Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Binali Yıldırım: 1 milyon mülteci gidecek noktaya geldi

İzmir’de Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile buluşan AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, Türkiye’deki mülteciler için “Bunlar gidecek, burada kalacak değiller. Tabii ki biz kendi vatandaşımızın hak ettiği imkanları onlara verecek değiliz. Bu abartılıyor, istismar ediliyor. Her şeye rağmen bu süreç başladı. 1 milyon mülteci gidecek noktaya geldi. İdlib’in kuzeyinde evler, okullar yapıldı, adeta şehir kuruldu. Onlar buraya yerleştiriliyor. Bu meseleyi Cumhurbaşkanımız da ciddiyetle takip edecek” dedi.

Ceren Atmaca Özden – Sinan Yeniçeri
İZMİR-
AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, İzmir Balçova’da Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldi. Yaklaşan 2. tur cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde önemli açıklamalarda bulunan Yıldırım, “14 Mayıs geride kaldı. Hayal kırıklığı, kırgınlık yaşamaya lüzum yok. 28 Mayıs’ta telafi edeceğimiz fırsat önümüzde duruyor. İzmir’de yapacağımız güzel çıkış, Türkiye’ye de dalga dalga yayılacak. Hem İzmir kazanacak hem Türkiye kazanacak. Bu seçimin kaybedeni olmayacak. Tek üzülecek olan; FETÖ, PKK ve onların arkasındaki ağababaları. İplerini ellerinden bulunduranlar. Onun dışında bu seçimden herkes kazançlı çıkacak. Biz de bu terör örgütlerinin hepsiyle mücadeleye devam edeceğiz. Bu toprakları çok dinamik. Bu coğrafya bizim geleceğimiz. İstismar edilen şeyler var. Göçmenler keyfi değil. Gidecekler, onların planı yapıldı ama gittikleri zaman yaşam korkusu, can korkusu olmaması lazım. Bir insanı bile bile ölüme gönderebilir misiniz? Bu insanlığa sığmaz. Akdeniz’den Kamışlı’ya bir güvenlik kuşağı oluşturduk ki oradaki otorite boşluğundan terör alan bulamasın. Şimdi orada her türlü kamu hizmetleri hazırlandı. Peyderpey gidiyorlar. İnşallah Suriye’de barış sağlanır. Esed, ülkenin 3’te 1’ine hakim ve belli etnik grubuna hitap ediyor. Ülkenin tamamına hitap eden yönetim ve huzur tesis edilirse onlar da memleketlerine gidecek. Bu vatan başka bir şeydir. Bunlar gidecek, burada kalacak değiller. Tabii ki biz kendi vatandaşımızın hak ettiği imkanları onlara verecek değiliz. Bu abartılıyor, istismar ediliyor. Her şeye rağmen bu süreç başladı. 1 milyon mülteci gidecek noktaya geldi. İdlib’in kuzeyinde evler, okullar yapıldı, adeta şehir kuruldu. Onlar buraya yerleştiriliyor. Bu meseleyi Cumhurbaşkanımız da ciddiyetle takip edecek” diye konuştu.

“Terör Türkiye’de hiç kimsenin gündeminde değil”

Son 20 yıldır ülkede terörün kontrol altına alınmasıyla beraber Doğu Anadolu’da ve Güneydoğu Anadolu’da yıllardır geri kalan altyapı, sağlık, eğitim hizmetlerindeki eksiklikleri giderme imkanının olduğunu belirten Yıldırım, “12 sene Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımda Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’ya yaptığımız işler, batının 2,5 katı oldu. Buna hakkı vardı. Ben de doğu ilinden bir evlat olarak bu durumu görüyordum. Terörden insanlar başını kaldıramazdı. Yollar, hastaneler, havaalanları yapılamıyordu. Batı ve doğu arasında gittikçe ciddi anlamda uçurum meydana getiriyordu. Kardeşliğimize de bu zarar veriyordu. ‘Devlet doğuya bakmıyor’ gibi duyguya kapılıyorlardı. Batıdaki de ‘Terör bizim canımızı yakıyor, onlara hiçbir şey vermeyin’ gibisinden bir ayrışma bir kutuplaşma ortamı vardı. 20 yılda yaptığımız yüzlerce iş var ama bunun en önemlisi terörün Türkiye’nin gündeminden düşürülmesidir. 2010’dan sonra terör Türkiye’de hiç kimsenin gündeminde değil. 10. sıraya bile gelmiyor. Yapılan araştırmalar bunu gösteriyor” sözlerine yer verdi.

“Mültecilerin can güvenlikleri yok, onun için koşa koşa geliyorlar”

İnsanın en kutsal hakkının yaşam hakkı olduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye’deki mültecilere ilişkin şunları söyledi: “Mülteciler neden kalkıp geliyor. Can güvenlikleri yok, onun için koşa koşa geliyorlar. Bunları ayıplamamak lazım. Şimdi elhamdülillah terör topraklarımızda faaliyet yapamıyor. Bunun kalıcı olarak devam etmesi lazım ama terörün faaliyetlerini, özellikle PKK’nın faaliyetinin sona ermesi, bazılarını rahatsız etti ve hoşuna gitmedi. Bunun başında daha önce Irak’ı, Libya’yı, Afganistan’ı işgal edip ‘Demokrasi getireceğiz’ diye bin perişan hale getiren, bu ülkeleri yok eden Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki emperyal ülkeler, Türkiye için de böyle bir sevda peşindeler. Türkiye’de terörün amacı ne Kürtlerin ne Türklerin derdidir. PKK’nın Kürtler diye bir sorunu yok. Kürtlerin de Türklerin de PKK diye bir sorunu var. Yıllardır kaynaklarımızı tüketti, insanlarımızı yok etti, askerimizi şehit etti. Bizi birbirimizden soğuttu, kardeşliğimize zarar verdi. Bunları Orta Doğu’da operasyon düşünceleri olan emperyal ülkelerin kaynakları ile yapıyorlar. Paralarını onlar veriyor. Bin yıl önce bu topraklarda ‘Birbirimizin mezhebini, meşrebini, etnik kimliğini sormayacağız’ dedik. ‘Bu topraklar ortak mülkümüzdür, bu mülkün sahibi de Cenabı Allah’tır’ dedik. Bizi bağlayan değerlerimiz belli. Rabbimiz, peygamberimiz, mukaddes kitabımız bir. Biz biriz beraberiz kardeşiz. Bu ölçüleri ortaya koyduktan sonra Türk’müş, Kürt’müş, Çerkes’miş, Arap’mış ne önemi var? Bu ayrıştırmalardan biz çok yara aldık. Bu topraklar bin yıl geriye gittiğimizde isyanlardan neler çekti, kardeş kavgalarından neler çekti? Mezhep savaşlarından Avrupa 100 yıl savaştı. Bunun faydası yok. Enerjimizi büyümek için, kardeşliğimizi büyütmek için kullanmamız lazım.”

“Bu seçimin kaybedeni Amerika’dır, Avrupa ülkeleridir, FETÖ terör örgütüdür ve bölücü PKK’dır”

Siyasetin, eğer ucunda millete hizmet varsa bir anlam ifade edeceğini söyleyen Yıldırım, “Yoksa ne yapayım ben siyaseti? Bize verilen desteklere göre düşünseydik İzmir’e çivi çakmamamız lazım. Bunu yapabilir miyiz? Hizmette siyaset olabilir mi? Hizmet insana yapılır. 14 Mayıs’ta İzmir, Kemal Kılıçdaroğlu’na yüzde 63 o vermiş. Cumhurbaşkanımıza yüzde 31 vermiş. İzmir’e bugüne kadar yapılan hizmetleri kafanızdan geçirin. Çevre yoluna, şehir hastanesine, Sabuncubeli Tüneli’ne, İzmir-İstanbul Otoyolu’na bakın. Bakın, bakın, bakın, nerede ne hizmet varsa bunları yapmışız. Bunlar bizim görevimiz. Oy verdi, vermedi hesap içine asla girmedik. 28 Mayıs’taki seçimde herkes kazanacak. Türkiye kazanacak, İzmir kazanacak. Bu seçimin kaybedeni Amerika’dır, Avrupa ülkeleridir, FETÖ terör örgütüdür ve bölücü PKK’dır. Kürt vatandaşlarımızı PKK ile karıştırmayalım. PKK bir ölüm makinesi. Kürt ve Türk kardeşlerimize en büyük zararı veren örgüt budur. Biz ‘PKK’ deyince Kürt vatandaşlarımızı hedef alıyormuşuz gibi düşünüyorlar. Asla. Ayrıştırmalar ancak bize zarar verir. Kardeşlik, bir olmak, beraber olmak, gücü artırır” diye konuştu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Mesleki yaralanmalarda Türkiye 11. sırada

RÜMEYSA BULUT
HABER MERKEZİ-İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin sadece yasal bir zorunluluk değil insanın en temel haklarından biri olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli adımlar atılmakla birlikte hala iyileştirilmesi gereken alanlar bulunmaktadır. Özellikle küçük ölçekli işletmelerde ve belirli sektörlerde iş kazaları ve meslek hastalıkları daha sık görülmektedir. Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalığın artırılması, yasal düzenlemelerin takip edilmesi, düzenli denetimlerin yapılması ve çalışanların eğitimine önem verilmesi büyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak, iş sağlığı ve güvenliği sadece bir yasal zorunluluk değil, aynı zamanda insanların en temel haklarından biridir” dedi.

– “2023’TE 2 BİN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ”

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınlayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “ILO verilerine göre 2023 yılında Türkiye, ölümcül olmayan mesleki yaralanmalar bakımından dünyada 11. sırada, ölümlü iş kazası sayısı bakımından ise 15. sırada yer alıyor. İş kazaları üzerine veriler toplayan ve paylaşan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre 2023 yılında en az bin 929 işçi hayatını kaybetti. Bir ülkede meydana gelen iş kazalarının sayısının azalması, o ülkenin iş sağlığı ve güvenliği açısından ne kadar başarılı olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. İş sağlığı ve güvenliği yönetiminin uygulanabilirliği ile iş kazalarının önceden engellenmesi oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki her iş kazası önlenebilir nitelikte bir risktir ve bu konuda alınacak önlemler hayati önem taşır. Herkesin sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamına sahip olması, daha verimli ve mutlu bir işgücü yaratmaya yardımcı olur” ifadelerini kullandı.

-“SAĞLIKLI ÇALIŞMA ORTAMI İŞLETME YARARINDIR”

İş sağlığı ve güvenliği konusunun seçenek değil zorunluluk olduğunu belirten Palandöken, “Çalışanların daha güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, hem işverenlerin hem de çalışanların ortak sorumluluğudur. İşverenlerin ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlenmeleri, uygun ekipmanların kullanımı, risklerin değerlendirilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması önemlidir. Sağlıklı çalışma ortamları oluşturarak, çalışanların daha mutlu, daha sağlıklı ve daha verimli olmalarını sağlamak hem işletmelerin hem de toplumun yararınadır. Esnaf ve sanatkarlar için iş sağlığı ve güvenliği konularına uyum sağlamak, yasal sorunlardan kaçınmak ve işletmelerini güvende tutmak açısından hayati öneme sahiptir. İşletmelerin itibarını korumak için düzenli olarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmalı ve çalışanlara gerekli eğitimler verilmelidir. Bu vesile ile 4 – 10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda tüm işletmelere kazasız bir çalışma hayatı dilerken, bu konuda daha bilinçli, duyarlı ve sorumlu olmamız gerektiğinin altını çiziyorum” dedi.

Okumaya devam et

Genel

Sudan Cumhurbaşkanının oğlu Ankara’da son yolculuğuna uğurlandı

Ankara’da motosikletiyle otomobile arkadan çarptığı kazada yaralanıp, tedavi gördüğü hastanede 2 ay sonra hayatını kaybeden Sudan Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Burhan’ın oğlu Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, Karşıyaka Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı.

Gizem KARADAĞ- Canberk ÖZTÜRK
ANKARA-Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, 7 Mart’ta akşam saatlerinde Gölbaşı ilçesine bağlı Kızılcaşar Mahallesi Kiraz Bulvarı’nda motosikleti ile hafif ticari araca çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, ağır yaralandı. Olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla Bilkent Şehir Hastanesi’ne kaldırılan el-Burhan Rahman, hastanenin yoğun bakım sevisine alındı. Yaklaşık 2 aydır yaşam mücadelesi veren Sudan Cumhurbaşkanı‘nın oğlu Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, dün hayatını kaybetti.

Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman için Ankara’da Karşıyaka Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Sudan Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Burhan, ailesi, yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Bekir Bozdağ ile çok sayıda kişi katıldı. Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı. Öğle kılınan namazın ardından Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman’ın cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

İliç’teki maden faciasında cansız bedenine ulaşılan 2 işçi, toprağa verildi

Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden Ramazan Çimen ile Kenan Öz’ün cenazeleri, bugün törenle toprağa verildi.

Muzaffer KOŞAN
ERZİNCAN-İliç ilçesinde Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait altın madeninde, 13 Şubat’ta yaklaşık 10 milyon metreküp toprağın yamaçtan akması ile heyelan altında kalan 9 işçiden kıdemli kırıcı vardiya süpervizörü Ramazan Çimen ile kıdemli istifleme ve aglomeratör süpervizörü Kenan Öz’ün, dün akşam saatlerinde cansız bedenlerine ulaşıldı.
Evli ve 3 çocuk babası olan Ramazan Çimen ile evli ve 2 çocuk babası olan Kenan Öz için bugün cenaze töreni düzenlendi. İliç ilçesindeki Yusuf Ziya Demir Camisi’nde öğlen kılınan cenaze namazına protokol, Çimen ve Öz’ün ailesi, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Erzincan Müftüsü Muharrem Gül’ün kıldırdığı cenaze namazı sonrası Çimen ve Öz’ün cenazeleri ilçe mezarlığında toprağa verildi.

5 İŞÇİ ARANIYOR

Faciada toprak altında kalan 9 işçiden Ramazan Çimen ile Kenan Öz ile birlikte 4 işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Çok sayıda iş makinesi ve personelin katıldığı aramalarda ilk olarak 5 Nisan’da Uğur Yıldız’ın, 19 Nisan’da Adnan Keklik’in cenazesi bulunmuştu.

Halen toprak altında olan 5 işçiye ulaşmak için çalışmalar aralıksız sürüyor. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.