TBMM Genel Kurulu’nda, grup başkanvekillerinin konuşma yaptığı esnada ‘Mülakat‘ ve ‘Kürt’ tartışması çıktı.
Aliekber METE
ANKARA-TBMM Genel Kurulu, tasarruf tedbirlerine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, ‘Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini’ görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Genel Kurul görüşmeleri sürerken grup başkanvekillerinin görüşlerini açıkladığı bölümde söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, “Bugün, hem Irak Kürt federe bölgesinde yaşananlar hem kuzeydoğu Suriye bölgesinde yaşananlar bize bunu fazlasıyla gösteriyor. Bu bir çözüm yolu değildir. Bu yolun bizi nereye getirdiğini, aslında geriye dönüp baktığımızda tarihsel olarak da son dönem yaşadıklarımızda da çok iyi görüyoruz. Bakın, şimdi, dönüp dolaştık nereye geldik, ‘Esad’la görüşelim’ meselesine geldik. ‘Kardeşim Esad’dı sonra ‘Katil Esad’ oldu, Emevi Camisi’nde namaz kılmalardı, şimdi ‘Tekrardan görüşebiliriz’ ne görüşeceksiniz? Ben biliyorum, görüşmenizin başlığı şu, ‘Kürt, annesini görmesin’ görüşmesi. Şimdi, Kürtlerle barış üzerinden yol almak yerine Kürtlere karşı bir siyaseti örgütlemek üzerinden hareket ettiğiniz için şimdi de ‘Gelin, Esad’la görüşelim’ ne yapalım? ‘Kürtlere rağmen, Kürtlersiz bir çözüm üretelim,’ Bakın, Orta Doğu’nun barışı da Türkiye’nin demokrasisi de Kürtlerle birlikte ancak mümkün olabilir. Artık, bu yolu açma zamanı gelmiştir; bu düşmanlıktan, bu savaş siyasetinden kurtulma zamanı gelmiştir” ifadelerini kullandı.

‘AYNI SOYADINA SAHİP 9 EŞ ÇALIŞIYOR, SEN YAPMADIYSAN KİM YAPTI’
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise “Uşak’taki İl Sağlık Müdürlüğüyle ilgili atamaların tamamının doğrudan arkadaşın kontrolü altında yapıldığını da biliyoruz. Peki, ne olmuş? 1 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla aynı soyadına sahip 9 eş, karı-koca orada çalışıyor, sen yapmadıysan kim yaptı? 2 kardeş orada çalışıyor, sen yapmadıysan kim yaptı? Bir anne-kız orada çalışıyor, sen yapmadıysan anne-kızı kim oraya soktu? Bir amca-yeğen orada görev yapıyor, kim bunları oraya soktu? Arkadaşlar, bir eve taş atmadan evvel kendi evinizin camdan olduğuna bir dönüp bakacaksınız. Kaldı ki dün burada bir araştırma önergesi verdik. Bu, Türkiye’nin kanayan yarasıdır, milletvekilleri böyle işlerle muhatap olmasınlar. Ne yapalım o zaman? O zaman, gelin, mülakatı ortadan kaldıralım. Eski doktor, eski başhekim, bilmem ne sağlık müdürlüğünün atamalarında yetki sahibi olmasın. Adı ister AKP vekili olsun ister CHP vekili olsun. Ne yapalım? Tümüyle mülakatı ortadan kaldıralım ve Kamu Personel Seçme Sınavı’na (KPSS) göre adam alalım, dolayısıyla hiç kimse etki edemesin. (AK Parti
Uşak Milletvekili İsmail Güneş: Bunların herhangi birinde benim bir müdahalem olduğunu) Ya, arkadaşın heyecanlanması normal, o heyecanlansın sabaha kadar, sorun yok, neden, ‘Hayır’ dedin kardeşim, neden hayır dedin? Bu kadar basitti bak. Uşak’taki bütün sorunları çözecektik” diye konuştu.

‘İDDİASINI İSPATLAMAYAN MÜFTERİDİR’
Günaydın’ın sözleri üzerine sataşma olduğunu belirterek söz alan AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, “Bir kere sağlık müdürlüğünde 300 kişi civarında çalışan var; bunların hepsi ya KPSS’yle gelmiştir veya diyelim ki noter huzurunda kurayla gelmiştir. Bunların içinde geçici görevlendirmeler vardır. 20 yılda oraya aşağı yukarı 4-5 tane sağlık müdürü gelmiştir; bunların yaptığı işlemlerdir. Bunlardan bir tanesinde dahi benim dahlim olduğunu ispatlayın, ben ne gerekirse yaparım. Diğer taraftan şunu söylediniz, benim birinci, ikinci, üçüncü dereceden herhangi bir akrabam hiçbirisi yönetici de değildir, sağlık müdürlüğünde de çalışmamaktadır. Uşak Milletvekili Ali Bey bunu iddia ediyor. Diyorum ki ben, iddiasını ispatlamayan müfteridir kardeşim, böyle bir şey olamaz. Gökhan Başkan, ben size soru soruyorum, ben size şunu soruyorum: Gençleri niye tehdit ediyorsunuz kardeşim? Gençleri tehdit etmeyin, gençleri, insanları işinden etmeyin” dedi.

‘SON DERECE AĞIR, TEMELSİZ VE KARŞILIKSIZ İDDİALAR’
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli’nin açıklamaları üzerine, “Sayın Temelli az önce yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin savaş siyaseti güttüğünü ifade etti, bölgeyi istikrarsızlaştırdığını söyledi, Kürtlere karşı bir siyaset örgütlediğinden bahsetti. Yine, eğer yanlış anlamadıysam, ‘Türk ordusunun çetelere kendi üniformasını giydirdiğini’ söyledi, eğer yanlışsam cevap verirken düzeltebilir. Şimdi, bakın, bunlar son derece ağır, temelsiz ve karşılıksız iddialar. Türkiye şu anda sınırında önemli bir tehditle karşı karşıya, önemli bir güvenlik problemiyle karşı karşıya. Büyük Ortadoğu Projesi’nin ilk aşaması olan Irak’ın kuzeyinde bir defakto yapının kurulması bir anlamda tamamlandı. Suriye’nin istikrarsızlaştırılması, Suriye’de iç savaşın yaşanması ve Suriye’nin kuzeyinde bazı örgütlerin nüfuz alanı oluşturması, tamamen, bu Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesindedir. Suriye’nin kuzeyinin doğusunda yaşayan Kürtlerin oradaki PYD/YPG terör unsurlarından ayrılması şart. Bu ülkede yaşayan Kürtler eşit ve birinci sınıf vatandaştırlar, hiç kimsenin birbirinden ayırımı yoktur; olamaz, olmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.(DHA)
