Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Erbakan: Bir pişmanlık yaşamıyoruz

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul Suriçi Grubu’nun düzenlemiş olduğu Geleneksel İstanbul Suriçi Toplantıları’na katıldı. Erbakan, kendisine yöneltilen ‘Cumhur İttifakına keşke destek vermeseydim dediğiniz oldu mu?’ sorusuna yönelik, “Şimdi bu adımı atmasaydık, kendimizi sorumlu hissedebilirdik. Bu nedenle bir pişmanlık yaşamıyoruz. ‘Eğer biz böyle bir adım atsaydık, böyle bir hayra vesile olur muyduk, bu adımları onların atmasına vesile olur muyduk?’ diyecektik. Ama şimdi azından böyle bir vebalimiz kalmadı” dedi.

Oğuzhan CİN
İSTANBUL-Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul Suriçi Grubu’nun düzenlemiş olduğu Geleneksel İstanbul Suriçi Toplantıları’na katıldı. Kahvaltının ardından kürsüye çıkan Erbakan, “En düşük seviyede emekli maaşı alan emeklilerimizin, önemli bir kısmı ve asgari ücretlilerin tamamı açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Bu hesaba göre Türkiye’de yapılan araştırmalar şunu gösteriyor, halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında, yüzde 85’i de yokluk sınırının altında. ‘Bayramlarda, tatillerde uçaklarda yer bulunmuyor. Restoranlarda masa bulamıyoruz, otellerde yer bulunmuyor.’ Bunlar zaten kalan yüzde 15’lik kesimin doluluğudur” diye konuştu.

‘GAZZE’Yİ BİZE SEYRETTİRİYORLAR’

Sözlerine devam eden Erbakan, “Hepiniz bildiği gibi Irakta’ki işgali yıllarca seyrettik. 1 milyon sivil orada hayatını kaybetti, Irak işgal edildi, üçe parçalandı. Bizim komşumuz, kardeşimiz hatta kısa bir geçmişte vatan toprağımız olan toprakların işgal edilmesini hep birlikte seyrettik. Arakan’ı hep birlikte seyrettik. Küçücük çocukların, kadınların nasıl katledildiğini seyrettik. Keşmir’i seyrediyoruz, Doğu Türkistan’ı seyrediyoruz. Film izler gibi seyrediyoruz ve şimdi de Gazze’yi seyrettiriyorlar bize. Gazze’yi de maalesef seyrediyoruz. Yapabildiğimiz sadece kınamak, konuşmak, miting yapmak, lanetlemek iyi de bu sonucu değiştirmiyor ki. Gazze diye bir şey ortada kalmadı. Şimdi Batı Şeria’ya geçtik. Yakında Filistin diye de bir şey kalmayacak. Zaten bir avuç yer kalmış ve arkasından bu canavar, adım adım asıl hedefi olan Büyük İsrail’e doğru yürüyecek. Bu bir Filistin meselesi, bir Arap meselesi değil, bir Müslüman meselesi de değil bu bir insanlık meselesi. Türkiye’de Kapadokya’dan, Nevşehir’den başlayıp, Medine-i Münevvere’ye kadar Mısır’dan tutun, İran’a kadar içine alan bir büyük İsrail söz konusu. Bu işler lafla, sözle, kınamayla olmuyor. Bunu yıllardan beri görüyoruz. Ne olması lazım? Güçlü olmamız lazım. Türkiye’nin mutlaka İslam alemine öncülük etmesi lazım. Sadece Türkiye’nin, Mısır’ın, Malezya’nın, Pakistan’ın da tek başına üstesinden gelebileceği bir sorun, bir güç değil karşımızdaki. 57 Müslüman ülkenin Türkiye’nin öncülüğünde bir araya getirilmesi lazım” dedi.

‘BİR PİŞMALIK YAŞAMIYORUZ’

Erbakan, kendisine yöneltilen ‘Cumhur İttifakına keşke destek vermeseydim dediğiniz oldu mu?’ sorusuna yönelik şu açıklamayı yaptı:

“Yeniden Refah Parti’mizi kurduğumuz tarihten itibaren bize dediler ki, ‘Bir yerde Erbakan Hocamızın yetiştirdiği bir Cumhurbaşkanı var. Refah Partili, Milli görüşlü, ve şu anda iktidardalar. Sizin bu anlattıklarınızı onlarla birlikte hayata geçirseniz, onlara bunları söyleseniz, onlar bunları icra etseler, daha evvel daha çabuk olmaz mı? Siz tek başınıza çalışıp iktidara gelip, bunları uygulayana kadar hazır bunlar Erbakan hocamızın öğrencileri, hazır bunlar iktidardalar onlarla birlikte bunu gerçekleştirin.’ Bizde 14 Mayıs’ta ki ittifak teklifini bu minvalde değerlendirdik. Bizim ittifaka girmek için herhangi bir şartımız yok. Milletvekilliği, bakanlık, veya herhangi dünyalık bir beklentimiz yok. ‘Bizimde yıllarca anlattığımız, Erbakan hocamızdan aldığımız Millî Görüşün ortaya koyduğu bu hususlarda bir adım atarsanız eğer ki seçilmeniz halinde, bizde destek olalım’ dedik. Hatta bu önce kabul edilmediği için biz kendi Cumhurbaşkanı adaylığımızı ilan ettik. İmzaları topladık. Sonradan, ‘Peki kabul ediyoruz’ denildiği için bu adaylığı geri çektik. Madem böyleyse ‘Bir mutabakat imzalayalım’ dedik. Bunlar İmzalandı. Uygulamaların takipçisi olacağımızı söyledik. Ve böyle bu yanlışlardan dönülmesi için onlara bir zeytin dalı uzatmış olduk. ‘Bunlar uygulanırsa milletin faydasına olur. Bir an uygulanmış olsun, 2028’de veya 2033’de uygulanacağına şimdi uygulansın, 2023’de uygulansın’ dedik. Bu niyetle böyle bir adım attık. Şimdi bunu atmasaydık, kendimizi sorumlu hissedebilirdik. Bu nedenle bir pişmanlık yaşamıyoruz. ‘Eğer biz böyle bir adım atsaydık, böyle bir hayra vesile olur muyduk, bu adımları onların atmasına vesile olur muyduk?’ diyecektik. Ama şimdi azından böyle bir vebalimiz kalmadı.”(DHA)

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

Cumhurbaşkanını tehdit etmişti: Fatih Altaylı tutuklandı…

AYHAN GONCA
HABER MERKEZİ –
Erdoğan’ın başdanışmanı “Suyun ısındı” dediği Fatih Altaylı saatler sonra Teşvikiye’deki evinden gözaltına alındı.

Gazeteci Fatih Altaylı kendisine ait youtube kanalında halkın yüzde 70’inin Erdoğan’ın ömrünün sonuna kadar cumhurbaşkanı kalmasına karşı çıktığı yönündeki ankete dair şöyle demişti:

“Bu oran çok da beklediğim bir oran. Şu an AKP’li ve MHP’li seçmenin bir bölümü dışında hiç kimse böyle bir şeye onay vermez. Geçmişine bak bu milletin. Bu millet padişahını boğmuş bir milletti, hoşuna gitmediğ, istemediği zaman. Az uz değildir öldürülen, suikaste giden veya intihar suikasti verilen Osmanlı padişahı.”

Bu videoyu alıntılayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanı Oktay Saral, “Altaylıııı! Suyun ısınmaya başladı” dedi.

Bu paylaşımdan saatler sonra Altaylı, İstanbul Teşvikiye’deki evinden gözaltına alındı ve tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Altaylı tutuklandı.

Okumaya devam et

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Münir ile Dar’ı kabul etti

HABER MERKEZİ – Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Münir ile Başbakan Yardımcısı İshak Dar’ı kabul etti


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Syed Asım Münir ile Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar’ı İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde kabul etti. Kabulde, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Çağatay Kılıç, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da hazır bulundu. Görüşmede bölgedeki gelişmeler ele alındı.

Okumaya devam et

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölgemizdeki savaşların menfi etkilerinden ülkemizi koruyacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, 86 milyonun emanetinin emin ve ehil ellerde güvende olduğunu söyledi.

AYHAN GONCA
HABER MERKEZİ
– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye çevresinde yaşanan savaşlara dikkat çekerek, Bölgedeki krizlerin menfi etkilerinden Türkiye’yi uzakta tutacaklarını belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye yapılan ulaştırma ve savunma sanayi alanındaki yatırımların önemine değindi. 4-9 Haziran 2025 tarihleri arasında otoyollardan 16,3 milyon araç geçişi yapıldığını kaydeden Erdoğan, Türkiye’deki toplam araç sayısının yarısından fazlasının yollarda olduğunu söyleyerek, ulaşımda yolcu rekorları kırıldığını vurguladı.

SAMSUN’A HIZLI TREN

Ankara-Kırıkkale-Çorum-Samsun Hızlı Demir Yolu Projesi’nde Delice-Çorum etabının temelinin iki gün önce atıldığını hatırlatan Erdoğan, “Saatte 200 kilometre hıza uygun şekilde planlanan hattımız tamamlandığında, Ankara-Kırıkkale-Çorum arasında kesintisiz hızlı tren bağlantısı sağlanacak. Çorum-Ankara arası 1 saat 15 dakikaya inecek. 173 kilometrelik Çorum-Merzifon-Samsun kesimlerinin de bitmesiyle Ankara-Samsun arası seyahat süresi 2,5 saat olacak. Yılda 12 milyon yolcu ve 14 milyon ton yük taşınacak bu hat ile inşallah Samsun Limanı ile Mersin Limanı’nı birleştireceğiz. İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerindeki yük trafiğini hafifletecek, Türkiye’yi küresel ticaretin lojistik merkezi hâline getireceğiz. Beş istasyon, sekiz tünel, 26 köprü ve viyadük ile 16 üst geçitten oluşan hattı, Allah nasip ederse 2029 yılında devreye almayı planlıyoruz. Mahallî İdareler Seçimleri döneminde muhalefetin çeşitli spekülasyonlarına konu olan hattımızın şehirlerimize şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.

KALORİFER PETEĞİ DEĞİL

Savunma sanayiine verilen emeğin de karşılığının yavaş yavaş alındığını, 2 sene önce tanıtımı yapıldığında birilerinin “kalorifer peteğine benziyor” diyerek akıllarınca dalga geçtiği millî muharip uçağı KAAN projesinde çok önemli bir sözleşmeye imza atıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Indo Defence 2025 Fuarı’nda ilk etapta 48 adet KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik mutabakata varıldı. Toplam tutarı yaklaşık 15 milyar doları bulan bu tarihî anlaşmanın da ülkemiz savunma sanayiimiz ve Endonezyalı kardeşlerimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.” diye konuştu.

“BÖLGEMİZDE CİDDİ SAVAŞLAR VAR”

Türkiye çevresinde bir süredir çok ciddi gerilimler, çatışmalar, savaşlar yaşandığına da dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:

“Rusya-Ukrayna Savaşı her iki tarafı da yıpratan ağır sonuçlarıyla sürüyor. Pakistan-Hindistan arasındaki gerilim çatışma boyutuyla çok uzun sürmese de tarafların sahip oldukları güç sebebiyle potansiyel tehlike vasfını koruyor. İsrail’in Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde işlediği soykırım ile Lübnan ve Suriye’de gerçekleştirdiği pervasız eylemler hepimizin yüreğini kanatıyor. Aynı İsrail şimdi de İran’a karşı bir saldırı başlattı. İran’ın nükleer tesislerini hedef alma bahanesiyle girişilen saldırıların aslında çok kapsamlı ve sinsi amaçları olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Biz en başından beri İran’ın nükleer programıyla ilgili tartışmaların müzakere masasında yürütülmesi gerektiğini savunduk, bugün de aynı noktadayız. Cuma gününden beri gerek şahsen biz gerek Dışişleri Bakanımız çatışmaları durdurmak için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Şimdiye kadar, ABD Başkanı Sayın Trump, İran Cumhurbaşkanı Sayın Pezeşkiyan, Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin, Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi, Ürdün Kralı Sayın İkinci Abdullah, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Sayın Muhammed bin Selman, Pakistan Başkanı Sayın Şerif, Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Şara, Umman Sultanı Sayın Heysem bin Tarık, Kuveyt Emiri Sayın Şeyh Mişel el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Irak Başkanı Sayın Sudani’nin de aralarında olduğu birçok liderle görüşmem oldu. Bu görüşmelerde İsrail’in artık haydutluğa varan saldırganlığının tüm bölgemiz için oluşturduğu tehdit ve tehlikelere dikkat çektik. Sorunun çözümünün diplomasi ve diyalogla mümkün olduğunu ifade ettik. Türkiye olarak kolaylaştırıcılık dâhil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu tüm muhataplarımıza açık açık aktardık.”

“HİÇBİR ÜLKE KENDİ SINIRLARINDAN İBARET DEĞİL”

Masada çözülebilecek meseleleri silahla, yıkımla, kanla, kaosla, sivil-asker ayrımı yapmadan önüne gelen her şeyi bombalamayla hâlletmeye çalışmanın ileride nelere yol açacağını kimsenin tahmin edemeyeceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoşan, “Tarih bu tür şımarıklıkların beklenmedik sonuçlarını ortaya koyan örneklerle doludur. Batı’nın sınırsız desteğiyle İran’a saldıran, Gazze’yi yerle bir eden, bölgedeki her ülkeye kabadayılık taslayan İsrail, aslında ne yaptığının farkında değil. Unutulmasın ki, bu kadim coğrafyada hiçbir ülke kendi sınırlarından ve yönetiminden ibaret değildir. Binlerce yıllık derin ilişkiler sebebiyle bölgedeki her hadise tüm toplumları yakından ilgilendirir, etkiler, orta ve uzun vadeli sonuçlar doğurur. Nitekim Filistin halkına ve topraklarına saldırmak sadece oradaki birkaç milyon insanla sınırlı bir hadise değildir. Yine İran topraklarına ve halkına saldırmakta sadece İran devletini ilgilendiren bir vaka da değildir. Aynı tespitleri Pakistan ve Afganistan coğrafyası ile Türk Cumhuriyetleri, Kuzey Afrika Bölgesi için de yapabiliriz. Hele hele Türkiye mevzu bahis olduğunda kıtaları aşan bir etki gücünden söz etmek mümkündür. Bölgemizde bu hakikatler gözetilmeden atılan her adım ileride yaşanacak başka felaketlere davetiye çıkartır. Bu felaketler de genellikle zalimlerin bertaraf olmasıyla sonuçlanır. Dolayısıyla, İsrail yaptığı her zulümle, döktüğü her kanla, işlediği her insanlık suçuyla adım adım kendi varlığını ve toplumunun geleceğini riske etmektedir. Çünkü zulümle abat olunmaz. Zulmün sonu derin bir pişmanlıktır.” diye konuştu.

DEVLET AKLI DEVREDE

“Bugüne kadar nice badirenin üstesinden nasıl anlımızın akıyla geldiysek, bölgemizdeki krizlerin menfi etkilerinden de ülkemizi inşallah uzakta tutacağız.” diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ülkemizin politik ve sosyal kutuplaşma yoluyla sokak ve gerilim siyasetiyle, içi boş hamasi söylemlere zaafa uğratılması bu ülkede kimsenin hayrına değildir. İktidarı zaafa düşürmek için ülkenin zaafa düşmesine bile eyvallah diyenler, tarih önünde de, mahşeri vicdanda da bunun hesabını veremezler. Muhalefetin tribünleri oynama uğruna Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlangıcında yaptıkları yanlışa tekrar düşmemelerini arzu ediyoruz. Gün, özellikle sorumlu siyaset yapma günüdür. Türkiye, tüm hadiseleri devlet aklıyla ve köklü tecrübesiyle okumakta, sağduyulu ve soğukkanlı bir şekilde değerlendirmekte, 86 milyonun tamamının güvenliği ve huzuru için gerekli adımları atmaktadır. Birileri gibi ateşe benzin dökmenin değil, daha fazla büyümeden bir an önce yangını söndürmenin derdindeyiz. Şu hususa herkesin dikkat etmesi gerektiğine inanıyorum: Biz, millet olarak tarih boyunca metanetimizi, asaletimizi, uhuvvetimizi, dayanışmamızı muhafaza ederek önümüze konulan engelleri teker teker aştık. Bekamıza yönelik saldırıları bu şekilde püskürttük. Üzerimizde oynanan oyunları bu şekilde bozduk. Karanlık tünellerden yine bu şekilde aydınlığa çıktık. Bugün de Türkiye’nin en büyük ihtiyacı, birlik ve kardeşlik siyasetidir. Birbirimize inanarak, birbirimize güvenerek, 86 milyon kalp kalbe vererek güzel yarınlara inşallah, hep beraber varacağız.”

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.