Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik: “Ormanlarımız koyun ve keçiye açılmalı”

Türkiye Damızlık ve Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, küçükbaş hayvanlarda yem açığına dikkat çekerek, “Özellikle orman alanlarımızın; hayvan otlatmasına, koyun ve keçi otlatmasına dönemsel de olsa serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Burada şartlar ne olursa olsun biz üretime devam edeceğiz” dedi.

TÜDKİYEB Karadeniz Bölge Toplantısı Samsun’da yapıldı. Bir otelde gerçekleştirilen toplantı ilk olarak Kastamonu, Sinop ve Bartın’da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlar için saygı duruşu ile başladı. Akabinde TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, küçükbaş hayvancılık sektörünün sorunları, çözüm önerileri ve hayvancılığın geliştirilmesine yönelik çalışmalar konusunda bilgiler verdi. Ormanların otlatılmaya açılması ve küçükbaş hayvan üretimi konularına değinen Başkan Çelik, “Karadeniz küçükbaş hayvan popülasyonunda bizim istediğimiz seviyede değildir. Karadeniz’de 8 milyonun üzerinde nüfusumuz mevcut olmakla birlikte bütün toplam hayvan sayımız 18 ilimizde 2,5 milyondur. Neredeyse 3 nüfusa bir koyun düşmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlemiş olduğu nüfus başına 1 küçükbaş olacak şekilde üretim planlama noktasında Karadeniz çok geri plandadır. Şu anda sadece Türkiye’yi değil dünyayı kasıp kavuran küresel ısınma ile beraber bizim ülkemizde de kuraklık başlamıştır. Bizim aldığımız bilgi ve raporlara göre Karadeniz bu kuraklıktan en az etkilenecek bölgelerden bir tanesidir. Sizlerin bu fırsatı çok iyi değerlendirmesi lazım. Koyun üretimini hızlandırmanız ve bu sayıyı bizim ciddi manada arttırmamız lazım. Küçükbaş hayvan sayısında sizin gerek çayırda gerek merada gerek otlak için hiçbir sıkıntınız yoktur. Türkiye’de mera açısından baktığınız zaman Doğu Anadolu Bölgesi birinci sırada yer almakta, ikinci bölge olarak İç Anadolu, üçüncü bölgemiz ise Karadeniz Bölgemizdir. Dolayısıyla bu kadar zengin bir mera yapısı olan, otlak bölgesi olan bir yerde küçükbaş hayvan sayısının düşük olması bizi üzmektedir. Siz diyeceksiniz ki ‘maliyetler artıyor, yem sıkıntısı artıyor.’ Biz bu anlamda hükümet büyüklerimize buradan sesleniyoruz. Özellikle orman alanlarımızın; hayvan otlatmasına, koyun ve keçi otlatmasına dönemsel de olsa serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Burada şartlar ne olursa olsun biz üretime devam edeceğiz” diye konuştu.

“Hedefimiz kırmızı et üretimini 365 bin tonun üzerine çıkarmak”

Hayvanda verim konusuna da değinen Başkan Çelik, kırmızı et açığının küçükbaş hayvan eti ile kapatılabileceğini ifade ederek, “Bizim üretime daha çok değer vermemiz lazım. Üretimdeki en önemli besin maddelerinden bir tanesi de koyun, keçi, oğlak etidir. Özellikle bizim kırmızı et açığını kapatmamız için çok üretmemiz lazım. Malumlarını olmak üzere TÜİK’in verilerinde bizim kırmızı et tüketimdeki payımız yüzde 10-12 olarak veriliyor. Bizim et üretiminde de tüketiminde de yüzde 22’inin altında değiliz. Bizim hedefimiz bunu yüzde 25’in üzerinde çıkarmaktır. Bizim kendi hesaplarımıza göre ürettiğimiz 265 bin tonun üzerinde olan kırmızı eti 300 bin tonun üzerine çıkarmaktır. Bu çok zor değildir. Şu anda 55 milyon koyun ve keçiden bahsediyoruz. Her hayvandan 1 kilo et verimi arttırdığımız zaman bu verim sütte de yağda da peynirde de artar. Biz bu artışı sağladığımız zaman hem yetiştiricimiz kara geçecek hem de bizim özellikle kırmızı et açığında yaşanan açıklığı da kapatmış olacağız. Özellikle söylüyorum, kuraklıktan çok korkmayın. Karadeniz Bölgesi kuraklıktan en az etkilenecek bölgedir. Mera alanları yüksektir ama hayvan yoktur. Bu sektörde heyecan oluşturun” dedi.

“Üniversite mezunlarını bu mesleğe özendirmemiz lazım”

Gençlerin küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, “Bizden randevu alan insanların yüzde 60’ın üzerinde fakülte ve üniversite mezunu. Bunlar tarım ve hayvancılık yapmak istiyor, küçükbaşa özeniyor. Bu virüsün yayılması ile birlikte artık insanlar kırsalda yaşamayı tercih ediyor. Kırsalda yaşamak isteyen insanların da koyunculuktan başka bir işi tercih etmediğini biliyoruz. Bizim de özellikle sizlerle beraber gençlerimizi bu mesleğe özendirmemiz lazım, teşvik etmemiz lazım. Üniversite mezunlarını bu mesleğe özendirmemiz gerekir. Ülkemizde hakir görülen çobanlık mesleği yabancı ülkelerin çoğunun işletmelerinde fakülte mezunudur. Bu işi çok severek yapıyorlar. Çok değer ve kıymet buluyorlar. Teknolojinin tümünü bu işletmede kullanıyorlar” şeklinde konuştu.

“Ormanlar otlatılmaya açılmalı”

Ormanların otlatılmaya açılmasıyla yem açığının azalacağını, kesif yem hammaddelerinde de dışa bağımlılığın düşeceğini dile getiren TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, şunları söyledi:
“Küçükbaş hayvan beslenmesinde orman ve meralar çok önemlidir. Ülkemizde iklim değişikliğine bağlı yaşanan kuraklık sonucu mevcut meralarımızdaki verim kayıpları nedeniyle oluşan kaba yem ihtiyacı, uygun olan ormanlık alanların kontrollü olarak küçükbaş hayvancılığa açılması ile telafi edilebilir. Bilindiği üzere ülkemiz, kesif yem hammaddelerine olan talebi ithalat yoluyla karşılamak zorunda kalmaktadır. Beslemede kaba yem gereksiniminin yeterli olarak karşılanması kesif yeme olan ihtiyacı azaltacak, dışa bağımlılığımızı da en aza indirecektir. Ormanların otlatılmaya açılması bu açıdan büyük önem arz etmektedir. Dolayısıyla eğer ormanlarımız otlatmaya açık olursa bizim yem açığımız da ortaya çıkmaz. Bu durum kırsaldan kente göçü de önleyecek. Geçimini hayvancılıktan sağlayan orman köylüsü, hayvanlarını en ideal ve ekonomik biçimde yetiştirmek için çalışmaktadır. Özellikle bitkisel üretimin mümkün olmadığı bazı orman köylerinde ormanların yayılıma açılmasıyla küçükbaş hayvan yetiştiriciliği orman köylüleri için önemli bir gelir kaynağı haline gelmektedir.”

Toplantı, konuşmanın ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Samsun manda varlığında 1’inci sırada geliyor

Samsun, Türkiye’deki manda varlığının yüzde 12,3’ünü elinde bulundurarak, manda varlığında ilk sırada geliyor.

Erdi Demir
SAMSUN-
Büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı bakımından oldukça zengin bir konumda bulunan Samsun, büyükbaş havan varlığı bakımından ülke genelinde 12’nci sırada yer alıyor. Manda varlığında ilk sırayı alan Samsun, küçükbaş hayvan varlığı bakımında da önemli bir konumda bulunuyor.

TÜİK verilerine göre il genelinde kültür, melez ve yerli büyükbaş olarak Samsun’da toplam 325 bin 539 büyükbaş (sığır) hayvan bulunuyor. 20 bin 9 adet manda varlığı ile bu alanda 1’inci sırada bulunan Samsun’da ayrıca 225 bin koyun, 24 bin adet de keçi bulunuyor. Verilere göre Samsun, toplam 345 binden fazla büyükbaş, 250 binden fazla da küçükbaş hayvan varlığına sahip olarak dikkat çekiyor.

Ayrıca Samsun’da 1,8 milyon et tavuğu, 1,7 milyon yumurta tavuğu, 9 bin 400 adet hindi, 31 bin kaz, 22 bin ördek ve beç tavuğu olmak üzere toplam 3 milyon 675 binden fazla kanatlı hayvan bulunuyor.

97 bin 448 adet kovan bulunan Samsun’da yılda yaklaşık ortalama bin ton da bal üretiliyor.

Okumaya devam et

Ekonomi

Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün kuru soğan oldu

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 73,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 52 ile patates takip etti” dedi.

Kaan Taşkın – Burak Can Ekizoğlu
ANKARA-
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat değişimleri ile aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlere ilişkin basın açıklaması yaptı. Bayraktar, nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 284,3 ile kuru incirde görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:

“Kuru incirdeki fiyat farkını yüzde 229,9 ile limon, yüzde 227,4 ile karnabahar, yüzde 176,6 ile kuru üzüm, yüzde 169,5 ile patates takip etti. Kuru incir 3,8 kat, limon ve karnabahar 3,3 kat, kuru üzüm 2,8 kat, patates 2,7 kat fazlaya satıldı. Üreticide 115 lira olan kuru incir markette 441 lira 99 kuruşa, 7 lira 50 kuruş olan limon markette 24 lira 74 kuruşa, 10 lira 88 kuruş olan karnabahar 35 lira 61 kuruşa, 60 lira olan kuru üzüm 165 lira 99 kuruşa ve 10 lira olan patates 26 lira 95 kuruşa satıldı.”

“Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün kuru soğan oldu”

Nisan ayında markette 39 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 17’sinde ise fiyat azalışı görüldüğünü ifade eden Bayraktar, “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 73,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 52 ile patates, yüzde 47,9 ile limon, yüzde 23,2 ile tavuk eti ve yüzde 22,9 ile karnabahar takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 51 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 50,7 ile sivri biber, yüzde 31,4 ile salatalık, yüzde 19,5 ile yumurta ve yüzde 14,5 ile kabak izledi” ifadelerini kullandı.

“Üreticide en çok fiyat düşüşü patlıcanda görüldü”

Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8’inde fiyat artışı, 14 üründe fiyat düşüşü olduğunu söyleyen Bayraktar, “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 60,4 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 58,6 ile sivri biber, yüzde 35,6 ile salatalık, yüzde 34,1 ile karnabahar, yüzde 25,8 ile yumurta ve yüzde 12,5 ile kabak izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 114,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 68,1 ile yeşil soğan, yüzde 20,1 ile maydanoz, yüzde 13,8 ile dana eti ve yüzde 7,2 ile kuzu eti izledi” açıklamasında bulundu.

Üreticide yaşanan fiyat değişimlerine de değinen Bayraktar, “Limonda sezonun sonuna gelindiği için fiyatlar yükseldi. Arzdaki azalışa bağlı olarak yeşil soğan ve maydanozda fiyatlar arttı. Mevsim sonu itibarıyla havuca olan talebin azalmasıyla fiyat düştü. Yumurta sektöründeki dönemsel arz fazlası ile ihracatta yaşanan sıkıntılar birleşince yumurta fiyatları geriledi” şeklinde konuştu.

Okumaya devam et

Ekonomi

İstenilen gramda yapılıyor, gün geçtikçe rağbet artıyor

Sivas’ta son zamanlarda geniş ve gösterişli bileziklerin yerini, inceliği ve zarafetiyle ön plana çıkan ajda model bilezikler aldı.

Fatmanur Akkişi – Yunus Çiftci
SİVAS-
İnce ve zarif yapılarıyla dikkatleri üzerine çeken ajda model bilezikler, kullanıcılarına zarif bir görünüm sunarken aynı zamanda şıklık ve estetik açısından da öne çıkıyor. Geleneksel takı tasarımlarından farklı olarak, minimal detaylarıyla sade ve şık bir görünüm sunan bu bilezikler, her türlü kıyafetle uyum sağlayabilme özelliğiyle de tercih sebebi oluyor. İstenilen gramda yapılabilen ve satarken değer kaybı fazla yaşatmayan bu bilezikler Sivaslılar tarafından da oldukça ilgi görüyor. Kentte kuyumculuk yapan Nurullah Koçak, günlük yaklaşık 150 adet ajda bilezik siparişinin olduğunu söyledi.

“İşçilik farkı alınmıyor bu sebeple rağbet görüyor”

Sivas’ta kuyumculuk yapan Nurullah Börekçi, ajda model bilezik modellerinde alt sınırın 10 gramla başladığını ve vatandaşın isteğine göre yukarı aşağı her gramda da yapılabildiğini belirterek, “Şu anda işlemesiz olan ajda bilezik modeli adını verilen bu grup bilezikler modelleri trend oldu. Bu bilezikler için işçilik farkı alınmıyor deniliyor ama aslında sadece fantezi bilezik grubunda işçilik var. Onun dışında ki bileziklerde de bir işçilik olmuyor. Yaklaşık altı aydır ajda bilezik, kibrit çöpü modelleri, zikzak modeller rövanşta. Bu bilezik modellerine Sivas’ta ilgi oldukça yoğun. Sipariş alıyoruz günlük yaklaşık olarak 150 tane bilezik yapıyoruz. İşçilik farkı alınmıyor deniliyor bundan dolayı da talep ediliyor. Aynı zamanda gramı az oluyor bu da alım gücünü biraz daha artırıyor. Bu bilezik modellerinde alt sınır 10 gramla başlıyor vatandaşın isteğine göre yukarı aşağı her gramda da yapabiliyoruz. Şu anda bu modeller halkın gözdesi” dedi.

Vatandaşlar ise bu model bileziklerin zarif durduğunu, nişan ve düğün yapacakların tercih ettiklerini söyledi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.