Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

SÖKE HALKA ARZ OLUYOR. TALEP TOPLAMA TARİHLERİ: 4-5-6 OCAK 2023

Türkiye’nin en büyük gıda şirketlerinden Ulusoy Un’un parekende sektörüne hitap eden bağlı ortaklığı Söke’nin halka arzı için talep toplama tarihleri 4-5-6 Ocak 2023 olarak belirlendi. Sağlanan yeni kaynakla Söke’nin 2023’ün ikinci yarısında açılacak yeni üretim merkeziyle unlu mamuller sektöründe de büyümesi planlanıyor.

1969 yılında kurulan ve bugün, 4 üretim tesisi ve 5 kıtada 91 ülkeye yaptığı ihracatıyla Türkiye’nin sayılı gıda firmalarından birine dönüşen Ulusoy Un, bağımsız tüketici araştırma sonuçlarına (Eylül 2022) göre Türkiye’nin en bilinen un markası Söke ile sektöründeki gücünü artırdı. Aile şirketi olarak kurulup Kasım 2014’de halka arz olan Ulusoy Un, Söke’yi de halka arz ediyor. Aydın Söke ve Ankara Sincan’daki 2 fabrikasıyla günde 1.440 ton üretim kapasitesi bulunan Söke’nin halka arzı için talep toplama tarihleri 4-5-6 Ocak 2023 olarak belirlendi. Qnb Finansinvest liderliğinde yapılacak olan halka arzın büyüklüğü 581 milyon TL ve hisse satış fiyatı pay başına 7.5 TL olarak gerçekleşecek. Halka arzdan elde edilecek gelir ile yapılacak yatırımlar arasında Söke’nin un sektöründeki marka bilinirliğini unlu mamuller sektörüne taşıyacak olan yeni üretim tesisinin kurulması da yer alıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Söke Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “1969 yılında Ulusoy Gıda ile başlayan gıda sektöründeki faaliyetlerimiz, 1989 yılında Ulusoy Un’un kurulmasıyla sanayi alanında da devam etti. Kasım 2014’de Samsun’un ve un sektörünün tek halka açık firması haline geldik ve o tarihte 50. Yıl Üretim Tesisimizi hayata geçirme kararı aldık.  2014 Kasım ayında halka arz olurken günde 900 buğday/ton olan üretim kapasitemiz, 2.485 buğday/tona ulaştı. Halka arz olduğumuz tarihten 2022’nin 3. çeyreğine kadar geçen süreçte üretim kapasitemizi 4,5 kat, özsermayemizi 9 kat, çalışan sayımızı 3,5 kat, ihracatımızı da 2,5 kat artırdık. Halka arzın şirkete kattığı kurumsallık, artırdığı sermaye ve şirkete kazandırdığı şeffaflık faaliyetlerimizde kaldıraç etkisi yaratarak kapasitenin, ihracatın ve istihdamın artmasını sağladı. Ulusoy Un’da gösterdiğimiz başarılı ivmeyi Söke’ye de taşımak istiyoruz. Söke, perakende un pazarının en önemli oyuncularından biri. Halka arzdan sağlayacağımız kaynakların kullanım yerleri arasında yer alan 2023’ün ikinci yarısında hayata geçirmeyi hedeflediğimiz unlu mamuller üretim tesisi ile Söke’nin unlu mamuller sektöründe de Türkiye’nin en güçlü markalarından biri olmasını hedefliyoruz. Aynı zamanda Söke’nin enerji ihtiyacı için 2023 yılında yenilebilir enerji yatırımlarında bulunacağız” dedi.

Söke, 1963 yılında dünyada en saygın değirmen teknolojisini geliştiren İsviçreli Bühler makinelerini ve teknolojisini kullanarak kurduğu ilk değirmeniyle ismini aldığı Söke’de, önemli bir buğday üretim havzası olan Söke ovasının içinde üretime başladı. Değirmencilikteki 60 yıla yakın uzmanlığı ve tecrübesiyle üretimin her aşamasında yüksek kaliteyi odağında tutan Söke, çevreye ve insana karşı saygı ve güven anlayışıyla gerçekleştirdiği dünya standartlarındaki teknoloji yatırımları, profesyonellerin ve tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun ürün çeşitliliği ile Türkiye’nin lider ve yenilikçi un markası konumunda. Bugün Söke’de ve Ankara’da yer alan 2 fabrikası ile profesyonellerin ve tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun olarak ürettiği farklı un çeşitleriyle Söke, Türkiye’nin her noktasında maharetli ve usta eller tarafından tercih edilmenin gururu ve heyecanıyla sektörünün öncüsü olmaya devam ediyor. Çünkü 60 yıldır lezzetin hamurunda Söke var. Söke Un, 2022 yılı itibariyle Türkiye’nin ve sektörün global markalarından Ulusoy Un bünyesinde yer almaktadır.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Kripto para borsasından eylül değerlendirmesi

Küresel piyasalarda yaz sezonu sona erdi ve eylüle ilişkin hareketlilik beklentileri arttı. Bir süredir aşağı yönlü trendin gözlemlendiği ve belirsizliğin hüküm sürdüğü kripto para piyasalarında Bitcoin de 59 bin dolar seviyelerine kadar çekildi. Analistlerin eylülde Bitcoin başta olmak üzere kripto para birimlerinin performansına ilişkin tahminleri de ikiye bölündü. Bitcoin’in eylül performansına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Gate.TR CEO’su Kafkas Sönmez, “Bitcoin, 5 Ağustos’ta küresel piyasalarda yaşanan sarsıntıdan bu yana istikrarlı bir toparlanma yaşayamadı. Bitcoin yatırımcısının umudu eylül ayında. Eylül ayı da tarihsel açıdan yatırımcının yüzünü güldürmese de mevcut koşullar bu yılı diğerlerinden farklı kılabilir” dedi.

İSTANBUL-Tarihsel verilerden hareketle yapılan analizlerde, Bitcoin madencilerinin ürettikleri her Bitcoin için aldıkları ödülün yarı yarıya indirilmesini öngören yarılanma (halving) yıllarında Bitcoin’deki boğa yükselişinin 160 gün içinde başladığını gösterdi. Bu gösterge ele alındığında Bitcoin’de yükseliş senaryosu için eylül sonunu beklemek gerektiğini belirten Kafkas Sönmez, “ABD merkez bankası Fed’in son söylemleri, faiz indirimlerine eylülde başlanacağına işaret ediyor. Faiz indirimi, güçlü doların zayıflamasını beraberinde getiriyor ve bu durum da riskli varlıklara yarıyor. Öte yandan tam ters cephede Japonya merkez bankası Bank of Japan, koşullar gerektirdiği takdirde faiz artışına gideceklerini yineledi. 5 Ağustos’ta yaşanan dalgalanmanın bir sebebi Japon yeninin değerlenmesiydi. Kripto da dahil küresel piyasalar, eylül ortasından sonra yaşanacak gelişmelere göre şekil alabilir” ifadelerini kullandı.

‘BU YIL, ÖNCEKİ YILLARDAN BİRÇOK YÖNÜYLE FARKLI’

Bitcoin’in geçmiş yıllardaki eylül ayı performansları incelendiğinde, 11 yılın 8’inde, eylül aylarının kayıpla tamamlandığı görüldü. Bu durum da Bitcoin’in Eylül 2024’teki performansının benzer bir çizgide seyredebileceği yönündeki endişeleri artırdı. Tarihsel verilerin kripto varlıklardaki trendleri belirlemek için değerlendirilmesi gereken bir gösterge olabileceğini söyleyen Sönmez, “Yine de yatırımcıların, her dönemin kendi koşullarını kendisinin oluşturduğunu ve farklı dönemlerde farklı trendlerin piyasalara yön verebileceğini hatırlaması gerekiyor. Bir önceki yarılanma yılında veya geçtiğimiz yılın eylül ayında spot Bitcoin ETF’ler onaylanmamış, 50 milyar dolarlık toplam büyüklüğü aşmamış, ABD’de seçim yarışı bu denli hız kazanmamış, Fed için faiz indirimi senaryosu konuşulmaya başlanmamıştı. Bu yıl, önceki yıllardan birçok yönüyle farklı” diye konuştu.

‘KAYIPLARLA VE İSTİKRARSIZLIKLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN PSİKOLOJİYİ DOĞRU YÖNETMEK GEREKİYOR’

Piyasaların yön arayışında olduğu belirsizlik dönemlerinde yatırımcıların yapması gereken en iyi şeyin ‘bekle ve gör’ moduna geçmesi olduğunu vurgulayan Kafkas Sönmez, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“Henüz ayın başındayız. ABD merkez bankası Fed’in faiz için karar vermesi 17-18 Eylül’ü bulunacak. Bu sürecin genele yayılan, hisse piyasalarını da kapsayan bir zayıflık ve düşük hacim dönemi olarak geçmesi beklenebilir. Bu noktada yatırımcıların sabırlı olması, uzun vade düşünmesi, anlık hareketlerde duygusal kararlar almaması kritik önem taşıyor. Yatırımcıların ruhsal sağlıklarını da önemsiyoruz. Bu sebeple geçtiğimiz haftalarda Klinik Psikolog ve Uzman Psikolojik Danışman Çağla Küçük’ün sunumuyla trader’ların stres, anksiyete, uyku problemleri, depresif duygular gibi ruhsal durumlarla nasıl başa çıkabileceğini öğrendik. Buna benzer etkinliklerimiz ilerleyen süreçte de devam edecek. Gate.TR topluluğuna dahil olan herkesin piyasa koşulları ne olursa olsun dirençli kalması için sektöre örnek olacak buluşmalarda bir araya gelmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

Cevdet Yılmaz: 2025’te enflasyonun yüzde 17,5 seviyesine inmesi hedefleniyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladı. Yılmaz, “Uygulamaya konulan sıkı para ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için enflasyon oranının yüzde 41,5’e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe katedilmesi beklenmektedir. 2025 yılı itibarıyla enflasyon oranının daha da gerileyerek yüzde 17,5 seviyesine inmesi hedeflenmektedir” dedi.

2025-2027 dönemini kapsayan OVP, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantıda kamuoyuna açıklandı. Toplantıya, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan katıldı.

‘EKONOMİMİZİN YOL HARİTASINI OLUŞTURACAK’

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 3 yıllık perspektifle hazırlanan ve temel politika belgesi olan OVP’nin, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile resmileştiğini söyledi. OVP’nin amacının makroekonomik politikaları belirlemek, temel ekonomik büyüklükleri, gelir-gider tahminlerini, bütçe dengesini ve borçlanma durumunu ele almak olduğunu belirten Yılmaz, “Ayrıca kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içermektedir. OVP, makroekonomik politika çerçevesi ve hedefleri ile öncelikli reform alanlarını ve takvimini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda ekonomik istikrarı sağlamak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için belirlenen politikalar ve reformlar, önümüzdeki üç yıllık dönemde ekonomimizin yol haritasını oluşturacaktır. 2025-2027 dönemini kapsayan OVP hazırlıkları, belirli bir takvim çerçevesinde planlanmış ve adım adım ilerlemiştir. Haziran ayında başlayan süreçte, kamu kurumları ile bütçe görüşmeleri başlatılmış ve ilgili kurumlardan politika ve tedbir önerileri toplanmıştır. Temmuz ve ağustos aylarında, makroekonomik verilerin değerlendirilmesi, bütçe dengesi ve kamu harcamaları gibi temel konularda çeşitli analizler ve toplantılar yapılmıştır. Ağustos ayının sonuna doğru, OVP taslağı nihai hale getirilmiş, ilgili kurumlara ve Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na sunulmuştur. Son olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı ile OVP, bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak resmiyet kazanmaktadır” dedi.

‘TL MEVDUATLARININ ARTIŞI, POLİTİKAMIZIN DOĞRU YÖNDE İLERLEDİĞİNİ GÖSTERGESİ’

Yılmaz, Türk lirasının güçlenmesi ve milli para birimine güvenin artmasının enflasyonla mücadele ve makroekonomik istikrarın sağlanmasında önemli bir gelişme olduğuna dikkat çekerek, “Geçen yılkinden bugüne baktığımızda rezervlerde önemli gelişmeler görüyoruz. Brüt uluslararası rezervlerimizin 26 Mayıs 2023 tarihinde 98,5 milyar dolar seviyesinden 23 Ağustos 2024 tarihinde 150,4 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz. 52 milyar dolara ulaşan bu artış, ekonomimizin dış şoklara karşı dayanıklılığını arttırmak bakımından son derece olumlu bir gelişmedir. Aynı süreçte risk priminin yine çarpıcı bir şekilde düştüğünü, 2023 Mayıs’ta 703 baz puanlara kadar yükselmişken 3 Eylül 2024 itibarıyla 283 baz puana gerilediğini görüyoruz. Bunun daha da aşağılara geldiği günleri de bu süreçlerde gördük. Bu düşüş, uluslararası piyasalarda Türkiye’ye olan güvenin arttığını ve risk algısının önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Dış finansmana erişimi kolaylaştıran ve dış finansmanın maliyetini düşüren bu gelişmeyi daha ileri noktalara taşımayı hedefliyoruz. Rezervlerdeki artış, risk primindeki düşüş ve Türk lirası mevduatlarının artışı, ekonomi politikalarımızın doğru yönde ilerlediğinin ve piyasalarda olumlu yansımalar oluşturduğunun somut göstergeleridir” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

Orta Vadeli Program açıklandı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Programı açıkladı. Yayını izlemek için alttaki YouTube linkine tıklayabilirsiniz.

Cevdet Yılmaz’ın konuşmasından satır başları şöyle:

– Seçimlerin hemen ardından uygulamaya koyduğumuz ekonomi programıyla da politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık. Güncellediğimiz bu Orta Vadeli Programla da kararlı bir şekilde ülkemizin istikrarını ve kalkınmasını sağlayacak, refahını artıracak politikaları hayata geçirmeye devam edeceğiz.

– Öngördüğümüz takvime uygun olarak dezenflasyon sürecinin etkileri 2024 yılı Haziran ayından itibaren başlamıştır. Bu tarihten itibaren enflasyon oranında 23,5 puanlık bir düşüş kaydedilmiştir.

-2024 yılında bölgemizde artan jeopolitik gerilimlerin de etkisiyle, büyüme oranının yüzde 3,5 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir. 

-Uygulamaya konulan sıkı para ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için enflasyon oranının yüzde 41,5’e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe kat edilmesi beklenmektedir. 2026 yılına geldiğimizde, enflasyonun yüzde 9,7 ile tek haneli seviyelere gerilemesi ve 2027 yılında yüzde 7,0’ye gerilemesi öngörülmektedir. 

Mehmet Şimşek’in konuşmasından satır başları ise şöyle:

– OVP’nin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kısa vadede bizim temel önceliğimiz dezenflasyondur. Önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Dezenflasyonla birlikte Türkiye’de büyüme yükselecektir.

 -(Vergide adalet ile ilgili soruya ilişkin) Son 1 yıldır vergide adaleti sağlamak için önemli adımlar attık, atıyoruz. Hemen olmuyor sonuçta, zamanla sonuç alıyorsunuz. Bu sene çok uluslu şirketlere asgari yüzde 15 kurumlar vergisi getirdik.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.