Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, ittifaklara kapıyı kapadı

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Milli Görüş prensiplerine uygun hareket iktidar olunduğunda yapılmayacaksa bizim herhangi bir ittifakın içerisinde yer almamızın hiçbir anlamı yok. Görünen o ki bu şartlarda bu temel prensiplere sahip olan tek parti olarak seçimlere tek başımıza gireceğimiz gözüküyor” dedi.

Huzeyfe Tarık Yaman – İbrahim Çakmak
ANKARA-
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bir otelde düzenlediği Seçime Hazırlık Kampı’na katıldı.
Üç gün sürecek olan kampın açılış konuşmasını gerçekleştirerek partisinin 4 yıl önce kurulduğunu ve geçen 4 yıllık süreçte birçok partiden daha çok yol aldıklarını dile getiren Fatih Erbakan, Yargıtay’ın açıkladığı parti üyelik sayılarına ilişkin, “7 aylık dönemde partimiz oransal olarak en fazla üye kaydeden parti oldu. 54 bin 390 üye kaydı yaptık. Havalı ve paralı pek çok partiyi geride bıraktık. Mevcut üyemize yüzde 25 artışla 270 bine ulaştık” diye konuştu.

Fatih Erbakan, ortaya koyulan rakamlarla Yeniden Refah Partisi’nin en hızlı büyüyen parti haline geldiğini belirterek, “Birinci büyük sürprizimizi birinci büyük kongremizde gerçekleştirdik. İkinci büyük sürprizi 6 Kasım’da ikinci büyük kongremizde gerçekleştirdik. Asıl büyük sürprizi de 2023 seçimlerinde gerçekleştireceğimizi ifade ediyorum” açıklamasını yaptı.
Yeniden Refah Partisi’nin başarısının Türk milletinin kurtuluşu için önemli olduğuna işaret eden Erbakan, asgari ücrete yapılan zamma ilişkin “Gerçekler böylesine can yakıcıyken ve bunu hepimiz yaşayıp hissederken gidiyorlar asgari ücrete yüzde 55’lik bir zammı reva görüyorlar. Ondan sonra da vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz diyorlar. Asgari ücret sendikaların işçi temsilcilerini ve milyonlarca asgari ücretliyi tatmin etmedi” değerlendirmesinde bulundu.

“Biz asgari ücretin 14 bin lira olması gerektiğini söyledik”

Asgari ücretin belirlenme sürecinde kendi önerilerinin 14 bin lira olduğunu hatırlatan Erbakan, “Biz ne dedik; asgari ücretin olması gereken 14 bin liradır dedik. Bunu afaki olarak söylemiyoruz. Bir defa enflasyona karşı ezdirilmemesi, alım gücünün muhafaza edilmesi. Büyümeden alacağı payı iş gücüne verilmesi. Efendim bunu işveren nasıl verecek. İşverene de ayrıca destek olacaksın. Sübvansiyonlar, teşvikler, vergilerin hafifletilmesi, faizsiz krediler. Enflasyonun patlamaması için de üretimi artıracaksın” dedi.

İktidara geldiklerinde memura ve emekliye yüzde 150 maaş zammı vereceklerini kaydeden Fatih Erbakan, 54’üncü Hükümette dar gelirlinin alım gücünün artırıldığını hatırlattı.
Fatih Erbakan, gelinen noktada marketlerin ekonomik sorumlu olarak gösterilmemesi gerektiğini söyleyerek, “Tarım Kredi Kooperatif Marketlerine de zam gelmeyen tek ürün 25 kuruşa satılan naylon poşet oldu. Diğer ürünlerdeki artış oranları yüzde 263’e kadar fırladı. Sayın Cumhurbaşkanının alışveriş yaptığı Tarım Kredi Kooperatif Marketlerine de ayrı cezalar kesecek misiniz? Biz ne diyoruz; bu hayat pahalılığının sorumlusu 3 harfli marketler değil, 3 haneli enflasyon oranlarıdır” açıklamasında bulundu.

“6284 sayılı Kanun’un da bir an evvel kaldırılması son derece hayati öneme sahip”

Danıştay 10. Dairesi’nin Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin cumhurbaşkanı kararının iptalinin istenmesini reddettiği yönündeki kararını yerinde bulduklarını söyleyen Erbakan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu kararı yerinde buluyoruz, hayırlı olsun. Son derece olumlu gelişme, öyle de olması lazımdı. Her zaman ifade etiğimiz gibi kültürümüze, temel değerlerimize, inancımıza aykırı, son derece sinsi bir sözleşmeden Türkiye’nin çekilmesi son drece önemli. Nasıl bir sözleşme ki sözde ‘namus kavramının kökünün kazınması’ diye madde var içerisinde. Böyle bir sözleşmeyi siz Türkiye’de getirip nasıl imzalayıp uygularsınız. Geç de olsa çok büyük bir felaketten dönüldü. Asıl olarak bu sözleşmenin uygulanması manasını taşıyan 6284 sayılı Kanun’un da bir an evvel kaldırılması son derece hayati öneme sahip. Aile yıkılır, yuvalar dağılırsa yeni nesiller istendiği gibi yetişemez. Yeni nesilleri kaybettiğiniz zaman da ne ekonomi sizi kurtarabilir ne savunma sanayi sizi kurtarabilir. Hiçbir şey kurtaramaz.”

“Borçlanmada dünya rekoru Sayın İmamoğlu’na ait”

Erbakan, şöyle devam etti:
“Borçlanmada dünya rekoru iktidara ait değil, neden? Çünkü dünya rekoru Sayın İmamoğlu’na, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait. Yüzde 10,75 faizle dolar borçlanıyor İBB. ‘İktidar borç, faiz ekonomisi uyguluyor’ diyorsun, sen de aynısını belediyede yapıyorsun. İktidar olduğun zaman da yine aynı yoldan yürüyeceksin. İktidar bu borcun faizini zamla, vergiyle millete yüklüyor. İBB ne yapıyor? O da aldığı bu borcun faizini ulaşıma yaptığı, İstanbul halkına verilen hizmetlere yaptığı zamlarla İstanbul halkından çıkartıyor. Daha asgari ücret artışının imzası kurumadan İstanbul’da ulaşıma yüzde 29 zam yaptı İBB. Sayın İmamoğlu belediye başkanı olmadan önce diyordu ki ‘İstanbul’da ulaşımı mutlaka ucuzlatacağım’. Belediye başkanı olduğundan bugüne kadar geçen sürede İstanbul’da ulaşıma yapılan zam yüzde 155.”

Erbakan Altılı Masa’ya yüklendi

Altılı Masa liderlerinin yaptığı açıklamaları değerlendiren Erbakan, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor; ‘Beni başkan seçerseniz 500 milyar dolar borç getireceğim’. Türkiye’nin dış borcu zaten 500 milyar dolara dayanmış. Sen de getireceksin 1 trilyon dolar olacak. Nasıl getireceksin? Tahville, krediyle, borçla. Bu borcun bir de faizini ödemekle uğraşacağız. Yine Altılı Masa’daki bir lider, daha önce ekonomiden sorumlu devlet bakanı olmuş. Şimdi ne yapacaksın dendiğinde ‘ben daha düşük faizle daha kolay, daha çok borç bulacağım öyle idare edeceğim’. Canlı yayınlarda, televizyonlarda bu ifadeler ortada. Borç, faiz ekonomisi ve zam, vergi ekonomisi bakımından uygulamada bir farkınız yok ki. Diğer taraftan Sayın Akşener, ‘iktidar olduğumuzda ekonomide nakitsiz toplum projesini hayata geçireceğiz’ diyor. Nakitsiz toplum dış güçlerin, küreselcilerin bütün dünyayı kendi kontrollerine almak için ortaya koydukları bir plan.”

Erbakan, kurtuluşun adresinin Yeniden Refah Partisi olduğunu belirterek, “İnşallah ilk seçimde Yeniden Refah Partisi’ni iktidara taşıyacağız. Maddi ve manevi kalkınma hamleleriyle test edilmiş, onaylanmış hamlelerle aziz milleti sıkıntılarından kurtaracağız” diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ‘Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçleri içinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar’ şeklindeki açıklamalarına yönelik konuşan Erbakan, “İçeriden dışarıdan, nereden cumhurbaşkanı getirirlerse getirsinler asıl mesele zihniyet meselesidir. Ortaya koydukları söylemler, hedefler ve bundan önce iş başına geldiklerinde yaptıkları, şu anda masa ittifakının özellikle CHP’li belediyelerin uygulamalarına baktığınızda kimi cumhurbaşkanı olarak getirirlerse getirsinler bu istikamette ve zihniyette, Milli Görüş ruhu olmadan Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulabilmeleri mümkün değildir” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Mesleki yaralanmalarda Türkiye 11. sırada

RÜMEYSA BULUT
HABER MERKEZİ-İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin sadece yasal bir zorunluluk değil insanın en temel haklarından biri olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli adımlar atılmakla birlikte hala iyileştirilmesi gereken alanlar bulunmaktadır. Özellikle küçük ölçekli işletmelerde ve belirli sektörlerde iş kazaları ve meslek hastalıkları daha sık görülmektedir. Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalığın artırılması, yasal düzenlemelerin takip edilmesi, düzenli denetimlerin yapılması ve çalışanların eğitimine önem verilmesi büyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak, iş sağlığı ve güvenliği sadece bir yasal zorunluluk değil, aynı zamanda insanların en temel haklarından biridir” dedi.

– “2023’TE 2 BİN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ”

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınlayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “ILO verilerine göre 2023 yılında Türkiye, ölümcül olmayan mesleki yaralanmalar bakımından dünyada 11. sırada, ölümlü iş kazası sayısı bakımından ise 15. sırada yer alıyor. İş kazaları üzerine veriler toplayan ve paylaşan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre 2023 yılında en az bin 929 işçi hayatını kaybetti. Bir ülkede meydana gelen iş kazalarının sayısının azalması, o ülkenin iş sağlığı ve güvenliği açısından ne kadar başarılı olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. İş sağlığı ve güvenliği yönetiminin uygulanabilirliği ile iş kazalarının önceden engellenmesi oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki her iş kazası önlenebilir nitelikte bir risktir ve bu konuda alınacak önlemler hayati önem taşır. Herkesin sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamına sahip olması, daha verimli ve mutlu bir işgücü yaratmaya yardımcı olur” ifadelerini kullandı.

-“SAĞLIKLI ÇALIŞMA ORTAMI İŞLETME YARARINDIR”

İş sağlığı ve güvenliği konusunun seçenek değil zorunluluk olduğunu belirten Palandöken, “Çalışanların daha güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, hem işverenlerin hem de çalışanların ortak sorumluluğudur. İşverenlerin ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlenmeleri, uygun ekipmanların kullanımı, risklerin değerlendirilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması önemlidir. Sağlıklı çalışma ortamları oluşturarak, çalışanların daha mutlu, daha sağlıklı ve daha verimli olmalarını sağlamak hem işletmelerin hem de toplumun yararınadır. Esnaf ve sanatkarlar için iş sağlığı ve güvenliği konularına uyum sağlamak, yasal sorunlardan kaçınmak ve işletmelerini güvende tutmak açısından hayati öneme sahiptir. İşletmelerin itibarını korumak için düzenli olarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmalı ve çalışanlara gerekli eğitimler verilmelidir. Bu vesile ile 4 – 10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda tüm işletmelere kazasız bir çalışma hayatı dilerken, bu konuda daha bilinçli, duyarlı ve sorumlu olmamız gerektiğinin altını çiziyorum” dedi.

Okumaya devam et

Genel

Sudan Cumhurbaşkanının oğlu Ankara’da son yolculuğuna uğurlandı

Ankara’da motosikletiyle otomobile arkadan çarptığı kazada yaralanıp, tedavi gördüğü hastanede 2 ay sonra hayatını kaybeden Sudan Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Burhan’ın oğlu Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, Karşıyaka Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı.

Gizem KARADAĞ- Canberk ÖZTÜRK
ANKARA-Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, 7 Mart’ta akşam saatlerinde Gölbaşı ilçesine bağlı Kızılcaşar Mahallesi Kiraz Bulvarı’nda motosikleti ile hafif ticari araca çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, ağır yaralandı. Olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla Bilkent Şehir Hastanesi’ne kaldırılan el-Burhan Rahman, hastanenin yoğun bakım sevisine alındı. Yaklaşık 2 aydır yaşam mücadelesi veren Sudan Cumhurbaşkanı‘nın oğlu Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman, dün hayatını kaybetti.

Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman için Ankara’da Karşıyaka Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Sudan Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Burhan, ailesi, yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Bekir Bozdağ ile çok sayıda kişi katıldı. Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı. Öğle kılınan namazın ardından Mohamed Abdulfettah el-Burhan Rahman’ın cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

İliç’teki maden faciasında cansız bedenine ulaşılan 2 işçi, toprağa verildi

Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden Ramazan Çimen ile Kenan Öz’ün cenazeleri, bugün törenle toprağa verildi.

Muzaffer KOŞAN
ERZİNCAN-İliç ilçesinde Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait altın madeninde, 13 Şubat’ta yaklaşık 10 milyon metreküp toprağın yamaçtan akması ile heyelan altında kalan 9 işçiden kıdemli kırıcı vardiya süpervizörü Ramazan Çimen ile kıdemli istifleme ve aglomeratör süpervizörü Kenan Öz’ün, dün akşam saatlerinde cansız bedenlerine ulaşıldı.
Evli ve 3 çocuk babası olan Ramazan Çimen ile evli ve 2 çocuk babası olan Kenan Öz için bugün cenaze töreni düzenlendi. İliç ilçesindeki Yusuf Ziya Demir Camisi’nde öğlen kılınan cenaze namazına protokol, Çimen ve Öz’ün ailesi, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Erzincan Müftüsü Muharrem Gül’ün kıldırdığı cenaze namazı sonrası Çimen ve Öz’ün cenazeleri ilçe mezarlığında toprağa verildi.

5 İŞÇİ ARANIYOR

Faciada toprak altında kalan 9 işçiden Ramazan Çimen ile Kenan Öz ile birlikte 4 işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Çok sayıda iş makinesi ve personelin katıldığı aramalarda ilk olarak 5 Nisan’da Uğur Yıldız’ın, 19 Nisan’da Adnan Keklik’in cenazesi bulunmuştu.

Halen toprak altında olan 5 işçiye ulaşmak için çalışmalar aralıksız sürüyor. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.