Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Gültak: Amaçları kentsel dönüşüm projesini engellemek

MERSİN – Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Mersin Büyükşehir Belediyesinin, Barış Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm projesi kapsamında ortaya çıkan hafriyatların nakli için ücret talep etmesine tepkisini sürdürerek, “Anlaşılıyor ki burada amaç; büyük mücadeleler sonucu Mersin’de ilk kez bizim dönemimizde başlamasını sağladığımız ve adeta devrim niteliği taşıyan yerinde kentsel dönüşüm projesini engellemek, halkımızın huzurlu geleceği için başlattığımız hizmet ve çalışmalarımızı sekteye uğratmaktır” dedi.

Gültak, dünkü Büyükşehir Belediye Meclisinde kentsel dönüşüm projesi kapsamında ortaya çıkan hafriyat atıklarının nakliyesi konusunda çıkan tartışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. Dünkü meclis toplantısında, halkın gözü önünde bir kez daha sözünün kesildiğini kaydeden Gültak, “Yetmedi, yapmak istediğim açıklama ile ilgili yasa ve yönetmeliğe dair görselleri çekmek isteyen basın mensupları da açıkça engellendi” diye konuştu.

“Bu tutumu kabul etmemiz asla mümkün değil”

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in bir değil iki değil, her seferinde kendisine karşı adeta bir alışkanlık haline getirdiği bu tutumu kabul etmelerinin asla mümkün olmayacağını vurgulayan Gültak, “Oysa ben o toplantıda; hiçbir hakkı olmamasına rağmen, Mersin Büyükşehir Belediyesinin Barış Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesi nedeniyle başlayan yıkımla ortaya çıkan inşaat ve hafriyat atıklarının nakliyesi için talep ettiği ücrete ilişkin Mersin kamuoyunu bilgilendirmek istedim.

Fakat daha önce de yapıldığı üzere, yine sözümüz kesildi, meclisi takip eden basın mensuplarına müdahale edildi ve toplantıya uzun bir süre ara verildi. Büyükşehir Meclis toplantılarında söz alarak ilçemizin ve vatandaşlarımızın sorunlarını, sıkıntı ve taleplerini iletiyoruz. Şahsi sorunlarımızı anlatmıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Asıl amaçları kentsel dönüşüm projesini engellemek”

Barış Mahallesi’nde hayata geçen yerinde kentsel dönüşüm projesi kapsamında başlatılan yıkım çalışmalarını Akdeniz Belediyesinin gerçekleştirdiğini ifade eden Gültak, şöyle devam etti; “Yine bu yıkımla ortaya çıkan yıkıntı atıkları ve hafriyatın mahalleden çıkarılması için gereken ihaleyi de biz yaptık. Bu nakliye karşılığında yüklenici firmaya verilecek ücreti de kamyon başına 0.01 (kuruş) olarak belirledik.

Fakat Büyükşehir Belediyesi, bu işe hiçbir dahli olmamasına rağmen haksız şekilde nakliye ücreti talep etmektedir. Biz, Büyükşehir Belediyesinden nakliye için kamyon istemedik. Yıkıntı atıklarını dökmek için yer de talep etmedik. Peki buna rağmen hiçbir yasa ve yönetmelikte de olmayan bu ücret neden isteniyor? Anlaşılıyor ki burada amaç; büyük mücadeleler sonucu Mersin’de ilk kez bizim dönemimizde başlamasını sağladığımız ve adeta devrim niteliği taşıyan yerinde kentsel dönüşüm projesini engellemek, halkımızın huzurlu geleceği için başlattığımız hizmet ve çalışmalarımızı sekteye uğratmaktır.”

“Çalışmalara engel olmak istediler”

Bu süreçte, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı, İmar A.Ş yetkilileri ve Büyükşehir Belediyesi zabıtalarının proje alanına gelerek çalışmalara engel olmak istediklerini savunan Gültak, şu bilgileri verdi; “Önce, ‘yıkım için izin aldınız mı?’ diye sormuşlar, sonra da ‘bu molozları taşıyamazsınız’ demişlerdir. ‘Neden?’ diye sorulduğunda da ‘bize nakliye ücreti ödeyeceksiniz’ yanıtını vermişlerdir.

Bunun üzerine, makul bir ücret ödeyelim dedik ve 200 bin lira bütçe ayırdık. İki belediye başkan yardımcımı da İmar A.Ş’ye toplantı için yollayıp 200 bin lira teklif ettik. Fakat bu teklifimiz de ısrarla reddedildi. Zira bu kez, ‘yıkıntı alanından çıkan her bir kamyon başına ücret vereceksiniz’ denildi. Bu engelleme üzerine önce Çevre Şehircilik Bakanlığı, ardından Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ile görüştük. Dikkatinize sunmak isterim ki, görüşmelerimiz sonunda Büyükşehir Belediyesinin lisanslı atık deposu olmadığını da öğrendik. Tabi bu görüşmelerimiz neticesinde İl Müdürlüğünden gerekli izinleri aldık. Nitekim yönetmelikte de belirtildiği üzere, ‘altyapıya kullanmak şartı ile inşaat yıkıntı atıklarını ve hafriyatı taşıyabilirsiniz’ denildi.”

“Bir tane bile kamyon istemedik”

Büyükşehir Belediyesinden, Barış Mahallesi’ni kapsayan kentsel dönüşüm projesindeki yıkımla ortaya çıkan atıkları taşımak için 1 tane bile kamyon veya kepçe istemediklerini söyleyen Gültak, “Bu atıkları dökmek-depolamak için yer tahsisi talebinde de bulunmadık. Bu atıkları, belediyemiz tarafından Akdeniz’de ilk kez kuracağımız sıcak ve soğuk asfalt üretim tesislerinin zemin altyapısında kullanmak üzere Kürkçü Mahallemizde, yine bize ait bir alana taşıyoruz. Böylelikle tonlarca inşaat atığını geri dönüştürüyor, çevresel kirlilik oluşturmuyoruz. Peki her şey bu kadar açık ve gün gibi ortada iken, Mersin Büyükşehir Belediyesi, neden bizden ücret talep etmektedir? Büyükşehir tarafından önümüze çıkarılan engeller nedeniyle günlerdir tonlarca moloz ve atığı mahalleden taşıyamıyoruz. Bunun üzerine biz de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir yazı daha yazdık ve oradan da gerekli izinleri aldık” dedi.

“Hakkı olmayan bir ücreti istiyor”

‘6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’da, kentsel dönüşüm projeleri için yapılan yıkımla ortaya çıkan atıklar için, belediyelerin harç, vergi ve ücret talep edemeyeceğinin açıkça belirtildiğini dile getiren Gültak, “Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesinin, bu ücretlerin hiçbirini istemek gibi bir hakkı da yetkisi de yoktur. Bunu ben değil, yasalar ve ilgili yönetmelikler söylüyor. Farz edelim ki, Mersin Büyükşehir Belediyesine, istediği bu ödemeyi yaptık. Nihayetinde bu maliyet yaklaşık 1 milyon lirayı bulacak. Bizler de bu maliyeti TOKİ’den talep etmek zorunda kalacağız. TOKİ de ortaya çıkan bu yeni maliyeti Barış Mahallesi sakinlerine yansıtacak. Sonuçta hem kamu zararı oluşacak hem de kentsel dönüşüm projesine katılan hak sahibi vatandaşlarımızın ödeyeceği farklar artacak. Biz, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e kimi zaman yaptığımız çağrılarda, ‘diğer merkez ilçelerimize nazaran 25 yıl geriden gelen, yıllarca her alanda ihmal edilip kaderine terk edilen Akdeniz’e pozitif ayrımcılık yapın’ derken, asla bunu kast etmemiştik. Fakat sanırım birileri bu çağrımızı yanlış anladı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, dünkü meclis toplantısında da sözlerimi manipüle etmek, yalan-yanlış bilgilerle önümü kesmek istedi. Evet, belki o salonda bunu bir ölçüde yaptı. Ama şu an burada sözümü kesemez” diye konuştu.
Gültak, konuşmasının son bölümünde, Büyükşehir Belediyesinin yanıtlaması için aşağıdaki soruları sıraladı; “Mersin Büyükşehir Belediyesinin lisanslı depolama alanı var mı yok mu? Mersin Büyükşehir Belediyesi, 3’üncü ve 4’üncü çevre yolundaki bazı dere yataklarına ve lisanslı olmayan yerlere dolgu maddesi döküyor mu dökmüyor mu?”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Mesleki yaralanmalarda Türkiye 11. sırada

RÜMEYSA BULUT
HABER MERKEZİ-İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin sadece yasal bir zorunluluk değil insanın en temel haklarından biri olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli adımlar atılmakla birlikte hala iyileştirilmesi gereken alanlar bulunmaktadır. Özellikle küçük ölçekli işletmelerde ve belirli sektörlerde iş kazaları ve meslek hastalıkları daha sık görülmektedir. Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalığın artırılması, yasal düzenlemelerin takip edilmesi, düzenli denetimlerin yapılması ve çalışanların eğitimine önem verilmesi büyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak, iş sağlığı ve güvenliği sadece bir yasal zorunluluk değil, aynı zamanda insanların en temel haklarından biridir” dedi.

– “2023’TE 2 BİN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ”

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınlayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “ILO verilerine göre 2023 yılında Türkiye, ölümcül olmayan mesleki yaralanmalar bakımından dünyada 11. sırada, ölümlü iş kazası sayısı bakımından ise 15. sırada yer alıyor. İş kazaları üzerine veriler toplayan ve paylaşan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre 2023 yılında en az bin 929 işçi hayatını kaybetti. Bir ülkede meydana gelen iş kazalarının sayısının azalması, o ülkenin iş sağlığı ve güvenliği açısından ne kadar başarılı olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. İş sağlığı ve güvenliği yönetiminin uygulanabilirliği ile iş kazalarının önceden engellenmesi oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki her iş kazası önlenebilir nitelikte bir risktir ve bu konuda alınacak önlemler hayati önem taşır. Herkesin sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamına sahip olması, daha verimli ve mutlu bir işgücü yaratmaya yardımcı olur” ifadelerini kullandı.

-“SAĞLIKLI ÇALIŞMA ORTAMI İŞLETME YARARINDIR”

İş sağlığı ve güvenliği konusunun seçenek değil zorunluluk olduğunu belirten Palandöken, “Çalışanların daha güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, hem işverenlerin hem de çalışanların ortak sorumluluğudur. İşverenlerin ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlenmeleri, uygun ekipmanların kullanımı, risklerin değerlendirilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması önemlidir. Sağlıklı çalışma ortamları oluşturarak, çalışanların daha mutlu, daha sağlıklı ve daha verimli olmalarını sağlamak hem işletmelerin hem de toplumun yararınadır. Esnaf ve sanatkarlar için iş sağlığı ve güvenliği konularına uyum sağlamak, yasal sorunlardan kaçınmak ve işletmelerini güvende tutmak açısından hayati öneme sahiptir. İşletmelerin itibarını korumak için düzenli olarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmalı ve çalışanlara gerekli eğitimler verilmelidir. Bu vesile ile 4 – 10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda tüm işletmelere kazasız bir çalışma hayatı dilerken, bu konuda daha bilinçli, duyarlı ve sorumlu olmamız gerektiğinin altını çiziyorum” dedi.

Okumaya devam et

Genel

Sudan Cumhurbaşkanının oğlu Ankara’da son yolculuğuna uğurlandı

Ankara’da motosikletiyle otomobile arkadan çarptığı kazada yaralanıp, tedavi gördüğü hastanede 2 ay sonra hayatını kaybeden Sudan Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Burhan’ın oğlu Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, Karşıyaka Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı.

Gizem KARADAĞ- Canberk ÖZTÜRK
ANKARA-Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, 7 Mart’ta akşam saatlerinde Gölbaşı ilçesine bağlı Kızılcaşar Mahallesi Kiraz Bulvarı’nda motosikleti ile hafif ticari araca çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, ağır yaralandı. Olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla Bilkent Şehir Hastanesi’ne kaldırılan el-Burhan Rahman, hastanenin yoğun bakım sevisine alındı. Yaklaşık 2 aydır yaşam mücadelesi veren Sudan Cumhurbaşkanı‘nın oğlu Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, dün hayatını kaybetti.

Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman için Ankara’da Karşıyaka Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Sudan Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Burhan, ailesi, yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Bekir Bozdağ ile çok sayıda kişi katıldı. Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı. Öğle kılınan namazın ardından Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman’ın cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

İliç’teki maden faciasında cansız bedenine ulaşılan 2 işçi, toprağa verildi

Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden Ramazan Çimen ile Kenan Öz’ün cenazeleri, bugün törenle toprağa verildi.

Muzaffer KOŞAN
ERZİNCAN-İliç ilçesinde Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait altın madeninde, 13 Şubat’ta yaklaşık 10 milyon metreküp toprağın yamaçtan akması ile heyelan altında kalan 9 işçiden kıdemli kırıcı vardiya süpervizörü Ramazan Çimen ile kıdemli istifleme ve aglomeratör süpervizörü Kenan Öz’ün, dün akşam saatlerinde cansız bedenlerine ulaşıldı.
Evli ve 3 çocuk babası olan Ramazan Çimen ile evli ve 2 çocuk babası olan Kenan Öz için bugün cenaze töreni düzenlendi. İliç ilçesindeki Yusuf Ziya Demir Camisi’nde öğlen kılınan cenaze namazına protokol, Çimen ve Öz’ün ailesi, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Erzincan Müftüsü Muharrem Gül’ün kıldırdığı cenaze namazı sonrası Çimen ve Öz’ün cenazeleri ilçe mezarlığında toprağa verildi.

5 İŞÇİ ARANIYOR

Faciada toprak altında kalan 9 işçiden Ramazan Çimen ile Kenan Öz ile birlikte 4 işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Çok sayıda iş makinesi ve personelin katıldığı aramalarda ilk olarak 5 Nisan’da Uğur Yıldız’ın, 19 Nisan’da Adnan Keklik’in cenazesi bulunmuştu.

Halen toprak altında olan 5 işçiye ulaşmak için çalışmalar aralıksız sürüyor. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.