Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Borçlanma talebi bir kez daha reddedildi

MERSİN- Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, daha önceki meclis toplantılarında reddedilen 265 milyon liralık borçlanma talebini ısrar kararıyla yeniden meclise sundu. Talep, Cumhur İttifakına mensup meclis üyelerinin oy çokluğuyla bir kez daha reddedildi. Meclisten önceki yıllarda yalnızca 164 milyon lira borçlanma alabildiğini vurgulayan Seçer, “Önceki döneme 352 milyon dolar borçlanma yetkisi vermişsiniz. Bana bunu niye yapmıyorsunuz?” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin 2021 yılı kasım ayı olağan toplantısının birinci birleşimi, Vahap Seçer başkanlığında Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirildi.

“Ben meclisin düzenini sağlamakla görevliyim”

Başkan Seçer, yeni meclis salonunda toplantının daha verimli geçmesi için gerekli düzenlemelerin yapıldığını, meclis üyeleri, bürokratlar ve basın mensuplarının toplantıyı izleyebilecekleri uygun alanların belirlendiğini söyledi. Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’ın açıklama yaptığı sırada fotoğraf çekmek isteyen basın mensuplarına tepki gösteren Seçer, herkesin bu kurallara uyması gerektiğini vurguladı. Meclis toplantı düzeninin bozulmasına izin vermeyeceğini ifade eden Seçer, gazetecilerin salondan çıkmalarını isteyerek, “Burası meclis toplantı salonu arkadaşlar, ne yapıyorsunuz siz? Bir mesaj verebilir, pankart açabilir, protesto edebilir, eleştiri yapabilir, bağırabilir, çağırabilir bunu kimse men edemez ama meclis toplantı salonu bir gösteri salonuna dönüştürülemez” diye konuştu.
Basını susturduğuna ilişkin iddiaların doğru olmadığını ifade eden Seçer, “Ben bir şey gizleyecek olsam canlı yayına müsaade etmem. İlk belediye başkanı olduğumda, ilk meclis toplantısında ilk önergem bu toplantıların canlı yayınlanmasıydı. Ben meclisin düzenini sağlamakla görevliyim, meclisin düzenini bozmakla değil. Düzenini bozana da müsaade edemem” dedi.

“Demokrasi adına çok üzüntü verici bir durum”

Başkan Seçer, daha önceki meclis toplantılarında reddedilen 265 milyon liralık borçlanma yetkisi talebini ısrar kararıyla meclise yeniden sundu. Konu henüz görüşülmeden bir meclis üyesinin “Cumhur İttifakı olarak düşüncelerimizde değişiklik yok” ifadeleri üzerine konuşan Seçer, “Mecliste herkesin iradesi hürdür diye biliyorum. Burada bütün üyeler adına ‘bizim kararımız kesin’ demeniz bence demokrasi adına çok üzüntü verici bir durum” ifadelerini kullandı.

Vatandaşa hizmet etmek ve çalışmaların aksamaması için meclis üyelerini bu konuda ikna etmeye çalıştıklarına dikkat çeken Seçer, borçlanma yetkisi almaları durumunda esnafa ve yüklenici firmalara daha hızlı ödeme yapabileceklerini vurguladı. Her şeyde akıl almaz bir fiyat artışı olduğunu belirten Seçer, “Eski fiyatlarla hizmet vermiş insanların durumunu düşünün. Yılbaşı geliyor. İşte hepiniz bilirsiniz, birçoğunuz esnaf. İş insanlarının en korkulu rüya gördükleri günler bankalara devre faizini ödeyeceği ayların sonudur. Şimdi yılbaşı geliyor. ‘Aralık ayı dert ayı’ der esnaf. Ben bu insanlara daha süratle ödeme yapabileyim ki, bu paranın çoğunluğu, belki yüzde 80’i Mersin’de işlem görecek, Mersin ekonomisine katkı yapacak” diye konuştu.

“Ben vatandaşıma hizmet etmek istiyorum, beni engellemeyin”

2020 yılında 150 projenin yüzde 96’sını, parasal olarak ise yüzde 92’sini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Seçer, bu yıl şu ana kadar ise yüzde 80,71’ini parasal olarak hayata geçirdiklerini belirtti. Hak edişlerin beklediğini de kaydeden Seçer, “Ben vatandaşıma hizmet etmek istiyorum. ‘Beni engellemeyin’ diyorum” dedi.
Önceki yönetimin görevi yaklaşık 82 milyon dolarlık borçla devraldığını ifade eden Seçer, kendisinin ise devraldığı 535 milyon dolarlık borçla göreve başladığını söyledi.

“Bu adaletsizlik, bu hakkaniyet değil”

Geriden gelen borçları ödemeye devam ettiklerine dikkat çeken Seçer, “‘Bu adaletsizlik’ diyorum. Siz diyorsunuz ki ‘vatandaşa hizmet etme.’ Ama önceki döneme siz 352 milyon dolar borçlanma yetkisi vermişsiniz. ‘Bana bunu niye yapmıyorsunuz’ diyorum. Bir de eski dönem borçlarını ödetiyorsunuz. Verdiğiniz 164 milyon lira. Onun da parasal karşılığı 29 milyon dolar. Hepsi bu. 352 milyon dolar, 29 milyon dolar. Diyorum ki ‘yahu bu hakkaniyet değil.’ Benim bunu söyleme hakkım vardır” dedi.

“Siz borçlanmayı engellerseniz Mersin halkına haksızlık yapmış olursunuz”

Yatırım programını harfiyen uyguladıklarını ve bazı alanlarda hem fiili hem de parasal anlamda yüzde 100’ün üzerinde gerçekleşme oranı olduğunu vurgulayan Seçer, bunları yaparken de geriden gelen borçları ödemeye devam ettiklerini söyledi. Seçer, şöyle devam etti: “Bir taraftan yatırım yapıyorsun. Yeni borçlar ama totalde baktığın zaman artı-eksi 633 milyon da eski borcu ödüyorsun, yeni yatırımlar yapıyorsun. Yeni yapılar yapıyorsun. Bana destek olma durumundasınız. Ortada bir problem yok, bir haksızlık yok. Yasalara aykırı bir şey yok. Stratejik plana, yatırım programına aykırı bir şey yok. Halkın yararına olmayan bir şey yok. Siz bunu engellerseniz bana haksızlık yapmış olursunuz. Dolayısıyla Mersin halkına haksızlık yapmış olursunuz. Benim anlatmak istediğim bu.”

“Dağıttığımız un, yaptığımız yol, köyünüze götürdüğümüz hizmet proje değil mi?”

Bir meclis üyesinin projelere yönelik destek verdiklerini söylemesi üzerine Başkan Seçer, “Sanki istenen borçlanma yetkisi projelere ödenecek bir para değilmiş gibi eğer bilgi verirseniz halka yanlış bilgilendirme yapmış olursunuz. Yaptığımız 4. Çevre Yolu proje değil mi? Yaptığımız köprülü kavşaklar, verdiğimiz 1 TL ekmek, sosyal hizmetler ya da daire başkanlıklarının bir projesi değil mi? Çocuklara verdiğimiz süt, daha yeni 64 bin aileye dağıttığımız 10 kilogram un bir proje değil mi? Bu paralar bunlara ödenmeyecek mi? Metroya destek vermeyeydiniz, IBRD hibe kredisine destek vermeyeydiniz. Yani onu da yapmayaydınız. Metro da yapmayalım. IBRD’den hibeli kredi de almayalım, CNG’li otobüs de almayalım. Bunlar proje oluyor da dağıttığımız un, yaptığımız yol, köyünüze götürdüğümüz hizmet proje değil mi? Onlar için isteniyor zaten. 1,5 milyar lira proje bedeli koymuşum. Bunun yüzde 82’si zaten ilk 10 ayda gerçekleşmiş” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Araç alırken dikkat: Sazan sarmalı’na düşmeyin

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü sosyal medya hesabında yapılan açıklamada, araç alıp satacak vatandaşlar uyarılarak, “Çok ucuza buldum demeyin, sazan sarmalı oyununa gelmeyin” denildi.

Ahmet Berke Erdal – Emir Aktaş
BURSA-
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü sosyal medya hesabından, araç alım-satımı yapılırken “sazan sarmalı” olarak adlandırılan dolandırıcılık türüne karşı vatandaşların dikkatli olması uyarısında bulunuldu.

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’nün sosyal medya hesabından yapılan açıklama şu şekilde:
“Çok ucuza buldum demeyin, sazan sarmalı oyununa gelmeyin. Araç satış işlemleri boyunca ruhsatın asıl sahibi haricinde hiçbir kişiyle görüşmeyiniz. Noterdeki araç devri esnasında aracın ücretini arkadaş, akraba ve kuzen olarak tanıtılan üçüncü kişilere göndermeniz isteniyorsa dolandırılıyor olabilirsiniz. Dikkatli olalım ve birikimlerimizi dolandırıcılara kaptırmayalım.”

Ayrıca, dolandırıldığını fark edenlerin 112 acil çağrı merkezini aramaları da hatırlatıldı.

Okumaya devam et

Genel

Zorlu mesai, günde 12 saat çalışan tarım işçileri 900 TL yevmiye elde ediyor

Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine gelen mevsimlik işçiler, günde çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak ortalama 900 TL kazanç sağlıyorlar.

Ayşe Güler Tokdemir
HATAY-
Hatay’ın bereketli topraklarında bir çok tarım ürünü yetişiyor. Binlerce insana ekmek kapısı olan bereketli topraklara bir çok ilden tarım işçileri geliyor. Baharın gelmesiyle Amik Ovası’nda başlayan soğan hasadı için Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine de tarım işçileri göç etti. Zorlu şartlarda çalışmasını sürdüren tarım işçileri günde tek vardiya çalışarak 450 TL, çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak 900 TL kazanç sağlıyorlar. Tarım işçilerini en çok zorlayansa Nisan ayı olmasına rağmen 35 dereceyi geçen hava sıcaklığı oluyor.

Mevsimlik işçi olarak çalışmanın çok zor olduğunu dile getiren Süleyman Budak, “Biz mevsimlik işçi olarak Kumlu tarafında çalışmaya geliyoruz. Burada biz soğan hasadı yapıyoruz. Günün 12 saatini tarlada geçiriyoruz. Çok zor biz burada ailecek çalışıyoruz. Mevsimlik işçi olarak burada iş çok zor. Hava şimdi güzel serin esiyor ama gün sıcağının olduğu zamanlar çok kötü oluyor. Biz Kumlu’da 2 ay kadar kalıyoruz. Yevmiye soğanın kötü olmasından dolayı biraz düşük, ortalama 450 TL alıyoruz” dedi.

Tarlada çalışmanın kadınlar için çok daha zor söyleyen Çiğdem Karaçil, günde 2 vardiya çalışarak 900 TL gelir elde ettiğini belirterek “Soğan zamanı olduğu için Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasat etmeye geldik. Yaklaşık 2 ay burada kalıyoruz. Soğan hasat etmek zor, kadınlar için çok daha zor. Günlük 10 dönüm hasat ediyorum. Bu işi yapıyoruz evde de çamaşır, bulaşık ve evi temizliyoruz. Yani kadınlar için daha zor. Sabah 5’ten gelip akşam 7 gibi gidiyoruz. Günlük yaklaşık 900 TL alıyoruz. Buraya ailecek geliyoruz. Havalar biraz daha ısındığında daha zor oluyor” şeklinde konuştu.

20 yıldır bu işte çalıştığını dile getiren Nusret Karaçil, “Biz Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasadını yapmaya geldik. Bizim için çok zor bir iş yaklaşık 20 yıldır bu işe geliyoruz. Havalar ısındığında baya zorlanıyoruz. 1 ay sonra buradan Bursa’ya gideceğiz. Bursa’dan sonra Eskişehir’e gideceğiz. Aralık ayına kadar dışarıdayız sonra memlekete gidiyoruz. Memlekette 5 ay kalıp bu işe tekrar geliyoruz. Hayatımız artık bu iş oldu. Günlük yevmiye değişiyor, bazen çok az bazen de idare oluyor. Sabit bir yevmiye yok. Soğan hasadı gerçekten meşakkatli bir iş, güneş doğmadan geliyoruz, güneş batana kadar tarlada çalışıyoruz. Kumlu’da en fazla 2 ay kalıyoruz” dedi.

Okumaya devam et

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.