Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Özellikle Irak’ın kuzeyindekiler herkes bilsin ki, Kerkük Türk’tür ve Türk kalacaktır. Sırtını emperyalistlere, Siyonistlere dayayarak Türkiye’ye kafa tutmaya çalışanlar, Türkiye’ye yön vermeye çalışanlar Kerkük üzerinden Türkiye’ye parmak sallayanlar biliniz ki, gün gelir o parmaklar kırılır” dedi.
Gizem KARADAĞ-Celal ATALAY ANKARA-BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Destici açıklamasında, “Türkiye’den giden bir heyetin ziyaretinden sonra Irak PKK’nın partilerini kapatıyor. Ama Türkiye’de PKK’nın partileri açık. Türkiye’de PKK’nın partileri mecliste Türkiye’de PKK’nın partilerini hazineden yüz milyonlarca lira para veriliyor. Türkiye’de PKK’nın partileri belediyeler yönetiyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Irak’ın kapattığı yerde Türkiye’de bunların esamesi okunmamalıdır. Kapatılacak bir parti olmamalıdır. Yani açılmasına müsaade edilmemelidir. Bizde ise 3 yıldır AYM hala eski partilerinin kapatma davasını sonuçlandırmamıştır. Bunun üzerine hainler iki parti daha kurmuştur. Yani hukuk Türkiye’de zaten ağır işliyor. Ama iş terör örgütü mensupları ya da onların partileriyle ilgili sürece gelince daha da yavaş işliyor. Ama onların lehlerine olan durumlarda en son biliyorsunuz Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iki karar var. Birisi üstünde Türkiye sınırları içerisinde ayrı bir devlet haritası barındıran, tişört giyen bir haine verilen cezanın kaldırılması, ikincisi de bu Can Atalay kararı. Yargıtay’ın kararına rağmen. Yargıtay hukuki konularda eğer bir hadisede kararı vermişse, Anayasa Mahkemesi’nin bunun içeriğine girmesi görev alanı dışında. Sadece anayasaya uygunluğu bakıp bakılamaz. Ya da bir hak ihlali bireysel, bunu değerlendirebilir. Anayasa Mahkemesi bunun dışında Yargıtay’ın verdiği kararların bir üst mahkemesi değildir. Anayasa Mahkemesi kararların, kanunların anayasaya uygunluğunu denetler. Özellikle Irak’ın kuzeyindekiler herkes bilsin ki, Kerkük Türk’tür ve Türk kalacaktır. Sırtını emperyalistlere, Siyonistlere dayayarak Türkiye’ye kafa tutmaya çalışanlar, Türkiye’ye yön vermeye çalışanlar Kerkük üzerinden Türkiye’ye parmak sallayanlar biliniz ki, gün gelir o parmaklar kırılır” diye konuştu.
‘BİZ GELECEĞİMİZİ KURTARMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Destici, sosyal medya platformu Instagram’a getirilen erişim engeline ilişkin, şunları söyledi:
“Sosyal medya tüm dünyada hayatın bir parçası haline gelmiştir. Sosyal medya kuruluşları milyar dolarları aşan paralar kazanırken maalesef dünyanın her yerinde özellikle Müslüman ülkelerde internet üzerinden yapılan uyuşturucu, silah ve kadın ticaretine engel olmamaktadırlar. Dolandırıcılık, pedofili gibi suçlarla yeterince de mücadele etmemekte hatta bazen platformlarında buraları alan açmaktadırlar. Ya kasıtlı olarak faaliyetlerini bu şekilde sürdürüyorlar ya da bu suçlarla mücadele için milyar dolarlık karlarından bütçe ve eleman ayırmıyorlar. Bütün bunların yanı sıra sosyal medya mecralarının Türkiye’ye karşı yürütülen psikolojik savaşın da bir parçası haline geldiğini hepimiz görüyoruz ve biliyoruz. PKK ve FETÖ başta olmak üzere Türkiye aleyhinde yayın yapan tüm terör örgütleri sosyal medya kuruluşlarını sınırsızca kullanabiliyorlar. Her türlü iftirayı oradan atabiliyorlar. Devlete, millete, devletin yetkililerine her türlü iftirayı atıyorlar. Ülkemize devletimize, tarihimize, değerlerimize, yöneticilerimize de her türlü hakaret ve iftira yine sosyal medya üzerinden yürütülüyor. Bakın bizde de en çok bu sosyal medyanın platformlarının kapatılmasına kim karşı ya da kim öncülük ediyor? Şaklabanlar var. Onlar öncülük ediyor. Ya git sen şaklabanlığını yap. Buralarda artık ana ekranlardan uzaklaştırılmışlar. Bu sosyal medya platformlarında yayın yapıyorlar. Önüne gelene hakaret ediyorlar, iftira atıyorlar ve buradan büyük paralar kazanıyorlar. Burası kapandığı anda arpa kesiliyor. Mesele orada. Türkiye’nin, Türk milletinin, İslam’ın karşısında kim varsa onu savunuyorlar. Biz geleceğimizi, nesillerimizi, çocuklarımızı, devletimizi, milletimizi ve ülkemizi kurtarmaya çalışıyoruz. Ahmaklar sürüsü gibi hareket etmenize gerek yok. Eğer zerre kadar yüreğinizde devlete, bayrağa bağlılığınız varsa ülkenizin ve milletinizin birliğinden yanaysanız, o zaman duracağınız yer Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve o devletin aldığı önleyici kararlar olmalıdır.”(DHA)
YenidenRefahPartisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Çiftçimizin feryadını duyun. Onların derdiyle dertlenin ve mutlaka alım fiyatını olması gereken noktaya getirecek çalışmaları yapın. Tarımı bitiriyoruz, tarımı katlediyoruz. Böyle yaparak hem Türkiye’yi daha çok dışa bağımlı hale getiriyoruz, hem de milyonlarca çiftçimizi perişan ediyoruz” dedi.
ANKARA-YenidenRefahPartisi Genel Başkanı Erbakan, Aydın’ın Söke ilçesinde pamuk tarlasında çiftçilerle buluştu. Erbakan, çiftçinin maliyetler nedeniyle çok büyük zarara uğradığını belirterek, “Çiftçi kardeşlerimizle, muhtarımızla ve burada köyün ahalisiyle pamuk tarımıyla uğraşan kardeşlerimizle bir araya geldik. Kendilerinin defterini dinledik özellikle bu dertlere ortak olmak ve birinci ağızdan bu sıkıntılara şahit olup dinlemek için buraya kadar geldik. Tabii bir defa girdi maliyetleri son derece yüksek. Sulamanın maliyeti yüksek, mazot maliyeti çok yüksek, gübre maliyeti yüksek. Bu maliyetlerin artışı karşısında pamuğun alım fiyatında ise yeterli bir artış olmuyor. Örneğin ‘Bu sene dönüm başına 11 bin TL’ye ancak satabiliyoruz’ diyorlar halbuki dönüm başına pamuk maliyeti 16-17 bin TL; yani dönüm başına 5 bin TL net zarar var. Korkunç bir durum bu” ifadelerini kullandı.
‘PAMUKTA DIŞA BAĞIMLILIK ARTIYOR’
Pamuk üretiminin 2002’den bu yana yaklaşık 1 milyon tona yakın düştüğünü kaydeden Erbakan, bunun dışa bağımlılığı artırdığını kaydederek, “Bakınız Türkiye’de 2002’de 1 milyon ton pamuk üretilirken bugün üretim 650 bin tona düşmüş ve 2002’de 720 bin hektar pamuk tarlası varken bugün 359 bin hektara düşmüş. Türkiye’nin ihtiyacı yıllık 1,5 milyon ton. 650 bin ton üretiyoruz; ancak ihtiyaç 1 buçuk milyon ton. Nerdeyse her sene 1 milyon ton pamuk ithal emek mecburiyetinde kalıyoruz. Neden; çiftçimizi desteklemediğimiz için onlar bu maliyetlerin altında ezildikleri için” diye konuştu.
‘TARIMI BİTİRİYORUZ’
İktidara seslenen Erbakan, “Çiftçimizin feryadını duyun. Onların derdiyle dertlenin ve mutlaka alım fiyatını olması gereken noktaya getirecek çalışmaları yapın. Bununla beraber girdi maliyetlerinde gerekli destekleri verin. Bakınız mazot ve gübre desteğinin olmadığını, son derece sembolik olduğunu biraz önce bize ifade ettiler. Şimdi bir de bu mazot ve gübre desteği 2025’ten itibaren tamamen kalkıyor Cumhurbaşkanı kararıyla. Böyle yaparak tarımı bitiriyoruz, tarımı katlediyoruz. Hem Türkiye’yi daha çok dışa bağımlı hale getiriyoruz hem de milyonlarca çiftçimizi de perişan ediyoruz. Buna hakkımız yok. Girdi maliyetlerini düşürmek, destekleri arttırmak ve aynı zamanda alım fiyatını da olması gereken noktaya getirerek çiftçimizin üretimine de ‘Ne kadar üretirsen üret, ben alırım devlet olarak’ deyip garanti vermek lazım. Bunu merhum Erbakan hocamız 54’üncü Hükümet zamanında yaptı” dedi. (DHA)
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde kurulan ‘Bellek Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Müzede, CHP’nin tarihi boyunca kullanılan belgeler ve materyaller sergilenecek.
ANKARA-CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde kurulan ‘Bellek Müzesi’nin açılışını yaptı. Partinin, 101 yıllık tarihi boyunca kullandığı, hatıra değeri taşıyan seçim afişleri ve müzikler, belgeler, materyaller ve eşyaların sergilendiği müzenin açılışında konuşan Özel, önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce böyle bir müzenin eksikliğini dile getirdiğini, İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin de yıllarca uğraşarak, kendini vakfetmesi sonucu Bellek Müzesi’nin bugünlere geldiğini söyledi.
Müzede sergilenenlere dair davetlilere bilgi veren Özel, “Burada CHP’nin tarihi boyunca kullandığı seçim afişlerini, arzu ederseniz bütün seçim müziklerini dinleyeceksiniz. CHP’nin, o gün yasaların el verdiği oranda dağıttığı promosyonları, yaptığı kampanyaları göreceksiniz. Bu partinin bütün tarihiyle, bugünkü yönetiminin, yöneticilerinin, önceki genel başkanlarının ve tüm üyelerinin nasıl barışık olduğunu kendi yüreğinizde hissedeceksiniz” dedi.
Özel, konuşmaların ardından müzenin açılışını eski CHP genel başkanları Hikmet Çetin, Altan Öymen, eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi ile kurdele keserek yaptı, davetlilerle müzeyi gezdi.(DHA)
Fatih Erbakan: Milli Görüş belediyeciliğinde rüşvet, adam kayırma, torpil, hırsızlık ve yolsuzluk olmaz
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Denizli ziyareti kapsamında Beyağaç İlçesi Belediye Başkanlığını ziyaret etti. Burada konuşan Erbakan, “Milli görüş belediyeciliği önce ahlak ve maneviyat demektir. Milli Görüş belediyeciliğinde rüşvet, adam kayırma, torpil, hırsızlık ve yolsuzluk olmaz. Bunların hiçbirisi kapımızdan içeriye giremez” dedi.
Ramazan ÇETİN DENİZLİ-Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Denizli programı kapsamında Beyağaç ilçesini ziyaret etti. İlçe girişinde kalabalık bir grup tarafından karşılanan Erbakan, ardından geçtiği ilçe meydanında halka seslendi. Erbakan konuşmasına başlamadan önce, Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) istifa edip, Yeniden Refah Partisi’ne üye olan Hüseyin Kadıoğlu’na rozet taktı.
‘Milli Görüş’ belediyeciliğinin ‘adalet’ demek olduğunu, hiç kimseye ayrım gözetmeksizin adil bir şekilde hizmet götürmek olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Erbakan, “1989’da, 1994’de Milli Görüş olarak belediyeleri aldık. Şehirler çöp çamur ve çukurla anılıyordu. Türkiye’nin en gelişmiş şehri İstanbul bile çöpten, çamurdan, çukurdan geçilmiyordu. Bu sorunlar ortadan kaldırıldı. Şehirlerde su yoktu. İstanbul’da dahi musluklardan su akmıyordu. Su sorunu ortadan kaldırıldı. Bununla beraber alt yapı üst yapı hizmetleri, ulaşıma yönelik hizmetler daha önceki belediyeler döneminde yapılan maliyetin üçte birine, dörtte birine, beşte birine mal edilerek bu hizmetler gerçekleştirildi. Çevre düzenlemeleri parklar, bahçeler en mükemmel şekilde yapıldı. Bununla beraber sosyal yardımlar, toplu sünnet şölenleri, iftar çadırları, aş evleri aynı zamanda vatandaşa belediyenin kapılarını açan ‘Beyaz Masa’ uygulaması, bunların hepsi ilk defa Milli Görüş belediyeciliğiyle hayat buldu. Milli Görüş belediyeciliği demek, Yeniden Refah belediyeciliği demek, hizmet belediyeciliği demektir” dedi.
‘MİLİ GÖRÜŞ BELEDİYECİLİĞİ ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT DEMEKTİR’
Milli Görüş belediyeciliğinin kendilerine oy vermiş olsun ya da olmasın, hangi görüşten ya da kesimden olursa olsun o insana hizmeti götürmek olduğunu vurgulayan Erbakan, “Adaletin bir diğer şubesi de ehliyet ve liyakat demektir. ‘Akrabamı, yandaşımı, partilimi işe yerleştireyim., göreve getireyim’ hayır, kim layıksa kim ehliyetliyse görevlere onlar getirilecek. Adaletli belediyecilik olacak. Milli Görüş belediyeciliği ‘bereket’ demektir. Milli Görüş belediyeciliğinde borç olmaz, borç faizi olmaz. Rant belediyeciliğiyle 20 senedir belediyeleri boğazına kadar borca batırmışlar. Biz inşallah bu borçları kapatacağımız gibi belediyenin kasasına da parada koyacağız ve asla borçlanmayacağız. Borçlanmayı bırakın, borçları da temizleyeceğiz. Mili Görüş belediyeciliği önce ahlak ve maneviyat demektir. Milli Görüş belediyeciliğinde rüşvet, adam kayırma, torpil, hırsızlık ve yolsuzluk olmaz. Bunların hiçbirisi kapımızdan içeriye giremez. Ahlaklı belediyecilik demek Milli Görüş belediyeciliği demektir. Bizim Diyarbakır’da bir belediye başkanımız 1994’ten 1999 yılına kadar başkanlık yaptı. Kayapınar ilçesinde başkan olmadan önce seyyar satıcılık yapıyordu. Başkanlığı kaybettikten sonra da kaldığı yerden seyyar satıcılık yapmaya devam etti. Demek ki bu 5 yıl boyunca devletin milletin bir kuruşuna dahi göz dikmemiş. Ahlaklı belediyecilik Milli Görüş belediyeciliği bu. Bu doğrultuda Beyağaç Belediyesi’ni de yöneteceğiz. Sizin güvenininiz boşa çıkarmayacağız” diye konuştu.(DHA)