Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

Karadeniz gazı enerji ithalatını 30 milyar dolar düşürecek

TPAO Yönetim Kurulu Başkanı Melih Han Bilgin, “Yıllık 100 milyar enerji ithalatımız Karadeniz gazını çıkardığımızda 70 milyar dolara düşecektir’’ dedi.

Murat Ergin – Muhammed Fırat Aksoy
İSTANBUL-
‘Enerjide Türkiye Yüzyılı Zirvesi’ kapsamında ‘Türkiye Yüzyılında Yeni Keşifler’ başlığında panel gerçekleştirildi. “Türkiye Yüzyılında Yeni Keşifler” başlığında TPAO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Melih Han Bilgin, Doç. Dr. M. Levent Yılmaz sunumlarını gerçekleştirdi. Panelde doğalgaz keşfinin önemi masaya yatırılırken enerji giderlerinin cari açığa etkisine de dikkat çekildi.

2021 yılında dünyada 4 trilyon metreküp gaz 37 milyar varil petrol üretildiğini söyleyen TPAO Yönetim Kurulu Başkanı Melih Han Bilgin, ‘’8 trilyon dolar dönen bir piyasanın içerisinde üretim şirketlerinin cirosunun büyüklüğü. Türkiye’den TPAO’nun ürettiği hacim 6 milyar 96 milyon dolar ciro. Bu rakam 8 trilyonun içerisinde yüzde 1’in bile altında. Üretim pastasından almamız gereken payı alamıyoruz. Yüzyılın problemi bu. 21’inci yüzyılda başka bir durumla karşı karşıyayız. Ana enerji 21. Yüzyılda doğalgaz olabilir’’ dedi.

Enerji ithalatının cari açığa etkisiyle ilgili de konuşan Bilgin, ‘’Türkiye’nin enerji ithalatından kaynaklanan cari açığı çözme durumu bir reel gerçeklik olarak duruyor. Bu gerçeklik içerisinde bu büyük sektörde oyuncu olmak istiyoruz. Bu pastadan pay almak için yatırım yapmamız lazım, üretim yapmamız lazım, arama yapmamız lazım. Bunların hepsini hep beraber strateji dahilinde yapmamız lazım. Türkiye’nin kendi gücüne sahip olması gerekiyor. Milli olarak kendi sondaj gemimize, ekipmana sahip olmamız gerekiyor. Milli enerji ve maden politikası ile çalışmalar yapmamız gerekiyor’’ diye konuştu.

“Enerji ithalatımız 70 milyar dolara düşecek”

Türkiye enerji açığı olan bir ülke olduğunu söyleyen Bilgin, ‘‘Enerji keşfi konusunda önemli zorluklar var. Petrol ve doğalgaz fiyatlarının yükseltecek küresel riskler var. 2017’de oluşturulan milli enerji ve maden politikası çerçevesinde Fatih gemisi alındı. İlk hedefimiz Doğu Akdeniz’di. Alanya 1 sondajı ilk sondajımızdı. Doğu Akdeniz’de yaptığımız faaliyetler karşılığında Türkiye Cumhuriyeti bürokratlarına ciddi yaptırımlar uygulanıyor. Bu çalışmaların hafife alınmaması lazım. Yıllık 100 milyar enerji ithalatımız Karadeniz gazını çıkardığımızda 70 milyar dolara düşecektir’’ şeklinde konuştu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Serbest piyasada döviz fiyatları

Dolar 32,3750 liradan, euro ise 34,9800 liradan güne başladı.

İSTANBUL-
İstanbul Kapalıçarşı’da 32,3730 liradan alınan dolar 32,3750 liradan, 34,9780 liradan alınan euro ise 34,9800 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 32,31 liradan, euro ise 34,91 liradan satılmıştı.

Okumaya devam et

Ekonomi

TCMB: Enflasyonda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır

Merkez Bankası PPK özetinde Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi. Bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin olduğuna işaret edildi.

İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette, Şubat ayı enflasyonunda ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği belirtildi. Raporda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi.
Metinde şu ifadeler yer aldı:

“Küresel büyüme görünümü yatay seyretmekte, işgücü piyasalarındaki sıkılık ise devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2023 yılı dördüncü çeyrek yıllık büyümesi yüzde 1,76 olarak gerçekleşerek bir önceki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yatay bir seyir izlemiştir. 2024 yılı ilk çeyreğine ilişkin tahminler ise yüzde 1,85 düzeyindedir. Bu çerçevede, küresel ekonomide geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan yavaşlamanın son çeyrekte de devam ettiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğü değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse ocak ve şubat ayı PMI verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi ve jeopolitik risklerin varlığı 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.

Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, merkez bankalarının son dönem iletişimleri ve ABD ocak ve şubat enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi sonucunda piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir. GOÜ’lere yönelen portföy akımları, ocak ayı başından itibaren görülen yavaşlamanın ardından, risk iştahındaki olumlu seyre bağlı olarak son haftalarda yeniden artış göstermiştir.

Parasal ve Finansal Koşullar

Bir önceki PPK döneminden bu yana toplam kredi büyümesinde ivmelenme gözlenmiştir. Bireysel kredilerin 4 haftalık ortalama büyüme oranları önceki PPK toplantısı haftasından bu yana artarak, yüzde 4,12 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhtiyaç kredilerinde ve bireysel kredi kartlarında bu oran sırasıyla yüzde 4,59 ve yüzde 5,34 seviyesindedir. Taşıt kredileri ise yüzde 0,59 azalarak yılbaşından bu yana sergilediği zayıf seyrine devam etmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde 4 haftalık ortalama artış oranları sırasıyla yüzde 3,34 ve 1,28 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Mart ayı içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir. Bu kapsamda, Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredileri için aylık büyüme kısıtları yüzde 2’ye düşürülmüş, uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla büyüme kısıtlarının aşılması durumunda menkul kıymet tesisine ek olarak zorunlu karşılık tesisi getirilmiştir. Kredi kartı nakit çekim ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami faiz oranları ihtiyaç kredi faizleri ile uyumlu olarak yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseltilmiştir. Öte yandan, Türk lirası mevduatın desteklenmesi amacıyla, tüzel kişiler için Türk lirası pay artış hedefi getirilmiş, gerçek kişi Türk lirası pay artış hedefleri mevcut eğilimler çerçevesinde kalibre edilmiş ve hedeflere ulaşılamaması durumundaki komisyon oranları artırılmış, yenileme ve Türk lirasına geçiş hedefini sağlayan bankalar için zorunlu karşılık tesisi üzerinden faiz ödemesi (katılım bankaları için indirim uygulaması) vadesiz ve 1 aya kadar vadeli mevduatı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Türk lirası cinsinden yükümlülükler için 14 günlük dönemde ortalama olarak tesis edilen zorunlu karşılık tutarının bir kısmının bloke olarak tutulmasına karar verilmiştir.

Finansal koşulları sıkılaştırıcı yönde atılan adımların da etkisiyle Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri önceki PPK toplantı haftasından bu yana sırasıyla 6,27 puan ve 15,3 puan artarak, yüzde 59,6 ve yüzde 76,0 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde sınırlı artış gösteren konut kredisi ve taşıt kredisi faizleri 15 Mart 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 42,7 ve yüzde 43,1 olarak gerçekleşmiştir. Mart ayı PPK kararı ve alınan makroihtiyati tedbirler ile kredi büyümesinde dengelenme öngörülmektedir.

Okumaya devam et

Ekonomi

Ekonomik güven endeksi 100 oldu

Ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99 iken, Mart ayında yüzde 1 oranında artarak 100 değerini aldı.

İSTANBUL-
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Ekonomik Güven Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99 iken, Mart ayında yüzde 1 oranında artarak 100 değerini aldı. Bir önceki aya göre Mart ayında tüketici güven endeksi yüzde 0,02 oranında artarak 79,4 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 103,5 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 120,4 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1 oranında azalarak 113,3 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,6 oranında azalarak 88,6 değerini aldı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.