Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Bakan Çavuşoğlu’ndan Suriye açıklaması: İşi kızıştırmak isteyenler sözlerimi çarpıttılar

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Öncelikle barıştırma değil uzlaştırma kelimesini kullanmıştım. Sadece Suriye içerisindeki bazı provokatörler değil Türkiye içerisinde bu işi kızıştırmak isteyenler de sözlerimi çarpıttılar” dedi.

Mevlüt İşli
ANKARA-
Bakan Çavuşoğlu, Letonya Dışişleri Bakanı Edgar Rinkevics ile gerçekleştirdiği ikili görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi.

Letonyalı bakanın en son 2016’da 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’ye dayanışma ziyaretinde bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, 2019’da ise kendisinin Letonya’ya bir ziyaret gerçekleştirdiğini söyledi.

Ekonomik ilişkileri geliştirmek için çaba sarf etiklerini söyleyen Çavuşoğlu, “İkili ticaret hacmimiz yaklaşık yüzde 50 arttı. Turizm, kültür, eğitim bu alanlarda da iş birliğimiz geliştirmek istiyoruz. Letonyaların tatil için ilk tercihi Türkiye, benim de şehrim Antalya Alanya’yı özellikle tercih ediyorlar. Letonya ile NATO çerçevesindeki iş birliğimiz de devam ediyor. Ortak coğrafyamızdaki gelişimleri değerlendirdik, bunun başında Ukrayna’da devam eden savaşı konuştuk. Ateşkesin sağlanması için sarf ettiğimiz çabalar hakkında bilgiler verdim. Tahılın ihracatı konusunda sürecin nasıl işlediğini anlattım. Tahıl ihracatı ile ilgili imzalanan anlaşma sorunsuz şekilde ilerliyor. Sürecin devamı ve kesintiye uğramaması için tüm taraflar ile çabalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

“İsveç ve Finlandiya’nın da NATO’ya alınacak olması bizim için önemli”

Letonya Dışişleri Bakanı Rinkevics ise üst düzey temasların ileriki günlerde süreceğini vurgulayarak, “En üst düzeyde temaslarımız önümüzdeki günlerde de devam edecek. Türkiye’deki dostlarımıza teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. 2 yıl önce korona virüs patlak verdiğinde pek çok vatandaşımız İstanbul Havalimanından geri geldiler. İşbirliği için yüksek bir potansiyele sahibiz. Sadece Antalya’da değil, İstanbul ve birçok yerde Letonyalı turistleri görüyoruz. Biz de Türk turist ağırlıyoruz. Tahılların Ukrayna’dan ihraç edilmesini sağlamak sadece bölge açısından değil küresel açıdan da önem arz ediyordu. İsveç ve Finlandiya’nın da NATO’ya alınacak olması bizim için önemli. Onların katılımı güvenlik gücümüzü de arttıracak. 2 ülkeyi daha aramıza katmış olduk” diye konuştu.

“Rus vatandaşlarına Schengen vizesi yaptırımı da yapılmalı”

Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Letonya Dışişleri Bakanı Rinkevics, Ukrayna Savaşının Baltık Bölgesine etkisine ilişkin, “Ukrayna’da olup bitenler, Avrupa’nın güvenliği konularını sık sık tartışıyoruz. Baltık devletleri olarak bizim de çok uzun ve acılı bir geçmişimiz var Rusya Federasyonu ile. Rusya’nın Ukrayna’da attığı adımlar Sovyetler döneminde yaşananlara çok benziyor. Rus vatandaşlarına Schengen vizesi yaptırımı da yapılmalı. NATO müttefikleri olarak birlikte bir duruş sergilememiz çok önemli. En üst düzeyde siyasi temaslar gerçekleştiriliyor bir yandan da. Büyük hedefi gözden kaçırmamamız gerekiyor, Rusya’nın saldırılarının önünde durmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu ise, 13’üncü Büyükelçiler Konferansı’nın ardından Suriye konusunda yaptığı açıklamalara ilişkin, “Öncelikle barıştırma değil uzlaştırma kelimesini kullanmıştım . Sadece Suriye içerisindeki bazı provokatörler değil Türkiye içerisinde bu işi kızıştırmak isteyenler de sözlerimi çarpıttılar. Oysa benim söylediğim sözler ilk defa söylediğim sözler değil. En başından beri söylediğimiz şeyler. Bu savaş başladıktan sonra bu savaşın sonlandırılması için sarf ettiğimiz çabaların bir yansıması” dedi.

“(Suriye’de) Rejim siyasi çözüme değil askeri çözüme inanıyor”

2015 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı 2254 sayılı kararı hatırlatan Çavuşoğlu, “Rejim siyasi çözüme inanmıyor, askeri çözüme inanıyor. Kalıcı bir çözüm siyasi bir çözümdür. Biz bunu başından beri söylüyoruz. Üstelik yine BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 No’lu kararı Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğüne de vurgu yapıyor. Tıpkı bizim her açıklamamızda vurguladığımız gibi” dedi.

Çavuşoğlu, Astana ve Cenevre süreçlerinin başlatıldığına dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Astana’da kimler beraber? Rejim, muhalefet ve garantör ülkeler var. Masanın etrafındalar. Rejim ve muhalifler, tutukluların değişimi dahil önemli güven artırıcı adımlar da attılar. Daha sonra Anayasa Komisyonu kurulması fikri ortaya çıktı. Anayasa Komisyonu 8 defa toplandı. Bu toplantıda 50 kişi rejimden, 50 kişi muhalefetten ve 50 kişi de sivil toplumdan toplamda 150 kişi var. Amaç yeni bir anayasa yazmak ya da mevcut anayasayı tadil etmek. Mevcut anayasanın tadil edilme amacı ise anayasadaki değişikliklerle beraber ülkeyi seçime götürmek. Tüm bunların için rejim ve muhalefetin uzlaşması gerekiyor. Benim söylediğim buydu. Farklı bir şey söyledim mi?”

“(Suriye’de) Muhalefet çünkü bize güveniyor. Hiçbir zaman da yarı yolda bırakmadık.

“İlk defa rejimle muhalefeti biz bir araya getirmiyoruz ama biz buna çok önemli katkı sağladık” diyen Çavuşoğlu, “Muhalefet çünkü bize güveniyor. Hiçbir zaman da yarı yolda bırakmadık. Suriye’de kalıcı bir barış ve istikrar için uzlaşının şart olduğunu söyledik, söylüyoruz. Bunu çarpıtmak isteyenler çarpıtabilir. Çarpıtanların kim olduğunu biliyoruz. Bayrağımıza el uzatanların eli de kırılır. Gerekli açıklamaları Suriyelilerin kendileri yaptı. Bu provokatörleri onlar da biliyor” dedi.

“Biz her zaman söylediğimizi söyledik, kim nasıl yorumlarsa”

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de teşekkür eden Çavuşoğlu, “Suriye’de bizi de tehdit eden terör örgütü PKK/YPG/PYD var. Bu teröristlerin ve DEAŞ kalıntılarının ve diğer radikal terör örgütlerinin tamamen bu ülkeden temizlenmesi gerekiyor. Bu güvenliğin tesis edilmesi Suriye’nin istikrarı için de çok önemli. Biz her zaman söylediğimizi söyledik. Kim nasıl yorumlarsa. Bizim o görüşmemiz ayaküstü, yemek öncesi diğer bakanlarla sohbet ederken geldi sohbet ettik” açıklamasında bulundu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siyasetin yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bundan önceki süreçlerde bu tür maalesef adımlar atılmadı. Ve bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey’e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. Ve ilk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız” dedi.

MİKAİL BIYIKLI – ERDİ DEMİR
İSTANBUL-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğle saatlerinde Üsküdar Kısıklı’da bulunan konutundan çıkarak, Cuma namazı için Çilehane Camii’ne geçti. Burada cuma namazını kılan Erdoğan, cami çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bildiğiniz gibi Özgür Bey şu anda CHP’de genel başkan oldu. Genel başkan olduktan sonra böyle bir ziyareti kendisinin gerçekleştirmiş olması iktidar ve ana muhalefet arasında aslında olumlu bir gelişme oldu. Bundan önceki süreçlerde bu tür maalesef adımlar atılmadı. Ve bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey’e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. Ve ilk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Eğitim

Canik Belediyesi’nden mesleki istihdama katkı

Samsun Canik Belediyesi’nin ilçede gerçekleştirdiği ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri vatandaşların yoğun ilgisiyle devam ediyor. Vatandaşların mesleki istihdamına katkılar sunan eğitim programında, sözlü iletişim, okuma, yazma ve dil bilgisi konularında eğitimler gerçekleştiriliyor.

RÜMEYSA BULUT
SAMSUN-Canik Belediyesi ve RET International Derneği Samsun Temsilciliği iş birliğiyle ilçe sakinlerinin hizmetine sunulan Benim Hayatım Toplum Merkezi’nde, vatandaşlar ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri ile bir araya geliyor. Mesleki istihdama katkılar sunan Mesleki Türkçe Eğitimleri çerçevesinde, kursiyerlere zihinlerinde düşünüp tasarladıklarını, gördüklerini, izlediklerini, sözlü ve yazılı bir biçimde anlatabilme becerisi kazandırılıyor. Uzman eğitmelerin eşliğinde sürdürülen Mesleki Türkçe Eğitimleri’nde konuşma pratiği çalışmaları da gerçekleştiriliyor. (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Bahçeli’den ‘Türkçülük Günü’ mesajı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “1944 Türkçülük ve Turancılık Davası’nın 80’inci yıl dönümünde, Türk milliyetçiliğinin merhum ve muhterem inanç anıtlarını rahmetle, hürmetle, minnetle anıyorum” dedi.

ANKARA-Bahçeli, 3 Mayıs Türkçülük Günü mesajında, “Türk milliyetçiliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu fikriyatı, Türk milletinin kurtuluş ilhamı, aynı zamanda var oluş iradesidir. Merhum Peyami Safa’nın isabetle temas ettiği üzere, yeni Türk devletinin iki ana davasından birisi çağdaşlaşmak ise diğeri milliyetçiliktir. Şayet millet ortak değerler etrafında kenetlenmişse, şayet birlik ve dayanışma hissiyatıyla kaderini tayin etmişse, bunun dibacesi, en bariz dinamiği milliyetçiliktir.

3 Mayıs meşalesi, esas itibarıyla Türk milliyetçilerinin iç ve dış çalkantılar karşısında göstermiş oldukları direncin aydınlığı; baskı, dayatma ve zor şartlarda sivil, meşru ve demokratik duruşun ahkamıdır. Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın dediği gibi, 3 Mayıs milli şuurun ayağa kalkışı, küresel güç blokları arasında sarkaç gibi gidip gelen köşesiz politikalara karşı Türk milliyetçilerinin hür ve ahlaki direniş kararıdır. Bugün bir bayram veya kutlama gününden ziyade bir idrak, bir ifade, bir anma, istikbale yönelik milliyetçi çağrının maşeri vicdanda kök salma özleminin bir hamlesidir” dedi.

Bahçeli, 1 Mayıs kutlamalarına değinerek, “Emek ve değer nedir bilmeyen, adalet ve hukuk nedir tanımayan; yağma, talan ve yıkımı ideoloji haline getiren başıbozuk güruhun 1 Mayıs’ta sahneledikleri vandallıklar medeniyet ve meşruiyet ölçüleriyle bağdaşmazken, Türk milliyetçilerinin tam 80 yıl evvel kanuni sınırlar içinde, fikir ve demokrasi namusuna riayet ederek yaptıkları gösteriler hala takdir ve tazimle hatırlanmaktadır. Diyor ya Merhum Hüseyin Nihal Atsız; ‘Maviyi unutsak bile mazi kökümüzdür, en tatlı gülen yüz bize mazideki yüzdür.’ İnancım odur ki, mazinin parlayan yüzü hiç solmayacak, Türk tarihinin derinliklerinden çağlayarak yükselen milliyetçi çağrı Türk milletinin diriliş azmini canlı tutacak, geleceğini de inşa ve ihya edecektir. Dünyanın çetin ve çetrefilli bir tarih aralığında, İkinci Dünya Savaşı’nın beşeriyeti yakıp yıktığı bir zaman sürecinde Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın devrin Başbakanına yazmış olduğu iki açık mektup sonucunda başlayan 1944 Türkçülük ve Turancılık Davası’nın 80’inci yıl dönümünde, Türk milliyetçiliğinin merhum ve muhterem inanç anıtlarını rahmetle, hürmetle, minnetle anıyorum. 3 Mayıs ruhunun, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma mücadelesinde sahip olduğumuz milli şuura daha da güç ve feyz vermesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. (DHA)



Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.