Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sinan Bey ile aramızda pazarlık olmadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerindeki desteğine ilişkin, “Sinan Bey ile aramızda pazarlık olmadı. Kendisinin dile getirdiği bazı hususları biz açıklığa kavuşturduk. Muhalefet bu tür şeyler üzerinde spekülatif arayışlara girerler. Böyle bir talep olmadı. Terör örgütüne karşı tutumumuzu inlerinde yok ettiğimiz teröristlere sorsunlar. Bizim bu konuda defterimiz tertemiz. Türkiye sınırları olmadığı kadar güvendedir. Başından beri sığınmacıların güvenli dönüşünü zaten destekliyoruz” dedi.

İSTANBUL-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT canlı yayınında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Sinan Oğan ile aralarında bir pazarlık olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendisinin dile getirdiği bazı hususları biz açıklığa kavuşturTRTduk. Bu güç birliğinin milletimizin faydasına olacağını düşünüyorum. Sığınmacılar konusunda, briket evlerden başlamak üzere 450 bin mülteci yurtlarına döndüler. Hedefte 1 milyon mültecinin evlerine döneceği bir plan var. Güven ortamı içerisinde ülkelerine dönüşünü sağlama gayreti içinde olacağız. İlham Aliyev kardeşim olmak üzere Türk devletleriyle burada yaptığımız toplantılar vardı. Bunlar Türk dünyasıyla olan hassasiyetimizin en güzel örnekleridir. Sinan Bey ile aramızda pazarlık olmadı. Muhalefet bu tür şeyler üzerinde spekülatif arayışlara girerler. Böyle bir talep olmadı. Afet bakanlığı kurulması gibi tespiti var. AFAD var da bakanlık boyutunda değil. Bakanlık boyutuna çıkarmak gibi bir durum söz konusu. Bunlar ilke olarak üzerinde durulabilir. Bakanlık olarak yarın bir gün gündeme gelinebilir. Dernekten başladı AFAD’a dönüştü, şimdi bakanlık da olabilir” dedi.

Erdoğan, “Derdimiz pazar gününü atlatmak. Atlattıktan sonra mülteciler noktasında yol haritası çıkarılabilir. Dörtlü olarak Moskova’da yapılan bazı çalışmalar var. Çalışma devam ediyor. Ne kasar kısa zamanda mültecileri döndürülebilir bakabiliriz. Kılıçdaroğlu maalesef yalan üzerine bina edilmiş bir anlayışı var. Yalanı tanımlamak istiyorsanız Kılıçdaroğlu’na bakmanız lazım. Nefret söylemleriyle günü kurtarmaya çalışıyor. Türkiye’nin hiçbir meselesi fevri adımlarla çözülmez. Türkiye sınırları olmadığı kadar güvendedir. Başından beri sığınmacıların güvenli dönüşünü zaten destekliyoruz. STK ve kardeş ülkelerin destekleriyle yapılan briket evlerle ilgili projeleri yürütüyoruz. Kılıçdaroğlu’nun yapmak istediği Boraltan utancını yaşasın istiyor. Biz bu meselede başından beri vicdani ve insani duruş sergiledik. Alman kalkıp Suriyeli alıyorsa biz benzer şeyi seçerek güvenle niye yapmayalım. Bizim beklentimizdir, Sinan Bey’e karşı muhalif kesim linç meselesi beklentimizdi. Tahakkuk etti. Farklı bazı ağızlar da çıkabilir. Ama Sinan Bey duruşu ve bugünkü açıklamasıyla tavrını ortaya koymuş vaziyette. 28’indeki milletimizin duruşu Sinan Bey’in duruşuyla birleşerek cevap gereken yerlere verilecektir. Biz özellikle sevgi kültürü hâkim olsun istiyoruz, CHP’de böyle bir anlayış söz konusu değil” dedi.

“2. turda milletim bu oyuna gelmeyecek gerekeni yapacaktır”

Erdoğan, “Parmaklarla kalp işareti yapmakla iş bitmiyor. Bay bay Kemal’in bu tür yaklaşımları tutmaz. Herkes istikametini belirlemiş durumda. Kılıçdaroğlu’nun karakterinin ne olduğunu milliyetçi kanat iyi biliyor. Bu değişmez. Kararını veren milliyetçi kesim atılacak adımları atacaktır. Terör örgütü uzantılarıyla yol yürüyenlere millet birinci turda gereken cevabı verdi. Diyarbakır’da 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne neden olan değil mi? Dağdaki teröristlerden hapistekine ne kadar millet düşmanı varsa CHP başkanına oy istediler. Meydan meydan dolaşıp cezaevlerini boşaltacaklarının sözlerini verdiler. Dillerinden sayınlar, beyler eksik olmadı. İBB Başkanı Van’da yaptığı konuşmada, oradakiler ‘kan kan, intikam’ dediler. Belediye başkanının önünde söyledi. Buradaki görevini bırakıp oraya gidiyor. Terör örgütü işaretiyle selamlamalar. 2. turda da milletim bu oyuna gelmeyecek, gerekeni yapacaktır. Kılıçdaroğlu 2. tura kalınca milliyetçiliğin önemini anladı. Milletim bunları yutmaz. Bunlar yalanda olduğu gibi takiyede bir numara. CHP Genel Başkanının çıkarı için suistimal etmeyeceği ilke olmadığını gördük. Milliyetçilerin adresi bellidir, Cumhur İttifakı’dır” diye konuştu.

“Terör örgütüne karşı tutumumuzu inlerinde yok ettiğimiz teröristlere sorsunlar”

Terör örgütleriyle el ele olanın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kılıçdaroğlu peşine taktıklarında da akıl izan bırakmadı. Bunlara hem yalancı hem cahil, ne derlerse deyin. Güya 2003, 2006, 2013’de AK Parti terörist başına af için girişimde bulunmuş. Böyle bir yalan olabilir mi? Abdullah Gül, Mehmet Ali Şahin o zaman bakanlar kurulu üyesi bile değiller. Geçmişte 1985’e dayanıyor, birkaç kez revize dilmiş. MGK’dan çıkış süreci var. Bu kanun çerçevesinde MGK kararları belirleyici. Gösterdiği içerikten bile haberi yok. Terör örgütünü sevk ve idare edenler bundan yararlanamazlar. Bu yalanı söyleyenler, bu kanunun terörist başına uygulanmayacağını bilmiyorlar. AK Parti hükümetleri döneminde hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Bu külliyen yalandır. Terör örgütüne karşı tutumumuzu inlerinde yok ettiğimiz teröristlere sorsunlar. Bizim bu konuda defterimiz tertemiz. Buradan bunlara ekmek çıkmaz. Terör örgütleriyle el ele olan bay bay Kemal değil mi? Uzantılarla parlamentoda görüşmeleri yapan Kılıçdaroğlu değil mi?” ifadelerini kullandı.

“Sandıktan çıkan sonuçlar CHP yöneticilerinin kimyasını bozdu”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Mayıs gecesi yapılanlar tamamen utanç verici bir tablo. Vatandaşın gözüne baka baka genel başkanları gibi bunlar da yalan söylüyorlar. Ellerindeki veriler yanlış. İşin içinde CHP yöneticileri varsa yalan da vardır. Sandıktan çıkan sonuçlar CHP yöneticilerinin kimyasını bozdu. Baktılar kaybediyorlar hemen yalana sarıldılar. AA’yı itham etmeye kalktılar. Kendilerinde hiçbir hata bulmazlar. Bizim gibi vatandaşlarımız da görüyor, oyunun rengini ayarlıyor. Milletim bunlara 2. turda gereken yanıtı verecektir. Bizim rakibimiz ne Kılıçdaroğlu ne CHP’dir. Rakibimiz rehavettir, zafer sarhoşluğudur. Bu fark rehavete götürürse yanlış olur. Sinan Bey’in destek açıklaması bir yerde güç devşirmesidir. Bu potansiyel devşirme pazarla ilgili inşallah farklı gelişmeye vesile olacaktır. Yerli ve milli söylem Sinan Bey’in söyleminde hâkim. Yalanın olmadığı netice inşallah sandıktan çıkacaktır” dedi.

“Deprem felaketinde başkanlık sistemi olmasaydı altından bu kadar hızlı kalkamazdık”

“Deprem felaketinde başkanlık sistemi olmasaydı altından bu kadar hızlı kalkamazdık” diyen Erdoğan, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili kampanya süreci başladığında kullandılar. Artık konuşmadılar. Biz ise başından itibaren başkanlık sistemini ifade ettik, yararlarını ortaya koyduk. Karar almada sürecin seri işlemesi ve adım atmada koalisyonda çekilen çilelerin çekilmeyeceği. Türkiye 10 ayda bir seçimler yaşadı. Bu zamanlarda çok kan kaybedildi. Deprem felaketinde başkanlık sistemi olmasaydı altından bu kadar hızlı kalkamazdık. Defne Hastanesi’ni 3 aya varmadan bitirdik. Hasta kabulüne başladı. Bu nasıl oluyor. Meral Hanım’ı ben neden davet edeyim. Eser ortada. Arzu ederse gider ziyaret eder. Bunların hayatı yalan. Hasta kabulüne başladık. Yalancı arıyorsan başlarındaki yalancı. Defne’de yüzde 90 civarında CHP oyu var bizim yüzde 8. Ne lüzumu var çadırdan sahra hastanesi kurarsın olur biter demedik. Covid’de Murat Dilmener ve Pakize Öz Hastanelerini yaptık. Dışardan hasta gelse, Avrupa’dan hasta gelse uçakla insin hastaneye geçsin düşüncesiyle bunu yaptık. Depremzedelere yönelik 14 Mayıs sonrası nefret söyleminin ana sorumlusu CHP lideridir. Millete ve seçmene açıkça yalan söylediler. Oy yoksa hizmet yok diyorlardı. Tekirdağ’da otelleri boşaltmaları bunun neticesi. Defne’deki katılım muhteşemdi. Meydana gelenlerin tavrı her şeyi söylüyordu” diye konuştu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

Zorlu mesai, günde 12 saat çalışan tarım işçileri 900 TL yevmiye elde ediyor

Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine gelen mevsimlik işçiler, günde çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak ortalama 900 TL kazanç sağlıyorlar.

Ayşe Güler Tokdemir
HATAY-
Hatay’ın bereketli topraklarında bir çok tarım ürünü yetişiyor. Binlerce insana ekmek kapısı olan bereketli topraklara bir çok ilden tarım işçileri geliyor. Baharın gelmesiyle Amik Ovası’nda başlayan soğan hasadı için Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine de tarım işçileri göç etti. Zorlu şartlarda çalışmasını sürdüren tarım işçileri günde tek vardiya çalışarak 450 TL, çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak 900 TL kazanç sağlıyorlar. Tarım işçilerini en çok zorlayansa Nisan ayı olmasına rağmen 35 dereceyi geçen hava sıcaklığı oluyor.

Mevsimlik işçi olarak çalışmanın çok zor olduğunu dile getiren Süleyman Budak, “Biz mevsimlik işçi olarak Kumlu tarafında çalışmaya geliyoruz. Burada biz soğan hasadı yapıyoruz. Günün 12 saatini tarlada geçiriyoruz. Çok zor biz burada ailecek çalışıyoruz. Mevsimlik işçi olarak burada iş çok zor. Hava şimdi güzel serin esiyor ama gün sıcağının olduğu zamanlar çok kötü oluyor. Biz Kumlu’da 2 ay kadar kalıyoruz. Yevmiye soğanın kötü olmasından dolayı biraz düşük, ortalama 450 TL alıyoruz” dedi.

Tarlada çalışmanın kadınlar için çok daha zor söyleyen Çiğdem Karaçil, günde 2 vardiya çalışarak 900 TL gelir elde ettiğini belirterek “Soğan zamanı olduğu için Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasat etmeye geldik. Yaklaşık 2 ay burada kalıyoruz. Soğan hasat etmek zor, kadınlar için çok daha zor. Günlük 10 dönüm hasat ediyorum. Bu işi yapıyoruz evde de çamaşır, bulaşık ve evi temizliyoruz. Yani kadınlar için daha zor. Sabah 5’ten gelip akşam 7 gibi gidiyoruz. Günlük yaklaşık 900 TL alıyoruz. Buraya ailecek geliyoruz. Havalar biraz daha ısındığında daha zor oluyor” şeklinde konuştu.

20 yıldır bu işte çalıştığını dile getiren Nusret Karaçil, “Biz Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasadını yapmaya geldik. Bizim için çok zor bir iş yaklaşık 20 yıldır bu işe geliyoruz. Havalar ısındığında baya zorlanıyoruz. 1 ay sonra buradan Bursa’ya gideceğiz. Bursa’dan sonra Eskişehir’e gideceğiz. Aralık ayına kadar dışarıdayız sonra memlekete gidiyoruz. Memlekette 5 ay kalıp bu işe tekrar geliyoruz. Hayatımız artık bu iş oldu. Günlük yevmiye değişiyor, bazen çok az bazen de idare oluyor. Sabit bir yevmiye yok. Soğan hasadı gerçekten meşakkatli bir iş, güneş doğmadan geliyoruz, güneş batana kadar tarlada çalışıyoruz. Kumlu’da en fazla 2 ay kalıyoruz” dedi.

Okumaya devam et

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Genel

Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu

İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulunan Mehmet Ali Yılmaz, 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı.

İSTANBUL-
Spordan Sorumlu eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulundu. Mehmet Ali Yılmaz, 21 Ekim 1948 günü Trabzon’da dünyaya geldi. İstanbul Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Fakültesini bitirdi. Bankacılık, Basın alanlarıyla ilgilendi. Tek-Art Holding ve Yılmaz Yayınları AŞ Yönetim Kurulu Başkanı, Güneş Gazetesi sahibi, Titibank Yönetim Kurulu Başkanı, Trabzonspor Kulübü Başkanı, Mühendisler Odası, Müteahhitler Sendikası, İstanbul gazeteciler Cemiyeti, Gazete sahipleri Sendikası ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Üyesi olarak görev yaptı.

Yılmaz, 1991 genel seçimlerinde DYP’den Trabzon Milletvekili seçilerek, 20.10.1991-24.12.1995 arası TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı. 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı. Evli, 5 çocuk babasıdır.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.