Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Aşama aşama enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Aşama aşama enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz, gelecek senenin ortalarından itibaren belirgin bir şekilde enflasyondaki düşüşü göreceğiz hep birlikte” dedi.

ANKARA-
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Geçen dönem Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olduğunu bütçe görüşmelerinde yine bulunduğunu hatırlatarak, “En çok duyduğumuz söz ‘Bu bütçe elveda bütçesi olacak.’ sözüydü hatırlarsanız, Meclisimizin bir kısmı değişti ama burada geçen yıl da görev yapan arkadaşlarımız da var veya ekranlardan izlemişlerdir. ‘Bu bütçe son bütçenizdir.’ sözünü çok duyduk, ‘Elveda bütçesidir.’ Hatta, ‘Bu bütçeyi tartışmamıza gerek yok, zaten biz geleceğiz, yenisini yapacağız; ne gerek var tartışmaya?’ şeklinde değerlendirmeler olmuştu, hatırlıyorsunuz değil mi? Elveda bütçesi olmadı. Bu değerlendirmelere en güzel cevabı milletimiz sandıkta demokratik bir şekilde verdi. Elveda değil, yeniden merhaba bütçesiyle karşınızdayız. Son sözü millet söyler. Milletimiz son sözünü, demokratik olgunluk içinde sandıkta söyledi. Bugün gurur duyuyoruz gerçekten. Yirmi ikinci bütçemizi kesintisiz bir şekilde meclisimize getirmiş olduk. Bu bir siyasi harekete her zaman nasip olan bir hadise değil. Dünyada da örneği çok az görülen bir hadise. Siyasi istikrarın en güzel sembolü diye düşünüyorum ben. Dolayısıyla aziz milletimize yeni bütçe hazırlama yetkisini verdiği için bizlere tekrar şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

Mayıs seçimleriyle birlikte siyasi belirsizliklerin ortadan kalktığını ve ekonominin adına son derece olumlu bir ortam oluştuğunu vurgulayan Yılmaz, “20 yıllık tecrübeden şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Siyasi istikrarı olmadan, ekonomik istikrar ve sosyal refah olmuyor. Belirsizlikler ekonominin düşmanı. Özellikle uzun vadeli yatırımlar yapacaklar için siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması gerekiyor. Mayıs ayında aziz milletimiz Cumhurbaşkanımıza olan güvenini bir kez daha yenilemiş, mecliste Cumhur İttifakı’na çok net bir çoğunluk vermiştir. Siyasi belirsizlikleri ortadan kaldırmıştır. Bu ekonomimiz adına da en sağlam zemindir. Siyasi istikrar ve güven pekişmiştir. Bunu hemen izleyen günlerde bazı konuşmacılar da ifade ettiler. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de sağladığı imkanlarla hızla hükümetimiz kurulmuş, görev dağılımı yapılmış ve yeni döneme ilişkin çalışmalar başlatılmıştır. Siyasi belirsizlikleri azalttığımız gibi, hazırladığımız kalkınma planıyla, orta vadeli programla, hükümet programıyla ve bütçeyle politika belirsizliklerini de ortadan kaldırdık. Ve öngörülebilirliği sağladık. Dolayısıyla siyasi belirsizliğin ve politika belirsizliklerinin ortadan kalktığı, öngörülebilirliğin sağlandığı bir ortamda yolumuza devam ediyoruz. Bütçemizi orta vadeli program çerçevesinde huzurunuza getirdik. Orta vadeli programı hazırlarken de bütün kesimlerle görüşmeler yaptık. Finans, tarım, sendikalardan işveren örgütlerine, toplumun bütün kesimleriyle görüştük, istişareler yaptık. Bütçe katılımcı hazırlandı mı diye sorular soruldu, ona cevaben söylüyorum. Evet, katılımcı hazırlandı. Bütçemize temel teşkil eden bütün bu dökümanlar kalkınma planında binlerce insanın katkısı alınarak, özel ihtisas komisyonlarıyla çalışmalar yapıldı. Bütçe bu politika dökümanlarının bir uzantısı olarak hazırlandı. Dolayısıyla sivil toplumdan, akademiye, bürokrasiye varıncaya kadar değişik kesimlerin görüşleri alınarak bütçe hazırlar” ifadelerini kullandı.

Bütçemizin temelini teşkil eden orta vadeli programda 4 tane temel amaç belirlediklerini vurgulayan Yılmaz, “3 tane de temel aracımız var. Bunları gerçekleştirmek üzere. Birincisi depremin yaralarını sarmak. Değerli arkadaşlar depremin ilk aşamalarının yaraları hızla sarıldı. İhtiyaçlar giderildi, vatandaşımız sahipsiz bırakılmadı. Geçici, barınma imkanları sağlandı, destekler sağlandı. Ama asıl yük, kalıcı hizmetlerin sunulması, ilk başlarken konuşmada da söylemiştim. 104 milyar dolarlık bir yükten bahsediyoruz. Bu yıl yedi yüz altmış iki milyar TL gelecek yıl bir trilyon yirmi sekiz milyar TL. Üç, dört yıllık süreçte üç trilyon liranın üzerinde bir kaynağı depremin yaralarını sarmak ve yeni karşı riskleri azaltmak için kullanacağız. İşte bunun sonucudur ki bu gelecek yıl bütçe açığımız normal seyrinden daha yüksek bir seviyededir. Yalnız şu noktaların altını çizmek isterim. Bu geçici durumu esas alarak bütçemiz bozuldu şeklinde teknik olarak çok doğru bulmuyorum. Yapısal açık dediğimiz bir şey var bütçe. Sürekli tekrarlanan, her yıl tekrarlanan vergi harcama kalemleri başlatırsanız, bütçeden yapısal bir bozulmaya yol açarsınız. Bu tamam. Ama deprem böyle değil tek seferlik harcama veya birkaç yıllık harcama dolayısıyla yapısal bir bozulmaya yol açmıyor. Dönemsel bir artışa yol açıyor. İkinci vurgulamak istediğim şu deprem harcamalarıyla ilgili olarak depremle ilgili yaptığımız harcamalar yatırım niteliğinde harcamalardır. Sonuçta bütün bu harcamalar ülkemizin şehirlerimizin direncini arttıran geleceğe ülkemizi daha iyi hazırlamaya vesile olan harcamalardır nitelikli harcamalardır. Geçici olarak bütçemizde artış getiriyor olabilirler. Ama gelecekte çok daha büyük maliyetler ödememize engel olucu nitelikte harcamalar. Bütün bu yönleriyle deprem harcamalarının geçişi etkisini değerlendirmek gerekir. İkinci amacımız, birincisi depremin yaralarını sarmak ve Türkiye’yi risklere hazırlamak. İkinci amacımız fiyat istikrarını sağlamak. Türkiye ekonomide, reel ekonomide çok başarılı oldu. Rakamlarla da bunu ortaya koyuyor. Yirmi yıllık sürece baktığınızda Türkiye yirmi yılda yıllık ortalama 5,4 dört büyümüş. Dünya 3,6 büyümüş. Dünyanın bir noktada sekiz her yıl üzerinde bir büyüme performansımız olmuş. Özellikle son yıllarda bunu arttırmışız. Son 3 yılda dünya bileşik olarak yüzde yedi büyürken Türkiye yüzde yirmi büyümüş. Turizm gelirlerimiz bu yıl elli beş milyar dolara çıkıyor. İhracatımız iki yüz elli beş milyar dolarlara gelmiş. Sanayi üretimimiz artmış reel tarafta gerçekten güçlüyüz. Finansal tarafta enflasyonda bir sorunumuz var bunu da görüyoruz. Vatandaşımızın da yaşadığını görüyoruz. İşte şimdi bunu önceliklendirmiş durumdayız. Reel ekonomideki bu başarılarımızla birlikte fiyat istikrarını da sağlamaya dönük makro ekonomik politika güncellemeler yaptık” dedi.

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Siyaset

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan ayı toplantısı

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı son Toplantısı’nda görüşülen 4 madde, karara bağlanarak onaylandı.

Erdi Demir
SAMSUN-
Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı 2. Birleşimi, Samsun Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. 4 gündem maddesinin 1’i oy birliği ile 3’ü ise oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Meclis gündem maddeleri arasında yer alan yatırım kapsamında Gülsan Sanayi Sitesi’nin kamulaştırılması için kullanılması planlanan 600 milyon TL (ana para) kredi kullanım yetkisi teklifi maddesi ile ‘güvence bedeli’ olarak kullanılmak kapsamında talep edilen 20 milyon TL gayrinakdi kredi kullanım maddeleri; CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyelerinin ‘hayır’ oylarına rağmen AK Parti ve MHP meclis üyelerinin ‘evet ‘ oylarıyla oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Tekkeköy’deki 100 bin m2’lik arsa satışında oy çokluğu

Gündem maddeleri arasında yer alan “Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ait Tekkeköy’de bulunan 100 bin m2’lik arsa vasıflı taşınmazın, belediyenin hayata geçirmeyi planladığı projelere kaynak sağlaması amacıyla satışında encümene yetki verilmesi teklifi” maddesi de meclisten oy çokluğu ile geçti.

CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyeleri söz konusu teklifte satışa karşı çıkmadıklarını fakat satılan alana sanayi tesisi yapılmasının ilçedeki hava kirliliğine ve birçok konuda olumsuz etki edebileceğini belirterek, ‘ret’ oyu verdiler. Madde üzerinde oylamadan önce söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Recep Kemal Certel, “Söz konusu teklif, arsanın satışı için encümene yetki verilmesi teklifidir. Burası herkese açık ihale usulü ile satışa çıkacaktır. Burada bir yere hedeflenmiş, oranın alacağı şekilde bir algı doğru değildir. Buraya girmek isteyen, maddi durumu müsait olan çevrelerin de ihaleye girerek, buranın daha yüksek fiyata satılmasının önünü açabilirler. Madde üzerinde meclis üyelerinden birçok öneri geldi. Satışa çıkartılacak alanın konut alanına ya da başka bir ticari faaliyete çevrilmesi şeklinde ama burası sanayi alanı olan bir bölge. Samsun’da sanayi alanı olan bölge zaten yeterince yok. Hem azot hem de bakır fabrikasının olduğu bölgede sanayi imarlı bir yerin konuta çevrilmesi hem ekonomik değil, hem de sağlık açısından bir tereddütleri var ise o açıdan da doğru değil. Fabrikalara yakın olmayı kimse tercih etmeyecektir. Satış açısından da düşünülüyorsa rantabl olmayacaktır. Dolayısıyla burada belediyemize gelir getirmesi, faiz ödemelerinin yükselmemesi ve borçlanmanın azaltılması manasında bu tür yerlerin belediyemizin gelir kaynağı olarak kullanılması doğrudur” dedi.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah lideri Erbakan: İnancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi.

Ahmet Umur Öztürk – İbrahim Berat Yılmaz
ANKARA-
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partilerinin üçüncü parti olduğunu söyleyerek, “Şanlıurfa, Yozgat Belediyesi başta olmak üzere toplam il ve ilçelerle birlikte 62 belediye kazanmış durumdayız. Milli Görüş belediyeciliğini, ahlaklı belediyeciliği en etkili şekilde uygulayacaklar, milletimizin derdine yerelde derman olacaklar. Adil düzenin uygulamasını yerelde başlatacaklar. Yeniden Refah Partimiz kazandığı belediye başkanlıklarının yanında 20 ilde yüzde 10’un üzerinde, daha fazla ilde yüzde 7’nin üzerinde, 132 ilçede yüzde 20’nin, 210 ilçede yüzde 10’un üzerinde oy almıştır” ifadelerini kullandı.

Erbakan, İsrail ile ticarette 54 ürüne kısıtlama getirildiğini belirterek, “İhracatı yapılan ürünler İsrail’e de gidiyordu. Hükümet yetkilileri eleştiriler karşısında ‘İsrail ile ticareti özel sektör yapıyor’ diyorlardı. Cumhurbaşkanlığına bağlı Türkiye Varlık Fonu şirketi olan Eti Maden’in 21 ton borik asit ihracatı yaptığı ortaya çıktı. Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi

“Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu”

Ekonomiye de değinen Erbakan, “Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam borç stoku 499 milyar 886 milyon dolar. Bir senede 42 milyar dolar artmış. 2002 yılında da 130 milyar dolar, dört kat artmış. Bir yıldan kısa vadede ödemeniz gereken borç 180 milyar dolar. Gelişmiş ülkelerin borçları uzun vadeli ve sıfıra yakın. Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu. Ocak-mart döneminde bütçe 570 milyar açık verdi. 337 milyar borçlanma yapıldı” diye konuştu.

Erbakan, Cumhur İttifakı’nın içinde yer alıp almadıkları sorusu üzerine, “Gazze konusu, rant belediyeciliğinden Türkiye’nin kurtulması gerektiğini düşündüğümüz için biz Cumhur İttifakı içinde yer almadık” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.