Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

İletişim Başkanı Altun: Türkiye’de dindar toplum kesimleri yoğun şekilde nefret söylemine maruz kalıyor

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yaptıkları araştırmalarda Türkiye’de çevrimiçi medyada nefret söylemine en fazla maruz kalan grupların yaygın toplumsal gruplar olduğu bilgisine eriştiklerini belirterek, “Türkiye’de özellikle dindar toplum kesimlerinin çok yoğun bir şekilde medyada nefret söylemine maruz kaldığını görüyoruz. Bu gerçeğin altını çizmek durumundayız” dedi.

Mustafa Cenik – Doğukan Gürel – Mert Cerrahoğlu
ANKARA-
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı konferans salonunda, başta çevrimiçi medyada olmak üzere medyanın genelinde rastlanabilen nefret söylemine karşı bilinç oluşturulması ve bu doğrultuda içerik üretilmesi amacıyla Çevrimiçi Medyada Nefret Söylemiyle Mücadele Paneli düzenlendi. Panele, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un yanı sıra çok sayıda uzman ve akademisyen de katıldı.

İletişim Başkanı Altun burada yaptığı konuşmada, medyanın, toplumun hassasiyetlerini toplumun temel beklentilerini, ihtiyaçlarını dikkate alması gerektiğini, sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini kaydederek, “Bu kapsamda elbette çerçeve mahiyetinde yasal düzenlemeler söz konusudur medyayı bağlayan. Medya bu yasal düzenlemeler çerçevelerde hareket etmektedir durumundadır dünyanın her yerinde. Bununla birlikte önemli olan bir başka husus ise meslek kültürüdür. Yani medyanın kendi iç işleyişini, ahlaki ve mesleki ilkelerden hareketle özdenetime tabi tutarak yürütmesidir. Bu da hayati önemi haiz bir konudur. Yani mesele sadece hukuki düzenleme meselesi değildir. Aynı zamanda kültürel ve ahlaki normlarla hareket edebilme meselesidir” diye konuştu.

“Nefret yüklü içerikler, içinde yaşadığımız bu çağın, hakikat ötesi çağın temel problemleri arasında yer alıyor”

Gazetecilik mesleği açısından gerek nefret söyleminin öne çıktığı durumlarda gerekse dezenformasyonun yoğunlaştığı, yaygınlaştığı süreçlerde tavır geliştirebilmenin tercih olmadığını, mecburiyet olduğunu belirten Altun, “Ne var ki günümüzde özellikle yeni medya, çevrimiçi medya söz konusu olduğunda bu alanda nefret söylemi taşıyan içeriklerle sıklıkla karşılaşıyoruz. Nefret söylemi ve çevrimiçi medyada sıklıkla gördüğümüz nefret yüklü içerikler, içinde yaşadığımız bu çağın, hakikat ötesi çağın temel problemleri arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.

“Nefret söylemi, nefret duygusundan beslenir ve nefreti teşvik eder”

Günümüzde, gerçeğin yalan tarafından manipüle edilişine şahitlik edildiğini savunan Altun, “Bu noktada bu sürecin en önemli unsurlarından biri de nefret söylemi, nefret içerikli haberlerin varlığıdır. Geniş bir alana yayılan ve olumsuz bir anlam haritasına sahip olan nefret söylemi, ne yazık ki geniş bir hareket alanına da sahip durumda. Bildiğiniz üzere nefret söylemi, nefret duygusundan beslenir ve nefreti teşvik eder. Bu kötücül duygunun ortaya çıkmasının, bu kadar kötülüğe yol açmasının ana nedeni ise, önyargıdır” dedi.
“Nefretin gözü kördür, kulağı sağırdır, vicdanı donuktur, merhameti ölüdür” diyen Altun, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu yüzden acımasızca suiistimale başvurmaktan, aşağılamaktan, hakaret etmekten ve düşmanlaştırmaktan bir an bile geri durmaz. Bu çirkin söylemin içinde belirli kişilere ve gruplara, onların aidiyetlerine yönelik hakaret, ayrımcılık, şeytanlaştırma ve tahrik gibi öğelerle birlikte ne yazık ki şiddet de bulunur. Dünyanın hemen her ülkesinde var olan bu söylem, şiddeti, düşmanlığı, aşağılamayı ve ayrımcılığı teşvik ederek bir nefret iklimi oluşturmaya yol açar. Nefret söylemi, temel insan hak ve ideallerinden biri olan ifade özgürlüğünü, çoğulcu demokratik toplumların eşitlikçi ve insan onuruna yakışır düzenlemelerini ve de bireylerin ve grupların haklarını yok etme potansiyeli taşımaktadır.”

“Nefret söyleminin Türkiye’de toplumsal barışı, siyasi kültürü, ailevi değerleri, kültürel dinamikleri ve karşılıklı saygı duygusunu zehirleyebildiğine ne yazık ki şahitlik ediyoruz”
Altun, nefret söyleminin dünyada da Türkiye’de de medyanın en önemli problemlerinden biri olduğuna dikkati çekerek, “Çevrimiçi medyada artan nefret söyleminin Türkiye’de toplumsal barışı, siyasi kültürü, ailevi değerleri, kültürel dinamikleri ve karşılıklı saygı duygusunu zehirleyebildiğine ne yazık ki şahitlik ediyoruz. İçerik üretilerek veya mevcut içerikler çoğaltılarak kitle iletişim araçları ya da çevrimiçi medya alanları üzerinden dolaşıma sokulması nefret söyleminin yayılmasına zemin oluşturmaktadır. Bu çerçevede çevrimiçi medyanın nefret söylemi taşıyan içeriklerden mümkün olduğunca arındırılması ve bu hususta kamuoyunun bilinçlendirilmesi önemlidir. Biz bu toplantıyı tam da bu amaçla gerçekleştiriyoruz. Bu alanda yaptığımız hazırlıklar, hazırladığımız raporu da tam da bu bilinç ve ihtiyaç dolayısıyla hayata geçirdik” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

Eşini, en yakın arkadaşı ve dayısının eşiyle aldatan kocaya 1 milyon lira tazminat cezası

SAMSUN’da Ayşe A. (42), kendisini hem yakın arkadaşı hem de dayısının eşi A.S. (50) ile aldattığını öne sürerek eşi Ahmet A.’ya (48) boşanma davası açtı. Çifti boşayan mahkeme, A.S. ile 326 günde 828 kez telefon görüşmesi yaptığı tespit edilen Ahmet A.’nın 500 bin lira maddi, 500 bin lira da manevi tazminat ödemesine hükmetti.

EMRE ÖNCEL
SAMSUN-Samsun’da yaşayan 2 çocuk annesi Ayşe A., 2001 yılında evlendiği Ahmet A.’nın, kendisini hem yakın arkadaşı S.Ç. hem de dayısının eşi A.S. ile aldattığını öne sürerek, 23 Şubat 2021 yılında boşanma davası açtı. Samsun 2’nci Aile Mahkemesi’nde görülen davada, Ahmet A.’nın, A.S. ile 326 günde 828 kez telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi. Ayşe A., kocası hakkındaki iddiaları, şahitleriyle de kanıtladı. Mahkeme heyeti 26 Nisan 2024’te görülen duruşmada, Ayşe A.’yı haklı bularak boşanmalarına karar verdi ve Ahmet A.’nın 500 bin lira maddi, 500 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.

Öte yandan, 10 yaşındaki U.A.’nın velayetinin anneye verilmesine, Ahmet A.’nın, eşi Ayşe A. ile oğlu B.A.’ya (23) biner lira nafaka ödemesine karar verildi.

‘PSİKOLOJİSİNİ ALTÜST ETTİ’

DHA’ya konuşan Ayşe A.’nın avukatı Arslan Bolat, “Herkes eşinin kendisine olan ilgisini kaybettiğini, ilerleyen aşamada ise kendisini aldattığını hisseder ve bunu anlayabilir. Ancak asıl sorun, mahkeme dosyasına bunun yansıtılıp yansıtılmadığıdır. Mahkemeler somut delillere göre hareket eder ve buna göre karar verirler. Müvekkilimiz dayısının eşi ile aldatılmış ve çok büyük bir mağduriyet yaşamıştır. Bu kadar güvendiği iki insanın kendisini aldatması, uzun süre kendisinden gizli şekilde ilişki yaşaması psikolojisini altüst etmiş, uzun süre psikolojik tedavi görmesine rağmen olayın üzerinden yıllar geçse de hala olayı tam olarak atlatamamıştır. Bu sebep ile biz dosyaya tüm tedavi evraklarını reçeteli olarak kullandığı ilaçları ekledik. Ardından da eşi ve diğer kadın arasında bir yılda 828 defa yapılan telefon görüşmesi, bu görüşmelerin de gecelerce ve saatler boyu sürdüğünü öğrendik. Bu durumun da mahkeme tarafından araştırılarak dosyaya eklenmesini istedik” dedi.

‘YAŞADIĞI ACIYI UNUTMAYACAK’

Durumun mahkeme için de açıklığa kavuştuğu söyleyen Bolat, “Müvekkilimizin mağduriyetinin boyutu da mahkeme dosyasına doğru şekilde yansıtıldığı için mahkeme müvekkilimiz lehine bir milyon lira tazminata hükmetti. Elbette ki müvekkilimizin yaşadığı acı tazminat miktarı ile ölçülemeyecek kadar büyük ve bu tazminat miktarı ne olursa olsun müvekkilimiz yaşadığı acıyı unutmayacak ancak inanıyoruz ki müvekkilimiz kendisine yeni bir hayat kurarken kimseye muhtaç olmayacak” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

Samsun’da renkli 1 Mayıs kutlamaları

Samsun’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü renkli görüntüler ile kutlandı. Etkinlikte “Katil sürüleri Filistin’den defolun” yazılı pankart açıldı.

Erdi Demir
SAMSUN-
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları Samsun’da Atatürk heykeline çelenk sunumu ile başladı. Gar Kavşağı’nda toplanan işçi ve emekçiler, Cumhuriyet Caddesi üzerinden etkinliklerin düzenleneceği meydana kadar sloganlar ve pankartlar eşliğinde yürüdüler. Zaman zaman kıyafetleriyle yürüyen madenciler, fırıncılar ve diğer meslek grupları yürüyüşe katılanların beğenisini toplarken, bazı tepkiler de dikkat çekti.

Filistin halkına ve direnişine destek verdikleri için böyle bir eylem gerçekleştirdiklerini ifade eden grup, Türk halkı olarak her zaman özgür Filistin’in yanında olduklarını ve bölgede barışın sağlanması gerektiğini söylediler.

Emek ve Dayanışma Günü etkinlikleri, 1 Mayıs Tertip Komitesi temsilcilerinin konuşmalarının ardından şarkılar ve marşların söylenmesi ve halaylar çekilmesi ile sona erdi.

Okumaya devam et

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizle birlikte tüm dünyada kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Helal rızık peşinde koşan tüm işçi ve emekçi kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum” dedi.

Hülya Keklik
ANKARA-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Ülkemizle birlikte tüm dünyada kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Helal rızık peşinde koşan tüm işçi ve emekçi kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum.”

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.