Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

İşverenler “SUÇ” işliyor!

İşverenlerin PCR Testi ve aşı konusunda çalışanlara yaptığı baskı sonunda dava açılması durumunda işverenleri haklı gösterecek kanuni dayanak yok. Hukuksuz dayatmalar karşısında işveren ve kurum yöneticilerinin amiyane tabirle “gaza gelmemesi” gerekiyor.

AV. M. İSA ÖZTÜRK YAZDI

Uzun zamandır tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gündemimizde Covid-19 virüsü ve devamında bu virüse karşı çare arayışları bulunuyor. En çok yoğunlaşılan çözüm yolu ise ‘AŞI’ konusu. Peki aşıların ne denli etkili olduğunun dışında hukuki olarak aşılama veya PCR testlerinde bir zorunluluk mümkün mü?

VİRÜSLER SALGIN HASTALIK STATÜSÜNDE DEĞİL

Türkiye’de salgın hastalıklar, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda düzenleniyor ancak güncellikten bir hayli uzak olan bu kanun 1930 tarihli. Virüs kaynaklı hastalıklar bu kanuna göre “salgın hastalık” olarak görülmüyor. Yani Covid-19 virüsü bu kanuna bakılarak ‘salgın’ sayılamaz. Dolayısıyla Covid-19 aşısının bulunması durumunda insanlara doksan yıllık bu kanuna dayanarak aşı yapılabilmesi sözkonusu olmayıp, vücut bütünlüğünü ihlal olarak görülme ve Anayasa’nın 17. Maddesi’ne aykırılık doğma riski var. Şimdi burada göze ilk çarpan ifade ‘aşısının bulunması durumunda…’ ifadesi olmalı.

TÜRKİYE VE GÜNEY AFRİKA FAZ-2’NİN DENEME ÜLKELERİ

Çünkü halihazırda Alman menşeili aşı olarak herkese tavsiye edilen ‘sıvı’ henüz bir aşı değil. Zaten bu nedenle dayatma boyutuna gelen bu sıvıyı olmadan önce “Sorumluluğu kimseye ait değildir” şeklinde bir “onam” imzalattırılıyor. Deneme fazları aşamalarını tamamlamış değil. Bahsi geçen şirketin adı ve .com ile biten internet adresi incelendiğinde Türkiye ve Güney Afrika faz-2 için “Deneme ülkeleridir” yazıyor. İlgilenenlerin mutlaka göz atmasını tavsiye ederim, arama motoru çeviri konusunda yardımcı oluyor. Sonuç olarak aşının bile vurulup vurulmaması Anayasa’nın temel ilkelerine takılırken deneme aşamasındaki sıvı hayli hayli takılacaktır. Kaldı ki ilgili kanuna göre covid-19’u salgın hastalık olarak tanımlamak da hatalıdır.

COVİD AŞILARI VE PCR TESTİ ZORUNLU DEĞİL

T.C. Anayasa 17. Madde; “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz…” Türkiye’de zorunlu aşı düzenlemesi çok sınırlı bir alanda var. Hangi hastalıklar için zorunlu aşı yapılabileceği kanunda sayılmış. Covid-19’a karşı aşılar kanunda zorunlu aşı kapsamında sayılmamış. Kanunda sayılmaması ise hukuki açıdan yine zorunlu olmasına engel teşkil ediyor. Basitçe örneklendirirsek; ilk trafik kazası gerçekleştiğinde kusuru olan taraf ceza almamıştır. Çünkü henüz kanunlarda bu şekilde bir suç ve müeyyidesi (cezası) yazmamaktadır. Aynı şekilde hukuki açıdan Covid-19 henüz tasnif edilmediği gibi bu virüse karşı aşılar da kanunda sayılmamıştır. (Şu an gündemde olan sıvının aşı değil deneme aşamasında olduğunu tekrar vurgulayayım.)

ADİL HAKİMLER CEZALARI UYGULAMAZ

Virüsün ve virüse karşı geliştirilmeye çalışılan aşıların durumu yukarıda izah etmeye çalıştığım gibiyken okullarda öğretmenlerin aşı olması veya haftada 2 defa PCR isimli testi vermesi istenmekte. Peki aşı olmayıp test de vermek istemeyen öğretmenlere idari olarak ne şekilde bir yaptırım uygulanacak? Çoğu öğretmen haftada PCR ismi verilen testle uğraşmamak için aşı olma yoluna gidiyor. Geçtiğimiz haftalarda Kütahya İl Milli Eğitim Müdürlüğü test olmayan öğretmenlere para cezası verileceğini açıkladı. Tabii ki hukuki hiçbir dayanağı olmayan bu karar adil hakimler ve avukatlar vasıtasıyla uygulanamayacaktır. Ancak sürecin içindeki sokağa çıkma yasağı, maske yasağı, restoranların kapanması gibi hukuka aykırı yasaklar yine de vatandaşları endişelendirmeye devam ediyor. Benzer şekilde işverenler bu şekilde dayatmaları gerekçe göstererek işçilerin iş akdini feshederek son vermeye çalışırsa yine yasal bir gerekçe olmayacaktır. Türkiye ve dünyada bu konuda hiçbir emsal karar bulunmuyor ve yazımın genelinde ifade etmeye çalıştığım gibi bu dayatmaların da hukuki olması mümkün görünmüyor.

SEN OLDUYSAN OLDUN, KİME NE?

Aşı olan bazı kitlelerin ‘ben olduysam herkes olsun’ şeklindeki mantıksız yaklaşımları, virüs ve aşı denemelerinin içinde barındırdığı çelişkiler ortada iken insanların hukuka güvenini sarsmak toplumu olumsuz psikolojiye hapsediyor. Gönül isterdi ki bizim ülkemizdeki çok sayıda profesör varken onlardan bir çözüm yolu gelseydi. Maalesef (23 Nisan’da sürpriz yapacağız diyen profesörden başka) bu konuda yerli bilimsel bir çalışma duyamadık.

Velhasıl “Hukuk Devleti”nden verilen her taviz tüm salgın hastalıklardan daha tehlikelidir.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

MSB: Suriye’de 7 PKK/YPG’li terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı, Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde saldırı hazırlığı yapan 7 PKK/YPG’li teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.

Taha AYHAN
ANKARA-Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, terörü kaynağında yok etmek için kesintisiz operasyonlarla mücadeleye devam ediyor. Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde saldırı hazırlığı yapan 7 PKK/YPG’li terörist etkisiz hale getirildi” denildi. (DHA)

Okumaya devam et

Eğitim

Canik Belediyesi’nden mesleki istihdama katkı

Samsun Canik Belediyesi’nin ilçede gerçekleştirdiği ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri vatandaşların yoğun ilgisiyle devam ediyor. Vatandaşların mesleki istihdamına katkılar sunan eğitim programında, sözlü iletişim, okuma, yazma ve dil bilgisi konularında eğitimler gerçekleştiriliyor.

RÜMEYSA BULUT
SAMSUN-Canik Belediyesi ve RET International Derneği Samsun Temsilciliği iş birliğiyle ilçe sakinlerinin hizmetine sunulan Benim Hayatım Toplum Merkezi’nde, vatandaşlar ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri ile bir araya geliyor. Mesleki istihdama katkılar sunan Mesleki Türkçe Eğitimleri çerçevesinde, kursiyerlere zihinlerinde düşünüp tasarladıklarını, gördüklerini, izlediklerini, sözlü ve yazılı bir biçimde anlatabilme becerisi kazandırılıyor. Uzman eğitmelerin eşliğinde sürdürülen Mesleki Türkçe Eğitimleri’nde konuşma pratiği çalışmaları da gerçekleştiriliyor. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

ÖZGÜR BASIN, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…

“Basın özgürlüğü dünya genelinde tehdit altında. Özgür ve mutlu bir toplum, özgür basın ile mümkündür”

SAMSUN-Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Çakır mesajında şu görüşlere yer verdi;

“Birleşmiş Milletler (BM) 3 Mayıs 1994 yılında aldığı bir karar ile aynı gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı. Son yıllarda basın özgürlüğü sadece az gelişmiş demokrasilerde değil, çok gelişmiş ve ileri demokratik ülkelerde bile tartışılır hale gelmiştir. Bazı medya kuruluşları ise ekonomik kaygılarla ayakta kalabilmek adına yayın ilkelerinden ve etik değerlerden taviz vermeye başlamıştır. Bu durum medya bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü de tehdit etmektedir.

Bunun yanı sıra, maalesef dünyanın birçok ülkesinde basın çalışanları büyük haksızlıklara uğramakta, baskıya ve şiddete maruz kalmaktadır. Özgür basının olduğu yerde daha özgür ve mutlu bir toplum olacaktır.

Bu düşüncelerin ışığında, ülkemizde basın özgürlüğünün çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyor, halkın sesi olan tüm gazetecilerimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, meslektaşlarıma başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.