Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Bakan Yanık: Türkiye’nin şahlanışını durduramayacaklar

Tekirdağ Ak Parti Genişletilmiş İl Danışma Toplantı’nda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “2023 seçimlerinde milletimizin sandıkta yeniden bize bu görevi tevdi etmesiyle beraber inşallah Türkiye’nin şahlanışını bir yüzyıl daha durduramayacaklar” ifadelerini kullandı.

Şaban Kardeş
TEKİRDAĞ-
Bir dizi ziyarette bulunmak üzere Tekirdağ gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Çerkezköy ilçesinde düzenlenen AK Parti Tekirdağ Genişletilmiş İl Danışma Toplantısına katıldı. Bakan Yanık, toplantının ardından Şehit Dinçer Ersoy’un ailesine ve Türkiye Sakatlar Derneği Çerkezköy Şubesi’ni ziyaret etti.

Bakan Yanık’ın ilk durağı Tekirdağ Valiliği oldu.

Tekirdağ programı çerçevesinde ilk olarak Tekirdağ Valiliği’ni ziyaret eden Bakan Yanık, Vali Aziz Yıldırım ve protokol üyeleri tarafından Valilik binası önünde karşılandı. Karşılamanın ardından makama geçerek Valilik Şeref Defteri’ni imzalayan Bakan Yanık, Vali Yıldırım ile bir süre görüştü. Vali Yıldırım, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ı Tekirdağ’da ve Valilikte ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Divan heyeti oluşturuldu

Toplantı, Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra ‘Kuruluşundan Günümüze AK Parti Tekirdağ Teşkilatı’ temalı, Tekirdağ teşkilatının kuruluş serüveninin anlatıldığı sinevizyon gösterimi izlendi. AK Parti’nin son 6 aylık yatırımlarının anlatıldığı video gösteriminin de katılımcılara aktarılmasının ardından Divan Heyeti seçildi. Divan Heyetine; AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Kamil Çetintaş, Hayrabolu Belediye Başkanı Osman İnan, AK Parti Tekirdağ İl Kadın Kolları Başkanı Nihal Erdoğan Köşdere, İl Gençlik Kolları Başkan Vekili Fatih Arslan ve Tekirdağ İl Yönetim Kurulu Üyesi Tuğçe Bozdoğan seçildi.

“Hedef ve ideallerimize kararlı bir şekilde yürüyoruz”

Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’na ev sahipliği yapan AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Kamil Çetintaş, “Millete hizmet yolunda büyük bir özveri ile çalışmaya devam ediyor, hedef ve ideallerimize kararlı bir şekilde yürüyoruz. Hizmet misyonuyla hareket eden, şuurunu ve motivasyonunu değer üretmekte bulan bir gelenek olarak Türkiye’de dünyada benzerine az rastlanan bir değişimi gerçekleştirdik ve geçtiğimiz 20 yılda, milletimizin her meselesini nasıl çözdüysek, bundan sonra da çözmeye devam edeceğiz. Hizmette amasız ve fakatsız kararlı bir duruşun adresi AK Parti’dir” derken, AK Parti İl Başkanı Mestan Özcan da, “AK Parti, sıradan bir siyasi teşekkül değildir. Bizler bir büyük davanın sevdalısı insanlar olarak burada bir aradayız. Türkiye nasıl binlerce yıllık devlet tarihimiz içindeki son halka ise, AK Parti de bu büyük davanın günümüzdeki en önemli temsilcisidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman ifade ettiği gibi, AK Parti maziden atiye yolculuğumuzun altın halkalarından biridir; tabii bu durum sorumluluğumuzu daha da artırıyor. AK Parti’de siyaset yapmak demek, öncelikle bu sorumluluğu üstlenmeye talip olmak demektir” ifadelerini kullandı.

“Boynumuzun borcu”

İl Başkanı Özcan’ın ardından konuşan Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin de, “Cumhurbaşkanımızın 2012 yılında bize bir müjdesi oldu ve bana göre Tekirdağ’ın en büyük yatırımı olan büyükşehir statüsünü kazandık. 2014 yılı itibariyle 2 yeni ilçe oldu; bunlardan biri Kapaklı, diğeri de Ergene. Yeni bir büyükşehir statüsüyle 12 belediye oluştu. 2014’te bir talihsizlik yaşadık ancak 2014 yılında bütün teşkilatlarımızla beraber yoğun bir tempoyla çalışarak, 4 belediyemizi gönül belediyeciliği ile tanıştırmış olduk. 2024’te büyükşehri almak boynumuzun borcu” ifadelerini kullandı.

“İçerideki başarıyı gölgelemek istiyorlar”

Bakan Derya Yanık, Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ülkemizin 2013’te gezi olayları, ardından 15 Temmuz sürecinde maddi, manevi zarara uğratıldığını belirterek, muhalefeti de eleştirdi. Bakan Yanık, “ABD eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, birkaç gün önce; ‘Birtakım yerlerde darbe planladık’ dedi. Fiilin sahibi itiraf ediyor. Muhalefet diyor ki ‘Yok yok yapmamışsınızdır’ Niye? Çünkü içerideki başarıyı gölgelemek için birtakım vesayet sistemlerine hala ihtiyaçları var” ifadelerini kullandı.

“Mali politikaların değiştiği bir süreç”

Ardından konuşan AK Parti Tekirdağ Milletvekili Çiğdem Koncagül ise “İçinden geçmiş olduğumuz zaman dünyanın yeniden şekillendiği, sorunların su yüzüne çıktığı ve özellikle mali politikaların değiştiği bir süreçtir. Değişen bu düzen içerisinde kendi kendine yetebilen ve ağırlaşan sorunlar karşısında çözüm üretebilen bir ülke konumunda olmak çok önemli. İstikrara imza attık Elhamdülillah. Uluslararası kuruluşların küresel ekonomik krizden dolayı yapmış oldukları ölçümlerde de Türkiye’nin başarısı göz ardı edilemeyecek düzeydedir” dedi. AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler de partililerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, toplantının hayırlı olmasını temenni etti.

“Aynı mücadeleyi vereceğiz”

Toplantıda konuşan Milletvekili Mustafa Yel de “Tüm gönül coğrafyamızdaki mazlum milletlere karşı olan sorumluluğumuzu da unutmadan gecemizi gündüzümüze katarak çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için adeta bir mecburiyetle çalışmak zorundayız. Bizler çalışacağız ki asil Türk Milleti, 85 milyon bugüne kadar nasıl ki İslam’ın sancaktarlığını yaptıysak, batı medeniyetine karşı güçlünün yanında değil haklının yanında olma mücadelesini verdiysek 2023’te, kıyamete kadar da aynı mücadeleyi vereceğiz” dedi.

“Buna izin vermemeliyiz”

Bakan Yanık, toplantıda yaptığı konuşmada, 2023 seçimlerinin önemini de vurguladı. “Halkın iradesine ipotek koymak isteyenlere kesinlikle izin verilmemeli” diyen Bakan Yanık, “2023, sözün özü; bu vesayet sisteminin, bu vesayet düzeninin Allah’ın izniyle sonsuza kadar yok edilmesi sürecidir. 2023 bizim için de onlar için de bunun için önemli çünkü vesayet düzenini yeniden getirmeye çalışıyorlar çünkü halkın her seferinde kendi iradesine ipotek koymaya çalışanlara karşı sandıkta verdiği cevabı durdurmaya çalışıyorlar. Buna izin vermememiz lazım” şeklinde konuştu.

“2023 seçimleri bu kavganın şah noktasıdır”

Ülkemizin bölgesinde çok önemli bir ülke olduğunu da vurgulayan Bakan Derya Yanık, “Türkiye, savunma denklemini değiştirmiş bir ülke. Bugün sadece Türkiye içerisindeki terörle mücadele değil bölgesel anlamda da denklemin değiştiği bir Türkiye’den bahsediyoruz. İHA’larıyla, SİHA’larıyla, savunma sanayisiyle bölgesel anlamda da savunma denklemini değiştirmiş bir Türkiye’den bahsediyoruz. Bize bu Türkiye’yi layık görmeyenlerle kavgamız devam edecek. 2023 seçimleri bu kavganın şah noktasıdır arkadaşlar. Sandıkta milletimizin yeniden bize bu görevi tevdi etmesiyle beraber inşallah Türkiye’nin şahlanışını bir yüzyıl daha durduramayacaklar” ifadelerini kullandı. Bakan Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak Tekirdağ’a yaptıkları yatırımları da tek tek sıraladı.

Şehit ailesini ziyaret etti

Bakan Yanık, AK Parti Tekirdağ Genişletilmiş İl Danışma Toplantı’nın ardından, Siirt’in Pervari İlçesinde düşen helikopterde 17 arkadaşıyla birlikte şehit olan Jandarma Uzman Onbaşı Dinçer Ersoy’un ailesini ziyaret ederek annesi Nilüfer Hatun Ersoy ve babası Mustafa Ersoy ile görüştü. Bakan Yanık, şehit Dinçer Ersoy’un ailesini ziyareti esnasında aileye Kur’an-ı Kerim ve Türk Bayrağını öperek takdim etti. Anne Nilüfer Hatun Ersoy ve şehit babası Mustafa Ersoy, ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirirken, anlamlı hediyeleri için de Bakan Yanık’a teşekkür ettiler. Ziyarette şehit Dinçer Ersoy’un annesi tarafından özel olarak dizayn edilen odayı da ziyaret eden Bakan Derya Yanık, duygularını gizleyemezken şehit ailesi tarafından da Bakan Yanık’a ziyaretin anısına ay yıldızlı figür hediye edildi. Bakan Yanık, daha sonra Türkiye Sakatlar Derneği Çerkezköy Şubesi’ni ziyaret etti.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Suat Kılıç: MEB’in 20 bin öğretmen atamasını yetersiz buluyoruz

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 20 bin öğretmen atamasını yetersiz, sayının branşlara dağılımını da dengesiz buluyoruz. Mülakat kaldırılacak sözü verilmesine rağmen mülakata yüzde 50 ağırlık tanınması, KPSS’nin ağırlığını ve sıralamadaki öncelikleri tümüyle ortadan kaldırmaktadır. Bu durum adaletsizliğe yol açmakta adalet duygusunu kökten aşındırmaktadır” dedi.

Gizem KARADAĞ-Celal ATALAY
ANKARA-Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, “Türkiye’nin gündeminin AK Parti, CHP yakınlaşmasından ibaret olmadığını ifade ederek, “Bu diyaloğa esas teşkil eden anayasa tartışmalarından da ibaret değildir. Ülkemizin öncelikli gündemi ekonomidir. Temel toplumsal mesele, geçim darlığıdır. Seçim geçti, artık geçim derdindeyiz. Asgari ücret 17 bin 2 lira, Türk-İş’in açıkladığı güncel açlık sınırı rakamı 17 bin 750 lira. Nedir açlık sınırı? Dört kişilik bir ailenin dengeli ve yeterli beslenmesi için gereken bir aylık rakamın tutarı. 17 bin 750 lira buna Türkiye’de açlık sınırı diyoruz. Ülkemizde açlık sınırı daha yılın beşinci ayında asgari ücretin yüzde 5 üzerine çıktı. Tabii olarak diyoruz ki, taraflarla görüşülmelidir. Kaynaklar ve imkanlar zorlanmalıdır. Ve en düşük emekli aylığıyla asgari ücreti, açlık sınırının üzerine çıkarmanın bir yolu bulunmalıdır. Et, süt ve her türlü tarımsal ürünün, üretimin maliyetini düşürmeden çarşı, pazar, tezgâh raf fiyatını indirmek mümkün değildir. Gıda enflasyonu önce arazide üretimin maliyeti düşürülerek kontrol altına alınmalıdır. Marketlerde süt ürünleri pahalı olmakla birlikte süt üreticileri belirlenen litre fiyatının üretim maliyetini karşılamaktan çok uzak olduğundan yakınmaktadır. Bu durum Kurban Bayramı öncesi süt sığırlarının yüksek gelir beklentisiyle kurbanlık kesime gönderilmesi riskini beraberinde getirmektedir. Süt üreticilerinin korunması yön acil kararlı ve istikrarlı adımlar atılmalıdır” diye konuştu.

‘HÜKÜMETİMİZİN ALACAĞI KARARLARI DESTEKLEYECEĞİZ’

Suat Kılıç, İsrail saldırılarının devam ettiğini belirterek, “Yüzyılın hitleri Netanyahu Hamas ateşkes koşullarını kabul etmiş olmasına rağmen refah bölgesindeki yüz binlerce insana aç, susuz, savunmasız sivillere, acımasız saldırılarını şiddetlendirerek devam ettiriyor. Katillerin yargılanacakları ve ölümlerden sorumlu tutulacakları günler yakındır. Bu bağlamda Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde açtığı davaya Türkiye’nin de müdahil olma kararını memnuniyetle karşılıyoruz. İsrail’le tüm ticari ilişkilerin Türkiye tarafından durdurulmasını da aynı şekilde memnuniyetle karşılıyoruz. Ticari ilişkilerin üçüncü ülkeler üzerinden sürdürülmemesi için gerekli önlemlerin titizlikle alınmasını da eş zamanlı olarak istiyoruz. İsrail terör kabinesinin katliamlarının durdurulması yönünde hükümetimizin alacağı tüm kararları ve atacağı en ileri adımları Yeniden Refah Partisi olarak her zeminde destekleyeceğimizi peşinen ifade ediyoruz” dedi.

‘ARTIK SÖZLERİN TUTULMASINI BEKLEMEK HAKKIMIZDIR’

Suat Kılıç, Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen atamalarına ilişkin, şunları söyledi:

“Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 20 bin öğretmen atamasını yetersiz, sayının branşlara dağılımını da dengesiz buluyoruz. Atamalarda yüzde 50 KPSS, yüzde 50 mülakat ağırlığının yol açacağı adaletsizlikte ayrıca ortadadır. Mülakat kaldırılacak sözü verilmesine rağmen mülakata yüzde 50 ağırlık tanınması, KPSS’nin ağırlığını ve sıralamadaki öncelikleri tümüyle ortadan kaldırmaktadır. Bu durum adaletsizliğe yol açmakta adalet duygusunu kökten aşındırmaktadır. Mülakatların kaldırılacağına ilişkin sözlerin de artık tutulmasını beklemek hakkımızdır.”

‘SOSYAL MEDYA POLEMİĞİNE AÇIKLIK GETİRMEK İSTİYORUM’

Kılıç, İsrail’le Türkiye Cumhuriyeti arasında serbest ticaret anlaşmasının imzalandığı tarih ile ilgili, “İsrail-Türkiye serbest ticaret anlaşması 14 Mart 1996 tarihinde imzalanmıştır. Refahyol hükümetinin kuruluşu ise 28 Haziran 1996 tarihidir. İsrail-Türkiye serbest ticaret anlaşması 4 Temmuz 1997 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yani imzalandıktan yaklaşık 15 ay sonra Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın başbakanlığındaki Refahyol Hükümeti ise bu tarihten sadece 4 gün önce 30 Haziran 1997 tarihinde düşürülmüştü. Anlaşmayı imzalayan Erbakan Hoca’mızdan önceki hükümet anlaşmayı yürürlüğe koyan da yine Erbakan Hoca’mızdan sonraki hükümettir. 54’üncü Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Refahyol Hükümeti olarak bilinen Erbakan Kabinesi, İsrail-Türkiye serbest ticaret anlaşmasını imza altına alan hükümet olmadığı gibi İsrail-Türkiye serbest ticaret anlaşmasını yürürlüğe koyan hükümet de değildir. Sosyal medyada sürdürülen bu polemiği tarihe not düşmek açısından bu şekilde tarih tarih ifade ediyor ve kayıt altına almış oluyor” dedi.

Okumaya devam et

Siyaset

CHP’den, AYM’ye ‘8’inci Yargı Paketi’ başvurusu

CHP, kamuoyunda 8’inci yargı paketi olarak bilinen ‘7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ ile düzenlenen bazı maddelerin iptali için Anayasa MAhkemesi’ne (AYM) başvurdu.

Samet ÖKSÜZ-Celal ATALAY
ANKARA-CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, AYM‘ye yaptığı başvuruda, söz konusu kanun ile düzenlenen ‘üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım’, ‘tazminat komisyonu’, ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ ve ‘kişisel verilerin korunması ve işlenmesi’ hususlarının iptali ve yürürlüğün durdurulmasını talep etti. AYM önünde açıklama yapan Günaydın, kanunun 12 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlatarak, “Bu kanunun gerek adalet komisyonundaki görüşmeleri sırasında hem komisyon üyesi arkadaşlarımız hem de milletvekillerimiz, gerekse genel kuruldaki görüşmeleri sırasında hepimiz kanunun içeriğinde bulunan anayasaya aykırı hükümlerin çıkartılması için gerekli yasal mücadeleyi yaptık. Kanun ile ‘terör örgütüne üye olmamak birlikte terör örgütüne yardım’ suçu düzenlenmektedir. Bu şu anda örneğin burada bir anayasal hak için protesto gösterisi yapan kişi ve grupların ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte’ diye başlayan keyfi söz dizimi üzerinden gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olabilir. Dolayısıyla bu düzenlemenin iptalini talep ediyoruz” dedi.

Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi öncesi kurulan Tazminat Komisyonunun vatandaşların adil başvuru ve etkili başvuru hakkını elinden aldığını savunan Günaydın, “Biz sürecin ihtisas mahkemeleri üzerinden yürütülmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bunun da iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını talep ediyoruz. Hükmün açıklamasının geri bırakılması düzenlemesi de son derece keyfidir. Avukat meslektaşlarımızı müvekkilleri, sanıkları ve hatta hakimleri zor durumda bırakmaktadır. Dolayısıyla daha doğru bir düzenleme yapılmasına olanak tanıyabilmek açısından bunun da iptalini talep ediyoruz” diye konuştu.

Günaydın, kişisel verilerin korunması ve işlenmesiyle ilgili bazı hükümlerin iptalini de istediklerini belirterek, “Kişisel verilerin korunması ve işlenmesiyle ilgili son derece sakıncalı hükümler vardır. Kişinin rızası ve bir kanuni koruma olmaksızın; sağlık verileri, siyasal parti üyelikleri, dernek üyelikleri işlenebilmektedir. Bunun izah edilebilir bir durumu asla söz konusu değildir. Yurttaş güvenliğini tümüyle ihlal eden bu tutum için AYM’ye geldik. Bunun yanında yine kanuni bir koruma olmaksızın keyfiliğe varan tutumlarla kişisel verilerin yurt dışına aktarılabilmesi söz konusudur. Eğer bu düzenlemeyi CHP yapmış olsaydı yeri göğü inletecek kişiler; bizim kişisel verilerimizi yurt dışıyla paylaşma konusunda bir sakınca görmemektedirler. Bunu bizim kabul edebilmemiz mümkün değildir. Caydırıcılıktan çok uzak para cezaları vardır. Bunun da iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Samsun’da 5 kurum dezenformasyonla mücadele eğitimi verecek

Samsun’da 5 kurum arasında ‘Dezonformasyonla Mücadele Kurumlar Arası İşbirliği Protokolü’ imzalandı. Protokol kapsamında paydaş kurumlar, dezenformasyonla mücadele edilmesi amacıyla gençlere eğitimler verecek.

ERSİN DEMİR
SAMSUN-Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından hazırlanan; Samsun Valiliği’nin himayesinde, İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürlüğü, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun Üniversitesi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında Dezenformasyonla Mücadele Kurumlar Arası İşbirliği Protokolü imzalandı. Gençlerin dijital mecralarda dezenformasyona maruz kalmamaları ve farkındalık oluşturulması adına hazırlanan 7 sayfa ve 12 maddelik protokol, Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın oluruyla, İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürü Ebu Bekir Ayrancı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Gençlik ve Spor İl Müdürü Feyzullah Dereci ve İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Ağar tarafından imzalandı.

‘EĞİTİCİLER FARKINDALIK EĞİTİMLERİ VERECEK’

İşbirliği yapılan kurumlardaki gönüllü eğiticilere Dezenformasyonla Mücadele Merkezi uzmanlarınca eğitici eğitimleri verilecek. Bu eğitimleri başarı ile tamamlayan gönüllü eğiticiler, eğitim kurumları başta olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlarda ‘Dezenformayonla Mücadele Farkındalık’ eğitimlerini verecek. Ayrıca, Üniversiteler ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullar, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı yurtlar ve gençlik merkezleri ile kamu kurumlarında panel, seminer, toplantı gibi etkinliklerle dezenformasyonla mücadelede farkındalık oluşturulması sağlanacak. İmza töreninde konuşan Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Günümüz bilgi çağında, dijitalleşme ile beraber yanlış bilgi ve yalan haber bilgi güvenliği kavramına yeni bir boyut kazandırmıştır. Dezenformasyona karşı daha az dirençli olan ve sosyal medyaya en fazla maruz kalan gençleri, farklı öğrenme yöntemlerini bir arada kullanarak bilgilendirmek ve toplumun genelinde nasıl daha sorumlu medya okuyucusu ve sosyal medya kullanıcısı olunacağı konusunda farkındalık uyandırmak, dijital mecrada dezenformasyonla mücadele etmek bu protokolün asıl amacıdır” dedi.

‘TOPYEKÜN MÜCADELE EİLE BAŞARI SAĞLANABİLİR’

Dezenformasyonla Mücadele Kurumlar Arasi işbirliği kapsamında yapılacak proje ve faaliyetlerin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Uzmanı Ümmühan Yücel, “Merkezimiz 2022 yılının Ağustos ayında kuruldu. Dezenformasyonla mücadele, ulusal ve uluslararası boyutta mücadele edilmesi gereken çok kıymetli, çok tehlikeli de bir alan oldu. Çünkü yapılan risk analizlerinde, dünya devletlerini tehdit eden riskler sıralamasında ilk sıralarda artık dezenformasyon geliyor. Bir bilginin yanlışlığını ortaya koymuş olsak bile onun yanlışlığının etkisinin hala devam ettiğini görüyoruz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, yanlış bilginin yayılma hızı doğru bilginin yayılma hızından kat be kat daha fazla. Böylesi bir ortamda elbette hem ulusal düzeyde, hem uluslararası düzeyde ancak kurumlar arası işbirliği ile topyekûn bir mücadele ile bu tehlike karşısında bir başarı sağlanabilir. Bu anlamda kurumlarımızla yapmış olduğumuz bu işbirliği protokollerinin bizim için çok kıymetli olduğunu ifade etmek isterim. Paylaş kurumlara şimdiden bize ve ülkeye verecekleri katkıdan dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.