Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

Başkan Yılmaz’dan asgari ücret açıklaması

Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO) Kasım ayı olağan meclis toplantısında konuşan MTSO Başkanı bugün başlayacak olan asgari ücret görüşmeleriyle ilgili, “Temennimiz ücret artışının enflasyonun üzerinde olması ve bu artışın bir kısmının vergileme yoluyla işletmelerin üzerinden alınmasıdır. Hem iş verenlerimiz hem de asgari ücretle çalışan insanlarımız mağdur edilmemeli” dedi

MANİSA
-Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO) Kasım ayı olağan meclis toplantısı korona virüs tedbirleri kapsamında odanın kongre salonunda gerçekleştirildi. Manisa TSO Meclis Başkanı Ümit Türek yönetiminde gerçekleşen toplantıda gündemde yer alan maddeler görüşülüp karara bağlandı.

Toplantının açılışında konuşan Meclis Başkanı Ümit Türek, kasım ayı boyunca birçok önemli gün ve haftaları kutladıkları söyledi.

“Faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz”

Toplantıda söz alan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, “Kasım ayında oda olarak önemli faaliyetlere ev sahipliği yaptık. Amerika Birleşik Devletleri Güney Karolayna ve Florida Eyaletleri Yatırım Ofisleri, Amerika’da yatırım imkanlarını üyelerimize anlattılar. Odamız adına toplantıya katılan yönetim kurulu üyemiz sayın hakan kadayıfçılara, toplantıyı düzenleyen Amerikan ticaret ataşeliğine ve katılımcılara teşekkür ediyorum. Yine geçen hafta milliyetçi hareket partisi heyetini odamızda ağırlama imkanımız oldu. Grup Başkanvekili Erkan Akçay’a, Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy’a, MYK üyelerine ve parti temsilcilerine ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Yine güzel bir haberi de sizlerle paylaşmak isterim. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Özbekistan ve Macaristan arasındaki karşılıklı ticaret ve yatırım ilişkilerinin gelişmesine destek olmak amacıyla kurulan, Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın (Türk TSO) genel kurulu İstanbul’da gerçekleşti. Yapılan genel kurulda kadın girişimciler temsilcileri arasında Manisa Kadın Girişimciler Kurulu Başkanımız Huriye Yılmaz Uslu’da yer aldı. Uslu’ya görevinde başarılar dileriz” dedi.

“Aşılama oranını artırmalıyız”

“Bu hafta yeni varyant ile karşı karşıyayız.” diyen Başkan Yılmaz, “Yeni varyantın adı Omicron. İki gün önce dünya sağlık örgütünün belirttiğine göre hızlı yayıldığına ve daha öldürücü olduğuna dair net kanıtlar yok. Ancak bazı medya araçlarında durumun öyle olmadığı ve mevcut aşıların bu varyantta etkili olamayacağı da belirtilmekte. Ancak ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler bu varyantı son derece önemsiyor, önlemler alıyorlar. Biz dahil birçok ülke, bu varyantın yayıldığı Güney Afrika Cumhuriyeti başta olmak üzere, Botsvana, Esvatini, Malavi, Mozambik, Namibya ve Zimbabve’ye seyahat kısıtlaması getirdi. Maalesef gelişmiş ülkeler aşıyı ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırmaz ve dahası aşılama oranlarını arttırmaz isek yaşayacağımız sıkıntılar belli. Umarız Omicron varyantı daha hızlı yayılmaz hele hele öldürücü olmaz ve insanlık kısa sürede bu musibetten kurtulur. Bu varyant ile ilgili gerekli önlemleri lamalıyız. Ekonominin kırılgan olduğu bu günlerde yaşanabilecek olumsuzluklar iş dünyasını tedirgin etmektedir” diye konuştu.

“Tedarik sıkıntısı ve girdi fiyatlarındaki artış iş dünyasını olumsuz etkiliyor”

Sözlerine dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler ile devam eden Başkan Yılmaz, “Pandeminin etkilerinin azalması ile birlikte dünya ekonomisinde bir talep canlılığı ortaya çıkmıştı. Ancak talebin artması ile birlikte hammadde ve malzeme temininde hepinizin bildiği ve hissettiği gibi bir kısıtlama ile karşı karşıyayız. Başta Çin olmak üzere, ABD ve Avrupa’da eylül ayında başlayan tedarik kısıtlamaları, enerji ve gıda fiyatlarının da artması ile çeşitli sıkıntılara neden olmaktadır. Özellikle enflasyonunun biraz daha uzun süreceğine dair endişelerin oluşmaya başladığını görüyoruz. Bununla birlikte küresel anlamda büyüme oranlarının 2021 için yüzde 5,9 ve 2022 yılı için de yüzde 5 civarında olacağı beklentisi söz konusu. Uluslararası para fonu (IMF) ülkemiz için 2021 için belirlediği yüzde 5,9 büyüme oranını yüzde 9 olarak revize etti. Birçok kaynak bu büyümenin gerçekleşeceği yönünde görüş bildirmektedir. Bu büyüme oranlarını son derece önemli buluyoruz. Uluslararası piyasalarda önümüzdeki dönemde tedarik sıkıntısı ve girdi fiyatlarındaki artışın olacağını söylemek yanlış olmaz. Aynı şekilde enflasyonist bir ortamın olacağı, mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmaya devam edeceği de söylenebilir. Gerek ABD ve AB ülkelerinde enflasyon oranları son 10 yılın yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Bu özellikle girdilerini bu ülkelerden tedarik eden firmalarımızın dikkat etmesi gereken bir konudur. Zira bunlardan ithal edilen malların fiyatlarında bir yükseliş söz konusu olacaktır” dedi.

“Dövizdeki artış fiyatları sürekli artırmaya devam ediyor”

Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişmeler ile ilgili sözlerine devam eden Başkan Yılmaz, “Ülkemiz ekonomik verilerine baktığımızda son günlerde önemli konular ortaya çıkmış bulunmaktadır. Merkez Bankasının faiz kararı ve daha sonra faiz indiriminin devam edeceği beklentisi, döviz kurlarını rekor seviyeye yükseltti. 1 Eylül’de 8,30 civarında olan döviz kuru bugün 12,80 seviyesine çıktı. Son üç ayda Türk lirası yüzde 50 oranında değer kaybetti. Döviz ve altın fiyatlarında bir türlü denge oluşmamakta. Dışardan aldığımız birçok malın maliyetini arttırmaya devam etmekte. Tabi bunda tedarik zincirinin kırılmasının da etkisi var. Yatırımların canlanması için faiz indirimleri elbette önemli ancak döviz kurlarındaki aşırı yükseliş fiyatlar genel düzeyini sürekli arttırmaya devam etmektedir. Bu durumun biz iş insanları açısından en büyük sonucu geleceği öngörmede sıkıntı yaşamamızdır. Temennimiz kısa sürede piyasalarda fiyatların dengeye gelmesi, başta döviz olmak üzere fiyat artışlarının durmasıdır. Ekonomide başta döviz olmak üzere fiyatların artması, girdi maliyetlerinin artması, birçok ürünün zamlanmasına neden olacak. Bir süre daha enflasyonun çift hanelerde duracağı görülmektedir. Bütün bunlara rağmen Ağustos ayında sanayi üretim endeksinin yıllık bazda yüzde 13.8 artması olumlu kabul edilmelidir. Bu artış son 13 ayın en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçmiştir. Bu dönemde dayanıklı tüketim malı üretimi yüzde 8.3, sermaye malı üretimi de yüzde 20,5 artmıştır. Umarız bu tür olumlu veriler üretimimizi ve ekonomik büyümemizi daha üst seviyelere yükseltir” dedi.

“Hem iş verenlerimiz hem de asgari ücretle çalışan insanlarımız mağdur edilmemeli”

Son olarak asgari ücrette yaşanan gelişmelerle ilgili konuşan Başkan Yılmaz, “Önümüzdeki haftalarda asgari ücret belirlenecek. Çalışanlarımızın insanca yaşaması, artan enflasyonun altında ezilmemesi hepimizin en samimi düşünceleridir. Ancak işçi ve işveren payları dikkate alındığında önemli bir maliyet artışının işletmelerimize getireceği aşırı yükü dikkate almakta yarar bulunmaktadır. Temennimiz ücret artışının enflasyonun üzerinde olması ve bu artışın bir kısmının vergileme yoluyla işletmelerin üzerinden alınmasıdır. Kısacası hem iş veren hem de asgari ücretle çalışan insanlarımız mağdur edilmemelidir” diyerek sözlerine son verdi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Marka ve patent vekillerine ihtiyaç artıyor

TOBB Patent ve Marka Vekilleri Sektör Meclisi Başkanı ve Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, fikri ve sınai mülkiyet hakları konularında artan bilinç sayesinde az sayıda bulunan marka ve patent vekillerine duyulan ihtiyacın arttığını, dolayısıyla vekillik mesleğinin stratejik önem kazandığını belirtti. Yamankaradeniz, 11 Mayıs’ta Ankara ve İstanbul’da gerçekleşecek sınav için ciddi düzeyde katılım beklediklerinin de altını çizdi.

FİRDEVS BOZKURT GONCA
HABER MERKEZİ-İş ve ekonomi dünyasında giderek artan; marka, faydalı model, coğrafi işaret, buluş ve icatların patent ve tescillenmesine dair bilinçlenme, marka ve patent vekilliği mesleğinin fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunmasında oynadığı kilit rolü daha da güçlendiriyor. Üstelik Türkiye genelinde artan başvuru sayısı göz önünde bulundurulursa, yetkin vekillere olan ihtiyacın giderek daha da artacağı öngörülüyor. Aralık 2023 itibariyle TÜRKPATENT’e kayıtlı 1.239 vekil bulunuyor. Bu sayının artması gerektiğinin altını çizen TOBB Patent ve Marka Vekilleri Sektör Meclisi Başkanı ve Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz; az bilinen ancak önemi yüksek bu meslek hakkında bilgi verdi. Yamankaradeniz, iyi bir vekilin her sektörde ve tatmin edici bir ücretle kolayca iş bulabileceğini bu nedenle 11 Mayıs’ta gerçekleşecek sınava ciddi oranda başvuru beklediklerini ifade etti.

Sınav nasıl olacak?

“Bir önceki sınava göre bu yıl hem marka vekilliği hem de patent vekilliği için başvuranların sayısında yüzde 25 civarında artış olacağını bekliyoruz. Çünkü patent ve marka vekilliğinin popülaritesi her geçen gün artıyor. Uzmanlık alanı genişliyor ve itibarı yükseliyor. Bu yıl yapılan sınav, daha önceleri sadece Ankara’da yapılıyordu. Bu yıl ilk defa Ankara ve İstanbul’da yapılacak. Ayrıca daha önce iki ayrı sınav yapılıyordu, bu yıl ise hem marka, hem de patent vekilliği için tek sınav yapılacak, ancak her iki vekillik için ayrı soru grupları olacak. Her iki vekilliği kazanmak isteyenler için ortak sorular da olacak. Bunlar katılımcılar için önemli. Sınav genel anlamda sınai mülkiyet hakları ve sınai mülkiyet hukuku, Türk Patent ve Marka Kurumu anlaşmalarından oluşuyor.

Marka ve patent vekilliği neden önemli?

“Bir ülkede fikri ve sınai mülkiyet haklarının etkin biçimde korunması; sağlıklı, sağlam, güçlü bir sanayi ve ekonominin temel koşullarından biridir. Dolayısıyla sanayicilerimizin, ticaret ya da Ar-Ge çalışmaları yürüten kurum ve kişilerin bu haklardan gerektiği gibi yararlanabilmeleri, iç ticaretin dünya standartlarına ulaşması için marka ve patent vekilleri büyük önem taşıyor. Bugün tüm dünyada da karşılık bulmaya başlayan ‘bilgi ekonomisi’ kavramının temelinde yaratıcı fikirler yer alıyor. Bu fikirlerin ihraç edilebilir inovatif ürünlere dönüşmesi noktasında bu yaratıcı fikirleri üretenlerin hem desteklenmesi hem de korunmasını sağlayacak politikaların geliştirilmesi gerekiyor. Tüm bu fonksiyonların yerine getirilmesi için de marka tescili ve patent mevzuatına küresel ölçekte hâkim, donanımlı vekiller yetiştirmek ve sayılarını artırmak stratejik öneme sahip. Ancak ve ancak bu yetkin kişiler sayesinde ülkemizde üretilen inovatif fikirlerin korunmasını sağlayabiliriz. Ülkemizden dünya markaları çıkarabilmek, sayılarını artırmak ve korumak için marka ve patent vekilliği çok önemli.”

Marka ve patent vekilleri kimlerdir?

“Marka ve patent vekilini; firmaları TÜRKPATENT nezdinde temsil etme ve işlemlerini yürütme yetkisi olan uzman kişi olarak tanımlayabiliriz. Marka vekilleri markaların ve marka sahiplerinin, patent vekilleri ise buluşların ve buluş sahiplerinin haklarının tescili, takibi ve korunması süreçlerini yürütürler. Bir kişi sadece marka vekili veya patent vekili olarak çalışabileceği gibi, ayrıca “Marka ve Patent Vekili” sıfatıyla her iki işi de yapabilir.”

Nasıl vekil olunuyor?

“Marka veya patent vekili olabilmek için TÜRKPATENT’in açtığı sınavı, 100 üzerinden en az 70 puan alarak geçmek ve TÜRKPATENT siciline kaydolmak gerekiyor. Tek başına sınavı geçmek bir anlam ifade etmiyor. Bu sınava girmek içinse; Türk vatandaşı olmak, Türkiye’de ikamet etmek, lisans mezunu olmak gibi şartlar aranıyor. Bu sınavı geçip sicile kaydolan kişi, marka veya patent vekili olarak çalışabiliyor. İlgili bilgiler TÜRKPATENT’in resmi internet sitesinden edinilebiliyor.”

“Vekillik ‘geleceğin mesleklerinden biri’ diyebiliriz”

“Marka ve patent vekilleri, serbest vekil olarak çalışabildikleri gibi, kurumsal bir şirket bünyesinde Fikri ve Sınai Haklar Uzmanı olarak da görev alabilir. Özellikle teknoloji geliştiren şirketlerde ve Ar-Ge merkezlerinde patent vekillerine büyük ihtiyaç var. Üstelik bu ihtiyacın günden güne artacağı ve tüm sektörlere yayılacağı da çok açık. Zira ülkemizdeki marka ve patent sayılarında yılda ortalama yüzde 10-15’lik bir artış söz konusu. Bu oranın önümüzdeki yıllarda daha da hızlanarak artacağına inanıyorum. Bu nedenle marka ve patent vekilliğini geleceğin mesleği olarak değerlendirebiliriz.”

Okumaya devam et

Ekonomi

Armis, 235. Mağazasını İstanbul Sultangazi’de Açtı

Yatak sektörünün önde gelen markalarından olan Armis, İstanbul’un Sultangazi ilçesinde 235. Armis Home mağazasını açtı. Kullanıcıların beklentilerini karşılayan geniş yatak koleksiyonlarına ek olarak, beyaz ev tekstili ve fonksiyonel mobilya ürünleriyle de müşterilerine hizmet sunmaya başladıklarını belirten Acme Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı, “ Kullanıcıların tüm ihtiyaçlarını karşılamak ve konforlu yaşam alanları oluşturmak adına hızla büyümeye devam ediyoruz. İç pazardaki yoğun ilgi bizi son derece memnun ediyor. Yeni yılda 300’ün üzerinde satış noktası ile Türkiye genelindeki tüm müşterilerimize rahatlıkla ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

ZAFER BULUT
HABER MERKEZİ-
Kaliteli ve inovatif ürünleriyle yatak sektöründe fark yaratan Armis, geniş ürün gamını şimdi İstanbul Sultangazi’deki yeni mağazasında da satışa sunuyor.

Türkiye’de 750 milyon dolarlık hacmi ile önemli konumda olan yatak sektörü, dünya çapında da ilk sıralarda yerini aldığını belirten Acme Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı, “ Hali hazırda Armis olarak yatak sektöründe ilk 10 marka arasında yer alıyoruz. Amacımız 5 yıl içinde ilk 3 marka arasında olabilmek. Satış noktalarımız, Armis Yatak’ın büyümesinde kritik bir rol oynuyor. 2023 yılında satış nokta sayımızda önemli bir artış yaşandı ve bu, müşterilerimizin markamıza olan talebinin ve güveninin güçlendiğini gösteriyor.
Müşterilerimize özel çözümler sunarak, Armis olarak sektörde bir referans olma hedefimizi sürdürüyoruz. Yatak sektöründe zirveye yükselen bir yıldız olarak, amacımız müşterilerimizle doğru yatağı ve ürünleri buluşturabilmek. Bu hedefe ulaşmak için Türkiye’nin dört bir yanında bulunan mağazalarımız büyük önem taşıyor. Yeni yılda, ürünlerimize ulaşılamayan hiçbir bölge bırakmadan mağazalaşma stratejimizi sürdüreceğiz” dedi.

Okumaya devam et

Ekonomi

Macaristan’da Samsun zirvesi

 Samsun Ticaret ve Sanayi Odası(TSO) Yönetimi, Macaristan’la karşılıklı iş birliği ve ticareti artırmak, yeni iş imkanları sağlamak amacıyla başkent Budapeşte’de iş forumu düzenledi. Yaklaşık 60 kişilik bir heyetle Macaristan’a giden Samsun TSO heyeti, düzenlediği iş forumunda, Samsun’un ekonomi, sanayi ve ihracat potansiyelinin yanı sıra öne çıkan sektörlerini Macar iş insanlarıyla paylaştı.

AYHAN GONCA
SAMSUN-
Samsun TSO Yönetimi, Macaristan’la karşılıklı işbirliği ve ticareti artırmak, yeni iş imkanları sağlamak amacıyla Budapeşte’de iş forumu organize etti. Koordinatörlüğünü Samsun TSO’nun yürüttüğü Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Projesi kapsamında, Macaristan’da bu projeyi yürüten HEPA iş birliği ile düzenlenen iş forumunda, Macaristan ve Samsun arasındaki yatırım ve işbirliği fırsatları masaya yatırıldı. Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu başkanlığında, Meclis Başkanı Haluk Akyüz, Yönetim Kurulu Meclis Üyeleri ile meclis üyelerinden oluşan heyet ayrıca program kapsamında, çeşitli ziyaretlerde de bulunarak, Samsun’u tanıttı.

Samsun’u anlattı

Macar iş insanlarının büyük ilgi gösterdiği Samsun-Budapeşte İş Forumu’nun açılışında konuşan Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Samsun’un ekonomi, sanayi ve ihracat potansiyelinin yanısıra öne çıkan sektörlerini katılımcılarla paylaştı. Konuşmasında, geçmişten bugüne Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkilerin dostluk, iş birliği ve karşılıklı çıkarlar temelinde gelişmekte ve derinleşmekte olduğuna vurgu yapan Başkan Murzioğlu, “Bizler de bugün burada Atatürk’ün şehri Samsun’un iş camiasının temsilcileri olarak dost ülke Macaristan’da yüzyılı aşkın köklü bağların üzerine iş birliğimizi güçlendirmek, yeni işbirlikleri tesis etmek adına buradayız. Samsun, Türkiye’nin kuzey kıyısında alternatifli üretim ve hizmet altyapısına sahip, yaşamaya değer unsurlarla örülü ülkemizin parlayan şehirlerinden bir tanesi, Karadeniz Bölgesi’nin lokomotif şehridir. Samsun dört ulaşım aksının bir arada olduğu alternatifli depolama alanlarıyla birlikte önemli bir lojistik şehridir. Organize sanayi alanları ve buradan dünyanın dört bir yanına gönderdiği ürün çeşitliliğiyle sanayi şehridir. Samsun konumuyla, hizmet ağıyla, serbest bölgesiyle, limanlarıyla ve fuar merkeziyle bir ticaret merkezidir. Sosyal ve kültürel alanları, doğasıyla, konaklama alternatifleriyle görülmeye değer bir turizm kentidir. Gelişmiş insan kaynağı, iklimi, coğrafi koşulları, kültürel imkanları, eğitim olanakları ve sağlık hizmetleri ile yaşamaya değer bir cazibe merkezidir” dedi.

Murzioğlu: “Birlikte iş yapmak için çok sebebimiz var”

Samsun’u hem yaşamak için hem de iş yapmak için pek çok fırsatı bir arada sunan bir şehir olarak tanımlayan Başkan Murzioğlu, “Samsun’da tekstilden, ana metal sanayiye, tarımsal ürünlerden, su ürünlerine, mobilyadan otomotiv yedek parçaya, ilaç sanayiye kadar pek çok ürün üretiyoruz. Her iki ülkenin karşılıklı dış ticaretini incelediğimizde birbirine rakip bir yapıdan çok tamamlayıcı bir halde olduğumuzu görüyoruz. Dolayısıyla birlikte iş yapmak için çok sebebimiz var. Dış ticaret rakamlarımız da bunu doğruluyor. Samsun’dan dost ülke Macaristan’la yapmış olduğumuz alışverişte 2021 yılından bu yana anlamlı bir artış olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte çok daha büyük bir potansiyelin varlığına inanıyoruz. Bu bağlamda uluslararası hedefleri olan KOBİ’lere yönelik dünyanın en büyük destek ağı olan Avrupa Birliği Tek Pazar Programı kapsamında dünyada 40’tan fazla ülkede ve 450’den fazla kurum tarafından yürütülen Avrupa İşletmeler Ağı projesi çok önemli bir araçtır. Proje ortağımız KOSGEB Samsun Müdürlüğü’nün de destek verdiği bugünkü buluşmada, Samsun ve Macaristan arasındaki ticari ilişkileri güçlendirmek ve işbirliği fırsatlarını arttırmayı hedefliyoruz. Bu vesileyle 1923’te imzalanan Türk-Macar Dostluk Anlaşması’nın 100. yıl dönümü olması dolayısıyla ilan edilen 2024 yılı Türkiye ve Macaristan Kültür Yılını kutluyor, ekonomik anlamda işbirliğimizin de dostluk temelinde güçlenerek artmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.