Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Özgür Özel: Çürümüşleri ayıklayın, bu yükten kurtulun

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sinan Ateş cinayeti davasına ilişkin, “Bu cinayeti azmettiren ve işin içinde suç örgütleriyle temas edenleri ayırmazsanız bu çürümüşlük hepinize sirayet ediyor. Partinizi ve ittifakınızı bu çürümüşlükten kurtarmak için yapmanız gereken şey; o çürümüşleri o sepetten ayırmak. İllegal yapılarla iş birliği içinde olan çürümüşleri ayıklayın, bu yükten hepiniz kurtulun” dedi.

 Ruken KADIOĞLU-Muhammet BAYRAM
ANKARA-Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in 30 Aralık 2022’de Ankara’da öldürülmesine ilişkin dava, Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir süre duruşmayı izledikten sonra Sincan Ceza İnfaz Kurumları kampüsü önünde basın mensuplarına açıklamada bulundu. Özel, Sinan Ateş cinayeti duruşmasının 4’üncü gününde olduklarını hatırlatarak, programı elverdikçe Sinan Ateş’in eşinin, annesinin ve kız kardeşlerinin yanında olmaya gayret ettiğini söyledi.

Bugün duruşmada anne Saniye Ateş’in ifade verdiğini söyleyen Özel, “22 sanık ve 22 sanık avukatının yarımşar saat süren savunmaları, ifadeleri, hepsi bir yana; Saniye Ateş konuştu ve bence orada bunun üzerine söylenebilecek bir kelime kalmadı. Oğlunu nasıl yetiştirdiğini anlattı. Oğlunu vuranların değil vurdurtanların, ipini çekenlerin, dosyadaki ifadelerle kalemini kıranların kim olduğunu öğrenmek istediğini söyledi. Dedi ki; ‘Oğlum öldü, babasının kalbi dayanmadı öldü. Ben zaten ölüyüm’. Gerçekten kimin azmettirdiğini öğrenmek istediğini söyledi. Siyasilerin isimlerini söyledi. Sinan Ateş’in, öldürüleceğini kendisine söylediğini, kendisinin kalemini kırdıklarını söylediğini aktardı ve sözlerini bitiremeden de baygınlık geçirerek salondan sağlık sebebiyle çıkarılmak zorunda kaldı” dedi.

‘BU SALONDA MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR’

Birazdan Ayşe Ateş’in konuşacağını ve onun da muhakkak çok kritik şeyler söyleyeceğini belirten Özel, “Artık bu salonda mızrak çuvala sığmıyor. Ezberletilmiş ifadeler, daha önceki ifadelerin hiçbirini hatırlamayan, hepsini geri alan, suçu üstüne alan ve meseleyi bir adli cinayet olarak göstermeye çalışanların neye çabaladıkları, kimleri korudukları ve bu siyasi cinayetin nasıl basit bir cinayete dönüştürülmeye çalışıldığını hep birlikte görüyoruz. Bu cinayeti azmettiren ve işin içinde suç örgütleriyle temas edenleri ayırmazsanız bu çürümüşlük hepinize sirayet ediyor. Partinizi ve ittifakınızı bu çürümüşlükten kurtarmak için yapmanız gereken şey; o çürümüşleri o sepetten ayırmak. Yok, ‘Bize de bulaşır. Biz onlara sarı öküzü vermeyiz, verirsek başka yerlere de gider’ derseniz, vallahi Saniye Ateş’in, Ayşe Ateş’in gözyaşlarında boğulacaksınız. Birkaç tane olmadık ve illegal yapılarla iş birliği içinde olan çürümüşleri ayıklayın, bu yükten hepiniz kurtulun. Bu hem o partinin hem de ittifak ortağının vermesi gereken tarihi bir karardır” diye konuştu.

‘BU İŞ BİR VİCDAN MESELESİDİR’

Bir süre sonra buradan dönüş olmayacağına ifade eden Özel, “Milletin vicdanında çok olumsuz bir yere doğru gidiyorsunuz. Bu meselenin artık siyaseti, çıkarı filan kalmadı. Bu iş bir vicdan meselesidir. Vicdanı olanlarla olmayanlar ayrışacak. Unutmayın burada siyasi bir hesap yapıyorsanız da vicdanı olanlar, vicdansızları her zaman yenerler. Millet de vicdanın yanında konumlanır. Gücün, kaba kuvvetin, devlet gücünün, istihbarat gücünün ya da siyasi tehdit ve şantajların değil; Saniye Ateş’in yanında durur millet. Sinan Ateş’ten bizim siyasi pozisyonumuzun ne kadar farklı olduğunu herkes biliyor. Ama ailesi diyor ki ‘Dost bildiklerimiz düşmanmış, düşman bildiklerimiz dostmuş’. Bu milletin vicdanı böyle bir vicdandır. Hepiniz göreceksiniz ki burada herkes pozisyonunu korumaya çalışırsa esas milletin pozisyonu belirleyici olacak; sis perdesi indirmeye çalışıp, kendilerini kurtarmaya çalışanların tam karşısında duracak. Bu milletin vicdanı bu cinayetin aydınlanmasına kim mani oluyorsa onu tarihe gömecek. Bu kadar net söylüyorum. Başka da hiçbir şey söylemeye gerek yok” ifadelerini kullandı.(DHA)

Siyaset

CHP’li Nazlıaka: Kadınların soyadlarını tek başına kullanması yasaklanmaya çalışılıyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen, 9’uncu Yargı Paketi ile kadınların soyadlarını tek başına kullanması yasaklanmaya çalışılıyor. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Kimlik mücadelemiz, var olma mücadelemizdir” dedi.

Aliekber METE
ANKARA-CHP‘li Nazlıaka, AK Parti Grubu’nun Meclis Başkanlığına sunduğu ‘9’uncu Yargı Paketi’ olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Nazlıaka, “AKP iktidarı, Anayasa Mahkemesi’nin kararını bir kez daha tanımadı. AYM kararına rağmen, 9’ncu Yargı Paketi ile kadınların soyadlarını tek başına kullanması yasaklanmaya çalışılıyor. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Kimlik mücadelemiz, var olma mücadelemizdir. Yıllardır yürüttüğümüz mücadelede hukuki bir zafer kazanmışken, kazanılmış hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Kadının evlendiği kişinin soyadını almasını hükmeden Medeni Kanun’un 187’nci maddesi Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi. Gerekçeli kararda, kadının evlendikten sonra da isterse bekarlık soyadını tek başına kullanacağını belirtilmişti. Meclis’e yeni düzenleme için 9 ay süre tanınmıştı. Kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyet, ‘aile bütünlüğü’ adı altında bu kararı tanımıyor. Kadın, bekarlık soyadını ancak eşinin soyadı ile birlikte kullanabilirmiş. Çünkü anne-babanın ayrı ayrı soyadı kullanmaları çocuk üzerinde olumsuz etki yaratabilirmiş. Çocuğun hangi soyadını kullanacağı konusu tartışma meselesi haline gelebilirmiş” ifadelerini kullandı.

‘KAZANILMIŞ HAKLAR BUDANMAK İSTENİYOR’

Nazlıaka, aile bütünlüğünün soyadı ile sağlanamayacağını vurgulayarak, “Çocuklar yatağa aç girerken, kimi ailelerde kadınlar ve çocuklar şiddete maruz kalırken, çocukların en temel haklara erişimi dahi sağlanamazken nasıl susuyorsunuz? Samimi iseniz önce çocukların ve kadınların insanca yaşam hakkına sahip çıkın. Oysa biliyoruz ki bu zihniyet kadını bir birey olarak görmüyor. Kadını sadece aile kavramı içine hapsetmek istiyor. Kazanılmış haklarımızı budamak dışında bir adım atmak istemiyor. Aile bütünlüğü aynı soyadını kullanarak sağlanmaz. Aile bütünlüğünün sağlanması için şiddetsiz, sömürüsüz bir toplumun inşasına yönelik adım atılmalıdır” dedi.

Okumaya devam et

Siyaset

YRP Genel Başkan Vekili Aydal: TPAO’yu içten içe zayıflatan önemli sıkıntılar var

YENİDEN Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Vekili ve Ar-Ge Başkanı Prof. Dr. Doğan Aydal, “Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda (TPAO) çok dillendirilse de kamu tarafından çok bilinmeyen, TPAO’yu içten içe zayıflatan, eriten önemli sıkıntılar vardır. Bunlardan en önemlisi TPAO bünyesinde bulunan mühendis ve işçilere çifte maaş standardı uygulanmasıdır” dedi.

ANKARA-Yeniden Refah Partili Prof. Dr. Doğan Aydal, yazılı açıklama ile TPAO’da yaşanan sorunları gündeme getirdi. TPAO’da çalışan mühendis ve işçilere uygulanan çifte maaş standardına dikkat çeken Aydal, TPAO’nun yurt dışında çalışmalar yapabilmek için çeşitli alt şirketler kurmuş olsa da bu şirketlerde çalışan personelin maaşlarının TPAO’daki personelden iki kat fazla olduğunu belirtti. Bu durumun TPAO ve BOTAŞ mühendisleri arasında büyük huzursuzluğa yol açtığını ifade etti. Aydal, TPAO’nun alt şirketlerinde personel alımının kamu personel alım kurallarının dışına çıkarak yapıldığını ve bu tercihlerin partizanca yapıldığına dair iddiaların olduğunu aktardı. Bu iddialara hükümetin hiçbir açıklama getirmediğini de belirten Aydal, seçilen kişilerin liyakatinin sorgulanmadığını vurguladı.

 ‘ÇİFTE MAAŞ STANDARDI UYGULANIYOR’

 AK Parti hükümetinin enerji alanında en çok övündüğü iki şeyin, Karadeniz’de bulunan doğal gaz yatakları ve Gabar bölgesinde üretime başlanan petrol yatakları olduğunu aktaran Aydal, “Daha önceleri bulunmuş olan Adıyaman, Trakya, Şırnak ve Sakarya sahaları dahil olmak üzere bulunan bütün doğal gaz ve petrol yataklarından yapılan üretimlerin günlük varil eşdeğer toplamı 134 bin 500 varil/gündür. Bu üretim, ülkemizde günlük bir milyon varil petrol tüketildiği düşünüldüğünde, petrol artı doğal gaz üretim toplam varil eşdeğeri olarak yüzde 13,5 kadarını ancak karşılamaktadır. Bu bir başlangıçtır ve bu değerlerin artması ülke adına sevindirici olacaktır. Özellikle doğal gaz konusunda elde edilen başarıda, Subsea 7, Schlumberger, Saipem, Wood, DeGolyer and Mc Naughton (DEMAC) gibi şirketlerin ve bu şirketlerin alt işlerde kullandığı diğer yabancı şirketlerin önemli katkıları olsa da TPAO’da fedakarca çalışan mühendis ve işçilerin de çok önemli payları vardır. Ancak TPAO’da çok dillendirilse de kamu tarafından çok bilinmeyen, TPAO’yu içten içe zayıflatan, eriten önemli sıkıntılar vardır. Bunlardan en önemlisi TPAO bünyesinde bulunan mühendis ve işçilere çifte maaş standardı uygulanmasıdır” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Dünya

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Romanya’da


ROMANYA-CHP Genel Başkanı Özgür Özel toplantı kapsamında yaptığı konuşmada Fransa’da yarın yapılacak Parlamento seçimlerinin ikinci turuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, “Fransa’da oy kullanacak olan ve sözümüze değer veren tüm Fransız vatandaşı Türkleri bir kez daha aşırı sağa karşı sandık başına gitmeye ve oylarını demokrasiden yana kullanmaya davet ediyorum” dedi. CHP’nin Avrupa’nın bir parçası olduğunu vurgulayan Özel, “Türkiye’yi ortak değerlerimiz olan demokrasinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün öncüsü yapmak iddiasındayız. Bu iddianın sahipleri olarak Türkiye’nin AB tam üyelik hedefinin kağıt üzerinde bırakılmasını kabul edemeyiz. İktidar yolculuğumuz bu hedefimizin de yolculuğunun ta kendisidir” ifadelerini kullandı.

“TARİHSEL BİRİKİME SAHİBİZ”

Özel Avrupa ve dünya genelinde yapılan seçimleri vurgulayarak, “Avrupa’da ve dünyada aşırı sağ yükseliyor ancak bu, solun ve sosyal demokrasinin gerileyeceği anlamına gelmemeli. Sosyalist Enternasyonal üyesi partiler olarak vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm getirecek politikaları üretebilecek kapasiteye ve tarihsel birikime sahibiz. İnsanlarımıza bunu daha iyi anlatıp onları aşırı sağın yanıltıcı ve akıl çelici söylemlerine karşı uyarmak ve uyandırmak hepimizin elimizde. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak 31 Mart seçimlerinde bunu başarabildik. Solun en önemli ve değişmez ilkelerinden birisi olan ‘değişim’ prensibi ile vatandaşlarımıza sosyal demokrasinin çağın şartlarına ayak uydurabileceğini ve gerçek sorunlarına kalıcı çözümler üretebileceğini gösterdik” dedi.

“SADECE MUHALEFET ETMEDİK, SORUNLAR TESPİT ETTİK”

Özel seçimler ile ilgili olarak, “Seçimden bu yana geçen sürede yapılan tüm anketlerde partimiz Türkiye’nin birinci partisi olarak ölçülmektedir. Önümüzdeki hafta bir parlamento seçimi yapılsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz sorusuna verilen cevaplarda Cumhuriyet Halk Partisi parlamentoda da yerel seçimlerdeki başarıyı tekrarlayabilecek güçte ölçülmektedir. Partimiz, mevcut hükümete sadece muhalefet etmemekte, sorunları doğru tespit edip doğru çözümler üreterek halkın faydasına olan ve takdir gören bir tutumu da sürdürmektedir. Ülke çapında işçinin, çiftçinin, emeklinin, gençlerin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunları yakından takip ediyoruz. Seçimlerin üzerinden geçen 3 ayda, halkın sorunlarının çözümü için hükümetle ve diğer partilerle sürekli görüşme ve müzakere halindeyiz. Sorunları anlattık, çözüm önerilerimizi sunduk. Ancak bunlardan bir sonuç almadığımızda, üç ay içerisinde Türkiye’nin beş büyük şehrinde beş önemli konuda beş büyük miting yaptık. Her mitinge artan katılım, Türkiye’de şimdiden ki henüz genel seçimlerin üzerinden sadece bir yıl geçti ve dört yıllık bir süresi olmasına rağmen iktidarın, erken seçim tartışmalarını başlatmış durumda” diye konuştu.

“ÇOK ÖNEMLİ BİR KİLOMETRE TAŞI”

CHP’nin dış politikadaki konumuna dikkat çeken Özel, “Partimiz, dış politikada da etkinliğini her geçen gün artırmaktadır. Partimizin sahip olduğu 1,5 milyon üye, aldığı 17,5 milyon oy ile Avrupa’nın hem en köklü hem de en büyük sosyal demokrat partilerinden birisi konumundadır. Avrupa kıtasının en doğu ucunda, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu seçim başarısı, Avrupa’nın en batısındaki İngiltere’deki seçim başarısıyla birlikte hepimiz açısından çok önemli bir kilometre taşı olmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi, yükselen sağ popülizm karşısında daha dirençli, daha dayanışmacı ve örgütlü bir siyaseti önermekte, Avrupa’daki sol, sosyal demokrat ve sosyalist partilerle iş birliğini güçlendirmeyi hedeflemektedir” açıklamasını yaptı.

“BAŞARILARIMIZI PAYLAŞMAYA HAZIRIZ”

Türkiye’nin AB üyeliğine değinen Özel, “Ortak sorunlarımıza, sosyal adaletsizlik, iklim krizi, savaşlar ve kitlesel ve düzensiz göçe ortak çözümler üretmek için ilerici, demokrat tüm siyasi partilerin arasındaki dayanışmanın artırılması ve güçlendirilmesi gereklidir. Komitemize düşen görevlerin birisi de bu olacaktır. Bu noktada Cumhuriyet Halk Partisi olarak yerel yönetimlerdeki tecrübelerimizi ve başarılarımızı kardeş partilerimizle paylaşmaya, bu konularda iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu dile getirmek isterim. Cumhuriyet Halk Partisi, Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye’yi ortak değerlerimiz olan demokrasinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün öncüsü yapmak iddiasındadır. Bu iddianın sahipleri olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği tam üyelik hedefinin kağıt üzerinde bırakılmasını kabul edemeyiz. İktidar yolculuğumuz bu hedefimizin de yolculuğunun ta kendisidir” ifadelerini kullandı.

FİLİSTİN’E DİKKATİ ÇEKTİ

Gazze’deki mevcut durum hakkında konuşan Genel Başkan Özgür Özel, “Dünya her geçen gün daha da belirsiz ve istikrarsız bir hale gelmekte. Özellikle Ortadoğu ve Karadeniz gibi Türkiye’nin komşu olduğu bölgelerde artan çatışmalar, toplumlarımızı önemli oranda kaygılandırmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak yoldaşlarımızla Ukrayna’daki savaş ve Filistin’deki katliama daha yakın bir iş birliği ve ortak zeminde hareket etmek için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha bildirmek isteriz. Bu vesileyle İspanya, İrlanda ve Norveç’in Filistin devletini tanımalarından dolayı duyduğum memnuniyeti bir kez daha belirtmek isterim. Yolumuz zor, mücadelemiz çetin ve yapmamız gereken çok iş var. Bizim sosyal demokratlar olarak bu çetin yolda mücadeleye ara vermek ve dinlenmek gibi bir lüksümüz yoktur ve olmayacaktır. Ben şahsen ve partim adına Türkiye’de bu mücadeleyi başaracağımıza inanıyorum ve diğer bütün kardeş partilerin de benzer başarılara imza atmasını gönülden temenni ediyorum” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.