Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Bakanın korkuttuğu halkı profesör rahatlattı

Corona virüsle ilgili küresel güçler, medya ve Türkiye’de Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın korkuttuğu halkı Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İdris Şahin rahatlattı.

HABER MERKEZİ

Grip ve corona virüs gibi salgınların doğal salgınlar olduğunu, gribin covid 19’dan 300 kat daha öldürücü etkisi bulunduğunu belirten Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İdris Şahin, “Corona, sanki dünyada ilk kez oluyormuş gibi davranıyoruz. Halbuki biz insanlar milyonlarca yıldır gripler, nezleler geçiriyoruz. Bir kısmımız hayatını kaybediyor. Ama sürekli bu evrim süreci devam ediyor. Çok ilginçtir! Sadece 100 kişinin öldüğü bir durum yaşanırken, dünyada inanılmaz bir kaos oluşturulup inanılmaz bir korku salındı.” dedi.

Gripten her yıl 50-100 bin insanın öldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. İdris Şahin, şunları söyledi: “Şu an gripten ölme ihtimaliniz corona virüsten ölme ihtimalinden 300 kat daha fazla. Ama kimse takmıyor. Bütün şeyler inflüanza virüs. Şu an dünyada her yıl 300 bin insan sıtmadan hayatını kaybediyor. 100 kişilik salgınlara verdiğimiz önemi, daha fazla ölümlere sebep olan hastalıklara vermiyoruz. Bu salgınlarda korku pompalaması var.”

İnsanlar korkuyla güdüleniyor

Son yıllarda dünyada bir korku fenomeni ortaya çıktığını, insanların korkularla güdülenerek yönetilmeye başlandığını vurgulayan Prof. Dr. İdris Şahin, bunun son 20 yıldır görüldüğünü kaydetti. Şahin, “Önce kuş gribinde inanılmaz bir medyatik haber salgını, daha sonra domuz gribi, ondan sonra sars geldi, akabinde mers… Bu 4 salgında ölen insan sayısı 10 bin bile değil. Yani halbuki 50 bin kişi normal influenzadan hayatını kaybediyor. Hergün göktaşı düşecek algısı, küresel ısınmadan yok olacağız algısı. Ben son yıllarda insanların büyük güçler tarafından özellikle korkuyla yönetildiğine ve korkuyla güdülendiğine inanıyorum. Bu tip salgınlar doğaldır. Daha soğukkanlı olmak gerekir. Bildiğimiz eskiden beri yaptığımız genel önlemleri alarak hayata devam edebiliriz.” şeklinde konuştu.

Bütün solunum yolu virüsleri için tek ve çok basit yapılması gerekenin ellerin yıkanması olduğunun altını çizen Şahin, gereksiz korku salgınından kurtulmak için de sosyal medyaya ve TV’lere takılmamak gerektiğinin önemine işaret etti. Şahin, korku bulaşının solunum yolu virüslerinden daha tehlikeli bir bulaş olduğunu sözlerine ekledi.

Prof. Dr. İdris Şahin kimdir?

1968 yılında Kayseri’de dünyaya gelen Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İdris Şahin, 1993 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1993-1994 yılları arasında Siirt Pervari Devlet Hastanesi’nde pratisyen hekim olarak devlet hizmet yükümlülüğü görevini yaptı. 1999 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki uzmanlık eğitimini tamamlayıp, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı olarak Sivas Numune Hastanesi’nde görev yaptı. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’nda 2000-2006 yılları arasında Yardımcı Doçent, 2006-2011 yılları arasında Doçent, 2011 yılından itibaren de Profesör oldu. Düzce Üniversitesi’nde Temel Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı, Transfüzyon Merkezi Müdürlüğü, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlusu, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyeliği, Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Başkanlığı, Senato üyeliği gibi birçok idari görev yapan Prof. Dr. İdris Şahin,  26 Mayıs 2015 tarihinde Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı, 24 Aralık 2019 tarihinde de Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı olarak atandı.

Uluslararası ve ulusal hakemli dergilerde yayınlanmış çok sayıda makaleleri ve bildirileri, kitap bölümü yazarlıkları bulunmakta olup tıpta uzmanlık ve yüksek lisans öğrencilerinin tez danışmanlığını yaptı.

Prof. Dr. İdris Şahin, evli ve üç çocuk babası.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Eğitim

Canik Belediyesi’nden mesleki istihdama katkı

Samsun Canik Belediyesi’nin ilçede gerçekleştirdiği ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri vatandaşların yoğun ilgisiyle devam ediyor. Vatandaşların mesleki istihdamına katkılar sunan eğitim programında, sözlü iletişim, okuma, yazma ve dil bilgisi konularında eğitimler gerçekleştiriliyor.

RÜMEYSA BULUT
SAMSUN-Canik Belediyesi ve RET International Derneği Samsun Temsilciliği iş birliğiyle ilçe sakinlerinin hizmetine sunulan Benim Hayatım Toplum Merkezi’nde, vatandaşlar ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri ile bir araya geliyor. Mesleki istihdama katkılar sunan Mesleki Türkçe Eğitimleri çerçevesinde, kursiyerlere zihinlerinde düşünüp tasarladıklarını, gördüklerini, izlediklerini, sözlü ve yazılı bir biçimde anlatabilme becerisi kazandırılıyor. Uzman eğitmelerin eşliğinde sürdürülen Mesleki Türkçe Eğitimleri’nde konuşma pratiği çalışmaları da gerçekleştiriliyor. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

ÖZGÜR BASIN, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…

“Basın özgürlüğü dünya genelinde tehdit altında. Özgür ve mutlu bir toplum, özgür basın ile mümkündür”

SAMSUN-Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Çakır mesajında şu görüşlere yer verdi;

“Birleşmiş Milletler (BM) 3 Mayıs 1994 yılında aldığı bir karar ile aynı gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı. Son yıllarda basın özgürlüğü sadece az gelişmiş demokrasilerde değil, çok gelişmiş ve ileri demokratik ülkelerde bile tartışılır hale gelmiştir. Bazı medya kuruluşları ise ekonomik kaygılarla ayakta kalabilmek adına yayın ilkelerinden ve etik değerlerden taviz vermeye başlamıştır. Bu durum medya bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü de tehdit etmektedir.

Bunun yanı sıra, maalesef dünyanın birçok ülkesinde basın çalışanları büyük haksızlıklara uğramakta, baskıya ve şiddete maruz kalmaktadır. Özgür basının olduğu yerde daha özgür ve mutlu bir toplum olacaktır.

Bu düşüncelerin ışığında, ülkemizde basın özgürlüğünün çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyor, halkın sesi olan tüm gazetecilerimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, meslektaşlarıma başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Genel

Son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme sildirme işlemi uygulandı

Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada’da 2019-2024 yılları arasında 1 milyondan fazla dövme silme tedavilerini kapsayan araştırmanın verileri paylaşıldı. Dövme sildirmenin en yaygın nedenleri arasında, ‘İş ve işyeri gereksinimlerini karşılama, yaşam değişiklikleri, dövmenin anlamını yitirmesi, dövme kalitesi ilgili hayal kırıklığı ve yeni bir dövme için yer açmak’ olarak belirtildi.

İSTANBUL-Recovery tarafından dövme sildirme verileri yayınlandı. Veriler; Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada’da sadece son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme sildirme tedavisi sonucu elde edildi. 88,5 milyon Amerikalının dövmesi olduğunun belirtildiği araştırmada, her yıl 11 milyon yeni dövme yaptırıldığı ifade ediliyor. 28 milyon Amerikalının ise memnun olmadıkları veya sevmedikleri en az bir dövmesi var. ABD’de bir kişinin sahip olduğu dövme sayısı 3,3 olarak görülüyor.

Araştırmada en popüler dövme trendleri dönem olarak ise şu şekilde paylaşıldı:

“1950-1980 yılları arasında en popüler dövme trendleri askeri dövmeler ve Sailor Jerry Designs dahil olmak üzere eski dövme tasarımları, 1980’lerde en popüler dövme trendleri alevler, ejderhalar, kaleler, büyücüler, kirazlar, güller ve çizgi film karakterleri, 1990’larda en popüler dövmeler Çin sembolleri, göbek deliklerinin etrafındaki güneşler, deniz sembolleri ve alt sırt kabile tasarımları, 2000’li yıllarda en popüler dövme trendleri, tüyler, leopar baskı, kırlangıçlar ve sonsuzluk sembolleri. 2010’larda en popüler dövme trendleri, bulutlar, güvercinler, dua eden eller, neo-geleneksel ve noktalı virgül tasarımlar. 2020’lerde en popüler dövme trendleri ise mikro dövmeler”

“DÖVMEDE KULLANILAN MÜREKKEP TÜRÜ ÇIKARMAYI ETKİLEYEBİLİR”

Yayınlanan verileri değerlendiren ve dövme silme işlemi hakkında bilgi veren Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Yıldırım, dövmede kullanılan mürekkep türünün bile önemli olduğunu ifade etti. Yıldırım, “Dövmede kullanılan mürekkep türü çıkarmayı etkileyebilir. Profesyonel mürekkepleri, genellikle daha çeşitli pigmentler içerdikleri için amatör mürekkeplere göre çıkarılması genellikle daha zordur. Eski dövmeler, çıkarılmaya yenilerinden daha iyi yanıt verme eğilimindedir. Bunun nedeni, zamanla mürekkep parçacıklarının parçalanması ve vücut tarafından ortadan kaldırılması için daha kolay silinebilir hale gelmesidir. Amatör dövmelerde genellikle daha az mürekkep kullanılır bu da daha derin mürekkep penetrasyonuna sahip profesyonelce yapılmış dövmelere kıyasla onları çıkarmayı biraz daha kolaylaştırır” dedi.

“GEÇİCİ YAN ETKİLERE NEDEN OLABİLİR”

Uzman olmayan doktor veya dövme lazeri olmayan lazerler ile gerçekleştirilen işlemlerde ten renginde değişiklik olabileceğini belirten Yıldırım, “Bir dövme silme seansı dövmenin boyutuna göre değişir, ancak tedaviler genellikle çok hızlıdır, küçük bir dövme için 5 dakikadan az veya bir dövmenin büyük bir bölümü için genellikle 15 dakikadan azdır. Ortalama tedavi değişen faktörlere göre 8-12 seans sürebilir. Lazer dövme silme herkes için farklı hissettirebilir. Çoğu danışan lazer dövme silme hissini “biraz dikenli” olarak ifade eder. Kızarıklık, şişme, kabarma ve hatta yara izi gibi geçici yan etkilere neden olabilir” diye konuştu.

“48 SAAT BOYUNCA SICAK SUDAN KAÇININ”

Dövme silme tedavisinden sonra bölgenin temiz ve kuru tutulması gerektiği söyleyen Yıldırım, “48 saat boyunca sıcak ve sıcak sudan kaçının. 24 saat boyunca yoğun egzersizi azaltın. Elinizle oynamayın. Güneşe maruz kalmaktan kaçının ve güneş kremi kullanın” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.