Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

TCMB: Enflasyondaki yükselişte güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam ediyor

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantı özetinde enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şoklarının etkili olmaya devam ettiği belirtildi.

İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette, enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; güçlü negatif arz şoklarının etkili olduğu bildirildi.

Enflasyon gelişmeleri

Özette şu ifadelere yer verildi: “Tüketici fiyatları Mart ayında yüzde 5,46 oranında artmış, yıllık enflasyon 6,70 puan yükselişle yüzde 61,14 olarak gerçekleşmiştir. Yılın başından itibaren uluslararası emtia fiyatlarında gözlenen artış eğilimi jeopolitik gelişmelerle beraber bu dönem daha da belirginleşmiş, Mart ayında başta enerji, metal, gıda ve tarımsal emtia olmak üzere tarihsel olarak yüksek aylık artışlar kaydedilmiştir. Söz konusu gelişmeler özellikle yurt içi enerji ve gıda fiyatları üzerinde etkili olmuştur. Temel malda yıllık enflasyon giyim ve ayakkabı grubunda yatay seyrederken diğer alt gruplarda yükselmiştir. Hizmet grubunda enerji ve gıda fiyatlarındaki görünüme paralel olarak ulaştırma ve lokanta-otel fiyatlarındaki gelişmeler öne çıkmıştır. Uluslararası emtia fiyatlarında güçlenen artışlar ve tedarik zincirlerindeki aksamalar neticesinde üretici fiyatlarındaki artışlar sürmüştür. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonlarındaki yükseliş Mart ayında devam etmiştir.
Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları Mart ayında yüzde 4,73 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 5,86 puan yükselerek yüzde 70,33 olmuştur. Mart ayında ABD doları cinsinden FAO uluslararası gıda fiyat endeksinde yüzde 12,64 ile tüm zamanların en yüksek artışı kaydedilmiştir. Söz konusu artışı tahıl, bitkisel yağ ve et fiyatları sürüklerken, şeker ve süt ürünleri de önemli ölçüde yükselmiştir. Jeopolitik gelişmelerle gıda ve tarımsal emtia fiyatlarında yaşanan yüksek artışlar yurt içi fiyatlar üzerinde baskı oluştururken, temel gıda ürünlerindeki KDV indiriminin sarkan etkileri daha olumsuz bir görünümün önüne geçmiştir. Mart ayında, işlenmemiş gıda grubunda daha belirgin olmak üzere hem işlenmemiş hem işlenmiş gıda grubunda yıllık enflasyon artmaya devam etmiştir. İşlenmemiş gıdada, mevsimsellikten arındırılmış taze meyve ve sebze fiyatları görece yatay seyrederken, diğer işlenmemiş gıda grubunda artan dış fiyat baskıları neticesinde yükselen yem fiyatlarının etkilediği kırmızı ve beyaz et kalemlerinin yanı sıra patates ve yumurta olumsuz ayrışmıştır. İşlenmiş gıdada ekmek ve tahıllarda görülen artışta buğday fiyatları belirleyici olurken, katısıvı yağlar, et ürünleri, şeker ve alkolsüz içecekler öne çıkan diğer kalemler olmuştur. Öncü göstergeler, arz sıkıntıları ile uluslararası gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışın gecikmeli etkileriyle gıda enflasyonunda yükselişin sürdüğüne işaret etmektedir.
Enerji fiyatları Mart ayında yüzde 11,01 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 19,96 puanlık yükselişle yüzde 102,94 seviyesine ulaşmıştır. Jeopolitik risklerle hızlanan uluslararası enerji fiyatlarının etkisiyle akaryakıt, tüp gaz ve katı yakıt kalemlerinde yüksek aylık artışlar izlenmiştir. Diğer taraftan, meskenlere yönelik elektrik fiyatlarında kademeli tarife limitinin arttırılması ve KDV indirimiyle görülen düşüş enerji enflasyonunu sınırlamıştır.

Temel mal fiyatları Mart ayında yüzde 4,56 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 4,81 puan yükselişle yüzde 59,19 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon giyim ve ayakkabı grubunda yatay bir seyir göstererek yüzde 26,54 oranında gerçekleşmiştir. Dayanıklı mal grubunda fiyatlar bu dönemde bir miktar hızlanarak yüzde 5,09 oranında artmış, bu gelişmede otomobil ve mobilya kalemlerindeki gelişmeler öne çıkmıştır. Diğer temel mal grubunda fiyat artışı aylık bazda yüzde 5,36 ile güçlü seyretmeye devam etmiştir. Nisan ayında hijyen ürünlerinde KDV 2 oranının yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesinin diğer temel mallar grubu enflasyonunu olumlu yönde etkilemesi beklenmektedir.

Hizmet fiyatları Mart ayında yüzde 4,19 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 3,83 puan artışla yüzde 36,72 olmuştur. Yıllık enflasyon ulaştırma ve lokanta-otelde daha belirgin olmak üzere tüm alt gruplarda yükselmiştir. Ulaştırma grubunda akaryakıt fiyatlarındaki artışın yansımaları hissedilmiş, bu gelişmede karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığının yanı sıra otobüs ve demiryolu ile şehir içi yolcu taşımacılığı fiyatlarındaki artışlar öne çıkmıştır. Akaryakıt fiyat gelişmelerinin ulaştırma hizmetleri üzerindeki etkisinin Nisan ayında da devam etmesi beklenmektedir. Temel girdi maliyetlerindeki artışlar lokanta-otel grubunu olumsuz etkilemiş, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 60,40 seviyesine ulaşmıştır. Jeopolitik gelişmeler neticesinde önemli ölçüde yükselen uluslararası emtia fiyat artışlarının etkisi ticarete konu olan mallar ile sınırlı kalmayarak, başta akaryakıt ve gıda fiyatları kanalıyla hizmet enflasyonunu da yukarı çekmektedir. Diğer hizmetler grubunda geriye endeksleme davranışının yaygın olduğu eğitim hizmetleri ile sigorta ücretleri öne çıkarken, fiyat artışları alt kalemler geneline yayılmıştır. Diğer taraftan, mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler kirada aylık artışların yavaşladığına işaret etmiştir.

Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatları, sigara fiyatlarında üretici firmalar kaynaklı yapılan artış sonucunda Mart ayında yüzde 3,91 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde 51,43 seviyesine yükselmiştir. Söz konusu artışın Nisan ayına da sarkan etkileri olacağı not edilmelidir.

Piyasa Katılımcıları Anketi Nisan ayı sonuçlarına göre cari yıl sonu enflasyon beklentisi 5,97 puan artışla yüzde 46,44, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 1,98 puan artışla yüzde 28,41 seviyesine yükselmiştir. Mevcut durumda, gelecek yirmi dört aya ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 17,68, gelecek beş yıla ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 9,23 seviyesindedir.

Enflasyonu etkileyen unsurlar ve riskler

Öncü göstergeler, küresel ekonomideki toparlanmanın ivme kaybına karşın devam ettiğine işaret etmektedir. Bununla beraber etkisi sürmekte olan jeopolitik riskler, küresel ve bölgesel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır.

Küresel gıda güvenliğindeki belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının daha da belirgin hale gelmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmekte, varlık alım programlarını azaltarak devam ettirmektedir.

Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy girişleri risk iştahına paralel hareket ederek Mart ayının son haftasına kadar gerilemiş, bu tarihten sonra hisse senedi piyasalarının öncülüğünde toparlanmıştır. Bununla birlikte gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır. Söz konusu risklerin Türkiye’ye yönelik portföy akımları kanalıyla yaratabileceği etkilerin, yurt dışı yerleşiklerin portföy 3 pozisyonlanmalarındaki mevcut seviyeler dikkate alındığında daha sınırlı kalabileceği değerlendirilmektedir.

Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmiştir.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Bakanlıktan altında ‘ithalat kotası’ açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanlığı, altın ithalatında yaşanan artışın cari dengeye olumsuz etkisinin azaltılması amacıyla işlenmemiş altın ithalatına yönelik tedbir alınmasına ihtiyaç duyulduğunu açıkladı.

ANKARA-Bakanlık, işlenmemiş altın ithalatındaki kota tedbirlerine ilişkin son günlerde gündeme gelen sorulara yazılı açıklama yaparak, yanıt verdi.

1- Kota uygulamasına neden ihtiyaç duyuldu?

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; 2022 yılında işlenmemiş altın ithalatı bir önceki yıla göre miktar bazında yaklaşık yüzde 200’ün üzerinde bir artışla 379,2 ton (20,4 milyar dolar), 2023 yılı ilk 7 ayında ise yaklaşık 320 ton (19,2 milyar dolar) gerçekleşmiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan ödemeler dengesi istatistiklerine göre; 2022 yılında 49,1 milyar dolar gerçekleşen cari işlemler açığının 19,4 milyar doları (yüzde 39’u) net altın ithalatı kaynaklı olmuştur. 2023 yılının ilk 7 ayında ise cari işlemler açığı 42,3 milyar dolar gerçekleşmiş, net altın ithalatı 17,7 milyar dolar ile açığın yüzde 42’sini oluşturmuştur. Altın ithalatında yaşanan artışın cari dengeye olumsuz etkisinin azaltılması amacıyla işlenmemiş altın ithalatına yönelik tedbir alınmasına ihtiyaç duyulmuştur.

2- Kota miktarı nasıl belirlendi?

İşlenmemiş altın ithalatının azaltılmasına yönelik çeşitli politika tedbirleri değerlendirilerek hızlı ve etkili bir tedbir olarak kota uygulanmasına karar verilmiştir. Kota uygulamasına 7 Ağustos 2023 tarihinden itibaren geçilmiş olup, aylık kota miktarı işlenmemiş altın ithalatının uzun dönem aylık ortalaması olan 8 tonun 1,5 katı olacak şekilde 12 ton olarak belirlenmiştir.

3- Kota uygulaması hangi ithalat işlemlerini kapsamaktadır?

Kambiyo mevzuatı uyarınca işlenmemiş altın ithalatı Bakanlığımızca yetkilendirilen kıymetli madenler aracı kuruluşları aracılığıyla yapılabilmekte olduğundan, bahse konu kota söz konusu şirketler tarafından gerçekleştirilen ithalat işlemlerinde uygulanmaktadır. Kıymetli madenler aracı kuruluşu olmayan kişilerce yalnızca Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında işlenmemiş altın ithal edilmesi mümkün bulunmakta olup. DIR kapsamında gerçekleştirilen işlenmemiş altın ithalatı işlemleri kota uygulamasının dışında tutulmuştur.

4- Kota dağılımı nasıl yapıldı?

Aylık kota miktarının dağılımı için belirleyici kriter olarak kıymetli madenler aracı kuruluşlarının Ocak 2022-Temmuz 2023 döneminde gerçekleştirdikleri ve kota uygulamasının kapsamına giren işlenmemiş altın ithalatı miktarları esas alınmış olup dağılım nesnel şekilde, kural bazlı olarak gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, belirtilen dönemde kota kapsamına giren işlenmemiş altın ithalatı gerçekleştirmemiş, ancak kota uygulamasından sonra ithalat yapmak isteyen firmalar için bir rezerv miktarı ayrılmıştır.

5- Kota uygulaması sürecinde hangi değişiklikler yapıldı?

Kota uygulaması sürecinde kıymetli madenler aracı kuruluşu olmayan mücevher ihracatçısı firmaların ham maddeye sınırlı erişim ve uluslararası piyasalarla oluşan fiyat marjlarının yüksekliği sebebiyle sorun yaşadıkları Bakanlığımıza iletilmiş, sorunların giderilmesini teminen kotanın bir bölümü sadece mücevher ihracatçıları için bankalar üzerinden kullanılmak üzere tahsis dilmiştir. Böylelikle, mücevher ihracatçılarının söz konusu bankalara başvurarak DİR dışında gerçekleştirdikleri ihracat işlemlerini teşvik etmek suretiyle, yaptıkları ihracatın miktarına uygun şekilde işlenmemiş altın satın alabilmelerine imkan sağlanmıştır. Takip eden dönemde sektörle gerçekleştirilen toplantılarda dile getirilen hususlar, Bakanlığımıza intikal eden talepler ve geri bildirimler sonucunda, uluslararası piyasalarla oluşan fiyat marjlarının azaltılması ve uygulamanın etkinliğinin artırılabilmesi için kota dağılımında kıymetli madenler aracı kuruluşlarının payı azaltılarak mücevher ihracatçılarına satış için tahsis edilen kota artırılmış; ayrıca üretici ve ihracatçıların ham madde ihtiyacının daha geniş kapsamda karşılanabilmesini teminen Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kuyum işletmelerine satılmak üzere iki kamu bankasına kotanın bir bölümü tahsis edilmiştir.


Okumaya devam et

Ekonomi

Tüketici enflasyonunda en yüksek ağırlık, gıda harcamalarında

Tüketici fiyatlarına etki eden ana harcama grupları içinde Nisan 2024 döneminde en yüksek ağırlığı yüzde 24,98 oranla gıda ve alkolsüz içecekler oluşturdu.

CANER ÜNVER
ANKARA-Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; nisan ayında yıllık tüketici enflasyonu yüzde 69,80 oranla bu yılın en yüksek seviyesine çıktı. Tüketici enflasyonunu oluşturan toplam 12 ana harcama grubunda ağırlığı en yüksek harcamalar, yüzde 24,98 oranla gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 17,35 oranla ulaştırma, yüzde 14,20 oranla konut, yüzde 8,17 oranla lokanta ve oteller, yüzde 8,12 oranla ev eşyası ve yüzde 6,94 oranla giyim ve ayakkabı oldu.

Toplam 37 harcama kalemi içeren gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubunda en yüksek payı yüzde 2,62 oranla patates ve bazı yumru bitkileri hariç sebze harcamaları aldı. İkinci sırada yer tutan harcama grubu ulaştırmada yüzde 7,07 oranla benzinli otomobil fiyatları tüketici enflasyonuna etki etti. Konut harcamalarının yüzde 5,06 oran ile büyük bir bölümünü kira ödemeleri oluşturdu. Lokanta ve otellerde en yüksek harcama kalemi yüzde 6,01 oranla yiyecek hizmetleri olurken; ev eşyası grubunda yüzde 1,40 oranla temizlik malzemeleri, giyim ve ayakkabı grubunda ise yüzde 2,29 oranla kadın giyimi tüketici enflasyonuna en fazla etki eden harcama kalemi oldu.

AĞIRLIKLARIN TESPİTİ

Ağırlıkların tespitinde ve endeks hesaplamasında Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması kullanıldı. Harcamalar 12 ana grup altında toplandı. Endekste toplam 404 madde kapsama alındı. Ağırlıkların kaynağı ise tüm sosyo-ekonomik gruplardan yaklaşık yıllık 15 bin hane halkı ile yapılan hane halkı bütçe anketi, kurumsal nüfus bireysel tüketim harcamaları anketi, yabancı uyrukluların Türkiye’de yapmış oldukları harcamalar için çıkış yapan yabancı ziyaretçiler anketi ve idari kayıtlardan elde edilen harcama ve ciro bilgileri, ulusal hesaplar hane halkı nihai tüketim harcama verilerinin değişim hızları ile genişletilerek hesaplandı.

Okumaya devam et

Asayiş

Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yapan işletmelere 61,6 milyon lira ceza uygulandı

Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere toplam 61 milyon 66 bin 431 lira idari para cezası uygulandığını açıkladı.

ANKARA-Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun 2 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında başta marketlerdeki temel gıda ve ihtiyaç ürünlerindeki fahiş fiyat artışları olmak üzere; otomotiv sektöründeki stokçuluk eylemleri, hazır beton ve çimento sektöründeki fahiş fiyat artışları ve ekmek fiyat tarifelerine aykırı satışlar kurul gündemine alınarak incelendi. Böylece, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere toplam 61 milyon 66 bin 431 lira idari para cezası uygulandı. Ayrıca; Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından 2023 yılında fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere 355 milyon 804 bin 957 lira idari para cezası uygulandı. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.