Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Tarım ve Orman Bakanı Kirişci: Çiftçinin pazarlama kaygısı olmayacak

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, ”Çiftçinin ürettiği ürünü pazarlama kaygısı olmayacak” dedi.

Süleyman Cenk İdaye
ADANA-
Bakan Kirişci, Adana Ticaret Odasında tarafından düzenlenen “İş Dünyası İstişare Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, ”Gerçekten Türkiye olarak hele şu son dört yılda çok büyük bir olağanüstülük yaşar hale geldik. Bunun başlangıcı biliyorsunuz küresel ısınmaydı aslında. Küresel ısınma sonrası bir anda pandemiyle dünya tanıştı. Ve iki yıl pandemiyle uğraştık. Tam pandemiden çıktın derken bir Rusya, Ukrayna savaşı söz konusu oldu. Evet oda bir düzene girdi başta tahıl koridor olmak üzere. Türkiye’nin girişimleriyle bir yoluna girdi. Bir umut verir hale geldi derken 6 Şubat’ta peş peşe bu depremleri yaşadık. Üç tane deprem, Kahramanmaraş, Pazarcık, Elbistan ve Hatay olmak üzere üçü de gerçekten hem büyüklük bakımından çok şiddetli hem derinliği olabildiğince sığ ve bundan dolayı da bizim tanımımız değil, bizim dışımızdakilerin de kara meydana gelen asrın demekle doğru değil, belki yüzlerce yılın bir ilk denilebilecek depremi yaşandı. 11 ilimizde bu deprem bütün şiddetiyle görüldü. Türkiye hissetti. Beş yüz metre uzunluğunda fay kırıkları oluştu, sınırımızı aştı. Suriye başta olmak üzere güneyde Mısır’a kadar, kuzeyde de Gürcistan’a uzanan bir deprem olduğunu bütün dünya gördü. Ülkemizde on dört milyon gibi nüfusumuzun yüzde on yedisine tekabül eden önemli bir kitle doğrudan etkilendi. Yüz on bin kilometrekarelik bir alan bundan etkilendi. Bundan dolayı da öyle bir tarafta karın yağdığı, bir tarafta yağmurun, bardaktan boşanırcasına düştüğü bir dönemde bu mücadelenin ilk günleri geçirilmiş oldu. Bugün 43 günü geride bıraktık. Tabii yaralar hızla sarılmaya çalışılıyor” diye konuştu.

“Sel felaketinde 19 kişi hayatını kaybetti”

Yağışların şu son günlerinde tabii ki 14 ve 15 Mart günü bir de Şanlıurfa’da, Adıyaman’da kısmen de Malatya’da üç ilimizde aşırı yağışların getirdiği sel ve taşkınlar yaşandığını dile getiren Kirişci, şöyle devam etti:

”Yani depremin yaraları devam ederken bir de böyle bir afetle karşı karşıya kaldık. Özellikle Şanlıurfa’nın tabii ki o ilk saatlerinden itibaren orada bulunduğum için ifade etmek isterim. Gerçekten yürek burkan insanı çok içini acıtan manzaralar vardı. Dört metre yükselmiş birinci katı geçmiş, bırakın zemini Bodrum’u, zeminin üzerine çıkmış ve vatandaşın kullanılabilir tek bir eşyası kalmamış bir vaziyetteydi. O ilk andan itibaren gerekli müdahaleleri yaptık, iş makinalarımızı soktuk. Oradaki o çalışmaları yerinde, hızlı bir şekilde tamamlamaya çalıştık. Bugün itibariyle an itibariyle de 16 kişi Şanlıurfa’da 3 kişi de Adıyaman’da olmak üzere 19 vatandaşımız vefat etti. Bir kayıp Şanlıurfa için, bir kayıp Adıyaman için olmak üzere iki kaybımızın da arama kurtarma faaliyetleri devam etmektedir. Tabii ki gidenleri geri getiremiyoruz, getiremeyiz. Ama yaraları sarmak kısmen de olsak gündelik hayatlarını hızlıca dönmelerini sağlamak adına da ilk andan itibaren büyük bir çaba, büyük bir gayret sergilendi, sergileniyor.”

“Çiftçinin ürettiği ürünle ilgili pazarlama kaygısı olmayacak”

Yıllarca hep planlı üretimi konuştuklarını belirten Bakan Kirişci, ”Plan planlı üretim dedik. İşte arz güvenliği kavramı sıklıkla dile getirildi, bu çerçevede. Bizim asgari, azami üretim miktarlarımızı mutlaka belirlememiz gerektiği, yani bir yıl patates para ederken bir yıl üreten insanlara zarar vermesi veya onları mutsuz etmesi gibi hadiseleri bunların hepsini yaşadık. Dolayısıyla bu ürün fazlası veya ürün eksiliği gibi bir sürecin yaşanmaması için bizim mutlaka belirli çalışmalar yürütüyor olmamız lazım. Dolayısıyla hiçbir çiftçimizin bir pazarlama sorunu yaşamaması gerekiyor. Üretecek, o neyi üretmesi gerektiğini biz onlara paylaşacağız. Bunu ürettikten sonra da artık pazarlamayla ilgili en ufak kaygısı olmayacak. Bizim bu düzenlemeyle aslında muradımız, geldiğimizden günden itibaren sıklıkla dile getirdiğimiz bakanlığının da mottosu haline gelmiş, sen üret yeter diyoruz. Üretici sadece üretimle ilgilenecek, geri kalan kısımları konusunda, mutlaka karşılanmış bir şekilde düzenlenmiş olacak” dedi.

Siyaset

Dışişleri Bakanı Fidan: Netanyahu’nun iktidarda kalabilmek için bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır

 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Mohammed bin Abdulrahman Al-Thani ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Netanyahu’nun iktidarda kalabilmek için bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır” ifadelerini kullanarak, “Biz bölge ülkeleri olarak üçüncü tarafların kendi çatışmalarını bu coğrafyaya taşımasını istemiyoruz” dedi.

DOHA-
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başkenti Doha’da temaslarına devam ediyor. Bakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Mohammed bin Abdulrahman Al-Thani ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından Fidan ve Al-Thani ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, Al-Thani ile iki ülke arasındaki ilişkiler ve bölgesel konular açısından çok yoğun ve nitelikli bir koordinasyonu olduğunu belirterek, “Sürekli bölge meselelerini bir koordinasyon ve danışma içerisinde beraber götürmekteyiz” dedi.

Katar ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son on yılda müstesna bir düzeye ulaştığına dikkat çeken Bakan Fidan, “İşbirliğimizin temelinde Sayın Cumhurbaşkanımız ile Katar Emiri Şeyh Tamim’in ortaya koyduğu kuvvetli irade bulunmaktadır. Yüksek Stratejik Komite’nin dokuzuncu toplantısını liderlerimizin başkanlığında biliyorsunuz geçtiğimiz aylarda Doha’da gerçekleştirmiştik. Bir sonraki toplantıyı bu yıl içinde inşallah Türkiye’de düzenleyeceğiz” dedi.

“Görüşmelerimizde askeri ve savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi de görüştük”

Bugünkü görüşmelerde Türkiye ve Katar arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin kapsamlı bir şekilde ele alındığını aktaran Bakan Fidan, “Kısa ve orta vadedeki hedefimiz olan 5 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşabileceğimize inanıyoruz. Keza yatırımlar, turizm ve enerji gibi alanlardaki mevcut işbirliğimizi daha da derinleştirme imkanlarını ele aldık. Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşması geçtiğimiz şubat ayında bildiğiniz gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmıştı. Bunun ekonomik ve ticari ilişkilerimizde hedeflerimize ulaşmada önemli bir ivme oluşturacağını düşünüyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi ve ülkemiz arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin yeniden başlatılması kararı Katar’la ticaretimize de katkı sağlayacaktır. Körfez İşbirliği Konseyi ile kurumsal ilişkilerimizi güçlendirmek için Katar ve diğer üye ülkelerle birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Görüşmelerimizde askeri ve savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi de görüştük. Doha’da bulunan Türk Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığımızın faaliyetlerini değerlendirme imkanımız oldu” dedi.

“Biz İsrail’in Gazze’de işlediği suçların bölgesel bir çatışmaya dönüşme riski barındırdığını baştan itibaren ifade etmiştik”

Bölgedeki son gelişmeleri de ele aldıklarını aktaran Bakan Fidan, “Biz İsrail’in Gazze’de işlediği suçların bölgesel bir çatışmaya dönüşme riski barındırdığını baştan itibaren ifade etmiştik. Tırmanma ve yayılma ihtimaline karşı uyarılarımızı yapmıştık. Geçtiğimiz hafta sonu yaşananlar, bölge dışı ülkelerin de dahil olduğu bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını hepimize bir kez daha gösterdi. Bu risk maalesef hala devam etmekte. Olaylar başlamadan önce gerilimin nispeten kontrollü şekilde aşılması için yoğun bir çaba harcadık. Bazı görüşmelerimiz oldu. Bu çalışmalarımızı halen sürdürmekte ve itidal mesajlarımızı tüm ilgili taraflara iletmekteyiz. Bölge dışı güçlerin de gelişmelere soğukkanlı yaklaşması gerekmektedir. Biz bölge ülkeleri olarak üçüncü tarafların kendi çatışmalarını bu coğrafyaya taşımasını istemiyoruz” dedi.

“Uluslararası hukuk herkes için bağlayıcıdır”

İran’ın İsrail’e 13 Nisan’da düzenlediği saldırıya değinen Bakan Fidan, “13 Nisan’da yaşananlar bizim için çok önemli dersler ortaya koymakta. Birinci olarak uluslararası hukuk herkes için bağlayıcıdır. Küresel düzeyde barışın ve istikrarın anahtarı uluslararası hukuka uyulmasıdır. İkinci olarak, Netanyahu’nun iktidarda kalabilmek için bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır. Netanyahu’yu kayıtsız ve şartsız destekleyenler, tutumlarını acilen gözden geçirmek zorundadırlar. Üçüncüsü ve en önemlisi yaşanan olayların temelinde Gazze’de İsrail tarafından uygulanan şiddet ve zulüm yatmakta. Şu hususun altını çizmek istiyorum. Şu anda mağdur olan ne İsrail ne de İran’dır. Mağdur olan Gazze halkıdır. Hepimiz Gazze’de yaşanan felaketi sona erdirmek için daha fazla çaba harcamalıyız. İsrail’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2728 sayılı kararını ve Uluslararası Adalet Divanı’nın aldığı ihtiyati tedbirleri harfiyen uygulaması şarttır” dedi.

“ABD başta olmak üzere İsrail üzerinde etkisi olan ülkelerin ortak tutum sergilemeleri ve İsrail’e dur demeleri gerekmektedir”

Gazze Şeridi’nde bir an önce acil ve kalıcı ateşkes sağlanması gerektiğine vurgu yapan Bakan Fidan, “İnsani yardımlara izin verilmelidir. Sonrasında ise iki devletli çözümü hayata geçirmeye dönük adımları ivedilikle atmalıyız. Batılı ülkelerin İran karşısında tek bir ses olarak tepki vere bildiklerini gördük. Şimdi de aynı şekilde ABD başta olmak üzere İsrail üzerinde etkisi olan ülkelerin ortak tutum sergilemeleri ve İsrail’e dur demeleri gerekmektedir” dedi.

“Tüm bu yaşananlar Filistinliler arası birliğin tesisinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur”

Türkiye’nin Katar’ın ateşkes için yürüttüğü çalışmaları desteklediğini belirten Bakan Fidan, “Kendilerine de canı gönülden teşekkür ediyoruz. Sürecin Filistin halkının vazgeçilmez haklarına ve istikbaline halel getirmemesi için çalışmayı sürdüreceğiz. Tüm bu yaşananlar Filistinliler arası birliğin tesisinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu amaca yönelik olarak tüm tarafların yapıcı tutum sergilemesin de büyük fayda görmekteyiz. Nihai amacımız adil ve kalıcı barışın tesisidir. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasını desteklemeye var gücümüzle devam edeceğiz. Bu ziyaretin Filistin halkı, Türkiye-Katar ilişkileri ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.



Okumaya devam et

Siyaset

Dışişleri Bakanlığı’ndan Lübnan’daki Türk vatandaşları için seyahat uyarısı

Dışişleri Bakanlığı, İsrail-Filistin arasında yaşanan son gelişmeler neticesinde Lübnan’da bulunan Türk vatandaşlarına Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel vilayetlerine gitmemeleri uyarısında bulundu.

Oğuzhan Halil Özbek
ANKARA-
Dışişleri Bakanlığı, Lübnan’daki Türk vatandaşları için Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel şehirlerine seyahat uyarısı yaptı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Bölgemizdeki son gelişmelerin Lübnan’a yansımaları çerçevesinde Lübnan’da bulunan vatandaşlarımızın tedbirli olmaları ve zorunlu olmadıkça Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel vilayetlerine gitmemeleri tavsiye olunmaktadır. Gelişmelerin Bakanlığımızın ve Beyrut Büyükelçimizin resmi web sitelerinden ve sosyal medya hesaplarından takip edilmesi yararlı olacaktır. Acil durumlar için Beyrut Büyükelçiliğimize aşağıdaki telefonlardan ulaşılabilmektedir. ‘+961 3 944 904 / +961 70 622 012’” denildi.

Okumaya devam et

Siyaset

Bakan Güler: Irak’la uzun yıllar sonra ilk defa stratejik bir anlaşma imzalayacağız

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Irak’la uzun yıllar sonra ilk defa stratejik bir anlaşma imzalayacağız” dedi.

Doğukan Gürel
ANKARA-
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, AK Parti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirdiği grup toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Terörle mücadele konusunda faaliyetlerin devam ettiğini hatırlatan Bakan Güler, “Planlamalarımızı yaptık, onlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Pazartesi günü Irak’la uzun yıllar sonra ilk defa stratejik bir anlaşma imzalayacağız. Iraklı dostlarımız; PKK ile ilgili terör örgütü demese de ona yakın bir ifadeyi ilk defa kabul ettiler. Bu da memnuniyet verici. Faaliyetlerimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak ziyareti sırasında Erbil’i ziyaret edip etmeyeceği hakkındaki sorusuna, “Cumhurbaşkanımız açıklar herhalde. Biz Irak’ı biliyoruz” cevabını veren Yaşar Güler, terörle mücadele konusuna ilişkin ise, “30 kilometrelik güvenli hat oluşturulmuş durumda ancak orada yapmamız gereken bazı işler var. Onlarla ilgileniyoruz, çalışıyoruz onları da halledeceğiz” şeklinde konuştu.
Bakan Güler ayrıca Gara ve Kandil’i işaret ederek, “Onlarla da uğraşacağız” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.