Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Azerbaycan’dan Ermenistan’a barış çağrısı

BAKÜ – Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, 8 Kasım Zafer Günü nedeniyle yayınladığı bildiride, Azerbaycan’ın Ermenistan ile ilişkilerini egemenlik, toprak bütünlüğü ve uluslararası sınırların dokunulmazlığı ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalarak normalleştirmeye hazır olduğu belirtildi.

Kamil Nadirli
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, 8 Kasım Zafer Günü nedeniyle bildiri yayınladı. Azerbaycan’da halkın gücünün, milli gururunun kutlaması haline gelen ve Azerbaycan’ın gelecekteki gelişimi için son derece önemli olan 8 Kasım Zafer Günü’nün kutlandığı belirtilen açıklamada, “Ermenistan’ın provokasyonuna ve daha fazla askeri saldırganlığa yanıt olarak, 27 Eylül 2020’de başlayan 44 günlük Vatanseverlik Savaşı sonucunda Azerbaycan topraklarını işgalden kurtardı. Kendi sınırları içinde toprak bütünlüğü sağlandı ve yaklaşık bir milyon Azerbaycanlının evlerine dönmesi için hukuk sağlandı” ifadeleri yer aldı.

“Önümüzdeki yıllarda yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönüşlerine tanık olacağız”

Kahraman Azerbaycan Ordusu’nun Başkomutan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in önderliğinde 44 günlük askeri operasyon sonucunda Cebrayil, Fuzuli, Zengilan, Gubadlı ve Azerbaycan halkının tarihinde ve kültüründe özel bir yeri olan Şuşa’nın da aralarında bulunduğu 300’den fazla yerleşim yerini işgalden kurtardığı vurgulanarak, “Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan liderlerinin 10 Kasım 2020 tarihinde imzaladıkları üçlü bir bildiri, askeri operasyonlara son vermiş ve Ermenistan yenilgiyi kabul ederek silahlı kuvvetlerini Kelbecer, Ağdam ve Laçın bölgelerinden çekmiştir. Böylece çatışma askeri ve siyasi olarak çözüldü. Savaştan sonra Azerbaycan, kurtarılan bölgeleri yeniden inşa etmek ve restore etmek, bu alanları mayınlardan temizlemek gibi önemli bir görevle karşı karşıya kaldı. Bu çalışmanın temelinde, on yıllardır temel hakları ihlal edilen Azerbaycanlı zorunlu göçmenlerim evlerine güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönüşlerini sağlamak vardır. Zaman, para ve ciddi emek gerektiren bu süreçte sadece Azerbaycan değil, dost ve ortak ülkeler de kurtarılmış toprakların ihyasında bizimle birlikte yer almaktadır. Önümüzdeki yıllarda ilk yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönüşlerine tanık olacağız” denildi.

Azerbaycan, yaklaşık 30 yıllık saldırganlık politikasına değinilen bildiride şu ifadelere yer verildi:

”Azerbaycan, Ermenistan’ın yasadışı faaliyetlerini, uluslararası hukuk ihlalleri dahil olmak üzere savaş suçlarını, kültürel ve ekolojik suçları soruşturmak ve sorumluları adalete teslim etmek için adımlar attı. Bu adımlar devam edecek. sonraki aşamada, faillerin cezalandırılması, adaletin sağlanması ve gelecekte tekrarının önlenmesi önemlidir. Kalıcı barışın, kalkınmanın ve ilerlemenin sağlanması, Azerbaycan’ın gelecek vizyon stratejisinin temelidir. Azerbaycan, topraklarının işgal faktörünü ortadan kaldırarak, Ermenistan ile ilişkilerini uluslararası hukuk ilkelerine, özellikle egemenlik, toprak bütünlüğü ve uluslararası sınırların dokunulmazlığı ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalarak normalleştirmeye hazırdır. Bölgede gelecekteki barış ve güvenliği sağlamak için bu aşamada üçlü beyanatın tam olarak uygulanması önemlidir ve Azerbaycan, Ermenistan’ın bu yöndeki adımlarına yanıt vermesini beklemektedir.”

Çatışmanın sona ermesiyle birlikte Güney Kafkasya bölgesinde yeni gerçeklerin ortaya çıktığı kaydedilen bildiride, “Herkesin bu gerçekleri kabul etmesi gerekiyor. Ermenistan, bölgesel işbirliği ile komşularına karşı yasadışı ve asılsız toprak iddiaları arasında seçim yapmalıdır. Uluslararası toplum bu konuda olumlu bir rol oynamalı ve Ermenistan’ı barışın alternatifi olmadığını anlamaya çağırmalıdır. Ermenistan’da intikamı ve silahlanmasını doğrudan veya dolaylı olarak destekleme girişimleri durdurulmalıdır. 8 Kasım Zafer Günü, Azerbaycan halkının tarihinde şanlı bir sayfa oluşturan uluslararası hukuk ve adaletin bir kutlamasıdır. Bu önemli günde Azerbaycan’ın bağımsızlığı, egemenliği ve bütünlüğü için canını veren tüm şehitlerimizi derin saygıyla anıyoruz” ifadelerine yer verildi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Eğitim

Canik Belediyesi’nden mesleki istihdama katkı

Samsun Canik Belediyesi’nin ilçede gerçekleştirdiği ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri vatandaşların yoğun ilgisiyle devam ediyor. Vatandaşların mesleki istihdamına katkılar sunan eğitim programında, sözlü iletişim, okuma, yazma ve dil bilgisi konularında eğitimler gerçekleştiriliyor.

RÜMEYSA BULUT
SAMSUN-Canik Belediyesi ve RET International Derneği Samsun Temsilciliği iş birliğiyle ilçe sakinlerinin hizmetine sunulan Benim Hayatım Toplum Merkezi’nde, vatandaşlar ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri ile bir araya geliyor. Mesleki istihdama katkılar sunan Mesleki Türkçe Eğitimleri çerçevesinde, kursiyerlere zihinlerinde düşünüp tasarladıklarını, gördüklerini, izlediklerini, sözlü ve yazılı bir biçimde anlatabilme becerisi kazandırılıyor. Uzman eğitmelerin eşliğinde sürdürülen Mesleki Türkçe Eğitimleri’nde konuşma pratiği çalışmaları da gerçekleştiriliyor. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

ÖZGÜR BASIN, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…

“Basın özgürlüğü dünya genelinde tehdit altında. Özgür ve mutlu bir toplum, özgür basın ile mümkündür”

SAMSUN-Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Çakır mesajında şu görüşlere yer verdi;

“Birleşmiş Milletler (BM) 3 Mayıs 1994 yılında aldığı bir karar ile aynı gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı. Son yıllarda basın özgürlüğü sadece az gelişmiş demokrasilerde değil, çok gelişmiş ve ileri demokratik ülkelerde bile tartışılır hale gelmiştir. Bazı medya kuruluşları ise ekonomik kaygılarla ayakta kalabilmek adına yayın ilkelerinden ve etik değerlerden taviz vermeye başlamıştır. Bu durum medya bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü de tehdit etmektedir.

Bunun yanı sıra, maalesef dünyanın birçok ülkesinde basın çalışanları büyük haksızlıklara uğramakta, baskıya ve şiddete maruz kalmaktadır. Özgür basının olduğu yerde daha özgür ve mutlu bir toplum olacaktır.

Bu düşüncelerin ışığında, ülkemizde basın özgürlüğünün çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyor, halkın sesi olan tüm gazetecilerimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, meslektaşlarıma başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Genel

Son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme sildirme işlemi uygulandı

Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada’da 2019-2024 yılları arasında 1 milyondan fazla dövme silme tedavilerini kapsayan araştırmanın verileri paylaşıldı. Dövme sildirmenin en yaygın nedenleri arasında, ‘İş ve işyeri gereksinimlerini karşılama, yaşam değişiklikleri, dövmenin anlamını yitirmesi, dövme kalitesi ilgili hayal kırıklığı ve yeni bir dövme için yer açmak’ olarak belirtildi.

İSTANBUL-Recovery tarafından dövme sildirme verileri yayınlandı. Veriler; Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada’da sadece son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme sildirme tedavisi sonucu elde edildi. 88,5 milyon Amerikalının dövmesi olduğunun belirtildiği araştırmada, her yıl 11 milyon yeni dövme yaptırıldığı ifade ediliyor. 28 milyon Amerikalının ise memnun olmadıkları veya sevmedikleri en az bir dövmesi var. ABD’de bir kişinin sahip olduğu dövme sayısı 3,3 olarak görülüyor.

Araştırmada en popüler dövme trendleri dönem olarak ise şu şekilde paylaşıldı:

“1950-1980 yılları arasında en popüler dövme trendleri askeri dövmeler ve Sailor Jerry Designs dahil olmak üzere eski dövme tasarımları, 1980’lerde en popüler dövme trendleri alevler, ejderhalar, kaleler, büyücüler, kirazlar, güller ve çizgi film karakterleri, 1990’larda en popüler dövmeler Çin sembolleri, göbek deliklerinin etrafındaki güneşler, deniz sembolleri ve alt sırt kabile tasarımları, 2000’li yıllarda en popüler dövme trendleri, tüyler, leopar baskı, kırlangıçlar ve sonsuzluk sembolleri. 2010’larda en popüler dövme trendleri, bulutlar, güvercinler, dua eden eller, neo-geleneksel ve noktalı virgül tasarımlar. 2020’lerde en popüler dövme trendleri ise mikro dövmeler”

“DÖVMEDE KULLANILAN MÜREKKEP TÜRÜ ÇIKARMAYI ETKİLEYEBİLİR”

Yayınlanan verileri değerlendiren ve dövme silme işlemi hakkında bilgi veren Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Yıldırım, dövmede kullanılan mürekkep türünün bile önemli olduğunu ifade etti. Yıldırım, “Dövmede kullanılan mürekkep türü çıkarmayı etkileyebilir. Profesyonel mürekkepleri, genellikle daha çeşitli pigmentler içerdikleri için amatör mürekkeplere göre çıkarılması genellikle daha zordur. Eski dövmeler, çıkarılmaya yenilerinden daha iyi yanıt verme eğilimindedir. Bunun nedeni, zamanla mürekkep parçacıklarının parçalanması ve vücut tarafından ortadan kaldırılması için daha kolay silinebilir hale gelmesidir. Amatör dövmelerde genellikle daha az mürekkep kullanılır bu da daha derin mürekkep penetrasyonuna sahip profesyonelce yapılmış dövmelere kıyasla onları çıkarmayı biraz daha kolaylaştırır” dedi.

“GEÇİCİ YAN ETKİLERE NEDEN OLABİLİR”

Uzman olmayan doktor veya dövme lazeri olmayan lazerler ile gerçekleştirilen işlemlerde ten renginde değişiklik olabileceğini belirten Yıldırım, “Bir dövme silme seansı dövmenin boyutuna göre değişir, ancak tedaviler genellikle çok hızlıdır, küçük bir dövme için 5 dakikadan az veya bir dövmenin büyük bir bölümü için genellikle 15 dakikadan azdır. Ortalama tedavi değişen faktörlere göre 8-12 seans sürebilir. Lazer dövme silme herkes için farklı hissettirebilir. Çoğu danışan lazer dövme silme hissini “biraz dikenli” olarak ifade eder. Kızarıklık, şişme, kabarma ve hatta yara izi gibi geçici yan etkilere neden olabilir” diye konuştu.

“48 SAAT BOYUNCA SICAK SUDAN KAÇININ”

Dövme silme tedavisinden sonra bölgenin temiz ve kuru tutulması gerektiği söyleyen Yıldırım, “48 saat boyunca sıcak ve sıcak sudan kaçının. 24 saat boyunca yoğun egzersizi azaltın. Elinizle oynamayın. Güneşe maruz kalmaktan kaçının ve güneş kremi kullanın” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.