Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Çabamız 3’üncü dünya savaşının önüne geçmek

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail’in Filistin katliamına değinerek, “Türkiye olarak çabamız, hem zalimi durdurarak mazluma el uzatmak hem de aynı zamanda dünyanın yeni bir 3’üncü savaşa doğru sürüklenmesinin önüne geçmektir” dedi.

Selim Kuşcu – Uğur Kahyaoğlu
ORDU-
Numan Kurtulmuş, Ordu’da bir otelde düzenlenen sivil toplum kuruluşları (STK) buluşma programına katıldı. Ordu Valiliği himayesinde gerçekleştirilen programa, Ordu Valisi Muammer Erol, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, protokol üyeleri, ilçe belediye başkanları ve STK temsilcileri katıldı.

Burada açıklamalarda bulunan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ordu’nun iyi ve yetişmiş bir sivil toplum birikimi olduğunu bildiklerini, bu birikimden her zaman Ordu’nun geleceği için istifade etmeyi kendileri için bir öncelik olarak kabul ettiklerini söyledi. Kurtulmuş, yapılan toplantılarda aktarılan meselelerin her birisinin Ankara’da takibini yaparak birçoğunun da gerçekleşmesine vesile olduklarını kaydetti.

“Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, Rusya’yla topyekun Batı arasında bir savaş haline dönmüş vaziyette”

Dünyanın ve Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğine işaret eden Kurtulmuş, “Dünyanın dengesi bozulmuş vaziyette. Güçlü olanların dünyayı istediği gibi yönetebileceğini zannettiği, aklın, mantığın, siyasetin, insafın ve insanlığın geride kaldığı bir türbülansın içerisine sokulmuştur. Öncelikle bütün çatışma alanlarının hepsinin yakın coğrafyamızda olduğunu görüyoruz. Balkanlar neredeyse böyle bir fitili yanmakta olan bir bombanın üzerinde oturuyor. Karadeniz’de Rusya Ukrayna arasındaki savaş sadece Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş değil, Rusya’yla topyekun Batı arasında bir savaş haline çoktan dönmüş vaziyette. Orta Doğu söylemeye bile gerek yok, paramparça olmuş vaziyette ve Yemen’e kadar Afrika’nın güneyine kadar olan coğrafyada her birisindeki gelişmelerin Türkiye’yi yakından etkilediği fevkalade zor bir süreçteyiz. Bunun dışında zaten bu gerilimler, bu çatışmalar vesaire olmasaydı bile zaten insan eliyle ortaya çıkmış olan bir sürü felaketi de bütün insanlık olarak yaşıyorduk” diye konuştu.

“İsrail’in politikasında bunu görmezden gelenler de suçludur”

Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kötülüğün dünyada şimdiye kadar Hz. Adem’den bu yana insanoğlunun yaşadığı en büyük kötülük senaryosu olarak İsrail, maalesef Gazze’deki insanları ölüme mahkum etmek üzere kollarını sıvamış vaziyette. 10 bini geçti, biz burada konuşurken belki yüzlerce masum çocuk daha hayattan koparıldı. Belki yüzlerce yaşlı insan hayattan koparıldı. Hastaneler artık çalışmıyor, insanlar elleriyle neler yapabilirlerse, tıbbi malzemeler olmadığı için bir şekilde yaralılarına müdahale etmeye çalışıyor. Suyun, elektriğin, yakıtın, ekmeğin olmadığı 2 milyon 300 bin insanın bir köşeye sıkıştırıldığı ama bundan daha önemlisi daha acısı kötülüğün başyapıtı dedim ya bunu bilerek söylüyorum, sadece orada o katliamı yapan, o soykırım boyutlarına ulaşmış olan katliamı yapanlar sorumlu değildir. Bunu görmezden gelen ya da bunu bir bilgisayar başında savaş oyunu oynarmış gibi seyreden bütün insanlık da bunun suçlusudur. İsrail’in bu faşist yöneticilerine karşı İsrail’in insanlıktan nasibini almamış Netanyahu cephesi yöneticilerine yanında arkasında Batı ülkelerinin de nasıl destek verdiğini görüyoruz.”

“İnsanlar İsrail sevdalısı yöneticilerine rağmen sokaklarda protesto ediyorlar, bu bir dönüm noktasıdır”

Amerika Birleşik Devletleri’nin savaş gemisi göndermesine ve dünyada insanların protestolar yaptıklarına yönelik de açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, “ABD en büyük uçak gemisini buraya niye gönderdi? Madem gemiyi göndermeyi biliyorsun da bir gemi insanlar için tıbbi malzeme ihtiyaç malzemesini de Gazze’nin limanlarından içeriye soksana. O gemiyi oraya getirip bütün bölge ülkelerini bütün dünya halklarını tehdit etmeyi biliyorsun da Gazze’de insanlık can çekişirken bütün insanlar maalesef yok oluşa doğru sürüklenirken niye hem de lafa geldiği zaman demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden bahsediyorsunuz da niye bu yardımın yapılmasını sağlamıyorsunuz? Bırakın siz yapmıyorsunuz. Dünyanın bu yardımı yapması için niye müsaade ettirmiyorsunuz? Bütün bunların üstüne maalesef gelir gelmez söyledikleri şey nedir? Biz İsrail’e bir kırmızı çizgi çekmiyoruz. Yani ‘vur vurabildiğin kadar, öldür öldürebildiğin kadar.’ Bu sürdürülebilir bir durum değildir, insanlığın bittiği yerdir. Dünyada sistem mi sistem, demokrasi vesaire buna bunları konuşuyorsunuz ama inanın ki gayretullaha dokunur diye de bir söz vardır. Bu iş artık gayretullaha dokunmuştur. Dünyanın birçok yerinde gerçekten insanlıktan yana olan, mazlumdan yana olan, hakkaniyetten yana olan ‘yeter artık böylesine bir zulme seyirci kalmayacağım’ diyen milyonlarca insan sokağa çıkıyor. Kendi ülkelerinde İsrail sempatizanı İsrail sevdalısı yöneticilerine rağmen sokaklarda protesto ediyorlar. Bu bir dönüm noktasıdır” ifadelerine yer verdi.

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Siyaset

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan ayı toplantısı

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı son Toplantısı’nda görüşülen 4 madde, karara bağlanarak onaylandı.

Erdi Demir
SAMSUN-
Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı 2. Birleşimi, Samsun Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. 4 gündem maddesinin 1’i oy birliği ile 3’ü ise oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Meclis gündem maddeleri arasında yer alan yatırım kapsamında Gülsan Sanayi Sitesi’nin kamulaştırılması için kullanılması planlanan 600 milyon TL (ana para) kredi kullanım yetkisi teklifi maddesi ile ‘güvence bedeli’ olarak kullanılmak kapsamında talep edilen 20 milyon TL gayrinakdi kredi kullanım maddeleri; CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyelerinin ‘hayır’ oylarına rağmen AK Parti ve MHP meclis üyelerinin ‘evet ‘ oylarıyla oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Tekkeköy’deki 100 bin m2’lik arsa satışında oy çokluğu

Gündem maddeleri arasında yer alan “Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ait Tekkeköy’de bulunan 100 bin m2’lik arsa vasıflı taşınmazın, belediyenin hayata geçirmeyi planladığı projelere kaynak sağlaması amacıyla satışında encümene yetki verilmesi teklifi” maddesi de meclisten oy çokluğu ile geçti.

CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyeleri söz konusu teklifte satışa karşı çıkmadıklarını fakat satılan alana sanayi tesisi yapılmasının ilçedeki hava kirliliğine ve birçok konuda olumsuz etki edebileceğini belirterek, ‘ret’ oyu verdiler. Madde üzerinde oylamadan önce söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Recep Kemal Certel, “Söz konusu teklif, arsanın satışı için encümene yetki verilmesi teklifidir. Burası herkese açık ihale usulü ile satışa çıkacaktır. Burada bir yere hedeflenmiş, oranın alacağı şekilde bir algı doğru değildir. Buraya girmek isteyen, maddi durumu müsait olan çevrelerin de ihaleye girerek, buranın daha yüksek fiyata satılmasının önünü açabilirler. Madde üzerinde meclis üyelerinden birçok öneri geldi. Satışa çıkartılacak alanın konut alanına ya da başka bir ticari faaliyete çevrilmesi şeklinde ama burası sanayi alanı olan bir bölge. Samsun’da sanayi alanı olan bölge zaten yeterince yok. Hem azot hem de bakır fabrikasının olduğu bölgede sanayi imarlı bir yerin konuta çevrilmesi hem ekonomik değil, hem de sağlık açısından bir tereddütleri var ise o açıdan da doğru değil. Fabrikalara yakın olmayı kimse tercih etmeyecektir. Satış açısından da düşünülüyorsa rantabl olmayacaktır. Dolayısıyla burada belediyemize gelir getirmesi, faiz ödemelerinin yükselmemesi ve borçlanmanın azaltılması manasında bu tür yerlerin belediyemizin gelir kaynağı olarak kullanılması doğrudur” dedi.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah lideri Erbakan: İnancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi.

Ahmet Umur Öztürk – İbrahim Berat Yılmaz
ANKARA-
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partilerinin üçüncü parti olduğunu söyleyerek, “Şanlıurfa, Yozgat Belediyesi başta olmak üzere toplam il ve ilçelerle birlikte 62 belediye kazanmış durumdayız. Milli Görüş belediyeciliğini, ahlaklı belediyeciliği en etkili şekilde uygulayacaklar, milletimizin derdine yerelde derman olacaklar. Adil düzenin uygulamasını yerelde başlatacaklar. Yeniden Refah Partimiz kazandığı belediye başkanlıklarının yanında 20 ilde yüzde 10’un üzerinde, daha fazla ilde yüzde 7’nin üzerinde, 132 ilçede yüzde 20’nin, 210 ilçede yüzde 10’un üzerinde oy almıştır” ifadelerini kullandı.

Erbakan, İsrail ile ticarette 54 ürüne kısıtlama getirildiğini belirterek, “İhracatı yapılan ürünler İsrail’e de gidiyordu. Hükümet yetkilileri eleştiriler karşısında ‘İsrail ile ticareti özel sektör yapıyor’ diyorlardı. Cumhurbaşkanlığına bağlı Türkiye Varlık Fonu şirketi olan Eti Maden’in 21 ton borik asit ihracatı yaptığı ortaya çıktı. Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi

“Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu”

Ekonomiye de değinen Erbakan, “Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam borç stoku 499 milyar 886 milyon dolar. Bir senede 42 milyar dolar artmış. 2002 yılında da 130 milyar dolar, dört kat artmış. Bir yıldan kısa vadede ödemeniz gereken borç 180 milyar dolar. Gelişmiş ülkelerin borçları uzun vadeli ve sıfıra yakın. Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu. Ocak-mart döneminde bütçe 570 milyar açık verdi. 337 milyar borçlanma yapıldı” diye konuştu.

Erbakan, Cumhur İttifakı’nın içinde yer alıp almadıkları sorusu üzerine, “Gazze konusu, rant belediyeciliğinden Türkiye’nin kurtulması gerektiğini düşündüğümüz için biz Cumhur İttifakı içinde yer almadık” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.