Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

Balık fiyatları el yakıyor

 Trabzon’da son günlerde balık fiyatlarının çok yüksek olması hem balık hali esnafını hem de tüketiciyi üzüyor.
Tezgahlarda iri istavritin kilosu 60 TL’den, barbunun ise 70 TL’den satılırken balıkçılar da, tüketiciler de durumdan pek memnun gözükmüyor. Balık fiyatları yüksek olunca balık hali en sessiz günlerini yaşarken, bazı balıkçılar tezgahlarını kapatıp sebze ve meyve satışına yöneldi.


Yaklaşık 35 yıldır balıkçılık sektörüyle uğraşan Yakup Bektaşoğlu, istavritin fiyatının hiç bu kadar yüksek olduğunu görmediğini belirterek vatandaşın da balığa pek rağbet etmediğini söyledi. İri istavritin kilosu 60, iri barbunun ise 70 TL’den satıldığını belirten Bektaşoğlu, “Şu anda tezgahımızda barbun, istavrit, mezgit, alabalık ve somon gibi balık çeşitlerimiz bulunuyor. Ağırlıklı olarak istavrit ve barbun bulunuyor.

Bu sıralar balık pahalı olduğu için vatandaş pek rağbet etmiyor. İstavritin kilosu 25-40 TL arasında değişiyor ancak irisinin kilosu 60 TL’yi görmüş durumda. Satışlarımız beklediğimiz gibi değil. Balık gelmeyince bazı balık tezgahları sebze ve meyve satışına yöneldi, bazı tezgahlar da kapatmış durumda. Şu anda balıkçılık yok, Eylül’ü bekliyoruz. Kıyı balıkçıları da şu sıralar pek balık getirmiyor gelen balık beklenenin çok altında. Dolayısıyla bol gelse fiyat da ucuz olur. Yaklaşık 35 yıldır sektörde çalışıyorum özellikle istavritin fiyatı hiç bu kadar yükseldiğini pek hatırlamıyorum. Şu anda en pahalı balıklar iri barbun 50-70 TL arasında. İstarvitin irisi 50-60 TL“ dedi.

Balık esnaflarından Gökmen Aydın da “Tezgâhlarımızda balık fiyatları çeşitlerine göre değişiyor. İstavritin kilosu 40-60 TL arasında değişiyor. Levrek, çupra, kötek gibi çeşitlerimiz var. Köteği 80 TL’den satıyoruz kilosunu. Ancak vatandaş pek rağbet göstermiyor. İstavrit sezon başından beri pahalı diyebiliriz. İriliğine göre fiyatı değişiyor. Vatandaş da fiyatları pahalı buluyor” diye konuştu.

Ekonomi

Bakan Bolat: İhracat talep koşullarındaki güçlenme devam etti

Ticaret Bakanı Ömer Bolatihracat pazarlarında talep koşullarındaki güçlenmenin üst üste 9’uncu ayda devam ettiğini açıkladı.

ANKARA-Bakan Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İhracat pazarlarında talep koşullarındaki güçlenme üst üste 9’uncu ayda devam etti. İstanbul Sanayi Odası Türkiye imalat sektörü ihracat iklimi endeksi, eylül ayında 50,5 olarak gerçekleşerek eşik değer 50’nin üzerinde seyretmeye devam etti. Endeks, ihracat pazarlarındaki talep koşullarında ılımlı bir iyileşmeye işaret etti. Son günlerde artarak devam eden jeopolitik gerginlikler ve Avro bölgesi talebindeki yavaşlamaya karşın ihracatımız güçlü duruşunu korumaktadır. 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre ihracat yüzde 6,5 oranında bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ise yüzde 4,4 oranında artarak 66 milyar 551 milyon dolar olmuştur. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2 oranında artarak 192,8 milyar dolara yükselmiştir. Eylül ayı itibariyle son 12 aylık ihracatımız yüzde 3,4 oranında artarak 261,6 milyar dolar olmuştur” dedi.

‘REFAH ARTIŞINI SAĞLAYACAĞIZ’

İhracata yönelik uygulanan etkin destekler ve güçlü ticaret diplomasisi faaliyetleri ile ihracatçıların her daim yanında olduklarını aktaran Bolat, “İnovasyon temellerinde sağlayacağımız dönüşümler ile ihracat ve üretim kapasitemiz güçlenecek ve ekonomimiz her türlü şoka karşı daha dayanaklı hale gelecektir. Bu kapsamda ‘Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda ‘İhracat Yüzyılı’ yapmak üzere var gücümüzle çalışıyoruz. Hükümet olarak, yatırım-inovasyon-üretim-istihdam-ihracat-adil bölüşüm önceliklerimiz ile kararlılıkla hayata koyduğumuz politikalar neticesinde sürdürülebilir refah artışını sağlayacağız” açıklamasında bulundu.(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

Bakan Bayraktar: BOTAŞ, siber saldırılara karşı SCADA sistemini kullanmaya başladı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin (BOTAŞ), enerji sektöründe siber saldırıları önlemek amacıyla yerli ve milli imkanlarla geliştirilen ‘Merkezi Denetleme ve Kontrol ve Veri Topla Sistemi’ni (SCADA) Batman Dörtyol Ham Petrol Boru Hattı üzerinde kullanmaya başladığını söyledi. Bayraktar, “Bu sistemi tüm doğal gaz altyapısında kullanmak için de ilgili kuruluşlarımızla çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Gizem ÇORLU-Ali Eren İĞDE
ANKARA-Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nda (EPDK), ‘Enerji Sektöründe Siber Savunma Simülasyonu’ programı düzenlendi. Programa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanı sıra Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ve sektör temsilcileri katıldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, konuşmasında, akıllı uygulamalara her geçen gün yenilerinin eklendiğini belirterek, “Evlerimiz, cihazlarımız, şebekemiz akıllı hale geliyor. Yapay zeka, hayatımızın her noktasında bizler için konforlu çözümler üretiyor. İşte tüm bunlar dünyada üretilen veri miktarında da ciddi bir artışa neden oluyor. Bu baş döndüren hız karşısında, elbette ki verilen hizmetin devamlılığını sağlamak, sürdürülebilir kılmak büyük önem arz ediyor. Burada iki konu ön plana çıkıyor. Bunların ilki, hemen her alan için kritik öneme sahip büyük veri akışının devasa elektrik ihtiyacı ve buna uygun bir altyapının olması. İkincisi ise bu hizmet ve çözümleri sunan altyapıları siber risk ve tehditlere karşı korumak. Türkiye, ekonomisi büyüyen, üreten, sanayisi güçlü bir ülke. Bu bağlamda elektrik ihtiyacımız da her geçen yıl artıyor. Şu an 330 teravatsaatlerde olan elektrik talebimizin 2035 yılında 510 teravaatsaate çıkmasını öngörüyoruz. Ancak hızla büyüyen yapay zeka ve büyük veri kaynaklı elektrik talebiyle bu tüketimin daha da yukarılara çıkacağını hesaplıyoruz. Biz de planlamalarımızı bu artan talebe göre şekillendiriyoruz” dedi.

‘SİBER SAVUNMAYA DAHA FAZLA ÖNEM VERİLECEĞİ ORTAYA ÇIKIYOR’

Bakan Bayraktar, enerjide arz güvenliğinin, bütün ülkelerin temel gündem maddesi olduğunu belirterek, “Jeopolitik gelişmeler, küresel piyasalarda yaşanan sıkıntılar, artan sermaye maliyetleri, tedarik zinciri problemleri gibi temel belirsizlik ve risklerle karşı karşıya olan enerji sektörü için maalesef başka bazı tehdit alanları da söz konusu. Bunlardan biri fiziki tehditler. Bilhassa elektrik, doğal gaz ve petrol iletim şebekelerine yönelik saldırı riskleri. Bu hususta gerek oluşturduğumuz tesis güvenlik standartlarıyla gerekse de kurduğumuz kameralı dijital sistemler ve kontrollerle fiziksel anlamda hatlarımızın güvenliğini sağlıyoruz. İkincisi ise belki de son yıllarda gelişen teknolojiyle daha da büyük bir risk haline gelen bugünkü toplantımızın da konusu olan siber riskler. Tüm dünya; devletler, şirketler ve bireyler siber güvenlik konusuna ciddi bütçeler ayırarak çeşitli önlemler alıyor. Bu alana küresel ölçekte çok daha komplike, çok daha büyük yatırımlar yapılıyor. 2024 yılı sonu itibarıyla siber suçların küresel maliyetinin yıllık yaklaşık 10 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu anlamda yakın gelecekte siber tehditlere karşı siber savunmaya çok daha fazla önem verileceği ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

‘TÜM DOĞAL GAZ ALTYAPISINDA KULLANMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ’

Enerji sektörünün dijitalleşme ve otomasyonun hızla büyüdüğü bir alan olarak öne çıktığını belirten Bayraktar, “Elektrik, petrol, doğal gaz gibi enerji kaynaklarının üretim, dağıtım ve yönetimi giderek daha fazla dijital sistemler üzerinden sağlanıyor. Başta enerji üretim tesislerine, elektrik şebekelerine ve petrol hatlarına yönelik saldırıların yoğunlaştığı gözleniyor. Üretim ve iletim dışında, kullandığımız cihazların dijitalleşmesiyle tüketim tarafında da yeni siber riskler oluşuyor. Olası enerji kesintileri de bir yandan vatandaşların yaşam standardını düşürürken, diğer taraftan ülkelerin ekonomilerine ve itibarına doğrudan zarar verebiliyor. Hem arz kesintilerinin önüne geçmek, hem de ekonomik kayıpları engellemek adına enerji sektöründe de siber saldırıları önlemek amacıyla çeşitli siber güvenlik uygulamaları geliştiriliyor. Bunlardan biri de bu ihtiyaca yönelik geliştirilen özelleşmiş, SCADA sistemleri. Milli şirketimiz BOTAŞ, ASELSAN ortaklığında yerli ve milli imkanlarla geliştirilen SCADA sistemini, ülkemizin petrol ihtiyacı için kritik öneme sahip Batman Dörtyol Ham Petrol Boru Hattı üzerinde kullanmaya başladı. Bu sistemi tüm doğal gaz altyapısında kullanmak için de ilgili kuruluşlarımızla çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

‘OLASI SALDIRILARA KARŞI GÜVENLIĞI ÖN PLANDA TUTUYORUZ’

Bakan Bayraktar, yaklaşık 75 bin kilometrelik elektrik iletim hattının işletmesinden sorumlu Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin de (TEİAŞ) siber saldırılara karşı güvenlik için önemli altyapıya sahip oluğunu söyleyerek, “Tüm bu şebeke, bakanlığımızda bulunan Siber Güvenlik Operasyon Merkezinden 7/24 esaslı izleniyor. Olası bir felaket durumunda veri merkezimizin devamlılığını sağlamak için Ankara dışında da bir Felaket Kurtarma Merkezimiz bulunuyor. Düzenli olarak yaptığımız sızma testleri ve kapalı devre iletişim altyapısıyla olası saldırılara karşı güvenliği ön planda tutuyoruz. Yine BOTAŞ gibi TEİAŞ da milli SCADA projesini HAVELSAN ile birlikte geliştiriyor. Enerji sektöründe siber güvenliğin düzenlenmesi görevi, mevzuat kapsamında sektörün düzenleme ve denetiminden sorumlu kurum olan EPDK’ya verilmiş durumda. Bu kapsamda EPDK, sektörel düzeyde siber güvenlik etkinlikleri düzenliyor. Bu yılki konferansın teması ‘Doğal Afetlere Dayanıklı Kritik Enerji Altyapıları’ olarak belirlenmiş durumda. Elbette siber saldırılarda olduğu gibi doğal afetlerde de elektrik ve doğal gazda kesintiler olabiliyor. Geçen yıl 6 Şubat’ta yaşanan depremler bize gösterdi ki enerji sektörü gibi kritik altyapılarda meydana gelen kesintilerin, aynı siber saldırılarda olduğu gibi bir an önce giderilmesi büyük önem taşıyor. Bu nedenle bugün bilim insanlarımızın ve sektör temsilcilerinin yapacağı sunumların hem doğal afetlere, hem de siber saldırılara karşı yeni politika ve stratejilerin oluşturulmasına katkı yapacağına inanıyorum. Enerji altyapılarımızı korumaya, yerli ve milli siber güvenlik teknolojileri geliştirmeye ve bu alandaki yetkin insan kaynağımızı güçlendirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

TÜİK: Aylık en yüksek reel getiri külçe altında oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayında yatırımcısına en yüksek reel getiriyi sağlayan finansal yatırım aracının külçe altın olduğunu açıkladı.

TÜİK, Eylül 2024 dönemine ilişkin finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını açıkladı. Buna göre; eylül ayında aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 4,67, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 3,04 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti. Aylık değerlendirmede; yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı Yİ-ÜFE ile yüzde 2,79, TÜFE ile yüzde 4,30 oranlarıyla BİST 100 endeksi oldu.

EN ÇOK KAYBETTİREN BORSA

Külçe altın, 3 aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 11,70, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7,75 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 10,67, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 13,83 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. 6 aylık değerlendirmeye göre mevduat faizi (brüt); Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7,87, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,79 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde dolar, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 5,57, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 10,02 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 28,25, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 14,27 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Yıllık değerlendirmede, yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı, Yİ-ÜFE yüzde 14,44, TÜFE ile yüzde 23,77 oranlarıyla devlet iç borçlanma senetleri oldu.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.