Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eğitimi siyasete meze yapmak doğru yaklaşım değildir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,” Eğitim gibi doğrudan evlatlarımızı ve ülkemizi geleceğini ilgilendiren bu konuyu gündelik siyasete meze yapmak bu konu üzerinden öğretmenlerimizi kışkırtmak doğru bir yaklaşım değildir” dedi.

ANKARA-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 bin Öğretmen Ataması Programında konuştu.

Erdoğan, eğitim kadrosuna dahil olacak 20 bin öğretmen adayının sevincini paylaşmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Erdoğan, atanacak eğitimlere görevinde başarılar dileyerek, “Sizlerin de maarif ordumuza katılmasıyla öğretmen sayımızı 1 milyon 10 bine çıkarmış oluyoruz. Ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendiğimiz 2002 yılında bu sayı 526 bin civarındaydı. Hâlihazırda görev yapan öğretmenlerimizin 750 bini bizim dönemimizde atanmıştır” dedi.

Geçmişte eğitim alanında yaşanan sorunları anımsatan Erdoğan şunları kaydetti: “Okullarımızdaki altyapı ve öğretmen eksikliğinden dolayı derslerin çoğu boş geçiyordu. Büyükşehirlerde bile evlatlarımız sağlıksız kalabalık sınıflarda eğitim görüyordu. Bizim dönemlerimizi hatırlıyorum 80 kişi olduğu dönemler. Daha sonraları bu 100 kişiye filan çıktı. Farklı sınıfların aynı derslikte eğitim aldığı branş öğretmenine ulaşmanın lüks sayıldığı tabloya biz son verdik. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısında Türkiye olarak OECD ortalamasını yakaladık. Boş geçen veya farklı branşlardan öğretmenlerin girdiği dersler sorununu neredeyse çözüme kavuşturduk.”

Eğitim bütçesinin 10. 3 milyar liradan son ilave ile 305 milyar liraya çıkarttıklarını söyleyen Erdoğan,” “Derslik sayımızı 343 binden alıp 613 bine yükselterek okullarımızı , kütüphane, laboratuvarlar ve spor salonlarıyla donattık. Ders kitaplarından yardımcı kaynaklara çocuklarımızın tüm ihtiyaçlarına ücretsiz karşılayarak hasılı, Eğitim alanında ülkemizin ilerlemesine ket vuran eylemleri kaldırarak son 20 yılda dönüşüme imza attık” dedi.
28 Şubat sürecini anımsatan Erdoğan, “28 şubat sürecinde kılık kıyafetlerinden dolayı sadece eğitim hakları değil istihdam hakları da ellerinden alınan kadınlarımıza yönelik adaletsizliği giderdik. Okullarımızda aktif olarak çalışan bir milyonu aşkın öğretmemizin yüzde 60’ını kadınlarımız oluşturuyor. Artık hiçbir kamu görevlimiz inanç değerleriyle, iş hayatı hassasiyetleri ile mesleği arasında bir tercih yapmaya zorlanmıyor. Ülkemize ve milletimize hizmet etmek isteyen herkes özgürce, kısıtlamaya haksızlığa uğramadan vazifesini yerine getiriyor” dedi.

Öğretmenlerin sosyal ve mali hakları konusunda önemli iyileştirmeye gittiklerini belirten Erdoğan, “ Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin, yaklaşık 60 yıldır sürüncemede bırakılan bu meseleyi meclisimizle birlikte biz çözdük” diye konuştu.

Bu sene yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanunu sayesinde öğretmenlerin müstakil bir meslek kanuna kavuştuğunu ifade eden Erdoğan, ”Öğretmenlerimize ilave mali haklar da Tanıdık. Tabi bütün bu kazanımlar ülkemizde birilerini rahatsız ediyor. Tek umutlarını milletin ve ülkenin başındaki kara bulutların çoğalmasına bağlayanlar her müspet adım gibi bunu da işlerine sindiremiyorlar. Açıkçası öğretmenlerimizle birlikte öğrencilerimizin hatta topyekün eğitim sistemimizin faydasına olan böyle bir meseleyi dahi istismar edenleri görmekten ülkemiz adına hicap duyuyorum. Türkiye’ye dair elle tutulur hiç bir projeleri olmayanların yaptığı boykot çağrısı öğretmenlerimizi siyasi malzeme olarak kullanmayı amaçlayan tamamen art niyetli bir girişimdir. Bırakın artık bu boykotu filan nedir bunlar? Siz eğitim öğretim mimarı mısınız? yoksa sokaklarda caddelerde çapulcu olarak dolaşanlar mısınız? Bize yavruları ile yavrularımız ile haşır neşir olacak öğretmenler lazım Böyle caddelerde sokaklarda dolaşanlar değil” dedi.

Öğretmenlere hitap eden Erdoğan, “Ben yavrularımıza gerçekten bu tür emeği veren öğretmenlerimizle iftihar ediyorum. Eğitim gibi doğrudan evlatlarımızı ve ülkemizi geleceğini ilgilendiren bu konuyu gündelik siyasete meze yapmak bu konu üzerinden öğretmenlerimizi kışkırtmak doğru bir yaklaşım değildir. Öğretmenlerimizin bu tür fitne teşebbüslerine prim vermeyeceğini biliyorum. 20 bin öğretmenimizin bugün atamasını yaparken 20 bin öğretmenimizden de özellikle bunları bekliyoruz. Bir öğrencinin öğretmenine mektubunu, öğrenciliğim zamanında öğretmenimiz bize okumuştu. O çok çok anlamlıydı. O mektuba öğrencinin başlayışı çok farklıydı. O mektubun başlığında varlık sebebim diye başlıyordu. Medar-ı iftiharım öğretmenim diye başlıyordu. İşte bize bu tür öğrencileri yetiştirecek öğretmenler lazım” ifadelerini kullandı.

Kısa süre önce ücretli çalışan öğretmenlerin ve usta öğrencilerin ücretlerine yönelik de iyileştirmeler gerçekleştirdiklerini aktaran Erdoğan, “Temmuz ayı zamları ve son düzenleme ile birlikte usta öğreticilerimizin ve ders ücreti karşılığında görev alan öğretmenlerimizin ücretlerine yaklaşık yüzde 70’lik bir artış yaşandı. Önümüzdeki dönemde öğretmenlerimizi ekonomik ve mali açıdan desteklemeye devam edeceğiz.

İnsanlık olarak son 2,5 yıldır sağlık krizi ile başlayan sonra farklı boyutlara evrilen büyük bir fırtınayla boğuşuyoruz. Salgının sağlık ile ilgili tarafı ortadan kalktıkça diğer alanlardaki etkileri daha iyi gün yüzüne çıkıyor. Bu küresel krizin sağlık sistemi yanında ekonomiden kamu güvenliğine, sosyal psikolojiden bireysel ilişkilere pek çok alanda ciddi sıkıntılara yol açtığına şahit oluyoruz. Salgın sürecinin en fazla etkilediği alanların başında hiç şüphesiz eğitim gelmektedir. Öğretmenlerimizle her konuştuğumuzda en büyük sorunun bedenen sınıfta ancak zihnen başka yerlerde olan çocuklar olduğunu görüyoruz. Velilerimizle her buluşmamızda bu konuda duyulan endişe ve serzenişleri bizzat dinliyoruz. Okuma alışkanlıklarından ders dinleme becerilerine, ekran bağımlılığından sosyalleşmeye kadar bir çok alanda çocuklarımız yeni sınamalarla yüzleşiyor” dedi.

Eğitim alanında çalışmalarını sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan, “Çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde eğitim öğretim hayatlarını ve beşeri ilişkilerini sürdürmek için gereken her türlü çabayı gösteriyoruz göstereceğiz.

Ancak bilhassa sosyal medya mecralarından yayılan popüler kültürden zararlı etkilerinden evlatlarımızı korumamız gerektiği anlaşılıyor. Ben öğretmenlerimden de bunu özellikle rica ediyorum. Bu süreci de bir tarafında sizin gibi genç eğitimcilerin diğer tarafında öğrencilerin olduğu iki ayaklı bir mücadele ile yürütmemiz gerekiyor. Bakanlığımızın hazırlıklarını sürdürdüğü medeniyet bilinci ve kültür okur yazarlığı çalışmasını bu çerçevede yakından takip ediyorum. Yakında başlatılacak Türkçe seferberliğini de takdirle ve memnuniyetle karşılıyorum. Hedefimiz evlatlarımızın bizi biz yapan değerlerin önemini daha iyi idrak etmesini bu toprakların birikiminin fevkine çok daha iyi varmasını sağlamaktır. İstiyoruz ki evlatlarımız ilim ve irfan geleneğimizde milli ve manevi değerlerimizle daha fazla hemhal olsun. İstiyoruz ki istikbalimizin teminatı olan gençlerimiz bağrından çıktıkları toplumun hassasiyetlerini daha iyi kavrasınlar. İstiyoruz ki Mevlana hazretlerinin pergel metaforunda ifade buyurduğu şekilde öğrencilerimiz bir ayaklarını bu toprakların birikimine sabitlerken diğeri ile de tüm dünyayı dolaşacak evrensel bir vizyona kavuşsunlar. İstiyoruz ki çocuklarımız kültürümüzün taşıyıcısı olan güzel Türkçemizi en iyi en doğru şekilde kullanma becerisi edinsinler. İstiyoruz ki yeni teknolojilerden iletişim imkanlarından istifade ederken kendilerini bunlarla beraber gelen risklerden tehditlerden de korusunlar. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillere sahip olmanın yolu popüler kültüre sorgusuz sualsiz teslim olmaktan değil öncelikle bizi biz yapan hasletleri içselleştirmeden geçiyor. Elbette bu kritik süreçte devletimizin ilgili kurumları yanında siz öğretmenlerimize, idarecilerimize, ebeveynlere de görevler düşüyor” diye konuştu.



Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Dünya

Dışişleri Bakanlığından İsrail Dışişleri Bakanı Katz’a tepki

Dışişleri Bakanlığı, “İsrail hükümetinin soykırım politikaları, artık hem Filistinlilere hem de İsraillilere yönelik bir tehdit haline gelmiştir” dedi.

ANKARA-Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlara ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği affedilmez suçları cesurca kınıyor. Türkiye, İsrail’in işlediği katliamı sona erdirmek için durmaksızın çaba harcıyor, İsrail’in uluslararası toplum tarafından izole edilmesi yönünde somut adımlar atıyor. Bazı İsrailli siyasetçilerin Türkiye’yi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı asılsız iddialarla saygısız biçimde hedef almasının gerçek nedeni budur” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada İsrail’in politikalarının hem Filistinlilere ve İsraillilere karşı bir tehdit haline geldiği belirtilerek, “Türkiye, İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı ırkçı ve adaletsiz politikaları gündeme taşımaya devam edecek. Filistinliler kendi ülkelerinde, kendi devletlerine sahip olana dek bu haklı davayı savunacağız” denildi.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah Partili Konakçı: Engelli maaşları en az asgari ücret seviyesine çıkartılmalıdır

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Davut Konakçı, “Engelli vatandaşlarımızın en azından normal bir yaşantıya sahip olmaları için engelli maaşları ve bakım aylıkları en az asgari ücret seviyesine çıkartılmalıdır” dedi.

ANKARA-Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Engelli Vatandaşlar Birim Başkanı Davut Konakçı, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla yazılı açıklamada bulundu. Konakçı açıklamasında, “Engelli ve bakım maaşlarının düşük olması ve bu maaşların tespitinde aile gelirinin ölçü olarak kullanılması sonucunda birçok ağır engelli vatandaşlarımızın kendisinin ve beraber yaşadığı aile fertlerinden birinin üzerine kayıtlı araç veya herhangi bir gayrimenkul olması veyahut da geliri olması durumunda maaşlarının kesilmesi birkaç yıldır yapılan bir uygulamadır. Devletimiz burada açlık sınırının 17 bin 725 lira olduğu bir ortamda zaten açlık sınırının 4/1 ve 7/1 oranında verdiği maaşı da keserek engelliye ‘sadece karnını doyur, sana fazlası yasak’ demektedir. Nitekim geçtiğimiz günlerde yaşlı bir babanın, 50 yaşındaki engelli kızını öldürerek kendisinin de intihar ettiği basına yansımıştır. İnsanımızı bu şekilde çaresizliğe sürüklerken 3 yerden 5 yerden maaş olan bürokratların, aylık 1,5 milyon ve civarında maaş alan genel müdürlerin her gün konforu artırılmakta, yeni kazanç kapıları sağlanmaktadır. Engelli vatandaşlarımızın en azından normal bir yaşantıya sahip olmaları için engelli maaşları ve bakım aylıkları en az asgari ücret seviyesine çıkartılmalıdır” diye konuştu.

Yeniden Refah Partisi olarak 31 Mart seçiminde kazandıkları 63 belediyede engellilerle ilgili yapacakları hizmetlere de yer veren Konakçı, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Belediyelerimiz tarafından engellilere yönelik olarak yapılacak olan hizmetlerde, belediyelerimizde çalışan ve engellileri temsil eden meclis üyesi veya dernek üyelerinden danışmanlık hizmeti alınacak ve hizmetler engelliler için en iyi seviyeye çıkarılacaktır. Mevcut trafik ışıkları ve toplu taşıma araçlarında sesli anons sistemleri olacak, mevcut parklar ve bahçeler engellilerin erişilebilirliğini sağlayacak şekilde düzenlenecek, tüm kamu binalarında erişilebilirlik tedbirleri alınacak ve engelsiz ulaşım araçları temin edilecek, kaldırım ve yaya geçitleri engellilere uygun hale getirilecek ve kamu hizmetlerine dair tüm web siteleri engellilerin kolay kullanımına uygun hale getirilecektir. Spor yapmak isteyen engelli vatandaşlarımız için belediyelerimiz tarafından her türlü malzeme temini ve spor alanları oluşturularak, belediyemiz sponsorluğunda engelli spor kulüpleri kurulacak, engelli vatandaşlarımızın rehabilitelerini sağlayacak belediye rehabilitasyon merkezleri ve rehabilite alanları oluşturulacaktır. İktidara geldiğimizde engelli istihdamındaki oran değişikliğini yaparken; 81 ilde 181 fabrika yatırımı projelerimiz ile birlikte çalışanlarının yüzde 90’ını engelli vatandaşlarımızın oluşturduğu, bilhassa engelli vatandaşlarımızın engeline binaen kullanacakları aparat ve malzemelerin üretimini yapacak fabrikalar kurarak engelli vatandaşlarımızın iş, istihdam problemini ortadan kaldırmak ve aynı zamanda ihracat ürünleri üretimi ile ekonomiye katkı sağlamalarına imkân tanıyacağız. Bu projeleri gerçekleştirmeye muktedir olan tek iktidarın milli görüş iktidarı olacağı ortadadır. Yeniden Partisi olarak engelli vatandaşlarımıza yönelik olan projelerimizi, mevcut hükümetin talebi halinde kendilerine sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz. Yılın 6 günü değil 365 günü engelli vatandaşlarımızın yanında olacağımıza söz veriyoruz. Bu vesile ile 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle tüm engelli vatandaşlarımızın haftalarını kutlar, sağlık ve afiyetler temenni ederim. Engelsiz bir Türkiye’ye kavuşmak ümidiyle.” (DHA)

Okumaya devam et

Dünya

Rusya Savunma Bakanı Şoygu, görevden alındı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu görevden alarak, Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri olarak atadı. Putin, Şoygu’nun yerine eski Başbakan Yardımcısı Andrey Belousov’u önerdi.

VAHDET AYAZ
Kremlin’den konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Vladimir Putin ‘Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri Hakkında’ kararnameyi imzaladı. Sergey Kuzhugetovich Şoygu’yu Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri olarak atadı. Bu Kararname imzalandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer” denildi.

Rus medyası, Putin’in Şoygu’nun yerine eski Başbakan Yardımcısı Belousov’u önerdiğini duyurdu.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.