Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

TBMM Başkanı Şentop: Başörtüsü serbestliğini kanuna bağlarsanız, ileride özgürlüğü ortadan kaldırabilirsiniz

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Eğer siz başörtüsü serbestliğini bir kanuna bağlarsanız, bu özgürlüğün kaynağını bir kanun hükmüne dönüştürürseniz, o zaman bu kanunu ileride değiştirdiğinizde pekala bu özgürlüğü ortadan da kaldırabilirsiniz. Kanunla yapılacak bir düzenleme çok tehlikeli, bizi tuzağa düşürebilir” dedi.

JAKARTA-TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Endonezya’nın başkenti Cakarta’da basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. CHP’nin, kadınların kılık kıyafeti konusunda zorlamaya tabi tutulamamasına yönelik yasa teklifine ilişkin değerlendirmesi sorulan Şentop, “Sayın Kılıçdaroğlu ‘Bu konuda bir teklif vereceğiz’ dediği zaman şaşırdım” dedi. Bir ay önce bir televizyon programında kendisine başörtüsü konusunda bir yasal düzenleme gerekip gerekmeyeceğine yönelik bir soruya “Başı açık olarak üniversiteye gitmek, ilk orta öğrenim kurumlarında öğrenim görmek veya kamuda başı açık olarak çalışmak için bir kanun düzenlemesine ihtiyaç olmadığı gibi başörtülü olarak çalışmak için de böyle bir düzenlemeye ihtiyaç yoktur” dediğini aktaran Şentop, bunun kanuna dayanan bir hak değil, kanun ötesi, anayasa ötesi bir doğal hak olduğunu vurguladı. Şentop, kanunla bir hak verilmeyeceğinin altını çizdi.

Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki açıklamasını duyunca kafasında bir endişe oluştuğunu dile getiren Şentop, şöyle devam etti:

“Demek ki bu konuda hala bir sorun olduğunu düşünenler var ve bu sorunun çözülmesi için bir şey yapılması yönünde bir adım atmaya çalışanlar var. O zaman bu konuda yeniden düşünmemiz gerekiyor. Verilen kanun teklifine de baktığımızda sadece kamu kurumlarında ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında çalışanlarla ilgili, aslında çok net de değil. Yapılan mesleğin icrasıyla ilgili öngörülen bazı şeylerden bahsediliyor ama acaba bunlar başörtüsüyle bağdaşmayan bir şey olursa ne olacak. Bu konuda bir açıklık yok. Ama öbür taraftan siz, baş örtmeyi kanunla verilmiş bir hakka dönüştürürseniz, başörtüsü özgürlüğünün dayanağını kanun yaparsanız, bunu kanunla yasaklanabilir hale getirirsiniz. Dolayısıyla burada bazı kötü niyetlilerin bunu yapabileceğini de düşünüyorum. Eğer siz başörtüsü serbestliğini bir kanuna bağlarsanız, bu özgürlüğün kaynağını bir kanun hükmüne dönüştürürseniz, o zaman bu kanunu ileride değiştirdiğinizde pekala bu özgürlüğü ortadan da kaldırabilirsiniz.”

Esasen bir Anayasa düzenlemesine de gerek olmadığını belirten Şentop, “Nasıl başı açık olarak çalışmakta, üniversiteye, okula gitmekte bir kanuna gerek yoksa, anayasa düzenlemesine gerek yoksa, bunun için de gerek yok” değerlendirmesinde bulundu. Üniversitede bu konuyla ilgili tutumundan dolayı soruşturmalar geçirdiğini anlatan Şentop, iki kız kardeşinin başörtüsü sebebiyle okuyamadığını; birisinin çok başarılı bir öğrenci olduğu halde okuldan atıldığını söyledi. İki kız çocuğu olduğunu dile getiren Şentop, “Onların istikbaliyle, tahsil hayatıyla ilgili de hep endişeler içerisinde yetiştik. Sınavlara girerken ben kapılarında bekledim. Olur ya bir densiz çıkar da müdahale eder diye kapıda bekledim. Biz, bunları yaşamış, hayatımızı, gençliğimizi, hukuki bağlamda başörtüsüyle ilgili mücadeleye vermiş insanlarız. Dolayısıyla bu işin, iğneden ipliğe kadar her şeyini biliyoruz” diye konuştu.

“‘Bu konuyla ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç var’ deniliyorsa o zaman bunu gerçekten teminat altına alabilecek bir anayasa hükmü getirmek lazım.” ifadesini kullanan Şentop, şunları kaydetti:

“Vatandaşların bu doğal haklarının hiçbir şekilde engellenemeyeceğini, engelleme yolunda hareket edenlerin, bir eylemde bulunanların da cezalandırılacağına dair bir anayasa hükmü konulmalıdır. Böyle bir anayasa hükmü olur mu? Evet. İtalya’da, Polonya’da yaşarsak olmaz ama Türkiye’nin geriye dönük olarak yaşadığı bu sıkıntıları dikkate alırsak, binlerce vatandaşımızın hayatlarını geri dönülmez şekilde etkileyen bunca olay yaşanmışken, Türkiye’de böyle bir düzenlemenin, anlamı, yeri olabileceğini düşünüyorum. Madem Meclis’te de ‘Bu konuda bir düzenleme yapılmalı’ diye genel eğilim ortaya çıktıysa, Anayasa’yı değiştirebilecek bir imkan da vardır.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siyasetin yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bundan önceki süreçlerde bu tür maalesef adımlar atılmadı. Ve bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey’e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. Ve ilk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız” dedi.

MİKAİL BIYIKLI – ERDİ DEMİR
İSTANBUL-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğle saatlerinde Üsküdar Kısıklı’da bulunan konutundan çıkarak, Cuma namazı için Çilehane Camii’ne geçti. Burada cuma namazını kılan Erdoğan, cami çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bildiğiniz gibi Özgür Bey şu anda CHP’de genel başkan oldu. Genel başkan olduktan sonra böyle bir ziyareti kendisinin gerçekleştirmiş olması iktidar ve ana muhalefet arasında aslında olumlu bir gelişme oldu. Bundan önceki süreçlerde bu tür maalesef adımlar atılmadı. Ve bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey’e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. Ve ilk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Eğitim

Canik Belediyesi’nden mesleki istihdama katkı

Samsun Canik Belediyesi’nin ilçede gerçekleştirdiği ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri vatandaşların yoğun ilgisiyle devam ediyor. Vatandaşların mesleki istihdamına katkılar sunan eğitim programında, sözlü iletişim, okuma, yazma ve dil bilgisi konularında eğitimler gerçekleştiriliyor.

RÜMEYSA BULUT
SAMSUN-Canik Belediyesi ve RET International Derneği Samsun Temsilciliği iş birliğiyle ilçe sakinlerinin hizmetine sunulan Benim Hayatım Toplum Merkezi’nde, vatandaşlar ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri ile bir araya geliyor. Mesleki istihdama katkılar sunan Mesleki Türkçe Eğitimleri çerçevesinde, kursiyerlere zihinlerinde düşünüp tasarladıklarını, gördüklerini, izlediklerini, sözlü ve yazılı bir biçimde anlatabilme becerisi kazandırılıyor. Uzman eğitmelerin eşliğinde sürdürülen Mesleki Türkçe Eğitimleri’nde konuşma pratiği çalışmaları da gerçekleştiriliyor. (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Bahçeli’den ‘Türkçülük Günü’ mesajı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “1944 Türkçülük ve Turancılık Davası’nın 80’inci yıl dönümünde, Türk milliyetçiliğinin merhum ve muhterem inanç anıtlarını rahmetle, hürmetle, minnetle anıyorum” dedi.

ANKARA-Bahçeli, 3 Mayıs Türkçülük Günü mesajında, “Türk milliyetçiliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu fikriyatı, Türk milletinin kurtuluş ilhamı, aynı zamanda var oluş iradesidir. Merhum Peyami Safa’nın isabetle temas ettiği üzere, yeni Türk devletinin iki ana davasından birisi çağdaşlaşmak ise diğeri milliyetçiliktir. Şayet millet ortak değerler etrafında kenetlenmişse, şayet birlik ve dayanışma hissiyatıyla kaderini tayin etmişse, bunun dibacesi, en bariz dinamiği milliyetçiliktir.

3 Mayıs meşalesi, esas itibarıyla Türk milliyetçilerinin iç ve dış çalkantılar karşısında göstermiş oldukları direncin aydınlığı; baskı, dayatma ve zor şartlarda sivil, meşru ve demokratik duruşun ahkamıdır. Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın dediği gibi, 3 Mayıs milli şuurun ayağa kalkışı, küresel güç blokları arasında sarkaç gibi gidip gelen köşesiz politikalara karşı Türk milliyetçilerinin hür ve ahlaki direniş kararıdır. Bugün bir bayram veya kutlama gününden ziyade bir idrak, bir ifade, bir anma, istikbale yönelik milliyetçi çağrının maşeri vicdanda kök salma özleminin bir hamlesidir” dedi.

Bahçeli, 1 Mayıs kutlamalarına değinerek, “Emek ve değer nedir bilmeyen, adalet ve hukuk nedir tanımayan; yağma, talan ve yıkımı ideoloji haline getiren başıbozuk güruhun 1 Mayıs’ta sahneledikleri vandallıklar medeniyet ve meşruiyet ölçüleriyle bağdaşmazken, Türk milliyetçilerinin tam 80 yıl evvel kanuni sınırlar içinde, fikir ve demokrasi namusuna riayet ederek yaptıkları gösteriler hala takdir ve tazimle hatırlanmaktadır. Diyor ya Merhum Hüseyin Nihal Atsız; ‘Maviyi unutsak bile mazi kökümüzdür, en tatlı gülen yüz bize mazideki yüzdür.’ İnancım odur ki, mazinin parlayan yüzü hiç solmayacak, Türk tarihinin derinliklerinden çağlayarak yükselen milliyetçi çağrı Türk milletinin diriliş azmini canlı tutacak, geleceğini de inşa ve ihya edecektir. Dünyanın çetin ve çetrefilli bir tarih aralığında, İkinci Dünya Savaşı’nın beşeriyeti yakıp yıktığı bir zaman sürecinde Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın devrin Başbakanına yazmış olduğu iki açık mektup sonucunda başlayan 1944 Türkçülük ve Turancılık Davası’nın 80’inci yıl dönümünde, Türk milliyetçiliğinin merhum ve muhterem inanç anıtlarını rahmetle, hürmetle, minnetle anıyorum. 3 Mayıs ruhunun, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma mücadelesinde sahip olduğumuz milli şuura daha da güç ve feyz vermesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. (DHA)



Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.