AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, Millet İttifakı’nın yer aldığı 6’lı masayı eleştirerek, “Karşılıklı açıklamalara baktığımızda işlerinin zorlaştığını görüyoruz” dedi.

Sadi Uzun
ZONGULDAK-AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, yaklaşık 8 ayda Millet İttifakı’nın altı toplantı yapabildiğini ve parlamenter sisteme geri dönebilmekten başka vaatlerinin olmadığını öne sürerek şu ifadelere yer verdi:

“Altılı masanın işi çok zor. Son zamanlarda karşılıklı açıklamalara baktığımız zaman işlerinin zorlaştığı görülüyor. Altılı masadan bir şey çıkmayacağını milletimiz gayet iyi biliyor. Altılı masa 8 aydan beri altı toplantı yapabildi ve toplantılardan çıkan tek sonuç parlamenter siteme geri dönebilmek. Başka bir vaatleri yok. Yeni sistemi sonlandırmak istiyoruz. ‘Recep Tayyip Erdoğan iktidarını sona erdirmek istiyoruz ve eski sisteme parlamenter sisteme geri dönmek istiyoruz’ diyorlar. Milletimiz bunları kabul etmez. Çünkü milletimiz parlamenter sistemin ne olduğunu unutmadı. Parlamenter sistem, koalisyonlar sistemi en önemli özelliği istikrarsızlık. Bir buçuk yılda değişen hükümetler yatırımların durduğu projelerin yürümediği ekonomik krizlerin olduğu ve bu siyasi krizlerin ekonomik krizlerin siyasetçiye güvenin azalttığı bir sistem siyasetçiye güven azalınca da vesayetçi anlayışın güçlendiği on yılda bir muhtıranın on yılda bir darbenin gerçekleştiği ve ülkeyi bir adım ileriye götürmeyen iki adım atılmışsa dört adım geriye götüren sistem. Dolayısıyla bu eski sitemi vaat etmenin millet nezdinde bir alıcısı yok. Çünkü biz yaz boyunca tüm milletvekillerimiz halkımızın içindeydik. Hiçbir kişiden duymadık ‘eski sisteme geri döndürelim’ diyene rastlamadık. Dolayısıyla milletimiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile istikrarı yakaladı.”

“Milli meselelerde birlik olmazsanız nasıl yöneteceksiniz?”

Pandemi sürecinde küresel enflasyonun etkilerinden hızlı kararlar sayesinde halkı küresel enflasyona ezdirmediklerini anlatan Yılmaz Tunç, şöyle devam etti:

“Bakınız 4 buçuk yıldır seçim yok. Hem yasama süreci açısından hem yürütme açısından hem yargı bağımsızlığı açısından Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi demokrasimizi ve Cumhuriyetimizi daha güçlendiren sitem olduğunu dış politikada nasıl dirayetli bir duruş sergileyebildiğimizi bu sistem sayesinde yürütmede nasıl bir hızlı kararlar alıp uygulayabildiğimizi milletimiz gördü. Özellikle iki yıl süren pandemi süreci küresel enflasyonun etkilerinden hızlı kararlar alarak peşi sıra açıkladığımız ekonomi paketlerimizle halkımızı küresel enflasyona ezdirmediğimizi de milletimiz şu dönemde görmüş oldu. Eski sisteme krizler üreten sisteme geri dönmeyi düşünmeyecektir. Tabi altılı masanın altı artı bir yedisinin de birbirine benzemediğini biliyoruz Tek ortak noktaları AK Parti iktidarını ve Cumhur İttifakını başarısız kılmak ve Cumhurbaşkanımızı iktidardan düşürmek olduğunu da biliyoruz. Ama milletimiz buna müsaade etmeyecektir. Milletimiz Türkiye’nin daha güçlü adımlarla yoluna devam etmesini isteyecektir. Çünkü altılı masanın bugüne kadar verdiği mesajlara baktığımızda zaman her kafadan bir ses çıkıyor. İşte Suriye konusunda farklı düşünüyorlar. HDP konusunda farklı düşündüklerini söylüyorlar biz farklı siyasi partileriz diyorlar da ama ülkenin en temel meselelerinde dış politika konularında milli güvenlik konularında milli savunma konularında siz ortak düşünmezseniz, iktidarıyla muhalefetiyle milli meselelerde birlik olmazsanız iktidara geldiğinizde nasıl yöneteceksiniz? Milletimiz böyle bir kaos ortamını elbette ki müsaade etmeyecektir. Bakanlık verilebilir HDP’ye şeklindeki sözlerden sonra çıkan tartışmalara baktığımız zamanda bu tartışmalarda İyi Parti’den önce bir ses çıktı daha sonra tartışmaların biraz daha genişlediğini görüyoruz. Ama tabi bunlar unutulduğunda ittifak halindeyiz, tek aday için çalışıyoruz şeklinde mesajlar vermeğe çalışacaklardır. Bu tabi ki samimi olmadıklarını bunun bir göstergesi geçmişte de TBMM’deki oylamalarında bunları görüyoruz. Birisi tezkereye evet diyor; diğer ortak hayır diyor. En önemli konu yani Suriye ye asker gönderme konusu. Suriye bir terör devletini oluşmasını ve Türkiye ye zarar vermesi önlemek için değil mi Suriye’ye asker göndermek. 30 kilometrelik bir koridor kurduk çok sayıda harekat yaptık ve şehitler verdik. Şimdi o bölgede terör devletinin oluşmaması için orada görevimiz devam ediyor. Siz asker göndermeye hayır derseniz diğer ortağınız evet derse bu nasıl bir tutum olur. Yine Libya konusunda da aynı Azerbaycan konusunda farklı.”