Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

CHP’li Sarı: Türk Halkını refaha kavuşturacağız

CHP Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, ilçe başkanları ile bir araya gelerek seçimi gündemine taşıdı. Başkan Sarı,ilçe başkanlarına, “Türk Halkını refaha kavuşturacağız” dedi.

Hüseyin Tokmak
BALIKESİR-
CHP Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, ilçe başkanları ile bir araya gelerek seçim güvenliğine ilişkin görüşme gerçekleştirdi. Karşılıklı fikir alışverişlerinin aktarıldığı toplantı ile ilgili konuşan Başkan Sarı şu ifadelere yer verdi: “CHP’nin iktidarı için ilçe başkanlarımızla birlikte planlı, programlı bir şekilde seçmenimizin iradesinin sandığa en sağlıklı şekilde yansıması ve sandıktan iktidar olarak çıkabilmek için hiç durmadan, yorulmadan çalışıyoruz”
Başkan Sarı sözlerinin devamında, “Yani adalet, hukuk, liyakat, saygı, hoşgörü, alım gücü, refah ve huzur. 20 yıldır saydığım ve özlenen bu değerlerin her birini tek tek ortadan kaldırdı. O nedenle Türk halkını refaha kavuşturmak için canla başla çalışıyoruz. Hata yapma lüksümüz yok. Rehavete kapılma gibi bir konforumuz yok. Geliyor, gelmekte olan sloganımız ancak sıkı şekilde çalışarak vücut bulabilir. Demiştik, geldik demek için başkanlarımızla, partililerimizle ve Balıkesir halkı ile durmaksızın çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Samsun’da 5 kurum dezenformasyonla mücadele eğitimi verecek

Samsun’da 5 kurum arasında ‘Dezonformasyonla Mücadele Kurumlar Arası İşbirliği Protokolü’ imzalandı. Protokol kapsamında paydaş kurumlar, dezenformasyonla mücadele edilmesi amacıyla gençlere eğitimler verecek.

ERSİN DEMİR
SAMSUN-Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından hazırlanan; Samsun Valiliği’nin himayesinde, İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürlüğü, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun Üniversitesi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında Dezenformasyonla Mücadele Kurumlar Arası İşbirliği Protokolü imzalandı. Gençlerin dijital mecralarda dezenformasyona maruz kalmamaları ve farkındalık oluşturulması adına hazırlanan 7 sayfa ve 12 maddelik protokol, Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın oluruyla, İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürü Ebu Bekir Ayrancı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Gençlik ve Spor İl Müdürü Feyzullah Dereci ve İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Ağar tarafından imzalandı.

‘EĞİTİCİLER FARKINDALIK EĞİTİMLERİ VERECEK’

İşbirliği yapılan kurumlardaki gönüllü eğiticilere Dezenformasyonla Mücadele Merkezi uzmanlarınca eğitici eğitimleri verilecek. Bu eğitimleri başarı ile tamamlayan gönüllü eğiticiler, eğitim kurumları başta olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlarda ‘Dezenformayonla Mücadele Farkındalık’ eğitimlerini verecek. Ayrıca, Üniversiteler ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullar, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı yurtlar ve gençlik merkezleri ile kamu kurumlarında panel, seminer, toplantı gibi etkinliklerle dezenformasyonla mücadelede farkındalık oluşturulması sağlanacak. İmza töreninde konuşan Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Günümüz bilgi çağında, dijitalleşme ile beraber yanlış bilgi ve yalan haber bilgi güvenliği kavramına yeni bir boyut kazandırmıştır. Dezenformasyona karşı daha az dirençli olan ve sosyal medyaya en fazla maruz kalan gençleri, farklı öğrenme yöntemlerini bir arada kullanarak bilgilendirmek ve toplumun genelinde nasıl daha sorumlu medya okuyucusu ve sosyal medya kullanıcısı olunacağı konusunda farkındalık uyandırmak, dijital mecrada dezenformasyonla mücadele etmek bu protokolün asıl amacıdır” dedi.

‘TOPYEKÜN MÜCADELE EİLE BAŞARI SAĞLANABİLİR’

Dezenformasyonla Mücadele Kurumlar Arasi işbirliği kapsamında yapılacak proje ve faaliyetlerin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Uzmanı Ümmühan Yücel, “Merkezimiz 2022 yılının Ağustos ayında kuruldu. Dezenformasyonla mücadele, ulusal ve uluslararası boyutta mücadele edilmesi gereken çok kıymetli, çok tehlikeli de bir alan oldu. Çünkü yapılan risk analizlerinde, dünya devletlerini tehdit eden riskler sıralamasında ilk sıralarda artık dezenformasyon geliyor. Bir bilginin yanlışlığını ortaya koymuş olsak bile onun yanlışlığının etkisinin hala devam ettiğini görüyoruz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, yanlış bilginin yayılma hızı doğru bilginin yayılma hızından kat be kat daha fazla. Böylesi bir ortamda elbette hem ulusal düzeyde, hem uluslararası düzeyde ancak kurumlar arası işbirliği ile topyekûn bir mücadele ile bu tehlike karşısında bir başarı sağlanabilir. Bu anlamda kurumlarımızla yapmış olduğumuz bu işbirliği protokollerinin bizim için çok kıymetli olduğunu ifade etmek isterim. Paylaş kurumlara şimdiden bize ve ülkeye verecekleri katkıdan dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Türkiye dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye ve Avustralya’nın oluşturduğu MIKTA’nın, Meksika’nın başkenti Meksiko’da düzenlenen 10. Parlamento Başkanları Toplantısı’nın ‘Uluslararası Göç Akımlarındaki Artış Göz Önüne Alındığında, İnsan Hakları Nasıl Güvence Altına Alınır?’ konulu 4. Oturumunun başkanlığını yaptı. Kurtulmuş konuşmasında, Türkiye’nin 2014’ten bu yana dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olduğunu belirtti.

MEKSİKA-Türkiye’nin insani yardımlar konusunda, özellikle göçmenlerle ilgili alanda dünyada en büyük fedakarlığa katlanan ülkelerin başında geldiğini belirten Kurtulmuş, “Bu anlamda göç konusunda fevkalade büyük bir tecrübeye sahip olduğumuzu söyleyebilirim” diye konuştu. Kurtulmuş, Türkiye’nin tarihsel anlamda göç konusunda büyük bir tecrübeye sahip olduğunu ifade ederek şu ifadeleri kullandı:

“Osmanlı Cihan Devleti yıkıldıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun öncesi ve sonrasında Osmanlı Devleti’nin farklı bölgelerinden gelen çok sayıda Osmanlı vatandaşı Türkiye Cumhuriyeti’ne gelmiş ve Anadolu topraklarında kendilerine yeni bir anayurt elde etmişlerdir. Ayrıca yine tarih boyunca saldırılardan kaçanlara topraklarımızı açmış ve onlara ev sahipliği yapmışızdır. Örneğin 500 küsur yıl önce İspanya’da engizisyon mahkemelerinden kaçan Yahudilerin ve farklı etnik, dini kökenlere sahip insanların gelip sığındığı yer Türkiye olmuştur, Osmanlı toprakları olmuştur. Yine İkinci Dünya Savaşında Almanya’da Nazilerin katliamlarından kaçan Yahudilerin sığındığı yer Türkiye olmuştur. Örnek olarak şunu söyleyebilirim. 1938 yılında Türkiye, Nazilerin katliamından kaçan, Avrupa’daki Yahudi bilim adamlarına kapılarını açmış İstanbul ve Ankara üniversitesinin çok sayıda fakültesi Alman kökenli Yahudi bilim adamlarının sayesinde önemli bilimsel araştırmaların merkezi olmuştur. Bugün de bu tarihi misyonumuzu sürdürüyoruz ve dünyanın dört bir tarafından gelen çaresiz insanlara ev sahipliğini gerçekleştiriyoruz”

Kurtulmuş, göçün küresel bir problem haline gelmesi ile ilgili olarak “Halbuki göç, bir sebep değil çok sayıda sebebin ortaya çıkardığı vahim, insanlığı tehdit altında bırakan bir sonuçtur. Dolayısıyla göçün bu farklı nedenlerini bulmak, göçü ortaya çıkaran ve göçü küresel bir tehdit haline getiren nedenlerle mücadele etmek, onları ortadan kaldırmak uluslararası camianın vazifesidir” dedi. Kurtulmuş, savaşlar, yoksulluklar ve yoksunluklar, işgaller, iç çatışmalar, iklim değişikliği ve özellikle iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık, çölleşme, kıtlık ve susuzluğun getirdiği yeni göç dalgaları, dünyanın birçok bölgesinde devam eden istikrarsızlıklar ortadan kaldırmadan göçmen meselesini çözebilmemizin mümkün olmadığının altını çizdi.

“SURİYELİLERİN HAYATTA KALMAK İÇİN TÜRKİYE’YE GÖÇ ETMELERİ GEREKİYORDU”

Kurtulmuş, Türkiye’nin göçmen politikasına ilişkin, “Göçmen meselesinin çözülmesi için bu sonuçların ortadan kaldırılmasını sağlamamız lazım. Çok açık söylemek istiyorum. Kontrol edilemeyen göç meselesi askeri tedbirlerle, güvenlik tedbirleriyle önlenemez. Eğer öyle olmuş olsaydı, örneğin Meksika’dayız, Meksika’dan bir tane insanın Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmek için yola çıkmaması gerekirdi. Eğer askeri tedbirlerle düzensiz göç önlenebilir olsaydı Akdeniz’de, Orta Akdeniz’de ve Doğu Akdeniz’de her gün onlarca göçmen gemisi soğuk denizin diplerinde kaybolup gitmezdi. Sadece şimdiye kadar Akdeniz’de ölen göçmenlerin sayısı 29 bini aşmıştır.

Afganistan’dan binlerce, on binlerce insanın göç etmesinden bahsediyoruz da Afganistan’ın önce Ruslar, ardından Amerikalılar tarafından on yıllar boyunca işgalinin nasıl Afgan halkını çaresizlik içerisinde bıraktığı üzerinde hiç konuşmuyoruz. Eğer Afgan halkı o çaresizliğin içerisinde olmasaydı Allah aşkına bir tanesi hayatını tehlikeye atarak başka ülkelere göç etmek ister miydi? Şimdi Türkiye’nin tecrübesinden bahsedelim. Yaklaşık 3 milyonu aşkın Suriyeli’den bahsediyoruz. Köylerinin yakıldığı, bombalarla şehirlerinin yok edildiği, ölümle burun burnunda kalan bu Suriyelilerin hayatta kalmaktan başka tek bir çaresi Türkiye’ye göç etmeleriydi” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Dünya

Hamas, Mısır ve Katar’ın ateşkes önerisini kabul etti

Hamas’a ait resmi Telegram hesabından yapılan açıklamada, Mısır ve Katar’ın sunduğu ateşkes anlaşması önerisinin kabul edildiği belirtildi. İsrail tarafından ise ateşkes anlaşması henüz resmi olarak onaylanmadı.

VAHDET AYAZ
Hamas’tan yapılan açıklamada, “Hamas hareketinin Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye, Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdul Rahman al-Sani ve Mısır İstihbarat Bakanı Abbas Kamel ile telefon görüşmesi yaparak ateşkes anlaşmasına ilişkin önerisini kabul ettiklerini bildirdi” denildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Şu anda bu yanıtı gözden geçiriyoruz ve bölgedeki ortaklarımızla görüşüyoruz. Bir rehine anlaşmasının İsrail halkına yararı olacağına inanmaya devam ediyoruz. Bu Filistin halkının da yararınadır” dedi.

İsrail tarafından ateşkes resmi olarak onaylanmadı.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.