Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

Hazır yemek sektörü zarar ediyor

BUYSAD Başkanı Dönmez, gıda enflasyonu, dövizdeki yükseliş ve arz talep dengesizliğinin işletmeleri zor durumda bıraktığını söyledi

BURSA
-Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, başta gıda enflasyonu olmak üzere son aylarda iyice belirginleşen olumsuzlukların hazır yemek sektörünün belini iyice büktüğünü söyledi. “Adeta zarar yönetiyoruz. Bir tabldot yemek yeni yılda en az 20 lira hatta bu fiyatın da üzerinde olmak zorunda kaldı” diyen Dönmez, süt fiyatlarındaki yüzde 47 artış ile yoğurt, ayran türü gıdaların ayrıca fiyatlandırması, fiyat güncellemelerinin ve sözleşme sürelerinin2-3 aylık aralıklarla yapılması gibi önlemlere başvuracaklarını açıkladı.

BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, yaptığı açıklamada Kasım ayı ve son 11 aylık tencere enflasyonu rakamlarını kamuoyu ile paylaşırken, başta yüksek gıda enflasyonu olmak üzere, son iki yıllık süreçte yaşanan ekonomik olumsuzlukların hazır yemek sektörüne etkileri üzerinde durdu.

BUYSAD’ın verilerine göre Kasım ayı tencere enflasyonunun yüzde 7.16, son 11 aylık artışın ise yüzde 39.46 olduğunu bildiren Dönmez, dünya genelinde son 2 yılda belirgin şekilde hissedilen gıda fiyatlarındaki yükselişin, Türkiye’de döviz artışı ile daha da baskın hale geldiğini ve genel enflasyonun üzerinde seyretmeye başladığını hatırlattı. Dünyadaki gıda fiyatları artışının, Türkiye’deki artışa etkisinin yadsınamayacak düzeyde olduğunu belirten Dönmez, pandemi sürecinde yaşanan arz ve talep dengesizliği ile son bir ayda dövizdeki hızlı yükselişin hazır yemek ve catering sektörü üzerine kâbus gibi çöktüğünü söyledi. Hazır yemek sektörünün gıda enflasyonunun genel enflasyonun üzerinde seyretmesi ve pandemi sürecinin getirdiği ek maliyetler nedeniyle zaten zor durumda olduğunun altını çizen Başkan Dönmez, şöyle konuştu:

“Yüksek döviz kuru, arz talep dengesizliğini iyice bozdu. Tarım ürünlerimiz, dövizin yükselmesi nedeniyle ihracata kaydı. İç piyasadaki talep karşılanmıyor. Sektörde hammadde tedarikinde büyük sıkıntı var. Dövizin yüksek olması nedeniyle talebin ithalatla karşılanması da imkânsız hale geldi. Pandemi sürecinde, hijyen ve sanitasyon konusunda alınan ekstra önlemler zaten maliyetlerimizi artırmıştı. Şimdi buna bir de fiyatları dövize bağlı olarak yükselen sarf malzemelerinin (ambalaj, tek kullanımlık çatal, bıçak, tabak, temizlik malzemeleri vb) getirdiği ek maliyetler eklendi. Ekmek ve yoğurt fiyatındaki artış ve yeni yılda asgari ücretle birlikte artacak olan işçilik maliyetleri sektörümüze yeni yükler bindirecek.”
BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, açıklamasında hazır yemek sektörünün söz konusu olumsuzluklar nedeniyle adeta zarar yönetir duruma geldiğini ve ayakta durmakta çok zorlandığını vurguladı. Dönmez, gıda enflasyonu, girdi maliyetlerindeki artış ve hammadde tedarikindeki sıkıntıların sektörü yeni önlemler almaya iteceğini de ifade etti. Ekonomideki olumsuz tablonun hazır yemek sektörünün paydaşlarına da yansıyacağını dile getiren Dönmez, “Şu anda yaptığımız sabit fiyat anlaşmaları nedeniyle açıkça zarar ediyoruz. Bazı müşterilerimiz anlayış gösterse de yılsonuna kadar aynı fiyatlarla devam etmek isteyen müşterilerimiz de maalesef var. ÜFE’nin yüzde 60-65, Gıda enflasyonunun yüzde 40-45 ve işçilikler yapılacak zammın yüzde 30-35 beklendiği bir ortamda, müşterilerimiz 2022 bütçelemelerini en az yüzde 50’lik zamlara göre planlamalılar. Bu yüzden yeni dönemde fiyat güncellemeleri aralığını daha kısa sürelere çekmek zorundayız. İlave alınan işçilik hizmetleri, fiyatları artan yoğurt ve ekmek gibi bazı girdileri, tabldot fiyatından bağımsız olarak fiyatlandırmak zorundayız. Yeni yılla birlikte 4 kap yemeğin fiyatı 20 lira bandına oturacak. Ayrıca müşterilerinize sunduğumuz ödeme süresini de 30 veya 60 güne çekmek zorundayız” dedi.

Hem üreten, hem tüketen kaybediyor

Coşkun Dönmez, açıklamasının son bölümünde Türkiye’deki gıda enflasyonunun nedenleri ve çözümü konusunda da görüşlerini dile getirdi. Gıda fiyatlarının dünya genelinde düşükken bile Türkiye’deki gıda fiyatlarının yüksek olduğunun altını çizen BUYSAD Başkanı Dönmez, bunun en önemli nedeninin plansız üretim olduğunu ifade etti. Arz ve talep dengesizliğinin gıda fiyatlarını tetikleyen unsur olduğunu kaydeden Başkan Dönmez, iç piyasada karşılanamayan talebin, ithalatla baskılanmaya çalışıldığını dile getirdi. Dönmez, üreticilerin girdi maliyetlerinde dışa bağımlı olmasının da iç piyasaya gıda enflasyonu olarak yansıdığına işaret ederek şöyle devam etti:

“Üretimden tüketime kadarki tüm süreçler sıkıntılı. Tarlada ucuz, pazarda pahalı. Üreticinin kazanamadığı, tüketicinin ucuz ve kaliteli gıdaya ulaşamadığı bir yapıdan söz ediyoruz. Bu durumdan ne satan (üretici) ne alan (tüketici) memnun değil. Türkiye gibi dar gelirli kesimin nüfusa oranının yüksek olduğu bir ülkede, gıda enflasyonu artık toplumsal bir mesele hâline dönüştü” diye konuştu.

Dönmez, gıda enflasyonu ile başa çıkabilmek için gıda sektörünün temel altyapısını oluşturan tarım ve hayvancılık uygulamalarının iyi yönetilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Araştırma: Kadınlar işinden memnun, erkekler daha iyi bir iş ve pozisyon arıyor

Araştırma şirketi Areda Survey, Türkiye’de kadın ve erkeklerin iş ve pozisyon memnuniyetini ölçen bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre erkekler daha iyi bir iş ve pozisyon arıyor. Kadınların yalnızca yüzde 34,5’i daha iyi bir iş veya pozisyon arayışındayken erkeklerde bu oran yükselerek yüzde 51,1 olarak kayıtlara geçiyor.

İSTANBUL-Araştırma şirketi Areda Survey’in Türkiye genelinde 3 bin 764 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Türk halkının yüzde 42,7’si mevcut işine veya pozisyonuna göre daha iyi bir iş veya pozisyon arıyor. Yüzde 57,3’ünün ise böyle bir talep ve isteği bulunmuyor. Araştırmaya katılanlar arasında kadınların yalnızca yüzde 34,5’i daha iyi bir iş veya pozisyon arayışındayken erkeklerde bu oran yükselerek yüzde 51,1 olarak kayıtlara geçiyor.

Aynı araştırma 2022’de de gerçekleştirilmiş ve daha iyi bir iş veya pozisyon arayışında olanların oranı yüzde 57,2 olarak kayıtlara geçmişti. Son araştırmayla beraber değerlendirildiğinde, Türk halkının mevcut iş veya pozisyonuna göre daha iyi bir iş veya pozisyon arayışında yüzde 14,5 oranında bir azalma olduğu görülüyor.

ERKEKLERİN MEVCUT İŞİNDEN DAHA İYİ BİR İŞ VEYA POZİSYON ARAYIŞI KADINLARDAN DAHA FAZLA

Araştırmaya katılan kadınların yüzde 65,5’i mevcut iş veya pozisyonunda memnunken, erkeklerin yüzde 51,1’i mevcut işini veya pozisyonunu yeterli görmüyor.

18 – 34 yaş aralığındaki katılımcıların yüzde 46,8’i mevcut işinden daha iyi bir iş veya pozisyon arayışında olduğunu belirtirken, 35 – 54 yaş aralığındakilerde ise bu oran yüzde 48,9 olarak görülüyor. 55 yaş ve üzerindeki katılımcıların yüzde 71,3’ünün ise bu yönde bir arayışı olmadığı görülüyor.

ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ

Türkiye genelinde 3 bin 764 kişinin katıldığı 5 – 8 Nisan – tarihleri arasında yapılan araştırma, kantitatif araştırma yöntemlerinden CAWI tekniği ile ‘Areda Survey’in Profil Bazlı Dijital Paneli’ kullanılarak gerçekleştirildi.

Okumaya devam et

Ekonomi

Türkiye’nin hayvan varlığı azaldı

Türkiye’nin büyük ve küçükbaş hayvan varlığı, son 2 yılda azaldı. 2021’de 75 milyon 555 bin 321 baş ile son 23 yılın en yüksek seviyesine ulaşan hayvan varlığı, 2022’de 73 milyon 289 bin 541, 2023’te ise 68 milyon 946 bin 415 baş oldu.

 Caner ÜNVER
ANKARA-Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre; 2023 yılında Türkiye genelinde toplam büyük ve küçükbaş hayvan nüfusu 68 milyon 946 bin 415 oldu. Bunun 42 milyon 60 bin 470’i koyun, 16 milyon 421 bin 256’sı sığır, 10 milyon 302 bin 940’ı keçi ve 161 bin 749’u manda oldu. 2019’da 66 milyon 353 bin 810 olan büyük ve küçükbaş hayvan nüfusu, 2020 ve 2021’de artış gösterdi. 2021’de Türkiye’nin hayvan varlığı 75 milyon 555 bin 321 ile son 23 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Ardından düşüşe geçerek; 2022’de 73 milyon 289 bin 541, 2023’te ise 68 milyon 946 bin 415 oldu.

23 YILIN EN YÜKSEK KIRMIZI ET ÜRETİMİ

Hayvansal ürünlerde 2023’te 2 milyon 384 bin 47 ton ile son 23 yılın en yüksek kırmızı et üretimi gerçekleştirildi. 2023’te bir önceki yıla göre kırmızı etin yanı sıra tavuk yumurtası ve yaş ipek kozası üretimi artarken; tavuk eti, çiğ süt, bal, yapağı, keçi kılı ve tiftik üretiminde azalma oldu. 2023’te 21 milyon 481 bin 567 ton çiğ süt üretimi yapılırken; bunun 19 milyon 961 bin 908 tonu inek sütü, 933 bin 576 tonu koyun sütü, 543 bin 58 tonu keçi sütü ve 43 bin 25 tonu manda sütü oldu. Ayrıca, son 4 yılda çiğ süt üretim miktarında azalma görüldü. 2020’de 23 milyon 503 bin 790 ton, 2021’de 23 milyon 200 bin 306 ton ve 2022’de 21 milyon 563 bin 492 ton çiğ süt üretimi kaydedilmişti.

Kesilen hayvan sayılarında ise 2023 yılında kesilen 5 milyon 811 bin 698 baş sığırdan 1 milyon 670 bin 606 ton, 69 bin 597 baş mandadan 15 bin 386 ton, 25 milyon 437 bin 813 baş koyundan 569 bin 66 ton ve 6 milyon 753 bin 478 baş keçiden 128 bin 989 ton kırmızı et elde edildi. Kırmızı et üretimi, bir önceki yıla göre 2019’da yüzde 4,7, 2020’de yüzde 2,6, 2021’de yüzde 9,3, 2022’de yüzde 12,3 ve 2023’te yüzde 8,8 arttı. (DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

TÜİK: Kırmızı et üretimi arttı, çiğ süt üretimi azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılında kırmızı et üretiminin bir önceki yıla göre, yüzde 8,8 arttığını, çiğ süt üretiminin yüzde 0,4 azaldığını açıkladı.

ANKARA-TÜİK, 2023 yılına ilişkin kırmızı et ve çiğ süt üretim istatistiklerini açıkladı. Buna göre; 2022 yılında 2 milyon 191 bin 625 ton olan kırmızı et üretimi, 2023 yılında yüzde 8,8 artarak 2 milyon 384 bin 47 ton oldu. Bir önceki yıla göre, sığır eti üretimi yüzde 6,2 artarak 1 milyon 670 bin 606 ton, koyun eti üretimi yüzde 16,3 artarak 569 bin 66 ton, keçi eti üretimi yüzde 11,3 artarak 128 bin 989 ton, manda eti üretimi ise yüzde 13,3 artarak 15 bin 386 ton olarak gerçekleşti. Ayrıca, 2023 yılında kırmızı et üretiminin yüzde 70,1’ini sığır eti, yüzde 23,9’unu koyun eti, yüzde 5,4’ünü keçi eti ve yüzde 0,6’sını manda eti oluşturdu.

ÇİĞ SÜT ÜRETİMİ YÜZDE 0,4 AZALDI

2022 yılında 21 milyon 563 bin 492 ton olan çiğ süt üretimi, 2023 yılında yüzde 0,4 azalarak 21 milyon 481 bin 567 ton oldu. Bir önceki yıla göre, keçi sütü üretimi yüzde 0,5, inek sütü üretimi yüzde 0,2 artarken; koyun sütü üretimi yüzde 12,5 ve manda sütü üretimi yüzde 1,3 azaldı. 2023’te çiğ süt üretiminin yüzde 92,9’unu inek sütü, yüzde 4,3’ünü koyun sütü, yüzde 2,5’ini keçi sütü ve yüzde 0,2’sini manda sütü oluşturdu.(DHA)


Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.