Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Yunanistan’ın ölüme terk ettiği hamile göçmenler, Türkiye’de doğum yaptı

Yunanistan sahil güvenliği tarafından Ege Denizi’nde ölüme terk edilen Senegalli iki hamile göçmen, Türk Sahil Güvenlik ekipleri tarafından kurtarıldıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde doğum yaptı. Hamile kadınlardan Zeynep Samua, Hasan ve Hüseyin adında iki erkek bebek, Fatıma Ba ise Zehra adında bir kız bebek dünyaya getirdi

Salih Yılmazsoy-Akın Küçükkurt

İZMİR-Senegalli göçmenler yaklaşık 15 gün önce Yunanistan’a kaçarak göç etmek amacıyla beraberindeki 11 kişiyle beraber İzmir’den bota bindi. Ege Denizi açıklarında Yunanistan Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı askerler tarafından yakalanan göçmenler, Sisam Adası’nda toplama kampına gönderildi. Göçmenler arasında iki hamile kadın da bulunuyordu. Kampta bir gün kalan ve tamamen soyularak sorgulanan göçmenlerin tüm paraları ve eşyalarına el konuldu. Hamile kadınlar başta olmak üzere hiçbir sağlık kontrolü yapılmayan göçmenler kampta geçirdikleri bir günün ardından bota bindirilerek Türk deniz sularına itildi. Göçmenler, 15 Kasım tarihinde Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri tarafından kurtarıldı. Hamile göçmenler Zeynep Samua ve Fatıma Ba, tedavileri yapıldıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde doğum hazırlığına başlandı. 34 haftalık hamile olan Zeynep Samua, sezaryen doğumla ikiz erkek bebek dünyaya getirirken bebeklere Hasan ve Hüseyin ismi verildi. Fatıma Ba ise normal doğumla Zehra isminin verildiği kız bebeğini kucağına aldı. Bebeklerini sağlıkla kucağına alan anneler, büyük bir mutluluk yaşıyor.

“Bizi tamamen soyup, tüm paralarımızı ve telefonlarımızı aldılar”

Annelerden Zeynep Samua, yaşadığı zorlu süreci anlatarak, “Toplama kampındayken çok kötü hissettim. Orada bir gün kaldım ve çok ağladım. Orada bize herhangi bir sağlık desteği sağlanmadı. Çok kötü koşullarda kaldık. Bizi tamamen soyup, tüm paralarımızı ve telefonlarımızı aldılar. Türkiye’de doğum yapabildiğim için mutluyum. Türk insanları bize yardım ediyor. Şu anda sağlık durumun daha iyi. Ağrılarım kalmadı. Bebeklerimin de sağlık durumu iyi” dedi.

“Hamile olduğumuzu söylediğimiz halde doktor kontrolü bile yapmadılar”

Diğer anne Fatıma Ba ise Yunanistan askerlerinin kendilerini hastaneye götürme bahanesiyle toplama kampına götürdüğünü belirterek, “Orada bir gün kaldık ama ruhsal ve fiziksel şiddete maruz kaldık. Bizi tamamen soyup, sorguladılar. Hamile olduğumuzu söylediğimiz halde doktor kontrolü bile yapmadılar. Türkiye’ye binlerce kez teşekkür ederim. Burada bana daha önce de yardımcı olmuşalardı. Kendimi güvende hissediyorum” diye konuştu.

“İki annemizden 3 sevimli bebeğimiz doğdu”

Doğum sürecini yakından takip eden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Medeni batı” olarak görülen ülkelerin göçmenlere karşı acımasız bir tavır içinde olduğunu belirterek, “Bir kez daha yakından gördük ki hiçbir şekilde insani değerlerle uyuşmayan bir tavır içinde iki hamile anne, Sisam Adası’ndan geri itilerek Türk deniz sularına itildi. Sahil Güvenlik ekiplerimizin çalışmasıyla hamile annelerimiz kurtarıldı. Daha sonra tedavileri yapılıp üniversitemize getirilerek doğum yapmaları sağlandı. İki annemizden 3 sevimli bebeğimiz doğdu. Anne ve babaları da iyi” dedi.

“Böyle bir şeye vesile olduğumuz için çok mutluyuz”

Hamile annelerinde ve diğer göçmelerin Yunanistan tarafından ölüme terk edildiğini ifade eden Rektör Hotar, “Leğene benzer bir botun içinde bu soğuk havada denize itildiler. Ölüme terkedilmiş bir haldeki ruh durumundan şu anda tedavisi yapılmış, bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına almış tüm ihtiyaçları karşılanan bir konuma geldiler. Bunun için öncelikle tabii ki Allah’a şükrediyorlar. Sonra da bizim kurumumuza olan teşekkürleri sonsuz. Biz de böyle bir şeye vesile olduğumuz için çok mutluyuz” diye konuştu.

Rektör Hotar, dünyada yaşanan göçmen krizinde Türkiye’nin bu konuya sahip çıkan tek ülke olduğunu da sözlerine ekledi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Çevre

7 dakikada tsunami uyarısı

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, 19 adet yeni ‘Çok Disiplinli Tsunami Erken Uyarı’ istasyonunu devreye aldı. Tsunami Erken Uyarı Sistemi hakkında bilgi veren Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener, “Uluslararası standartlarda biz bir deprem olduktan sonra 7 dakika içerisinde bir tsunami olup olmayacağını AFAD üzerinden vatandaşlarla paylaşacağız. Dolayısıyla uluslararası standartlar 7 dakika, Marmara Denizi için istasyon sayımızı ne kadar arttırırsak bu uyarı mesajını daha erken verme şansımız var. Bu biz bunu 4-5 dakika civarlarına indirmeyi planlıyoruz” dedi.

Feridun AÇIKGÖZ
İSTANBUL-Beklenen İstanbul depreminin yıkıcı etkisi kadar Marmara Denizi kıyılarında oluşturacağı tsunami ihtimali de endişe yaratıyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında yerleştirilmesi planlanan 20 adet yeni ‘Çok Disiplinli Tsunami Erken Uyarı’ istasyonlarından 19’unu devreye aldı. Yapımı devam eden İmralı istasyonunun devreye alınmasıyla birlikte daha önce yapılan 28 istasyonla birlikte toplam erken uyarı sistemi sayısı 48’e ulaşılmış olacak. Türkiye genelinde faaliyet gösteren istasyonlar sayesinde depremin ardından 7 dakika içerisinde tsunami olup olmayacağı yönünde vatandaşların uyarılabileceğini belirten Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener, istasyon sayısını arttırarak süreyi 4 dakika seviyesine indirmeyi planladıklarını söyledi.

“13 FARKLI ÜLKEDE 19 TANE KURUMA TSUNAMİ UYARI MESAJI YOLLUYORUZ”

Tsunami Erken Uyarı Sistemi hakkında bilgi veren Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Haluk Özener, “Hepimizin bildiği gibi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü sadece Türkiye’de değil, Ege, Akdeniz, Karadeniz ve bağlantılı denizlerde tsunami uyarı merkezi. Bu merkezin görevi sadece Türkiye’ye değil bize abone olan 13 farklı ülkede 19 tane farklı kuruma biz tsunami uyarı mesajı yolluyoruz. Bir denizde bahsetmiş olduğum denizlerde veya karadan 100 kilometre içeride, 5 buçuğun üzerinde bir deprem olduktan sonra bu depremlerin tsunami yaratma riski bulunuyor. Enstitümüzde bu konuda bir depremden sonra arkadaşlarımız bir algoritma çalıştırdıktan sonra bunun bir tsunami yaratma imkanı varsa bunu Türkiye’de AFAD aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılıyor. Onun dışında dediğim gibi farklı ülkelere gönderiliyor” ifadelerini kullandı.

“MARMARA DENİZİ’NDE HEYELANLARDAN DOLAYI TSUNAMİ OLMA RİSKİ VAR”

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün 10 yılı aşkın süredir bu konuda yetkili olduğunu söyleyen Haluk Özener, “Sadece Türkiye içinde değil, bakın şu ana kadar Harita Genel Müdürlüğü’nün kurmuş olduğu 20 tane deniz seviyesi istasyonlarının verileri Kandilli’ye geliyor. Bizim kurmuş olduğumuz 8 tane daha öncesinde deniz seviyesi istasyonları var. Tsunami istasyonları diyoruz, mareograf diyoruz. Fakat önceki 8 tanenin farklılıkları, içinde sismik gözlem yapan cihazların da olmasıydı. Bununla birlikte İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında, tabii ki bunun büyük ölçekteki organizasyonda TARAP, Türkiye Afet Risk Azaltma planı. Marmara Denizi çevresinde yakın alan tsunamisini belirlemek için Kandilli’ye verilmiş bir görev var. Yani hepiniz biliyorsunuz olası bir Marmara depremi, Marmara Denizi içinde olacak ve özellikle meydana gelecek heyelanlardan dolayı tsunami olma riski var. Biz de mümkün olan en kısa sürede vatandaşlarımıza tsunami riskine karşı haberdar etmek için bu istasyonları kuruyoruz. Bu görev bize verildi” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Trafik kazalarında 5 yılda 20 bin kişi öldü

TESK, trafik kazalarına dikkat çekmek için trafik kazalarında ölenleri sergi ile anacak…

ABDULLAH GONCA
HABER MERKEZİ-Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun (TŞOF), Karayolu Trafik Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Trafik Kazalarında Kaybettiğimiz Değerler” konulu fotoğraf sergisi, TESK Sanat Galerisi`nde açıldı. Karayolu Trafik Haftası kapsamında açılan sergi hakkında bilgi veren TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Son 5 yılda meydana gelen 4 milyon 143 bin 376 trafik kazasında 18 bin 546 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1 milyon 251 bin 310 kişi yaralandı. Bu yılın ilk 4 ayında ise 184 bin 590 trafik kazasında 665 kişi hayatını kaybederken 107 bin 410 kişi de yaralandı. Canımızı acıtan bu trafik kazalarına dur demek için her yıl geleneksel haline gelen sergimizde trafik kurallarına uymamanın doğurduğu sonuçlara dikkat çekmek istedik” dedi.

-“KAZALARIN BAŞLICA SEBEBİ EĞİTİMSİZLİK VE DİKKATSİZLİK”

Her yıl Mayıs ayının ilk haftasının Karayolu Trafik Güvenliği Haftası olarak belirlendiğini hatırlatan Palandöken, “Tüm sürücü ve yayaların trafik kazaları konusunda duyarlılığının artırılması, trafik kuralları hakkında daha çok bilinçlenmesi gerekiyor. Trafik kazalarının en büyük sebebi trafik canavarı değil, eğitimsizliktir. 2020’de 983 bin 808 olan kaza sayısı 2021de 1 milyon 186 bin 353e yükseldi. 2022 yılında ise toplam kaza sayısı 2020 ve 2021 yılına göre daha da artarak yüzde 10`a yakın yükseldi. 2023 yılında ise toplam kaza sayısı ciddi bir şekilde gerileyerek 555 bin 668 oldu. 2023 yılında meydana gelen trafik kazalarında 2 bin 424 kişi hayatını kaybederken 354 bin 323 kişi de yaralandı. Ancak trafik kazası sayılarındaki düşüş yeterli değil” ifadelerini kullandı.

-“TRAFİKTE KAYBETTİKLERİMİZİ SERGİ İLE ANIYORUZ”

‘Trafikte Kaybettiğimiz Değerler’ isimli sergi ile trafik kazalarına yönelik farkındalık oluşturmak istediklerinin altını çizen Palandöken, “Trafik kurallarına uyulması ve bu kazaların önüne geçilmesi için duyarlılık yaratmak istiyoruz. Trafik kazaları can alırken yaşa, cinsiyete veya unvana bakmıyor. Bu durumun örnekleri olan trafik kazalarında kaybettiğimiz değerler arasında maalesef siyasetçilerimizden futbolcularımıza, gazetecilerimizden şarkıcılarımıza kadar birçok önemli isim var. Vali Recep Yazıcıoğlu, Eski Bakanlarımızdan Mustafa Taşar, Sanatçılarımızdan Barış Akarsu, Kıvırcık Ali, Sporcularımızdan Metin Oktay, Ahmet Çalık ve niceleri gibi” diye konuştu.

-“DAHA ÇOK DİKKAT ETMELİYİZ”

Sürücü kusurlarından kaynaklanan kazaların oranının yüzde 90`ın üzerinde olduğuna dikkat çeken Palandöken, “Kültürümüzü, devlet adamlarımızı, siyasetçilerimizi, birçok değerimizi bu kazalar neticesinde yitiriyoruz. Bu değerler geri gelmiyor. Yola, araca, yayaya haddinden fazla dikkat etmeliyiz” diye konuştu.

Aralarında Recep Yazıcıoğlu (vali), Metin Oktay (futbolcu), Kerim Tekin (sanatçı), Barış Akarsu (sanatçı), Kıvırcık Ali (sanatçı), Ercan Arıklı (gazeteci), Erdal Tosun (oyuncu), Ahmet Çalık(futbolcu) gibi ünlü isimlerin fotoğraflarının yer aldığı sergi, vatandaşlar tarafından büyük ilgiyle karşılandı.


Okumaya devam et

Asayiş

İstanbul Havalimanı’nda uçak gövde üstü indi

İstanbul Havalimanı‘nda kargo uçağı gövdesi üzeri iniş yaptı. Edinilen bilgiye göre FEDEX şirketine ait kargo uçağının iniş takımları açılmadı. Uçak gövdesi üstü indi. Olayda ölen yada yaralanan olmadığı öğrenildi.

İbrahim YILDIZ 
İSTANBUL-Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan olayla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Bugün FX6238 Fransa/İstanbul kargo seferi yapmakta olan Fedex Havayolları’na ait N110FE tescil işaretli, Boeing 763 tipi hava aracı, saat 07:55 lokalde (pilot ifadesine göre hidrolik arızası nedeniyle) ön iniş takımının açılmadığı bilgisini İstanbul Havalimanı ATC ünitesine bildirmiş ve 08:17 lokalde ön iniş takımı kapalı vaziyette 16R pistine iniş yapmış ve pist içerisinde kalmıştır.

Havalimanına iniş yapan uçağa Havalimanı Kurtarma ve Yangınla mücadele Servisi ekipleri (ARFF) tarafından müdahale edilmiş olup, pist notamlanmıştır. Kazada ölen ya da yaralanan olmamıştır. Başkanlığımız tarafından uzmanlar görevlendirilerek araştırma ve inceleme çalışmaları başlatılmıştır”(DHA)



Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.