Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Batılı liderlerin sorumsuzluğu ve akılsız politikaları norm haline geldi

MOSKOVA – Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüşen Belarus Dışişleri Bakanı Vladimir Makei, Polonya sınırındaki mülteci krizinden batılı ülke liderlerini sorumlu tutarak, “Batılı liderlerin sorumsuzluğu ve akılsız politikaları norm haline geldi” dedi.

Erhan Altıparmak

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Belaruslu mevkidaşı Vladimir Makei’yi başkent Moskova’daki bakanlık konutunda ağırladı. Görüşmede Lavrov ve Makei’nin Rusya ve Belarus’un daha önce üzerinde uzlaştığı Birlik Devletleri Anlaşması’nın detaylarını konuşması planlanırken, söz konusu başlık Belarus-Polonya sınırındaki mülteci gerilimi nedeniyle ikinci planda kaldı. Belaruslu Bakan Makei, NATO askeri güçlerinin Belarus ve Rusya sınırlarına yoğunlaşması nedeniyle kaygılı olduklarını söyleyerek, “Silahların kontrolü ve silahsızlanmaya önem gösterdik. Küresel ve bölgesel konularda öncelikli konuların artması ve yeni konuların ortaya çıkması, Dışişleri Bakanlıkları için de öncelikli konudur. NATO askeri güçlerinin, birlik devletleri sınırlarına yoğunlaşması nedeniyle endişe duyuyoruz. Sovyetler Dönemi’nde sıkça kullanılan ‘detante’ terimini hatırlatmak isterim. Maalesef batılı ortaklarımız bize kulak vermemeyi tercih ediyor” dedi.

“Sınırdaki krizden batılı ülke liderleri sorumlu”

Belarus-Polonya sınırında biriken ve Avrupa’ya gitmeyi amaçlayan düzensiz göçmenlerle ilgili batılı ülke liderlerinin politikalarını eleştiren Makei, “Belarus’un, düzensiz göçmenlerin önünü açtığı iddiaları asılsız. Batılı ülkelerin liderlerinin sorumsuz ve akılsızca politikaları bugün norm haline geldi. Birkaç adım öteyi bile hesaplamıyorlar, bazı şeylere de duruma göre tepki veriyorlar” dedi.

Avrupa Birliği (AB) tarafından göçmen krizi nedeniyle provoke edildiklerini savunan Makei, “Zaman geçtikçe, her iki ülke için de durum zorlaşıyor, Minsk ve Moskova’ya yönelik yaptırım baskısı artıyor. Bugün Belarus’a karşı farklı yönlerden kapsamlı bir şekilde saldırganlık var. Tüm ülkelerle yapıcı ve karşılıklı saygıya dayalı diyalogdan yana olan tutumumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz, ülkelerimize yönelik hiçbir düşmanca eylemin yanıtsız kalamayacağını ve kalmaması gerektiğini düşünüyoruz. Zor durumlarda bile konuşma cesaretinin her zaman bulunması gerektiğini düşünüyoruz ancak bu cesaret yoksa arabulucu rolünde yer alabilecek 3. taraflarla da konuşmaya hazırız” diye konuştu.

“Batılı ülkeler Ryanair olayına dair delil bulamadı”

Belarus’un, geçtiğimiz mayıs ayında Yunanistan’dan Litvanya’ya giden Ryanair’e ait yolcu uçağını Minsk’e indirmesinden sonra batılı ülkelerin yönelttiği suçlamaları kabul etmeyen Makei, “Rus tarafına çok yönlü siyasi ve teknik uzman desteği için teşekkür ederiz. Mayıs ayında Ryanair’e ait uçağın indirilmesine dair batılı ülkelerin, Belarus’un kuralları ihlal ettiğine dair en ufak somut delil bulamaması nedeniyle rapor bir kez daha ertelendi” dedi.
Mayıs ayındaki gelişmelerin ardından ABD, Ukrayna ve AB’nin uyguladığı hava ambargosu nedeniyle Belarus havacılık endüstrisinde zorluklar yaşandığını ifade eden Makei, “Belarus havacılık endüstrisi, AB, ABD ve Ukrayna tarafından uygulanan yaptırımlar nedeniyle önemli kayıplar yaşıyor” dedi.

Lavrov: “Belarus ve Rusya dış siyasette ortak hareket edecek”

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise silahların yayılmasını önleme, silahsızlanma ve silahların kontrolü alanındaki durumun tartışılması gerektiğini belirterek, “Bu alandaki durum, artan gerilimler, öngörülemezlik, yeni zorlukların ve tehditlerin ortaya çıkması ile şekilleniyor. Siyasi faktörler bu küresel stratejik istikrarı baltalıyor” dedi. Lavrov ayrıca, Belarus ile silahların kontrolü konusunda yaşanan sorunları ele aldıklarını ifade etti.
Ortak basın toplantısından sonra Birlik Devletleri Anlaşması kapsamında Anlaşmaya Taraf Devletlerin Dış Politikasında Koordineli Eylem Programı imzalandı. Bu anlaşmaya göre, Belarus ve Rusya dış politikada birlikte hareket etme kararı aldı. (İHA)

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Araç alırken dikkat: Sazan sarmalı’na düşmeyin

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü sosyal medya hesabında yapılan açıklamada, araç alıp satacak vatandaşlar uyarılarak, “Çok ucuza buldum demeyin, sazan sarmalı oyununa gelmeyin” denildi.

Ahmet Berke Erdal – Emir Aktaş
BURSA-
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü sosyal medya hesabından, araç alım-satımı yapılırken “sazan sarmalı” olarak adlandırılan dolandırıcılık türüne karşı vatandaşların dikkatli olması uyarısında bulunuldu.

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’nün sosyal medya hesabından yapılan açıklama şu şekilde:
“Çok ucuza buldum demeyin, sazan sarmalı oyununa gelmeyin. Araç satış işlemleri boyunca ruhsatın asıl sahibi haricinde hiçbir kişiyle görüşmeyiniz. Noterdeki araç devri esnasında aracın ücretini arkadaş, akraba ve kuzen olarak tanıtılan üçüncü kişilere göndermeniz isteniyorsa dolandırılıyor olabilirsiniz. Dikkatli olalım ve birikimlerimizi dolandırıcılara kaptırmayalım.”

Ayrıca, dolandırıldığını fark edenlerin 112 acil çağrı merkezini aramaları da hatırlatıldı.

Okumaya devam et

Genel

Zorlu mesai, günde 12 saat çalışan tarım işçileri 900 TL yevmiye elde ediyor

Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine gelen mevsimlik işçiler, günde çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak ortalama 900 TL kazanç sağlıyorlar.

Ayşe Güler Tokdemir
HATAY-
Hatay’ın bereketli topraklarında bir çok tarım ürünü yetişiyor. Binlerce insana ekmek kapısı olan bereketli topraklara bir çok ilden tarım işçileri geliyor. Baharın gelmesiyle Amik Ovası’nda başlayan soğan hasadı için Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine de tarım işçileri göç etti. Zorlu şartlarda çalışmasını sürdüren tarım işçileri günde tek vardiya çalışarak 450 TL, çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak 900 TL kazanç sağlıyorlar. Tarım işçilerini en çok zorlayansa Nisan ayı olmasına rağmen 35 dereceyi geçen hava sıcaklığı oluyor.

Mevsimlik işçi olarak çalışmanın çok zor olduğunu dile getiren Süleyman Budak, “Biz mevsimlik işçi olarak Kumlu tarafında çalışmaya geliyoruz. Burada biz soğan hasadı yapıyoruz. Günün 12 saatini tarlada geçiriyoruz. Çok zor biz burada ailecek çalışıyoruz. Mevsimlik işçi olarak burada iş çok zor. Hava şimdi güzel serin esiyor ama gün sıcağının olduğu zamanlar çok kötü oluyor. Biz Kumlu’da 2 ay kadar kalıyoruz. Yevmiye soğanın kötü olmasından dolayı biraz düşük, ortalama 450 TL alıyoruz” dedi.

Tarlada çalışmanın kadınlar için çok daha zor söyleyen Çiğdem Karaçil, günde 2 vardiya çalışarak 900 TL gelir elde ettiğini belirterek “Soğan zamanı olduğu için Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasat etmeye geldik. Yaklaşık 2 ay burada kalıyoruz. Soğan hasat etmek zor, kadınlar için çok daha zor. Günlük 10 dönüm hasat ediyorum. Bu işi yapıyoruz evde de çamaşır, bulaşık ve evi temizliyoruz. Yani kadınlar için daha zor. Sabah 5’ten gelip akşam 7 gibi gidiyoruz. Günlük yaklaşık 900 TL alıyoruz. Buraya ailecek geliyoruz. Havalar biraz daha ısındığında daha zor oluyor” şeklinde konuştu.

20 yıldır bu işte çalıştığını dile getiren Nusret Karaçil, “Biz Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasadını yapmaya geldik. Bizim için çok zor bir iş yaklaşık 20 yıldır bu işe geliyoruz. Havalar ısındığında baya zorlanıyoruz. 1 ay sonra buradan Bursa’ya gideceğiz. Bursa’dan sonra Eskişehir’e gideceğiz. Aralık ayına kadar dışarıdayız sonra memlekete gidiyoruz. Memlekette 5 ay kalıp bu işe tekrar geliyoruz. Hayatımız artık bu iş oldu. Günlük yevmiye değişiyor, bazen çok az bazen de idare oluyor. Sabit bir yevmiye yok. Soğan hasadı gerçekten meşakkatli bir iş, güneş doğmadan geliyoruz, güneş batana kadar tarlada çalışıyoruz. Kumlu’da en fazla 2 ay kalıyoruz” dedi.

Okumaya devam et

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.