Doğu’dan 4 İl başvuru yaptı

Bu yılın ilk iki ayında Doğu Anadolu Bölgesinden yalnızca 4 ilden faydalı model başvurusu yapıldı. Başvuru kaydedilen iller Elazığ, Erzurum, Erzincan ve Malatya olarak bildirildi. Verilere göre Elazığ’dan 14, Erzurum’dan 2, Erzincan ve Malatya illerinden ise 1 faydalı model başvurusu gerçekleşti.

Erzurum 14’üncü sırada

Erzurum bu yılın ilk iki ayı kaydında faydalı model başvuru sayısı ölçeğinde 14’üncü sırada yer aldı. Ülkede faydalı model başvuru sayısının en yüksek olduğu iller; İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Bursa, Elazığ, Kocaeli, Kayseri, Manisa, Gaziantep, Samsun, Antalya, Balıkesir, Adana, Denizli, Tekirdağ, Eskişehir, Isparta, Aksaray, Çorum, Hatay, Kütahya, Muğla, Tokat, Yalova, Çanakkale, Diyarbakır, Erzurum, Kastamonu, Niğde olarak açıklandı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.