Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Bakan Pakdemirli’den fiyat artışları ile ilgili açıklama

Muhammed Muttalip Yalçın – Tugay Göktürk

ÇORUM – Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, gıda fiyatlarındaki artışın çözümü için yapısal değişikler gerektiğini belirterek, “Yapısal olarak en önemli değişimi sözleşmeli üretimde görüyorum” dedi.


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Çorum’a geldi. İlk olarak Çorum Valiliğini ziyaret eden Bakan Pakdemirli, sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Pakdemirli, toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Dünya ve Türkiye’nin pandemi ile boğuştuğuna dikkat çeken Pakdemirli, “Bu süreçte tarımı ve gıdayı etkileyen bir sürü unsur var. Dünyada emtia fiyatları artıyor. Ülkeler stok yapmaya başladı. Dış ticaret tedbirleri getirildi. Tüm dünyada belirsizliği yönetmekten gelen endişeden dolayı fiyatlandırma yapısı son derece yukarıya gitmiş durumda. Bu durum çiftçimizin, üreticimizin, tüketicimizin aleyhine oluyor. Biz burada tüm gayretimizle üretecimizin sürdürülebilir olarak üretimde kalması noktasında gayretimizi sürdürüyoruz. Pandemi artık bize bir şey emrediyor. Eskiden yaptığımız gibi işlerimizi devam ettirmememiz gerektiğini ifade ediyor. Bir ürün üretiyorsak bunun farklı ürünlerini aramamız gerekiyor. Dönüm başı, hektar başı verimlilikleri artırmamız gerekiyor. Son 20 yılda ürünlerin dekar başına yüzde 40 seviyesinde bir artış var. Mısırda yüzde 112’lere varan bir artışımız var. Bunların hepsi AR-GE ve teknoloji ile oluyor. Pandemiden sonra bütün konuları gözden geçirmemiz gerekiyor” dedi.

“Son 50 yılda sel, kuraklık gibi afetlerin sayısı 5 kat arttı”

İklim değişikliği ile önümüzdeki 15-20 yılda tarımsal üretimde yüzde 15 ila 20 kayıp yaşanacağının tahmin edildiğini ifade eden Bakan Pakdemirli, “Küresel ısınma ve iklim değişikliği kapımızda. Eskiden yaptığımız işleri yapmamamız lazım. Son 50 yılda sel, kuraklık gibi afetlerin sayısı 5 kat arttı. İklim değişikliği de önümüzdeki 15-20 yılda tarımsal üretimde yüzde 15 ila 20 kayıp olacağını gösteriyor. Kuraklığı hep birlikte yaşadık. Çorum’daki tarım alanları kuraklıktan etkilendi. Kuraklıkla ilgili tedbirler aldık. Hububat ve baklagillerde dekar başına 100 TL’ye varan destek, borçların ertelenmesi gibi ek tedbirler aldık. Bu yıl 40 bin dekarın üzerinde bir alan sigortalandı. Kuraklığı artık geçici olarak düşünmemiz gerekiyor. Sigortaya biraz daha yönlenmemiz gerekiyor. 2020’de kuraklıkta devlet desteğini yüzde 60’dan 70’e çıkardık. Hasar ödeme oranlarını da yüzde 80’lere çıkardık” diye konuştu.

“Pandemi ve küresel belirsizliklerden dolayı emtia fiyatlarında artış var”

Pandemi ve küresel belirsizliklerden dolayı emtia fiyatlarında artış olduğunu anlatan Pakdemirli, “Petrol fiyatlarında artış var. Doğal gaz fiyatlarında artış var. Demir çelik fiyatlarında artış var. Belki yüzde 100 ve 200’lere varan fiyat artışlar var. Çiftçimizle, üreticimizle bunları konuşacağız. Bugün itibarıyla emtia fiyatlarındaki artış bugüne kadar çiftçimizi ve üretecimizi etkilememiş olsa da bundan sonra maliyetler açısından etkileyecek. Burada alacağımız en önemli tedbir şu son 3 yıldır biz hiçbir zaman çiftçimizin emeğini yerde bırakmadık, alın terini boşa akıtmadık. Hep doğru fiyat politikaları, doğru alım politikaları ve doğru piyasalar oluşmasını sağlayarak hem hububatta hem bakliyatta doğru fiyatlara ulaşması gayreti içerisinde olduk. Bunu da ekseriyetle başardık diyebilirim. Küresel ekonomik bir dalgalanmanın olduğu pandemi döneminde çiftçimizi üzmeden, moralini bozmadan üretimde kalmasını, üretimin içerisinde kalmasının gayreti içerisinde olduk. Hem üretici hem tüketici açısından gıda fiyat artışlarının çözümü için yapısal çalışmaların yapılması gerekiyor. Son derece artan fiyatlar mutfaktaki enflasyonun da bir şekilde hem gelir anlamında hem de bunların sabitlenmesi anlamında çalışmalar yapılması gerekiyor. Fiyat artışları ile ilgili onlarca çalışma yaptık. Dünyadaki fiyat artışları ülkemizde minimum yansımıştır. Bunda artırılan üretim, doğru alım politikaları ve doğru dış ticaret politikası ile fiyat artışlarının minimum seviyede olması gayreti içerisinde olduk. Bunda da başarılı olduk” şeklinde konuştu.

“Çiftçimizin daha konforlu olması için yıllar itibarıyla hızlı bir şekilde sözleşmeli üretime geçmesi lazım”
“Çiftçimizin daha konforlu olması için yıllar itibarıyla hızlı bir şekilde sözleşmeli üretime geçmesi lazım” diyen Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Gıda fiyatlarındaki artışla ilgili de bunun çözümü yapısal değişikler. Bugün kısa vadeli çözümler ortaya koyuyoruz. Ancak yapısal olarak en önemli değişimi sözleşmeli üretimde görüyorum. Sözleşmeli üretim Türkiye’nin de bildiği belli ürünlerinde içinde olduğu işte şeker pancarı olsun birkaç tane daha ürünümüz var. Bu ürünlerde bir deneyimimiz var. Gelişmiş ülkelerde yüzde 80-85 oranında sözleşmeli üretim olduğunu görüyoruz. Bizde bu oran yüzde 5 seviyesinde. Bizim çiftçimiz, üreticimiz ektiği ürünün kaç liraya satacağını bilmiyor. Harman zamanına kadar bir iddia oynuyor. Çiftçimizin daha konforlu olması için yıllar itibariyle hızlı bir şekilde sözleşmeli üretime geçmesi lazım. Türkiye bu alanda geç kalmıştır. Ana muhalefet partisi lideri çıkıyor. Bazı açıklamalarda bulunuyor. Taban fiyatlarıyla ilgili falan. Çözüm taban fiyatlarında değil. Türkiye artık serbest piyasa ekonomisinden geriye dönemez. Türkiye ithalat ve ihracata açık. Bu işleri taban fiyatıyla yürütemezsiniz. Bu işleri sözleşmeli üretimde yaparsanız. Mesele üreticinin sekli üretimde kalması, güçlenmesi ile bunu ancak sözleşmeli üretimle yaparsınız. Sözleşmeli üretimle ilgili yasal mevzuat eksiğimiz var. Bunun tamamlanması lazım. Bunu mecliste görüyoruz. Bunu sihirli değnek olarak algılamamamız lazım. Sözleşmeli üretimi toplam üretim içerisindeki payını artırmamız lazım. Bu zaman alır bunu bir an evvel devreye koymamız lazım. Özellikle yapısal olarak değişikliğin en başında sözleşmeli üretim geliyor.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

Zorlu mesai, günde 12 saat çalışan tarım işçileri 900 TL yevmiye elde ediyor

Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine gelen mevsimlik işçiler, günde çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak ortalama 900 TL kazanç sağlıyorlar.

Ayşe Güler Tokdemir
HATAY-
Hatay’ın bereketli topraklarında bir çok tarım ürünü yetişiyor. Binlerce insana ekmek kapısı olan bereketli topraklara bir çok ilden tarım işçileri geliyor. Baharın gelmesiyle Amik Ovası’nda başlayan soğan hasadı için Şanlıurfa’dan Hatay’ın Kumlu ilçesine de tarım işçileri göç etti. Zorlu şartlarda çalışmasını sürdüren tarım işçileri günde tek vardiya çalışarak 450 TL, çift vardiya sisteminde 12 saat çalışarak 900 TL kazanç sağlıyorlar. Tarım işçilerini en çok zorlayansa Nisan ayı olmasına rağmen 35 dereceyi geçen hava sıcaklığı oluyor.

Mevsimlik işçi olarak çalışmanın çok zor olduğunu dile getiren Süleyman Budak, “Biz mevsimlik işçi olarak Kumlu tarafında çalışmaya geliyoruz. Burada biz soğan hasadı yapıyoruz. Günün 12 saatini tarlada geçiriyoruz. Çok zor biz burada ailecek çalışıyoruz. Mevsimlik işçi olarak burada iş çok zor. Hava şimdi güzel serin esiyor ama gün sıcağının olduğu zamanlar çok kötü oluyor. Biz Kumlu’da 2 ay kadar kalıyoruz. Yevmiye soğanın kötü olmasından dolayı biraz düşük, ortalama 450 TL alıyoruz” dedi.

Tarlada çalışmanın kadınlar için çok daha zor söyleyen Çiğdem Karaçil, günde 2 vardiya çalışarak 900 TL gelir elde ettiğini belirterek “Soğan zamanı olduğu için Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasat etmeye geldik. Yaklaşık 2 ay burada kalıyoruz. Soğan hasat etmek zor, kadınlar için çok daha zor. Günlük 10 dönüm hasat ediyorum. Bu işi yapıyoruz evde de çamaşır, bulaşık ve evi temizliyoruz. Yani kadınlar için daha zor. Sabah 5’ten gelip akşam 7 gibi gidiyoruz. Günlük yaklaşık 900 TL alıyoruz. Buraya ailecek geliyoruz. Havalar biraz daha ısındığında daha zor oluyor” şeklinde konuştu.

20 yıldır bu işte çalıştığını dile getiren Nusret Karaçil, “Biz Şanlıurfa’dan Kumlu’ya soğan hasadını yapmaya geldik. Bizim için çok zor bir iş yaklaşık 20 yıldır bu işe geliyoruz. Havalar ısındığında baya zorlanıyoruz. 1 ay sonra buradan Bursa’ya gideceğiz. Bursa’dan sonra Eskişehir’e gideceğiz. Aralık ayına kadar dışarıdayız sonra memlekete gidiyoruz. Memlekette 5 ay kalıp bu işe tekrar geliyoruz. Hayatımız artık bu iş oldu. Günlük yevmiye değişiyor, bazen çok az bazen de idare oluyor. Sabit bir yevmiye yok. Soğan hasadı gerçekten meşakkatli bir iş, güneş doğmadan geliyoruz, güneş batana kadar tarlada çalışıyoruz. Kumlu’da en fazla 2 ay kalıyoruz” dedi.

Okumaya devam et

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Genel

Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu

İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulunan Mehmet Ali Yılmaz, 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı.

İSTANBUL-
Spordan Sorumlu eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulundu. Mehmet Ali Yılmaz, 21 Ekim 1948 günü Trabzon’da dünyaya geldi. İstanbul Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Fakültesini bitirdi. Bankacılık, Basın alanlarıyla ilgilendi. Tek-Art Holding ve Yılmaz Yayınları AŞ Yönetim Kurulu Başkanı, Güneş Gazetesi sahibi, Titibank Yönetim Kurulu Başkanı, Trabzonspor Kulübü Başkanı, Mühendisler Odası, Müteahhitler Sendikası, İstanbul gazeteciler Cemiyeti, Gazete sahipleri Sendikası ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Üyesi olarak görev yaptı.

Yılmaz, 1991 genel seçimlerinde DYP’den Trabzon Milletvekili seçilerek, 20.10.1991-24.12.1995 arası TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı. 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı. Evli, 5 çocuk babasıdır.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.