Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Özgür Özel: Çay kanunu mutlaka çıkarılmalıdır

Osman Kubilay KÜÇÜKMUSTAFA/RİZE,(DHA)- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Çay kanunu mutlaka çıkarılmalıdır. Teklife ‘evet’ dendiğinde işçinin de üreticinin de sorunu çözülüyor. Sayın Bahçeli’ye, Sayın Erdoğan’a, Rize’nin bütün milletvekillerine sesleniyoruz. Önergeyi vereceğiz, gözünüzün içine bakacağız. Rize’yi unutmayın; kaldırın elleri, çay üreticisi elini uzatıyor. Bu eli havada bırakmayın, bu eli boşta bırakmayın, tutun elimizi tutun, önergeyi reddetmeyin” dedi.

Mehmet Çan PEÇE-Nurgül GÜNAYDIN
RİZE-Özgür Özel, geldiği Rize’de girdiği çay bahçesinde eline makas alarak çay hasat etti. Burada çay toplayan üretici ailelerle bir araya gelen Özel, 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen ‘Çay üreticisinin sesini duyuyor, duyuruyoruz’ adlı ‘Çay Mitingi’ne de katıldı. Alanda yaş çayların konulduğu tabutu, omuzlarda taşıyan üreticiler, kilogram başına 17, destekleme bedelinin ise 2 lira olarak açıklanan 2024 yılı yaş çay alım fiyatına tepki gösterdi. Alanda ‘Yaş çay fiyatını kabul etmiyoruz! Reddediyoruz’ yazılı pankart açan kalabalık, ellerinde de yöre şiveli ‘Çayın altını yakın, üreticinin isyanı yakın’, ‘Topla topla bitmeyi, çay da para etmeyi’, ‘Sayın genel başkanum sahip çık Rizeliye, muradına ersunler, doğru dürüst bir fiyat çayımuza versunler’ yazılı dövizler taşıdı.

‘NORMALLEŞME MUHALEFETİN DOZUNU DÜŞÜRMEK DEĞİLDİR’

Meydanda partisine ait otobüs üzerinde konuşan Özgür Özel, “Çayda fiyat açıklandığı günden itibaren Rize’de büyük bir moral ve umut bozukluğu, yükselen bir tansiyon var. Yerel seçimlerde şunu söylemiştik; milletin gündeminde olmayan hiçbir konu, Özgür Özel’in, Cumhuriyet Halk Partisi’nin gündeminde olmayacak. Asla kısır çekişmelerle, kimlik siyasetiyle, lüzumsuz polemik ve kavgalarla meşgul olmayacağız. Ama milletin gündeminde ne varsa; o bizim gündemimizde olacak, onu konuşacağız, onu anlatacağız, müzakereler yapacağız, eğer sonuç alamazsak sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir, sizin sesinizi duyacağız, sesinizi duyuracağız. Birileri siyasetteki normalleşmeden rahatsızlık duyup, eski kavgalı günleri, tartışmalı günleri geri getirmek istiyor ama şunu söylüyorum; normalleşme muhalefetin dozunu düşürmek değildir, normalleşme vatandaşın sorununu görmemek değildir, haksızlığa susmak değildir. Aksine normalleşme hem müzakere hem mücadele etmek, sorunu görmek, en yapıcı muhalefeti yapmak, gerektiğinde de meydanları da doldurmak, eylem de yapmak, sesin en gürünü çıkarmaktır” dedi.

‘TÜRKİYE İTTİFAKI’NIN VERDİĞİ GÖREV VE SORUMLULUKLA BURAYA GELDİM’

Çay üreticisinin sesini duyurmaya geldiğini belirten Özel, “Buradan Sayın Erdoğan’a kendi memleketinde hakaret etmenin, tartışmanın, onunla kavga etmenin ne bana ne kendisine ne Rize’ye ne Türkiye’ye faydası var. Ancak buradan Sayın Erdoğan’a, kendi memleketinden AK Parti’li, MHP’li, CHP’li, İYİ Partili her görüşten hemşerisinin sesini duyurmaya, çay üreticisinin sesini duyurmaya geldim. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bugün burada bulunmamızın en önemli sebebi, 31 Mart’ta hep birlikte büyük bir başarı kazandığımız ‘Türkiye İttifakı’nın bize yüklediği sorumluluktur. O yüzden ‘Türkiye İttifakı’nın verdiği görev ve sorumlulukla buraya geldim. Karşımda sadece Cumhuriyet Halk Partililer yok, sadece CHP’liler değil; tüm görüşten Rizeliler buradalar. Doğu Karadenizliler buradalar. Burada Rize İttifakını görüyoruz, çay ittifakını görüyoruz. Elbette bir sorun varsa; oraya gitmek boynumuzun borcu. Ancak buraya sadece bir siyasi partinin lideri olarak değil; Atatürk’ün verdiği talimatla uzun yıllar çalışılıp, çay kanunu çıkarılıp, İsmet Paşa’nın emekleriyle ve Sayın babası Zihni Derin’in bu topraklara çayı kazandırmasıyla, 100 yıl önce çayı Rize’ye, Doğu Karadeniz’e kazandıran Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı olarak geldim” diye konuştu.

‘İSRAİL’İN YAPTIĞI KATLİAMLARI, LANETLİYORUZ’

Filistin’e yönelik saldırılar nedeniyle İsrail’i kınayan Özel “Meydanda Türk bayrağının yanında miting bayrakları var, miting bayraklarını gösterin. Üzerinde ‘Çayda sömürüye son’ yazıyor ama aynı zamanda bayrağın kırmızısını, çayın yeşilini, çayın karasını ama Filistin bayrağının rengini taşıyor. Bu tasarım için kendi derdini anlatırken Filistin’i unutmayanlar için emeği geçenlere, il başkanımıza, milletvekilimize yürekten teşekkür ediyorum. Filistin’i tanıyan ülkeleri tek tek arıyoruz, teşekkür yazıları yolluyoruz. Şu ana kadar 50’ye yakın ülke tanıdı. Bütün dünyanın Filistin’i tanımasını bekliyoruz, ‘zulüm dursun’ diyoruz. İsrail’in yaptığı katliamları, soykırımını biz de Rize’den lanetliyoruz” dedi.

‘ÇİFTÇİLERİMİZİN BANKA BORÇLARI 1 YILDA TAM YÜZDE 88 ARTTI’

Türkiye’nin son yıllarda tarım ülkesi olma vasfını kaybettiğini söyleyen Özel, şöyle konuştu:

“Yıllarca Türkiye’nin bir tarım ülkesi olmasıyla övgündük, üç tarafı denizlerle çevrili, kendi kendine yetebilen, dört mevsimi yaşayan, topraklarına ne ekersen yüksek verim alınan bir ülke olmasıyla övündük, gurur duyduk. Ancak son yıllarda bir tarım ülkesi olma vasfını kaybettiğimizi üzülerek takip ediyoruz. Bereketli topraklarımız varken Afirika’da, Venezuela’da toprak kiralayıp, tarım yapanlar var. Oysa bizim ülkemizde her yıl Trakya kadar ekilir, dikilir toprak, AK Parti iktidarı boyunca Hollanda kadar ekilir, dikilir topraklar boş kaldı, kaybedildi. İşte bu sebeplerle köylünün, çiftçinin, tarımda çalışanların haklarını korurken bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘köylü milletin efendisidir’ sözünü hiç unutmuyoruz. Kendi ürünümüzü 1 liraya alıp, uluslararası şirketlerin 10 liraya bize sattığı bu düzenden hep birlikte rahatsızız. 2003 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi’nde 2,8 milyon çiftçi kayıtlı iken; 20 yıl sonra 2,3 milyon çiftçiye düştü ve 20 yılda nüfus 20 milyon artarken; maalesef 500 bin çiftçiyi kaybettik. Hal böyle olunca 20 yılda 20 milyon artan nüfus ama 500 bin çiftçi kayıp. 20 milyon ton buğday üretimi varken 2002 yılında, 20 yıl sonra aynı miktarda buğday üretimi. Tarihimizde en fazla et ithalatı, bu iktidar döneminde yapıldı. 22 yılda 356 bin ton et ithalatına 1,8 milyar dolar para ayrıldı. Son 1 yılda küçükbaş havyan sayımız 4 milyon azaldı ve 2023 yılında küçülen, daralan tek tek sektör tarım sektörü oldu Çiftçilerimizin bankalara olan borçları 1 yılda tam yüzde 88 arttı. Yine çiftçilerimizin artan borcunun toplamı 652 milyar liraya ulaştı.”(DHA)

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Suat Kılıç: Türkiye ile Suriye’nin acilen normalleşmesi elzemdir

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamalar doğrultusunda Türkiye ile Suriye arasında normalleşme yönünde atılacak olan adımlara Yeniden Refah Partisi olarak gereken desteği vermeye hazırız. Türkiye ve Suriye düşman değil tarihten bu yana devam eden ilişkileriyle dost iki devlettir. Bölgedeki düşmanların gönlünce at koşturmaması, düşmanın sevinmemesi, dostun üzülmemesi için Türkiye ile Suriye’nin acilen normalleşmesi, barış iklimine dönmesi ve Türkiye’deki Suriye vatandaşlarına onurlu geri dönüş kapılarının ardına kadar açılması elzemdir” dedi.

 Gizem KARADAĞ-Celal ATALAY
ANKARA-Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, “Kayseri ilimizde hepimizi üzen, derinden sarsan bir hadise yaşandı. Bunu şiddetle, nefretle kınıyor, telin ediyor ve saldırgan tarafı lanetliyoruz. Bu konular karşısında toplumun, reaksiyonunu, tepkiselliğini, duyarlılığını elbette ki anlayabiliyoruz. Ama her şeyden evvel bilmemiz lazımdır ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Ve böylesi dramatik hadiseler karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devleti başta savcıları olmak üzere bütün kurumlarıyla görevinin başındadır. Bu tür hadiseler karşısında sivil şahısların vatandaşlarımızın ya da vatandaş olmayanların kendi hakkını kendi eliyle alma yoluna sapmaları çıkar yol değildir. Yanlış bir yoldur. Yargılama yetkisine sahip olan kuruma biz devlet diyoruz. Türkiye’de son yıllarda özellikle son aylarda sığınmacı, mülteci ya da yabancı karşıtlığı had safhaya çıkmış bulunmaktadır. Türkiye’nin elbette ki mülteciler meselesini yönetmek gibi bir problemi vardır. Devlet kurumlarıyla, mülteci meselesinde çözüm yollarını bulmak, alternatif yollar açmak, seçim öncesi topluma verilen sözler doğrultusunda onurlu geri dönüşleri teşvik etmekle mükelleftir. Ama öte yandan bütün siyasilerin özellikle muhalif siyasilerin dikkatli olmaları gereken bir konu başlığı vardır. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı. Irkçılığı da yabancı düşmanlığını da kesin bir dille reddediyoruz. Türkiye’de ırkçılık ya da yabancı düşmanlığı üzerinden siyaset yapan, seçmeni kontrolü de etmeye çalışan, partisini ayakta tutmayı, ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına dayandıran siyaset anlayışını kesin bir dille reddediyoruz” diye konuştu.

‘GEREKEN DESTEĞİ VERMEYE HAZIRIZ’

Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeniden Refah Partisi olarak ayrıca Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Devleti arasında normalleşme yönünde verilen mesajları destekliyor ve teşvik ediyoruz. İki ülke arasında düşmanca yaklaşımların sebebini anlamak izahını yapmak zaten mümkün değildir. Suriye’deki istikrarsızlık, iç savaş ve Suriye’nin yaşadığı yıkımlar Suriye’deki etkisine benzer bir etkiyi Türkiye üzerinde de göstermiştir. Suriye’deki iç savaş nedeniyle kaçan ya da ülkesini terk etmeye zorlananların sığınağı yine Türkiye olmuştur. Türkiye sığınanların her türlü maddi, manevi külfetini çekmek durumunda kalmıştır. Bölgede demografik yapılar bozulmuştur. Suriye’nin demografisi bozulmuştur. Irak’ın demografisi bozulmuştur. Aynı zamanda Türkiye’mizin de demografik yapısı bozulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamalar doğrultusunda Türkiye ile Suriye arasında normalleşme yönünde atılacak olan adımlara Yeniden Refah Partisi olarak gereken desteği vermeye hazırız. Türkiye ve Suriye düşman değil tarihten bu yana devam eden ilişkileriyle dost iki devlettir. Bölgedeki düşmanların gönlünce at koşturmaması, düşmanın sevinmemesi, dostun üzülmemesi için Türkiye ile Suriye’nin acilen normalleşmesi, barış iklimine dönmesi ve Türkiye’deki Suriye vatandaşlarına onurlu geri dönüş kapılarının ardına kadar açılması elzemdir.”

‘EY SAYIN ŞİMŞEK BU RAKAMI GÖRMENİZ LAZIM’

Kılıç, Türkiye’de asgari ücretin istisnai bir ücret olmadığını söyleyerek “Bir aylık emeğin karşılığı olan asgari ücret rakamı 17 bin 2 lira. Ne yazık ki, Türkiye’de asgari ücret istisnai bir ücret değil. Türkiye’de asgari ücret artık devletin de özel sektöründe hemen hemen bütün çalışanlar için baz aldığı bir genel uygulama ücreti haline gelmiş bulunmaktadır. Türkiye’de çalışanların yarıdan fazlasının bir aylık emeğinin karşılığı olarak aldığı rakam burada. 18 bin 978 lira 77 kuruş açlık sınırı. Nedir açlık sınırı; 4 kişilik bir ailenin bir aylık dengeli ve yeterli beslenmesi için gereken zorunlu Türk lirası karşılığıdır. Bunun için de kira yok, elektrik yok, su yok, doğal gaz yok, ulaşım yok, eğitim yok. Bunun içerisinde sadece dört kişilik bir ailenin dengeli ve yeterli beslenmesi için gereken otuz günlük ihtiyaçların karşılığı var. Bu rakamı bütün toplumun dikkatlerine sunuyorum. ‘Yıl sonuna kadar asgari ücrete tekrar bir artış yapılmayacak’ diyen Sayın Hazine ve Maliye Bakanı. Ey Sayın Şimşek, açlık sınırı burada. Bu rakamı görmeniz lazım. ‘Emekliye yıl sonuna kadar yeni bir artış düşünmüyoruz’ diyen ekonomi yönetimi ey Sayın Şimşek. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı burada. En düşük emekli maaşı 10 bin lira, dört kişilik bir aile için geçerli olan açlık sınırı en düşük emekli maaşının 8 bin 978 lira üzerine çıkmış durumda. Burada kira yok, ulaşım yok, doğal gaz yok, elektrik yok, su yok, eğitim yok giyim-kuşam yok. El insaf diyoruz. Vicdanları harekete geçmeye davet ediyoruz. Asgari ücret on yedi bin iki lira. En düşük emekli maaşı on bin lira. Açlık sınırı on sekiz bin dokuz yüz yetmiş sekiz lira. Bu tablo sürdürülebilir bir tablo değildir. Bu tablonun vicdana ihtiyacı vardır. Bu tablonun izana, izaha ihtiyacı vardır. Anlayan insanlara ihtiyacı var” dedi. (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Bakanlar Kurum ve Memişoğlu, yemin etti

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak atanan Murat Kurum ile Sağlık Bakanı atanan Kemal Memişoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda yemin etti.

 Aliekber METE
ANKARA-Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan atama kararlarına göre; görevden affını talep eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yerine Kemal Memişoğlu; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yerine de Murat Kurum atandı. Kurum ve Memişoğlu, ilgili bakanlıklarda düzenlenen devir teslim törenlerinin ardından yemin etmek üzere TBMM’ye geldi. Meclis’e ayrı ayrı gelen Kurum ve Memişoğlu’nu, AK Parti Grup Başkan Vekili Bahadır Yenişehirlioğlu ve milletvekilleri karşıladı.

‘AFETLERDE MİLLETİMİZİ YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ’

Bakan Kurum, girişte yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle görevine yeniden döndüğünü belirterek, “Daha önce ne yaptıysak; ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz. Biz de geçmişten daha çok çalışacağız. Daha çok özveri göstereceğiz. Milletimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Afetlerde milletimizi yalnız bırakmayacağız. Bayrağı devraldığımız Sayın bakanımızdan daha da yukarıya çıkarmak için de ekibimizle birlikte var gücümüzle çalışacağız. Vatanımıza, milletimize, ülkemize hayırlı olsun diyorum. ‘Allah bizi utandırmasın, milletimize mahcup etmesin’ diyorum” dedi.

‘HER ŞEY HAYAL İLE BAŞLIYOR’

Hiçbir zaman görev beklemediğini kaydeden Kurum, “Her zaman önümüzdeki iş neyse onu en güzeliyle yapmaya gayret gösteriyoruz. Her zaman da böyle oldu. Yaptığımız her görevde de aldığımız her işte de elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Burada da aynı gayretle, motivasyonla çalışacağız. Genel Başkan Yardımcılarımızla, milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımızla uyum içerisinde, önce afetlerden etkilenen 11 ilimizde ardından tüm Türkiye’deki kentsel dönüşüm noktasında çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Çevre konusundaki hassasiyetimizi de her zaman önde tutacağız. Milletimiz için en iyi olanı önce hayal edeceğiz. Her şey hayal ile başlıyor. Hayal edeceğiz ondan sonra bu hayalleri hep birlikte tek tek gerçekleştirmeye çalışacağız. Cumhur İttifakı’mızla, daha önce uyum içerisinde çalıştığımız arkadaşlarımızla, kimseyi ayırt etmeden, ötekileştirmeden herkesi kucaklayıp inşallah çalışmalara devam edeceğiz” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Gündem

Dışişlerinden Suriye ve Türkiye’de son yaşanan olaylara ilişkin açıklama

Dışişleri Bakanlığı‘nca yapılan açıklamada, “Türkiye’nin Suriye halkının esenliği için gösterdiği çabalar ve ilkeli duruşu, her türlü provokasyonun üzerindedir” denildi.

ANKARA-Dışişleri Bakanlığı‘nın sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, “Zanlısı hakkında devletimizin adli süreçleri işlettiği bir suçun ardından Kayseri’de yaşanan üzücü hadiselerin, sınırlarımızın ötesinde de birtakım provokasyonlara malzeme edilmesi yanlıştır. Türkiye’nin Suriye halkının esenliği için gösterdiği çabalar ve ilkeli duruşu, her türlü provokasyonun üzerindedir” ifadelerine yer verildi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.