Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Cumhurbaşkanımızın ekmeğinin tuzu yok

ERZURUM – AK Parti Grup Yönetim Kurulu üyesi Milletvekili İbrahim Aydemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasete taşıdığı, makam ve mansıp sahibi yaptığı bazılarının vefasızlık içinde bulunduklarını belirterek, ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın ekmeğinin tuzu yok’ dedi.

Gerçek manasıyla Adem ve bugünkü söylenişiyle adam olmanın vefadan geçtiğine vurgu yapan Milletvekili Aydemir, ‘Önce vefa, sonra vefa, hep vefa. Adem olmanın yolu vefadan geçiyor.’ kaydını düştü.

Viva Zapata’ya Münzirle Sinimmar cevabı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bütçesi görüşmelerinde CHP Milletvekili Şener’in ‘Lideri kutsayan Dil’ şeklindeki eleştirisine cevap veren Milletvekili Aydemir, son 20 yılda gerçekleştirilen reform ve yatırımların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eseri olduğunu kaydederek, Viva Zapata Filmi’ni örnek gösteren Şener’e Münzirle Sinimmar’ın hikayesini okumasını tavsiye etti.

Aydemir Ak Partinin kuruluş yıldönümünü kutladı

AK Parti Milletvekili Aydemir, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2020 Yılı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde tespitlerini aktardı. Sunumunda AK Partinin kuruluş yıldönümünü kutlayan Milletvekili Aydemir, ‘3 Kasım, küresel tarihe açılan bir Ak Sayfanın yıl dönümü. Dolayısıyla, millet adına, vatan adına çok hususi bir zaman dilimi, mazlum milletler adına çok hususi bir zaman dilimi; bununla iftihar ediyoruz, on dokuz yıl bu memlekete, bu millete eşsiz hizmetler yapmış bir iktidarımız var ve bir Cumhurbaşkanımız var, hakikaten eşi menendi olma yan bir lider. Bunun altını özellikle çiziyorum. ‘ dedi.

Aydemir’den muhalefete sosyal medyadan cevap

Sosyal Medya zemininde muhalif çevrelerin 20 yılda ülkeye çağ atlatan yatırım ve reformları karartmaya yönelik paylaşımları olduğunu belirten Milletvekili Aydemir, bu paylaşımlara milletten büyük tepkiler geldiğini söyledi. Milletvekili Aydemir, ‘Bir muhavere, bir karşılıklı konuşmayı paylaşmak istiyorum. İstanbul’da bize de muhalif olan, sosyal medyada yayın yapan bir televizyon kanalı sokak röportajları yapıyor. Aslında maksatları belli, maksatları AK Parti’nin giderek imajının bozulduğunu, vatandaş nezdinde itibarının kalmadığını ifade için zorlama sualler filan. Ama, şöyle bir muhavere geçti elime, Başkanımla konuştum, acaba bunu yayınlamak mümkün mü diye, izin vermedi. Öyleyse, ben de onu deşifre ettim, sizinle paylaşmak istiyorum. Genç bir kardeşimiz, orta yaşta birine sual ediyor “Kime oy vereceksin? ” “Reise, kime vereceğim; buralar hep onun eseri, Türkiye ’de ne varsa onun eseri, öbürlerinden ben gördüm şimdiye kadar? Zihniyet belli, bir tane ağaç diktikleri yo. Geldiler mi, yine aynı, talan edip gidecekler.” Muhabir “Bir şans verseniz.” diyor, vatandaş şöyle söylüyor: “Ne şansı vereceğim bunlara? Burası deneme tahtası mı? Bir daha yirmi sene, otuz sene, elli sene geriye gidersem ne olacak? Size yazık olacak. Ben geldim, gidiyorum; siz kendinizi düşünün. Bakın ki geçmişte neler olmuş. Eskiden sabah namazından sonra emekliler banka kuyruğunda bekliyorlardı. Banka açıldığında ise bankacı ‘Beklemeyin, bankada para yok.’ diyordu, kuyrukta ölen insanlar oluyordu.” “Su yok, elektrik yok, tüp gaz yok, yağ yok; yok oğlu yok . Aklına ne gelirse yok . Şimdi öyle mi? Her şey var Allah’a şükür. Bak, alttan metro gidiyor, oradan tramvay gidiyor, köprüler, viyadükler, Marmaraylar hep bu adam yaptı; üstüne üstlük 27 milyar dolar da borç ödedi IMF’ye. ” “Yani ona mı oy vereceksiniz? ”diye yeniden bir sual açıyor genç kardeşimiz. “Tabii ki ona vereceğim. Benim bir emekli maaşım var, kim gelse onu verir, reis bana ilave bir şey vermiyor ama sizler için önemli, eskiye dönerse Türkiye ne olacak? Bakın, evime bir telefon çektirmek için iki yıl bekledim. Şurada bir petrol istasyonu vardı, arabama mazot kuyruğuna girdim, karneyle mazot aldım; karneye işlediler ki bir başka yerden almayayım.” Böyle bir muhavere arkadaşlar. Tabii, çok da özgün bir dille konuşan vatandaşımız, dinlediğinizde yüreğinize raptediyorsunuz. Bu ne, bunu niye paylaştım? Milletin hâleti ruhiyesi, milletin yüreğindeki Sayın Cumhurbaşkanımızın yerini bilin diye söyledim.’ dedi.

Aydemir’den vefa vurgusu

Muhalefetin milletten habersiz olduğunun altını çizen Milletvekili Aydemir, ‘Başta Abdüllatif Şener Bey olmak üzere- çünkü onu söylediği için onu en başa koyuyorum – milletten bi habersiniz. Millet vefayı insan olmanın ilk basamağı olarak tarif ediyor Vefa, vefa, vefa. Neye vefa? Yaradana vefa, anaya, babaya, lidere ve davaya sadakat o kadar değerli ki. Bu olduğu zaman, pirüpak bir zemin çıkıyor orta yere. ‘ diye konuştu.

Milletvekili Aydemir, ‘Bakın, ne diyor Abdüllatif Bey? “Lideri kutsayan bir dil.” diyor. Arkadaşlar Değerli Bakanım, ben burada konuştuğum zaman İstisnası hiç yoktur, bir tane de örnek verdim, 13 sayfalık bir tutanak çıkarmışım, 4 sayfası bana ait, 9 sayfa laf atılmış, burada duruyor. Hep böyle yapıyorlar sebebi şu Tahammül edemiyorsunuz, ben hakikatleri dillendiriyorum, tahammül edeceksiniz. Aslında dedim ya, 2023’te size özel bir terzi vazifesi yapacak milletimiz, az kaldı bekleyin, göreceksiniz onu . Ama ben buradan sizi uyarıyorum ham hayallere kapılmayın. Akıllı olun. ‘ dedi

‘Hak teslimi kadar mübarek birşey yoktur’

“Ekmeğinin tuzu olmamak” diye bir kavram var, bunu hepimiz biliriz yani yaptığı ne tür iyilik olursa olsun karşı taraftan bilinmemek” sözleriyle konuşmasını sürdüren Milletvekili Aydemir, ‘Tam da bu tarz üzere bir liderimiz var, ekmeğinin tuzu yok. Onun siyasette taşıdıkları, onun makam mansıp sahibi yaptıkları sonra ne yaptılar biliyor musunuz? Arkalarını dönmekle iktifa etmediler, yetinmediler, ardından kuyu kazmak için otel lobilerinde IMF’yle, IMF’ye çaşıtlık yaparak görüşmeler yaptılar ve ben burada onlar için özel not düşerken, bunlardan birisi doğal gaz üzerine not düşerken kendini nasıl tarif etmiş benim olmadığım bir zeminde? “Mağara adamı” diye tarif etmiş, ben öyle tarif etmedim; Allah öyle konuşturuyor. Bence adam olmak lazım, adam olmanın yolu da vefalı olmaktan geçiyor. Bu, şu anlama gelmiyor “Efendim, gelin Sayın Cumhurbaşkanımızı her zeminde tebcil edin, yüceltin. ” böyle bir talebimiz yok, ama hak teslimi kadar mübarek bir şey de yoktur. En azından sükût etmek. Bakın, ben biliyorum ki şu ifadeleri kullanan Abdüllatif Bey öncesinde kendi liderine çok daha fazlasını, çok daha abartılısını yöneltmiştir. İhtimal ki şu an ki bulunduğu pozisyonda da liderine karşı etekleyen bir hâli vardır, bizde o yok. Ne yapıyoruz biz? Dünyaya nizam vermiş, âleme nizam vermiş, küresel insafsızlıklara ket vurmuş, onları sonlandırmış bir lidere saygı var bizde ve elbette ki biz ona saygı duyacağız, elbette ki burada hakkı teslim edeceğiz. ‘ diye konuştu.

‘Biz hakkı teslim ediyoruz’

Milletvekili Aydemir sunumunu şöyle sürdürdü: ‘Ben altı yıldır Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim, iftiharla söylüyorum ki arkadaşlar, her yıl muhalefet aynı şeyleri söyledi, “Battık, bittik, yok olduk.” teraneleriyle karşımızda oldular ama her geldiğimiz nokta, zaman dilimi bizi haklı çıkardı, elhamdülillah; daha da olacak, göreceksiniz, inşallah yaşayanlar görecek ki çok daha zirvelere giden bir hâlimiz olacak . Kiminle oluyor arkadaşlar? Liderimizin çizdiği rotayla oluyor. Öyleyse, o lidere dönük saygı ifade etmek, onun yaptıklarını burada öne çıkarmak Ne diyor? “Destan yazıyorsunuz yanlışlar üzerine. ” Tam tersi. Biz hakkı teslim ediyoruz, sizden de talebimiz hep bu oluyor zaten; yapmadığınız için de Cenab-ı Hak size inayetiyle yönelmez, yönelmiyor zaten, olmayacak, milletin yüreğinde de yer bulmuyorsunuz arkadaşlar. Bakın, burada bakanlarımız geliyorlar, icraatlarını anlatıyorlar değil mi, hep beraber görüyoruz. Peki, Cumhurbaşkanlığı sistemi neyi ifade ediyor? Şunu ifade ediyor arkadaşlar: Burada ne tür icraat varsa Cumhurbaşkanımızdan Şener’in Viva Zapata’sına Aydemir’den Münzir ile Sinimmar karşılığı.

Benim Abdüllatif Bey’den bir özel talebim olsun, Değerli Bakanımızdan bir özel talebim olsun, talebim şu : Bir hikâye anlattı, bir film seyrettiğinden bahsetti, ben de ona Münzirle Sinimmar’ın Hikâyesini okumasını tavsiye ediyorum. “Münzirlik etme ” diye bir kavram vardır, yeri geldiğinde söyleriz; Münzir ihanet eden demektir, Münzir vefasız demektir; Sinimmar da tam tersi vefayı ifade edendir, o hikâye çok öğreticidir. Keşke onu da okusa, onu da içselleştirse, hayatına bir rota çizerken onunla yürüse ve Cenab-ı Hak’tan da niyazımız, Cemil Meriç’in kayda geçtiği o Augias’ın ahırındaki gibi bir hâl zuhur etse de Sinimmar’lar hep yaşasa Münzirler hiç olmasa. Öyle olduğu zaman hayat çok lezzetli olacak.

Erzurum’un beklentileri

Sayın Varank, siz bakanlığa geldikten sonra Bakanlık özel bir hale evrildi, bunu yeri geldiğinde hep söylüyoruz, muhalefetten de hak teslimi yapan arkadaşlarımız oldu. Sayın Bakan’dan DAP için özel bir talebimiz var, DAP bütçesinin daha artırılmasını istiyoruz, çünkü DAP’la beraber- geçtiğimiz bütçede de söylemiştim-zmine çok lezzetli bir hal yayıldı, yani yapılanlar hakikaten insanların yüreğinde bir ferahlık oluşturdu. Dolayısıyla, DAP’a bir hususi müzaheret talep ediyoruz.

Bir Başkası da Erzurum 2’inci OSB ile ilgili. 2’inci OSB’miz faaliyette ama birtakım sıkıntılarımız var. Orası için de müspet bir yaklaşımınızı yansıtırsanız çok memnun oluruz. Bütçemiz hayırlı olsun inşallah.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

Zorlu mesai, günde 12 saat çalışan tarım işçileri 900 TL yevmiye elde ediyor

Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine gelen mevsimlik işçiler, günde çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak ortalama 900 TL kazanç sağlıyorlar.

Ayşe Güler Tokdemir
HATAY-
Hatay’ın bereketli topraklarında bir çok tarım ürünü yetişiyor. Binlerce insana ekmek kapısı olan bereketli topraklara bir çok ilden tarım işçileri geliyor. Baharın gelmesiyle Amik Ovası’nda başlayan soğan hasadı için Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine de tarım işçileri göç etti. Zorlu şartlarda çalışmasını sürdüren tarım işçileri günde tek vardiya çalışarak 450 TL, çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak 900 TL kazanç sağlıyorlar. Tarım işçilerini en çok zorlayansa Nisan ayı olmasına rağmen 35 dereceyi geçen hava sıcaklığı oluyor.

Mevsimlik işçi olarak çalışmanın çok zor olduğunu dile getiren Süleyman Budak, “Biz mevsimlik işçi olarak Kumlu tarafında çalışmaya geliyoruz. Burada biz soğan hasadı yapıyoruz. Günün 12 saatini tarlada geçiriyoruz. Çok zor biz burada ailecek çalışıyoruz. Mevsimlik işçi olarak burada iş çok zor. Hava şimdi güzel serin esiyor ama gün sıcağının olduğu zamanlar çok kötü oluyor. Biz Kumlu’da 2 ay kadar kalıyoruz. Yevmiye soğanın kötü olmasından dolayı biraz düşük, ortalama 450 TL alıyoruz” dedi.

Tarlada çalışmanın kadınlar için çok daha zor söyleyen Çiğdem Karaçil, günde 2 vardiya çalışarak 900 TL gelir elde ettiğini belirterek “Soğan zamanı olduğu için Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasat etmeye geldik. Yaklaşık 2 ay burada kalıyoruz. Soğan hasat etmek zor, kadınlar için çok daha zor. Günlük 10 dönüm hasat ediyorum. Bu işi yapıyoruz evde de çamaşır, bulaşık ve evi temizliyoruz. Yani kadınlar için daha zor. Sabah 5’ten gelip akşam 7 gibi gidiyoruz. Günlük yaklaşık 900 TL alıyoruz. Buraya ailecek geliyoruz. Havalar biraz daha ısındığında daha zor oluyor” şeklinde konuştu.

20 yıldır bu işte çalıştığını dile getiren Nusret Karaçil, “Biz Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasadını yapmaya geldik. Bizim için çok zor bir iş yaklaşık 20 yıldır bu işe geliyoruz. Havalar ısındığında baya zorlanıyoruz. 1 ay sonra buradan Bursa’ya gideceğiz. Bursa’dan sonra Eskişehir’e gideceğiz. Aralık ayına kadar dışarıdayız sonra memlekete gidiyoruz. Memlekette 5 ay kalıp bu işe tekrar geliyoruz. Hayatımız artık bu iş oldu. Günlük yevmiye değişiyor, bazen çok az bazen de idare oluyor. Sabit bir yevmiye yok. Soğan hasadı gerçekten meşakkatli bir iş, güneş doğmadan geliyoruz, güneş batana kadar tarlada çalışıyoruz. Kumlu’da en fazla 2 ay kalıyoruz” dedi.

Okumaya devam et

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Genel

Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu

İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulunan Mehmet Ali Yılmaz, 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı.

İSTANBUL-
Spordan Sorumlu eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulundu. Mehmet Ali Yılmaz, 21 Ekim 1948 günü Trabzon’da dünyaya geldi. İstanbul Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Fakültesini bitirdi. Bankacılık, Basın alanlarıyla ilgilendi. Tek-Art Holding ve Yılmaz Yayınları AŞ Yönetim Kurulu Başkanı, Güneş Gazetesi sahibi, Titibank Yönetim Kurulu Başkanı, Trabzonspor Kulübü Başkanı, Mühendisler Odası, Müteahhitler Sendikası, İstanbul gazeteciler Cemiyeti, Gazete sahipleri Sendikası ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Üyesi olarak görev yaptı.

Yılmaz, 1991 genel seçimlerinde DYP’den Trabzon Milletvekili seçilerek, 20.10.1991-24.12.1995 arası TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı. 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı. Evli, 5 çocuk babasıdır.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.