Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Teknoloji

Bakan Varank: Otomobile dair her şeyi unutun, Togg bir otomobilden fazlası derken ciddiydik

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Togg’da otomotiv endüstrisinin geleceğine yön verecek. Otomobile dair her şeyi unutun, Togg bir otomobilden fazlası derken ciddiydik. Togg’un sürekli öğrenmesi, bize uygun çözümler sunmasını mümkün kılıyor. Togg kullanıcısına göre dönüşen, kullanıcısını dönüştüren bir teknoloji” dedi.

BURSA-
Togg Gemlik Kampüsü’ndeki açılış törenine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, törende yaptığı konuşmada, “7’den 77’ye bu ülkenin her ferdinin hasret olduğu yerli otomobilimiz Togg’u hayal olmaktan çıkarıp bugün itibariyle gerçeğe dönüştürüyoruz. 2 yıl önce temelini attığımız fabrikanın açılışını gerçekleştirip üretim bandından ilk araçları indireceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılına heyecan, coşkuyla hazırlanıyoruz. Mevcut ihtiyaçlarımızı karşılarken, diğer yandan geleceğin taleplerini belirleyen projelere hız verdik. Togg’da otomotiv endüstrisinin geleceğine yön verecek. Otomobile dair her şeyi unutun, Togg bir otomobilden fazlası derken ciddiydik. Togg’un sürekli öğrenmesi, bize uygun çözümler sunmasını mümkün kılıyor. Togg kullanıcısına göre dönüşen, kullanıcısını dönüştüren bir teknoloji. Togg’u üreteceğimiz tesisimizi de bir fabrikadan daha fazlası diyoruz. Burası karbon emisyonunun azaltılması, geri dönüşüm, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ile dünyada fark oluşturacak. Boyahanemiz uçucu organik salınımı miktarı ile Türkiye’deki yasal sınırın 9’da biri. Avrupa’daki yasal sınırın 7’de biri. Avrupa’nın en temiz boyahanesi. Çevre dostu akıllı aracımız, çevre dostu akıllı bir tesisten yola çıkacak. Şimdiden Avrupa’nın köklü yatırımlarına ilham oldu. Müteahhidimiz Avrupa’daki yeni tesislerin yüklenicisi oldu. 20 yılda güçlü Ar-Ge ve eko sistem inşa ettik. Yenilikçi teknolojik tabanlı girişimler, küresel pazara açılma kapasiteleri ile bağımsızlığın öncüsü olacaklar. 20 yıldır sanayimizi, insan kaynağımızı dönüştürmek ve geliştirmek için çalışıyoruz. Türkiye’nin 4 yanındaki Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizle, tekno parklarla yeni fikirlerin ürüne dönüşmesine ev sahipliği yapıyoruz. Teknoloji girişimlerinin performansı, ülkemizin potansiyelini gözler önüne seriyor. Ar-Ge ofisleri Türkiye’nin hayallerini gerçekleştirecek teknoloji üssü oldu. Küresel markaların oluşmasını ve değeri milyar dolarlarla ölçülen Türk girişimlerinin çıkmasını sağlıyoruz” dedi.

“Togg bu anlamda Ar-Ge ve yenilik eko sisteminin yüz akı çıktılardan bir tanesi”

“Togg’da en büyük teknoparkımız olan bilişim vadisinin ev sahipliğinde ilk tohumlarını attı. Togg bu anlamda Ar-Ge ve yenilik eko sisteminin yüz akı çıktılardan bir tanesi” diyen Bakan Varank, “Aracımız fikri mülkiyetteki özgürlüğünü, geliştirdiği teknolojinin özgünlüğünden alıyor. Togg yüzlerce tedarikçiyi işin içine katıp onların teknolojik yetkinliklerini geliştirip küresel rekabete hazırlıyor. Farklı düşünebiliyor, özgün ve yeni ürünleri elde ediyoruz. Togg yerli tedarikçi ağını o kadar genişletti ki, ülkemizin her köşesinde togg’a üretim yapıldığına şahit oluyoruz. Elektrikli araçlar alanında henüz başlangıç aşamasındaki sanayinin dönüşüm ve gelişimine togg büyük katkı sağlıyor. Büyük bir platforma dönüştü. Yurtdışındaki başarılı mühendisleri, tasarımcıları ekibimize dahil ettik. Tersine beyin göçüne önemli katkılar sağladı” dedi.

“Togg projesinin direksiyonunda Hans, George yok, Ayşe Mehmet var Türkiye var”

Tüm bu örnekler Togg’un nasıl yerli ve milli proje, marka olduğunun ayrı ayrı kanıtı olduğunu belirten Varank, “Bunu ısrarla anlamak istemeyenler de yok değil. Togg projesinin direksiyonunda Hans, George yok, Ayşe Mehmet var Türkiye var. Cumhurbaşkanım siz bu milletin 60 yıllık hayalini gerçeğe dönüştürecek babayiğitler arıyoruz dediniz. Onlar ses verip bu yatırımı gerçekleştirdiler. Devletimizin cömert teşvikleri de bu proje arkasında durdu. Bu iş onca başarımıza rağmen milletimizin bir numaralı özgüven projesinden birisi oldu. Böyle bir projenin altından kalkmak için verilen destek ve babayiğitler elbette önemli. Bu proje arkasında güçlü ve sağlam irade olmasaydı bu hayal asla gerçeğe dönüşmezdi. O yüzden bu projenin de bu ülkenin de 20 yıldır o sağlam iradeyi gösteren bir tane baş babayiğidi var. O da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Teknoloji

Elektrikli araçlarda güneş enerjisiyle bedava yolculuk

Agrotech Grup şirketi Joyce Teknoloji tarafından geliştirilen Joyce One araçlar, enerji depolama sistemi (EDS) sayesinde elektrik ihtiyacını tamamen güneşten karşılayacak.

RÜMEYSA BULUT
HABER MERKEZİ-Joyce Teknoloji Batarya Sorumlusu Lütfullah Özdoğan, enerji bağımlılığına son vermek amacıyla geliştirdikleri yerli üretim EDS sisteminin Joyce One araçlar için kullanılacağını söyledi

Özdoğan, “Joyce Teknoloji olarak EDS sistemlerini üretiyoruz. EDS, güneşten elde edilen enerjinin bir batarya içinde biriktirilip gece gündüz kullanılmasını sağlayan bir depolama sistemi. Bu sistemi güneş panelleriyle entegre olarak kullanıyoruz. EDS’nin elektrikli motosiklet, elektrikli araç ve tarım için özel tasarlanmış ZIKA’larda (İnsansız Zirai Araç) kullanılması mümkün. Bataryanın en önemli parçası pildir. EDS’yi yine yerli üretim olan Aspilsan’ın lityum iyon pillerini kullanarak hayata geçirdik. Burada yüzde 90’ın üstünde yerli bir üretim söz konusu. Bunun yerli üretim olması enerjide dışa bağımlılığın azalması açısından ülkemiz için stratejik önem taşıyor” diye konuştu.

İSTER EVDE İSTE TARLADA ŞARJ İMKANI

EDS’nin ev, villa, otel ve tarım alanları gibi farklı yerlerde kullanılmasının mümkün olduğunu kaydeden Lütfullah Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sistemi kullanmak için uygun bir alana sahip olmak gerekiyor. Ayrıca projelendirilip kurulması gereken bir sistem. Müşteri, bu sistemi kullanmak isterse güneş enerjisi sistemini ve depolama ünitesini kuracak bir alana ihtiyacı var. Eğer bu alanlara sahipse aracı aldıktan sonra tamamen güneş enerjisinden faydalanabiliyor. Yatırım maliyeti haricinde aracı bedava kullanabiliyor. Elektrik olmayan tarım alanlarında ise yine benzer bir sistemi kurmak mümkün. Yine firmamızın geliştirdiği İnsansız Zirai Araçları’ndan (ZİKA) bu sistemle güneş enerjisi sayesinde gece gündüz tarımda faydalanmak da mümkün”

GÜCÜNÜ GÜNEŞ ENERJİSİNDEN ALIYOR

EDS sistemi hakkında bilgi veren Özdoğan şöyle devam etti: “Garajın çatısına güneş panelleri kuruyoruz. Altında bir invertör ve EDS sistemi var. Güneş enerjisinden elde edilen elektrik invertör yardımıyla EDS içine depolanıyor. Daha sonra aracı şarj etmek istediğiniz zaman araç şarj aleti invertör yardımıyla EDS’den enerjiyi çeker, uygun voltaja getirir ve araç şarj edilebilir. EDS, Joyce One için bir buçuk depoluk bir enerji kapasitesine sahip bir sistem. Joyce One için ayrıca geliştirdiğimiz mobil batarya sisteminde ise bataryayı evinize getirerek prizden şarj etmeniz de mümkün”

Okumaya devam et

Teknoloji

Bakan Kacır: Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye, ‘Ay Projesi’ sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış ilk ülke olacağız” dedi.

Erdi Demir
SAMSUN-
Bakan Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile birlikte Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü’nde öğrenciler ile bir araya geldi. Bakan Kacır, Türkiye’nin teknolojide geldiği noktayı ve hedeflerini öğrencilerle paylaştı.

“Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok”

Türkiye’nin ve Türk gençlerinin teknolojide geldiği noktanın dünyada takdirle karşılandığına değinen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türk genci, TEKNOFEST kuşağı aslında kendini ispat etti. Savunma sanayinde, havacılıkta dünyaya parmak ısırtan başarı hikayelerinin sahibi Türk gençliği oldu. Türkiye’nin topyekun sanayileşme tarihi akamete uğratılmış hikayeler tarihi gibiydi. Ta ki 2000’li yıllarda bir sağlam irade gelip, ‘bu ülkenin neye ihtiyacı varsa biz onu kendi evlatlarımızın alın teriyle geliştireceğiz, üreteceğiz’ diyene kadar. O sağlam irade Türk gençliğinin önündeki engelleri bir bir kaldırana kadar. Engeller kaldırıldığında, imkansızlıklar ortadan kalktığında kendi yetkinlikleri ile alın teriyle, akıl teriyle Türk gençleri Bayraktar’larla, Anka’larla, Akıncı’larla, Aksungur’larla, Hürküş’larla, Hürjet’lerle, Atak’larla, Gökbey’lerle, Kızılelma’larla, Kaan’larla gökyüzüne imzasını attı. Demek ki bizim evlatlarımızın başka milletlerin evlatlarından geri kalır hiçbir şeyi yokmuş. Yeter ki önlerindeki takozları kaldıralım. Bu anlayışla Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolculuğunda en önemli ödevimizi sizlerin önlerindeki engelleri kaldırmak olarak görüyoruz. TEKNOFEST’leri de bu anlayışla düzenliyoruz. 2024 TEKNOFEST yarışmalarına bu ana kadar 788 bin takımdan 1,6 milyon Türk genci başvurdu. Böyle bir seferberlik ruhu dünyanın hiçbir yerinde yok. Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok. Türk gençleri dünyaya parmak ısırtıyor. İnşallah çok daha büyük işleri hep birlikte yapacağız. Hedefimiz; nasıl savunma sanayinde başarılı olmuşsak, havacılıkta destan yazmışsak, yeni projelerde bu başarıları perçinleyeceğiz. Ayrıca bu başarıyı sanayi ve teknolojinin tüm alanlarına hızla yaygınlaştıracağız” diye konuşu.

“Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız”

1 trilyon doları bulacak uzay ekonomisinden Türkiye’nin de pay alması için uyduların yörüngeler arası transferlerini yapacak uzay araçlarını üretme projesinin önemine değinen Bakan Kacır, “Önümüzde yeni hedefler var, durmuyoruz. 8 Temmuz 2024 haftası, Türkiye geliştirdiği ilk ‘haberleşme uydusu Türksat 6A’yı uzaya gönderecek ve dünyada bunu başarabilen 11 ülkeden biri olacağız. Tüm bu projeler sizler gibi genç insanların sayesinde oluyor. İnşallah daha ileri projelere de Türkiye’yi uzay alanında taşıyacağız. İMECE dediğimiz yaklaşık 600 kiloluk ve yaklaşık 600 km’de görev yapan bir uydudan bahsediyoruz. Türksat 6A dediğimizde yer sabit yörüngede 36 bin km’de görev yapan ve 4 bin 250 kiloluk bir uydudan bahsediyoruz. Daha ileri ve sofistike bir sistemden bahsediyoruz. İnşallah sizlerin sayesinde ‘Ay Projesi’ni de gerçekleştireceğiz. Hibrit roket motoru teknolojisinde şu anda dünyada en ileri düzeyde çalışmalar yapan 4 ülkeden bir olan Türkiye inşallah Ay Projesi sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış, tarihçe kazandırmış dünyadaki ilk ülke olacağız. Bütün bu alanlar Türkiye için çok kıymetli. Uzay ekonomisi hızla büyüyor. Yıllık 600 milyar dolara yakın uzay ekonomisinin büyüklüğü var ve devam ediyor. 1 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Teknolojide yaşanan paradigma değişiklikleri uzaya erişimi daha mümkün hale getirdi. 10 yıl evvel yılda 100 uydu uzaya gönderilirken şimdi yılda 2 bin uydu uzaya gönderiliyor. Biz, hibrit roket motoru teknolojisinde başarılı olabilirsek hedefimiz, uyduların yörüngeler arası transferleri yapacak uzay araçlarını Türkiye olarak üretmek, geliştirmek ve uzay ekonomisinden pay almayı başarmaktır” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Teknoloji

Alper Gezeravcı: Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu hedeflerimizden sadece bir tanesiydi

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Sakarya’da üniversiteli gençlerle buluştu. Gençlere uzay yolculuğu hakkında bilgiler veren Gezeravcı, “Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi. Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi” dedi.

Orkun Kaya
SAKARYA-
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) eğitimini tamamlayan Alper Gezeravcı, programlarının ardından Sakarya’ya geldi. Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı, gençlerle buluşmasında uzay yolculuğu ile ilgili bilgi verdi. Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi’nde üniversiteli öğrenciler ile buluşan Gezeravcı yoğun ilgiyle karşılandı. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yürüttüğü deneysel çalışmalar hakkında da bilgiler veren Gezeravcı, “Yaptığımız bütün çalışma süreçlerinde daha öncesinde hava kuvvetlerindeyken yurt dışına gidip geldiğinde yüksek lisansta farklı uçak tiplerinin eğitiminde her daim mutlu olduğum ve gurur duyduğum bir husus var Türk insanının pratik zekası. Eğitim öğretim Hayatınızın devam ettiği süreçte ya da ilerleyen dönemde mezun olduktan sonra kariyer yaşamınızda yurt dışına gittiğinizde karşılaştığınız farklı örneklerde benim duyduğum bu gururu ve mutluluğu emin olun yaşadığınız her olayda Türk insanının yıllara sahip badirelerle başa çıkabilme refleksini geliştirmiş bünyesinde, beraberinde taşıdığı pratik zekanın nerelere kadir olduğunu bizzat kendini zehirleme imkanı bulacaksınız. Bu pratik zekayla müthiş derecede gurur duyuyorum. Yapmış olduğunuz operasyonun içerisinde de farklı işlem adımlarında, farklı operasyonel süreçlerde her daim işin kilitlendiği bir noktada düşünmeye dair fırsat bulamadan vücudunu ortaya koymuş olduğu pratik zeka bu Türk insanına mahsus. Dolayısıyla zaten yüksek olağan zekanın zaten yüksek olan potansiyeliniz yanında her daim size can simidi gibi sizi ayakta tutacak olan bu pratik zekanızla da gurur duyun” dedi.

“2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu”

Ülkenin hedeflerinden bahseden Gezeravcı, “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu. Sadece iki yıllık hazırlık sürecinin ardından 2021 bir yılının Şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi. Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi. Bugün burada bu kadar güzel bir toplulukla başarmış olan bu hedefin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Ancak daha fazla gurur duyacağımız husus şu; devletimizin koyduğu bu on alanda farklı takvimler dahilinde ilerleme devam ediyor. Biz sadece bir tanesini şu anda tamamlamış durumdayız. Yakın süreçte bu hedefe belirlenmiş olan on hedeften yine sıralı takvim dahilinde güzel gelişmelerini duyacağınız birkaç tanesinden bazıları aya gediş projesi. Malumunuz bizim gerçekleştirdiğimiz görevi Amerika Birleşik Devletleri’nde Space X firmasının roketi ve kapsülüyle gerçekleştirdik. Yakın tarihte şu an için hedeflenen 2026’da aya sert iniş planımız var. Farklı hesaplamaları, doğru şekilde tutturarak Ay’a bir roketi çarptırmayı planlıyoruz ilk hedef. Ardından bunun daha planlı bir biçimde yumuşak inişi olacak ve faydalı yük bu da Rober ya da benzer farklı bir yükü orada araştırma yapabilecek bir yükü kontrollü olarak yüzeye ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken başka ülkelerden temin ettiğimiz bir roket de değil. Kendi roketimizle ve kendi itki sistemimizle bu işi gerçekleştirmeye planlıyoruz” diye konuştu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.