MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İsrail’in Gazze’ye ve nihai aşamada Lübnan’a yönelik saldırılarına eş zamanlı olarak İsmail Haniye‘nin katledilmesi hiç şüphesiz vahim sonuçlar doğuracaktır. Haniye suikastının çok boyutlu yansımaları ve operasyonel yankıları kaçınılmazdır. Kartlar açık oynanmaktadır. Adı konulmamış bir savaş hali tedavüldedir” dedi.
ANKARA-MHP Genel Başkanı Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu sabah Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye‘nin Tahran’da ikamet ettiği meskun mahalde uğradığı hunhar suikast neticesinde şehit olması Orta Doğu’yu saran kaosu çok daha derinleştirecektir. İsrail’in Gazze’ye ve nihai aşamada Lübnan’a yönelik saldırılarına eş zamanlı olarak İsmail Haniye’nin katledilmesi hiç şüphesiz vahim sonuçlar doğuracaktır. Mezkur suikastın İsrail Başbakanı’nın ABD ziyareti sonrasında, üstelik Tahran’da gerçekleşmesi tesadüfi olmasa gerektir. Terör eylemini yapan kadar siparişi ve ihaleyi veren, destek sağlayan, ortam açan elbette ağır sorumluluk altındadır. Haniye suikastının çok boyutlu yansımaları ve operasyonel yankıları kaçınılmazdır. Kartlar açık oynanmaktadır. Adı konulmamış bir savaş hali tedavüldedir. Mazlum bir halkın sistematik şekilde imhasına sessiz ve seyirci kalan uluslararası toplum derhal harekete geçmek, bir yanda önleyici, diğer yanda da cezalandırıcı müdahalelerde bulunmak mecburiyetindedir” ifadelerini kullandı.
‘TEHDİT ÇOK BÜYÜKTÜR’
Orta Doğu’daki çatışma alanlarının kademeler halinde genişlemesinin, toplu ve yaygın bir savaşın işaret fişeği mahiyetinde olduğunu kaydeden Bahçeli, “Tehlike çok ciddidir. Tehdit çok büyüktür. Daha üzücü olanı ise İsrail ile Filistin arasında barış umutlarının gittikçe kösteklenmesi ve körelmesidir. Bu karanlık tablonun başta İsrail olmak kaydıyla hiçbir ülkeye faydası dokunmayacaktır. Artık sorun iki devlet arasında yaşanan bir çatışma olmaktan hızla uzaklaşırken, bunun yanında ve fevkinde hak ile batılın, mazlum ile zalimin, haç ile hilalin, şehit ile caninin, merhamet ile melanetin, vicdan ile vandallığın kutuplaşmasına tam olarak evrilmiştir. Tarihin keskin virajlarıyla karşılaştığımız bugünlerde, İslam ülkeleri mutlak surette bir değerlendirme yapmak, ölüm sessizliğinden kurtulmak, üç maymunu oynayan atalet ve acziyetten derhal vazgeçmek durumundadır. Aksi halde son pişmanlığın en küçük müessir sonucu olmayacağı gibi insani ve İslami değerler açısından da sıralı iflaslar resen ifşa ve ilan edilmiş sayılacaktır. Hamas Siyasi Büro Şefi Sayın İsmail Haniye’ye ve soykırımda hayatlarını kaybeden diğer bütün Filistinli şehitlere Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, Filistin halkıyla baş sağlığı dileklerimi paylaşıyorum” açıklamasında bulundu.(DHA)
İstanbul barışa sahne oluyor: Rus heyeti kritik zirve için şehre ulaştı
AYHAN GONCA SAMSUN – Dünyanın tüm gözleri bugün İstanbul’da gerçekleşecek olan Rusya-Ukrayna görüşmelerine çevrildi. Uzun süredir devam eden çatışmaların ardından, iki taraf ilk defa 2022’den bu yana doğrudan görüşmek üzere Dolmabahçe Sarayı’nda buluşacak. Türkiye saatiyle sabah 10.00’da başlayacak olan ve basına kapalı gerçekleştirilecek zirvede, Rus heyetine Devlet Başkanı Putin yerine Rusya Federasyonu Başkan Yardımcısı Vladimir Medinski liderlik edecek.
Rusya ve Ukrayna temsilcileri arasındaki bu kritik görüşme, bölgedeki gerilimin seyri açısından büyük önem taşıyor. Rus heyeti, İstanbul’a ulaştı ve zirve öncesi son hazırlıklarını tamamladı. Görüşmelerin detayları kamuoyuyla paylaşılmayacak olsa da, uluslararası toplum barış umutlarını bu toplantıya bağlamış durumda.
Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen bu tarihi zirve, sadece iki ülke arasında değil, dünya genelinde de büyük bir merakla takip ediliyor. İstanbul bugün, barışın yeniden yeşerebileceği bir merkez olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor.
AYHAN GONCA SAMSUN – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın diplomasına YÖK tarafından denklik verilmediği yönünde sosyal medyada yer alan iddialara, İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) açıklık getirdi. Merkez, söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Açıklamada, Fidan’ın yurt dışı görevi sırasında University of Maryland University College’da Yönetim ve Siyaset Bilimi alanında lisans eğitimi aldığı, 1998 yılında ise YÖK tarafından denklik belgesi verildiği ifade edildi.
Fidan’ın akademik kariyerini Türkiye’de sürdürdüğü, Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora eğitimlerini tamamladığı bilgisi de paylaşıldı.
DMM, bilgi kirliliğine karşı vatandaşlara uyarıda bulunarak, “asılsız iddialara itibar etmeyiniz” dedi.
TBMM’de kadro teklifi statü adaleti için ilk adım atıldı
EDİTÖR: RÜMEYSA BULUT SAMSUN- Meclise sunulan yeni kanun teklifiyle, uzun yıllardır memur statüsüne geçmeyi bekleyen yaklaşık 200 bin kamu çalışanı için umut doğdu. En az lise mezunu personel, tek seferlik bir düzenlemeyle memur kadrosuna alınabilecek.
Devlet Memurları Kanununda değişiklik öngören yeni bir teklif, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündeme alındı. Plan ve Bütçe Komisyonu’na gönderilen teklif, kamu kurumlarında yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan ve en az lise mezunu olan personelin, bir defaya mahsus olmak üzere genel idare hizmetleri sınıfında yer alan memur kadrolarına geçirilmesini içeriyor.
Görev tanımsızlığı iş motivasyonunu zedeliyor Teklif metninde, yardımcı hizmetler sınıfının artık çağın gereklerine cevap veremediği vurgulandı. Söz konusu personelin memurlarla aynı işleri yapmasına rağmen, özlük haklarından mahrum kalmasının Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtildi. Ayrıca görev tanımlarının net olmaması nedeniyle çalışanların sürekli yer değiştirdiği, bunun da kurumsal verimliliği düşürdüğü kaydedildi.
Mobbing mağdurlarına kadro umudu
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in imzasını taşıyan teklif, uzun süredir memur statüsü bekleyen kamu çalışanlarının yaşadığı mağduriyetlere de dikkat çekiyor. Çalışanların amirleri tarafından sıklıkla mobbinge uğradığı ifade edilirken, bu düzenlemenin hem psikolojik baskıyı azaltacağı hem de personelin işine daha fazla odaklanmasını sağlayacağı belirtiliyor.
Benzer adım mübaşirler için atılmıştı 2019 yılında benzer bir düzenlemeyle mübaşirlerin yardımcı hizmetler sınıfından alınarak genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi örnek gösterilerek, bu uygulamanın başarıyla hayata geçtiği ve hak kayıplarını sona erdirdiği hatırlatıldı. Yeni düzenleme ile yaklaşık 200 bin kamu çalışanının aynı haklara kavuşması amaçlanıyor.