Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Devlet Bahçeli: “Yeni bir anayasa Türkiye’ye hizmettir”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yeni bir anayasa yapmak, Türkiye’nin ‘21’inci Yüzyılda Lider Ülke’ gayesine muazzam bir hizmettir” dedi.

Partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi yeni anayasa konusunda sık sık dile getirdiği çalışmalarını Allah’a şükürler olsun ki bitirmiş ve metin yazımı sonuçlanmıştır. ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 Maddelik Yeni Anayasa’ adıyla ve bu çerçeve içinde 100 maddelik anayasa önerimizin, iftiharla belirtmek isterim ki, hazırlık aşaması tamamlanmıştır. Stratejik hedeflerimizden birisiyle ilgili sözümüz yerine getirilmiştir. Bu kapsamda titizlikle sürdürülen ön çalışma şu anda elimizdedir. Partimiz, Cumhuriyet’in 100’üncü yılını yeni anayasa açısından hem bir fırsat hem de tarihi bir dönüm noktası olarak ele almaktadır. Bilindiği üzere, Türk milleti yüz yıl önce Kurtuluş Savaşı verirken egemenlik yetkisini Büyük Millet Meclisi’ne devretmiştir. Gazi Meclis kurucu iktidar yetkisine dayanarak 20 Ocak 1921 tarihinde Teşkilat-ı Esasi’ye Kanunu’nu kabul etmiş, 29 Ekim 1923 tarihinde de bir anayasa değişikliği ile Cumhuriyet rejimine geçiş sağlamıştır. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında, milletin iradesinden feyzini alarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kabul edip aziz milletimizin takdir ve tensibine sunmasını amaçladığımız sivil anayasa ile ‘Yeni yüzyılı lehimize çevirme’ imkanı doğmuştur. Her zaman millet iradesini ve egemenlik haklarını esas alan, bu doğrultuda fikri ve siyasi mücadelesini kararlılıkla ifa ve icra eden partimiz ‘Cumhuriyet’in 100. yılında 100 maddelik Yeni Anayasa Önerisi’ni milletimize ve siyasi muhataplarımıza bugün itibariyle duyurmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Yeni bir anayasa yapmak, Türkiye’nin ‘21’inci Yüzyılda Lider Ülke’ gayesine muazzam bir hizmettir”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi’ne göre, ‘Cumhuriyet’in 100. yılında yeni anayasa yapmak, yeni bir toplum sözleşmesini milletimize kazandırmak bir tercihten öte tarihi, ahlaki ve milli bir sorumluluktur.’ Biz bu sorumluluk duygusuyla hareket ederek üstümüze düşen siyasi görevi yapmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Eğer istikbalin yol haritasını çizeceksek; ruh kökümüzü yansıtan, yalnızca bize özgü, bizi anlatan, geçmişle gelecek arasında herkesi kucaklayacak bir köprü kuracaksak yeni bir anayasadan başka bir seçenek kalmamıştır. Bu anayasa önerimiz önümüzdeki yüz yılın demokratik meşalesi, milletimizin geleceği inşa ve ihya hamlesidir. Her şeyden önce bu çağın insan hakları, devlet düzeni, demokrasi kazanımları ve hukuk anlayışına müzahir yeni bir anayasa yapmak, Türkiye’nin ‘21’inci Yüzyılda Lider Ülke’ gayesine muazzam bir hizmettir” açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin dünyada yükselen güçlü rolünü destekleyecek yeni bir anayasaya ihtiyaç ileri düzeydedir”

Anayasa ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani, Türk Tipi Başkanlık Modeli arasında onarımı, tamiri ve telafisi imkansız bir çelişki ve uyumsuzluk yumağı söz konusu olduğunu ve bu çelişkinin yeni bir anayasa marifetiyle süratle aşılmasının elzem olduğunu vurgulayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Dünya genelinde, 19’uncu yüzyılda hazırlığı yapılmış 7 ülke anayasası kalmış, 51 ülke ise 21’inci yüzyılda yeni bir anayasa yazmış ve yapmıştır. Değişim dinamikleri ve tarihin hızı bakımından bundan daha doğal bir şey de olmayacaktır. İlk olarak, milli ve manevi müktesebatımızla çelişmeyen, yeni yönetim sisteminin doğasıyla katiyen çatışmayan, aynı zamanda Türkiye’nin dünyada yükselen güçlü rolünü destekleyecek yeni bir anayasaya ihtiyaç ileri düzeydedir. İkinci olarak, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında ‘Demokratik ve sivil nitelikli bir anayasa’ yapma fırsatı doğmuş, siyaset kurumu ve sivil toplum kuruluşları tarih huzurunda sorumluluk altına girmişlerdir. Cumhuriyet’in 100’üncü yılı, çoğulcu, katılımcı, kapsayıcı ve demokratik usullerle yeni bir anayasa hazırlamak için büyük bir ‘Şevk, heyecan, ilham kaynağı’ olarak önümüzdedir. Kaldı ki, bu değerlendirmemizin hilafına görüş beyan eden henüz hiç kimse, hiçbir siyasi parti veya sivil toplum kuruluşu da çıkmamış, görülmemiştir. Üçüncü olarak, darbeci bir özelliğe sahip ve parlamenter sistemin mantığına göre yapılmış mevcut Anayasa ile 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü sonrası yönetim hayatımıza giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani, Türk Tipi Başkanlık Modeli arasında onarımı, tamiri ve telafisi imkansız bir çelişki ve uyumsuzluk yumağı söz konusudur. Bu çelişkinin yeni bir anayasa marifetiyle süratle aşılması acildir, elzemdir” şeklinde konuştu.

“Türk milleti bu süreçte, anayasa yapılmasıyla ilgili açık iradesini net bir şekilde göstermiştir”

Devlet Bahçeli, “Bahsettiğim bu uyumsuzluğu ortadan kaldırmak, başkanlık sistemini kurumsallaştırmak, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı anısına 100 maddelik yeni anayasa yapmak, Türk milletine vefa borcumuz, demokratik görevimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi, bu sorumluluk bilinciyle Cumhuriyet’in 100. yılı anısına, ‘100 maddelik tam metin anayasa önerisi’yle ilgili çalışmasını milletimizin ve siyasi muhataplarımızın bilgisine sunmaktadır. Partimiz yeni anayasa yapılması gerektiği yönünde ‘Genel rapor hazırlama’ döneminin geride kaldığını düşünmektedir. 1982 Anayasası’nın kabul edilmesinden kısa bir süre sonra başlayan gerilim ve arayışlar günümüze kadar hiç azalmadan, bilakis yoğunlaşarak devam edegelmiştir. Bu dönemde 1993, 1995, 2001, 2007, 2010 ve 2017 yıllarında anayasa çalışmaları yapılmış, geniş katılımlı tartışmalar ve müzakereler yürütülmüş, fakat arzu edilen yeni bir anayasa ortaya çıkmamıştır. Demokratik bir anayasa hazırlığı konusunda sayısız ‘Genel rapor’ kamuoyuyla paylaşılmıştır. Türk milleti bu süreçte, anayasa yapılmasıyla ilgili açık iradesini net bir şekilde göstermiştir. Ancak muhtevadaki anlaşmazlıklar mutabakat arayışlarını her defasında sekteye uğratmış, sabote etmiştir” dedi.

“Samimiyiz, taşıdığımız misyon ve yeni anayasa önerimizle elhak hazırız”

Cumhuriyet’in 100. Yılında ümit ettikleri ‘Milli uzlaşma’ için tarihi bir fırsat kapısının açılacağını dile getiren MHP Genel Başkanı Bahçeli, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Bugüne kadar yapılan temaslardan, kurulan müzakere masalarından, öyle zannediyorum ki, elde edilen kazanımlar, alınan ders ve sonuçlar Cumhuriyet’in 100. Yılında ümit ettiğimiz ‘Milli uzlaşma’ için tarihi bir fırsat kapısı açacaktır. Türkiye’de siyasi partiler geçmişte yeni anayasa için çalışmalar yapsa da bu girişimler her defasında yarım ve sonuçsuz kalmıştır. Bu çalışmalar anayasal gelişmeler bakımından elbette önemli ve üzerinde durulması gereken bir kazanımdır. Geldiğimiz bu aşamada, siyasi partilere düşen ‘Yeni anayasa istiyoruz’ söylemini bir kenara bırakıp, ‘Nasıl bir anayasa’ istediklerini somut bir teklif halinde ortaya koymalarıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, nasıl bir anayasa istediğini ‘Gerekçeli 100 maddelik somut öneri’yle tek tek belirlemiş, nihayetinde kararlılığını, ciddiyetini, vermiş olduğu söze bağlılığını tevsik etmiştir.Samimiyiz, taşıdığımız misyon ve yeni anayasa önerimizle elhak hazırız.”

“Öneri metnimizin maddeleri yazılırken mevcut Anayasa’dan farklı olarak konu bütünlüğü özenle sağlanmaya gayret edilmiştir”

İlk etapta anayasa hukuku alanında uzman bir akademisyen grubu tarafından, bilimsel verilere dayalı, ‘100 maddelik yeni anayasa metni’ yazıldığını vurgulayan Bahçeli, “Parti olarak; uzmanlık, müzakere, katılım, çoğulculuk ve şeffaflık ilkelerine uygun bir yöntemle anayasa çalışmalarına bu yılın başından itibaren başlamıştık. İlk etapta anayasa hukuku alanında uzman bir akademisyen grubu tarafından, bilimsel verilere dayalı, ‘100 maddelik yeni anayasa metni’ yazılmıştır. Bu metin tam bir anayasa olup, ‘Genel gerekçe ve madde gerekçelerini’ içermektedir. Metin hazırlanırken, mevcut Anayasa, geçmiş dönem Osmanlı-Türk anayasaları, dünya anayasaları, uluslararası insan hakları sözleşmeleri, uluslararası örgütlerin karar ve raporları, bugüne kadar hazırlanmış anayasa öneri ve raporları, bilimsel yayınlar dikkatle incelenmiş, kuyumcu hassasiyetiyle analiz edilmiştir. Öneri metnimizin maddeleri yazılırken mevcut Anayasa’dan farklı olarak konu bütünlüğü özenle sağlanmaya gayret edilmiştir. Hatırlatırım ki, yürürlükteki Anayasa’da yapılan eklemeler ya da mülga edilen maddelerle birlikte konu bütünlüğü kalmamıştır” ifadelerini kullandı.

“Mevcut Anayasa, yapılan kısmi değişiklikler nedeniyle ‘Dil tutarlılığını’ kaybetmiştir”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bizim anayasa önerimizde, mümkün olduğunca her bir konu tek bir madde içinde düzenlenmiştir. Maddeler içinde anayasal değerde olmayan ve anayasa ile düzenlenmesi zorunlu olmayan başlıklar ayıklanmıştır. Ayrıca maddelerde sürekli tekrar edilen bazı hususlar, genel esaslarda tüm maddeler bakımından ortak hüküm haline getirilerek yeni bir tekrara düşülmesi engellenmiştir. Anayasanın maddelerinde fıkralar numaralandırılmamıştır. Osmanlı-Türk anayasalarında diğer kanunlardan farklı olarak anayasalar için fıkralara numara verilmemiştir. Anayasaları diğer kanunlardan ayıran bu geleneğin sürdürülmesi adına önceki anayasalarda olduğu gibi fıkralarda ‘Paragraf uygulaması’ devam ettirilmiştir. Mevcut Anayasa, yapılan kısmi değişiklikler nedeniyle ‘Dil tutarlılığını’ kaybetmiştir. Anayasanın dili aynı zamanda diğer mevzuatın dili bakımından yol gösterici olduğundan çok önem taşımaktadır. Misal olarak, mevcut Anayasa’da danışma niteliğindeki organlardan bazıları için ‘Kurul’, bazıları için de ‘Konsey’ kelimesi kullanılmaktadır. Konsey yabancı bir kelimedir ve kurulun muadili olarak değerlendirilmiştir. Bir yanda ‘Milli Güvenlik Kurulu’ tanımlaması varken, diğer yanda ‘Ekonomik ve Sosyal Konsey’ ifadesi yer almış, bu suretle kelimeler/kavramlar arasında bir dengesizlik ve düzensizlik göze çarpmıştır” diye konuştu.

“Hazırladığımız anayasa önerisinde, insan haklarının dinamik yapısı göz önüne alınarak temel hak ve hürriyetler anlayışı güncellenmiştir”

Anayasaların başlangıcı, anayasal düzenin ‘Vizyon ve misyon’ bölümleri olduğunu söyleyen MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Bir başka tutarsızlık da, Anayasa’nın genelinde ‘hürriyet’ kavramının kullanılması, bazı maddelerde de ‘özgürlük’ kelimesinin geçmesidir. Bu nedenle anayasa önerimizde anayasanın dil tutarlılığı ve Türkçeye riayet azami ölçüde tahkim ve takviye edilmiştir. Hazırladığımız anayasa önerisinde, insan haklarının dinamik yapısı göz önüne alınarak temel hak ve hürriyetler anlayışı güncellenmiştir. Dikkatle üzerinde durduğumuz bir diğer konu da şudur: Anayasalarda başlangıca yer vermek yaygın uygulamadır. Dünyada ilk yazılı anayasa kabul edilen 1787 Amerika Birleşik Devletleri Anayasası’nda da başlangıç yer almaktadır. Günümüzde 193 ülkenin anayasasının 164’ünde başlangıç kısmı bulunmaktadır. Genel uygulama anayasaların başlangıcında anayasal düzenin benimsediği temel değerlerin öne çıkmasıdır. Bu değerler arasında; milli kimlikler, dini değerler, devlet ideolojileri, tarihi ve kültürel olaylar, devletin kurucu liderleri, devlete ve hukuk sistemine ilişkin temel ilkeler, anayasayı kabul eden kurucu irade ve kurucu meclislere yer verilmektedir. Yerleşik hukuk düzeninin değerlerden mahrum olması düşünülemeyecektir. Yasa piramidinin en üstündeki temel metin olan anayasaların da değerlerden ayrı ve kopuk olması mümkün değildir. Anayasaların başlangıcı, anayasal düzenin ‘Vizyon ve misyon’ bölümleridir. Hukuk düzeninin ‘ruhu’ başlangıç kısmında yansıtılmaya çalışılmaktadır. Anayasanın ‘Toplumsal sözleşme’ boyutu dikkate alınarak değerler arasında bir uzlaşma ortaya konulmaktadır. Bu nedenle başlangıç metinleri ‘Normatif dille’ kaleme alınamayacaktır” şeklinde konuştu.

“Milli irade görüşüne göre ‘Anayasa devleti kurmaz, millet anayasayı yaparak devleti kurar.’”

Bahçeli, “Hazırlığını tamamladığımız 100 maddelik anayasa hazırlık önerimizi öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızla ve Cumhur İttifakı’nın ana paydaşı olan AK Parti’yle paylaşmak hedefimizdir. Ardından yapılacak müzakere ve görüşmeler doğrultusunda diğer partilere de anayasa önerimizi sunmamız söz konusu olacaktır. Çalışmamız son olarak ‘şeffaflık ilkesi’ doğrultusunda ‘kamuoyunun tartışmasına’ da açılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’ne göre, Türk Milleti, kurucu iktidar yetkisine dayanarak her zaman yeni bir anayasa yapmaya tam yetkilidir. Dünya örneklerinde ve tarihimizde görüldüğü gibi anayasayla ne devlet kurulacak ne de devlet yıkılacaktır. Milli irade görüşüne göre ‘Anayasa devleti kurmaz, millet anayasayı yaparak devleti kurar.’ Devlet belli bir toprak parçası üzerinde millet olmuş bir insan topluğunun egemenliği tesis ve teminiyle teşekkül etmektedir. Tarih boyunca kurulan Türk devletleri de böyle hayat bulmuştur. Uyarıyorum ki, millet olma bilincinin ortadan kalkması, ülkenin bölünmesine ve devletin yıkılmasına kadar gidecek karanlık yolu açacaktır. Bu itibarla anayasalar çağın ihtiyaçlarıyla birlikte, milletin ruh köküne, milli kimliğine, milli dokusuna, milli ve manevi değerlerinin üzerine bina edilmek durumundadır. Milli değerlere dayanan, modern anayasacılığın kabullerine uygun, 21’inci yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hükmüne ve hükümdarlık haklarına tercüman olan, yeni yönetim sistemiyle bütünleşip birleşen bir teşkilat düzeni kurmak maksat ve muradıyla Milliyetçi Hareket Partisi anayasa önerisini hazırlamıştır” açıklamasında bulundu.

Hazırlanan 100 maddelik yeni anayasa önerinin temel özellikleri

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Cumhuriyetin 100’üncü yılı vizyonuyla hazırladığımız 100 maddelik yeni anayasa önerimizin temel özellikleri özet halinde şu şekilde sıralanabilecektir:
– Anayasa önerimiz, ‘Başlangıç, Genel Esaslar, Temel Hak ve Ödevler, Cumhuriyetin Temel Organları ve Son Hükümler’ şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.
– Şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa değil, ‘Kaliteli temel kanun’ anlayışı ile çatısı örülmüştür.
– Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.
– Başlangıca, ‘Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti’ düsturu ile giriş yapılmıştır.
– Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, ‘Devletin şekli ve nitelikleri’ aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında ‘Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ denilmiştir.
– Anayasa’nın ikinci kısmında ‘Temel Hak ve Ödevler’ düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen ‘Genel Hükümler’ yer almış, ikinci bölümde ‘Haklar ve Hürriyetler’ başlığı ile temel hak ve hürriyetler “sınıflandırılmadan” en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.
– Temel haklara dair genel rejimde ‘Hakların bütünlüğü’ yaklaşımı esas alınmış, sınırlama rejimi tek bir maddede düzenlenmiş, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklenmiştir.
– Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır.
– Temel hak ve hürriyetlerin kapsamı, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleri baz alınarak kanunla belirlenmesi öngörülmüş, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verilmiştir.
– Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur.
– Anayasa’nın üçüncü kısmında, üç bölüm halinde ‘Cumhuriyetin Temel Organları’, yasama, yürütme ve yargı başlıkları ile düzenlenmiş, Yasama organı için ‘Milli birliği sağlama’, yürütme için ‘Kurumsallaşmış başkanlık sistemi’, yargı için ‘Bağımsız ve tarafsız yapılanma’ anlayışı ön plana çıkarılmıştır.
– Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan ‘Milli birliği sağlama’ misyonu daha da güçlendirilmiştir.
– Bu kapsamda TBMM Başkanı’na ‘Tarafsız konumuyla’ milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir.
– TBMM’nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.
– Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir.
– Yürütme organı ‘Başkan’ ve ‘İdare’ şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde ‘kurumsal yapıya’ kavuşturulmuş, Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık Kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.
– Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda ‘kanunilik ilkesi’ sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır.
– Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada “il esası” korunmuştur.
– Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı ‘Türkiye Diyanet Kurumu”’olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulu’nun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak ‘Türkiye Liyakat Kurumu’ önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.
-Yargı organının yapılanmasında, ‘Yargı ayrılığı sistemi’ devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, ‘Yargı Yüksek Kurulu’ adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları ‘Yüce Divan’ adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM’nin yetkileri genişletilmiştir.
– Anayasa’nın son kısmında değiştirilme usulü genel olarak korunmuş, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verilmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin, yukarıda ana hatları açıklanan 100 maddelik anayasa önerisi, genel gerekçe ve madde gerekçeleri ile bir bütün olarak hazırdır.”

“Parça parça yapılan bu değişiklikler nedeniyle Anayasa’nın sistematiği ve konu bütünlüğü temelinden bozulmuştur”

Bahçeli, “Hedefimiz, geçmiş yüzyılın tecrübelerinden istifade ederek, gelecek yüzyıla hitabeden yeni bir anayasa yapılmasına katkı sunmaktır. Osmanlı-Türk Anayasacılığında, parlamenter sistem, yüz yılı aşkın bir süre uygulanmış, ancak Türkiye’de başarılı sonuçlar vermemiştir. Her kanun gibi anayasaların da bir sistematiği ve konusu bulunmaktadır. Ancak her kanun gibi anayasaların da sistematiği ve içeriği zamanın gerisinde kalabilmektedir. 1982 Anayasası’nda bugüne kadar 19 defada 184 değişiklik yapılmıştır. Parça parça yapılan bu değişiklikler nedeniyle Anayasa’nın sistematiği ve konu bütünlüğü temelinden bozulmuştur. Türk milletinin muhkem ve muteber beklentisi, Cumhuriyet 100. yılında ‘Parlamenter sistemle geriye gidiş’ değil, gelecek yüzyılı milli ve vizyoner bir bakışla kavrayan ‘Türk Tipi Başkanlık Sistemi’nin kökleşmesi, bunun yanı sıra huzuru, refahı, birlik ve kardeşlik bağlarını tahkim edecek yeni bir anayasa yazılması ve yapılmasıdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Siyaset

İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı’nda istifalarla yönetim düştü

İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Fatma Başkan, görevinden istifa ettiğini duyurdu. 80 kişiden oluşan İl Başkanlığı Yönetim Kurulu’ndan 62 isim de istifa etti. İstifalar üzerine İl Başkanı Fatma Başkan’ın yönetimi düştü. Başkan, “İYİ Parti’nin oyları gün gün eridi. Bizler sürecin gittiği noktanın farkındaydık fakat partimize zarar vermemek adına genel merkezin aldığı kararlar başarıya götürmeyecek olsa da uyguladık” dedi.

SELÇUK BAŞAR
TRABZON-Trabzon’da 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde İYİ Parti’den Yomra Belediye Başkanı seçilen Mustafa Bıyık’ın partisinden istifası sonrası İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Fatma Başkan da görevinden istifa ettiğini duyurdu.

İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı’nda açıklamada bulunan Fatma Başkan, “2023-2024 seçimlerinde partimizin uyguladığı strateji maalesef başarılı olmadı. Özellikle yerel seçimlerde muhalefete karşı kullanılan dil ve söylemler seçmen nezdinde eleştiriye ve şüpheye sebebiyet verdi. İYİ Parti’nin oyları gün gün eridi. Bizler sürecin gittiği noktanın farkındaydık fakat partimize zarar vermemek adına genel merkezin aldığı kararlar başarıya götürmeyecek olsa da uyguladık. Parti aidiyetimizle birlikte çalıştık. Vekilimiz Yavuz Aydın’la yerel seçimlerde birçok konuda fikir ayrılığına düştük. Fakat seçim sürecinde partime zarar vermemek adına yine her şeye rağmen süreci düzgün yönetmeye çalıştım. Ancak İYİ Parti olarak, sınırlı il ve ilçeler dışında ülke genelinde ağır bir hezimete uğradık. Trabzon’da Mustafa Bıyık Başkanımız ile Yomra Belediyesini alarak mevcut belediyemizi koruduk” dedi.

‘KENDİ SÖYLEMLERİMİZLE ÇELİŞTİK’

Kongrede Koray Aydın’a destek verdiklerini belirten Başkan, “Kendi söylemlerimizle çeliştik, millete ve tabana rağmen siyaset yapılmayacağını gördük. Bu durumun ardından Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener bir kongre kararı aldı ve aday olmayacağını belirtti. İYİ Parti için tekrar bir çıkış yakalama fırsatı vardı. Partimizin çok değerli 3 ismi kongrede adaylığını açıkladı. Bunlardan biri de şehrimizin gururu, bakanımız Sayın Koray Aydın’dı. Biz kendisini destekledik. Zaten Trabzon teşkilatına yakışan da buydu. Trabzonlu bir genel başkan adayı varken başka bir adayı destekleyemezdik, bize yakışmazdı. Süreçte diğer genel başkan adaylarımızı da aradım ve hayırlı olsun dileklerimi ilettim. Trabzon çok farklı bir şehirdir. Bu şehrin yazılı olmayan kuralları, çok keskin normları vardır. Bu şehir milliyetçidir, kendi adamını tutar. Kendinden olanı her zaman destekler. Fakat İYİ Parti Olağanüstü Kongresi’nde böyle olmadı. İYİ Partililerin oyları ve emekleri ile siyaset yapan ve partimize umut olan Genel Başkan Adayı Sayın Koray Aydın’la dostluk yapıp, yol yürüdüğü halde desteklemeyenler oldu” diye konuştu.

‘KONGRE İLE ALAKALI ÇOK DAHA FAZLA ŞEY SÖYLEYEBİLİRİM’

Görevinden istifa ettiğini açıklayan Başkan, “Kongrede yaşanan bazı olaylar bizi derinden sarsmıştır. Yomra Belediye Başkanımız Mustafa Bıyık, kongrede oy kullanamamıştır. Bilgileri yanlış girilmiştir. Kasıtlı veya kasıtsız bilmiyoruz. Ancak bir önceki kongrede sorunsuz oy kullanabilen bir delegenin bu seçimde oy kullanamaması şüpheli bir durumdur. Kongre ile alakalı çok daha fazla şey söyleyebilirim ancak siyasi etik gereği bu konulara fazla girmek istemiyorum. Sonuca gelecek olursak, artık İYİ Parti İl Başkanı olarak yaşanan bu olaylardan sonra sağlıklı bir çalışma ortamı kalmadığını düşünüyorum. Bugün itibarıyla yürütmüş olduğum İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı görevimden istifa ettiğimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Genel Başkan Sayın Müsavat Dervişoğlu’na ve İYİ Parti ailesine başarılar dilerim. Şimdiye kadar benimle yol yürümüş il yönetim kurulu üyelerime, ilçe başkanlarıma, teşkilat mensuplarıma ve partimize gönül veren herkese emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Bu arada Fatma Başkan’ın görevinden istifası sonrası İYİ Parti Trabzon İl Yönetim Kurulu’nu oluşturan 80 üyenin 62’si de görevinden istifa etti. Yaşanan gelişme sonrası, yeter sayının sağlanamadığı için il yönetimi düştü. (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

İYİ Parti’de devir teslim töreni yapıldı

İYİ Parti’nin 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan seçilen Müsavat Dervişoğlu, görevi Meral Akşener’den devraldı.

Kaan Taşkın – İbrahim Berat Yılmaz
ANKARA-
Partisinin 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan seçilen Müsavat Dervişoğlu, görevi devralmak için parti genel merkezine gitti. Dervişoğlu’nu kapıda İYİ Parti’nin kurucu Genel Başkanı Meral Akşener karşıladı. Dervişoğlu ve Akşener, daha sonra partilerin alkışları arasında devir teslim için makam katına çıktı. Dervişoğlu ve Akşener, burada karşılıklı sohbet etti.

Dervişoğlu yaptığı konuşmada, “İYİ Parti’nin Türk demokrasisi için bir fidan dikmesiyle o fidan, kutlu bir çınara dönüştü. Güçlendi ve büyüdü. Mensuplarını ve yol arkadaşlarını hiçbir zaman utandırmadı. Ben bu devir teslim töreninde dikmiş olduğu fidanın aslında orman olduğunun müjdesini vermeye geldim. Şimdi ‘İyiler ormanı’ oluşturuyoruz Sivas’ta Ovacık bölgesinde. Bunun hatırası olarak 2017’de bir fidan bağışladık. Kabul buyurursanız teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti’nin nasıl bir yolculuk seyrettiğini çok iyi bildiğini ifade eden Dervişoğlu, “Devletimiz için de itibar yolculuğudur çıktımız yolculuk. Bu yolculuğun her adımında genel başkanımızın teri ve fedakarlıkları var. Türk milletinin huzurunda kendisine partimizi oluşturarak insanlarımıza yeni bir umut ışığı vermesi münasebetiyle şükranlarımı arz ediyorum. Sadece bir koltuk devralmıyorum. Bir ülküyü, hedefi ve idealleri teslim alıyorum. Onu da bir bayrak gibi teslim alıyorum. O bayrağı da arkadaşlarımla birlikte kutlu hedeflere götürmenin sözünü veriyorum” diye konuştu.

Akşener ise yaptığı konuşmada, “Bu dostluk içerisindeki değişim Türkiye’ye ve gençlerimize örnek olacak. Kutuplaşan ve birbirine düşman hale getirilen ülkenin fertlerine ve milletimize rahatlama açısından örnek olacak. Ben çok mutluyum çünkü. O bayrak hepimizin emeği olan bir bayrak. Onu daha yükseğe çıkaracak” dedi.
Devir teslim töreninin ardından Dervişoğlu, Akşener’i parti genel merkezi önünde uğurladı.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, teşekkür ziyareti için Ağrı’da

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, 31 Mart seçimlerinde kazanmış oldukları ilçe ve beldeleri ziyaret etmek için Ağrı’ya geldi.

Merve Gökbakan
AĞRI-
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, 31 Mart seçimlerinde kazanmış oldukları ilçe ve beldeleri ziyaret etmek amacıyla geldiği Ağrı’da, Hamur ilçesine gitti. Belediye Başkanlığı binasına giden ve İlçe Belediye Başkanı İsmet Aslan’a başarılar dileyen Erbakan, burada partililerle bir araya geldi.

Ziyareti sırasında yaptığı basın açıklamasında seçilen başkanların adaletli ve ahlaklı bir şekilde yönetim sergileyeceklerini ifade eden Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, “Biz Yeniden Refah Partisi Genel Merkez heyeti olarak kazanmış olduğumuz belediye başkanlarımıza hayırlı olsun ziyaretini gerçekleştiriyoruz. Ve tabii ki belediyeyi kazandığımız ilçelerde ve beldelerde milletimize de bir teşekkür ziyaretini gerçekleştirmek üzere burada bulunuyoruz. Burada Yücekapı ve Yayladüzü beldelerini ziyaret edeceğiz. Buralarda belediye başkanlıklarını kazandık. Ve ilçe olarak da Hamur ilçemizden belediye başkanlığını kazanmamız hasebiyle bu tebrik ve teşekkür ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. İnşallah başkanlarımız seçim sürecinde de sürekli ifade ettiğimiz gibi ahlaklı belediyecilik anlayışıyla milletimizin derdine derman olmak üzere hizmetlerini gerçekleştirecekler. Adaletle, ahlakla muamele yapacaklar, icraat yapacaklar. Ve İnşallah belediyelerimizi hem rüşvetten, yolsuzluktan, suistimalden arındıracak hem de aynı zamanda denk bütçeyi gerçekleştirerek, israfı önleyerek lükse şatafata son vererek İnşallah belediyelerimizi rüşvetten ve yolsuzluktan arındıracağımız gibi borç ve faizden de İnşallah arındırmış olacaklar. Yeniden Refah Partisi genç bir parti ancak hep söylediğimiz gibi elli beş senelik bir mazisi var. Bu mazi içerisinde de yerel yönetimler hizmetleri çok önemli bir yer tutuyor. 1989 ve 1994’te milli görüş belediyeciliğinin milletimize yapmış olduğu hizmetler ortadadır. Bu bakımdan büyük bir mirasa sahibiz. Büyük bir geçmişe ve tecrübeye sahibiz. Belediye başkanlarımıza, genel merkezimizde yerel yönetimler birimi olarak, başkanlığı olarak da her türlü desteği vereceğiz. Ve imkan bulmaları noktasında da yardımcı olacağız. İnşallah belediye başkanlarımızın milletimize faydalı olması, başarılı olması için her türlü gayreti göstereceğiz. İnşallah bu dileklerle ve temennilerle burada ziyaretlerimizi yapıyoruz. Ve bir kez daha Ağrı’da Hamur Belediye Başkanımıza, Hamur halkına en hayırlı hizmetleri yapmasını, Hamur’u milli görüş belediyeciliğiyle, ahlaklı belediyecilikle buluşturmasını temenni ediyoruz. İnşallah Hamur’u beş sene içerisinde çok daha iyi bir yere milli görüş ruhuyla, ahlaklı belediyecilik ruhuyla taşıyacağımıza söz veriyoruz. Çünkü milli görüşün özü halka hizmet, hakka hizmettir anlayışına dayanır. İnsanların en hayırlısı insanlığa faydası dokunandır anlayışına dayanır. Bu bakımdan milletimize hizmeti bir ibadet olarak görüyoruz. Ve bu makamları da bir ticaret makamı olarak değil bir ibadet makamı olarak görüyoruz. Önce millet anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu 55 senelik milli görüş tarihinde örnekleriyle somut olarak ortadadır. Tarihi gerçeklerle ispat edilmiştir. Kendimize bu bakımdan güveniyoruz. Aynı anlayışın temsilcisi 55 senelik bu büyük mirasın temsilcisi olarak İnşallah Hamur’da da diğer kazandığımız belediyelerde de milletimize en hayırlı hizmetleri yapacağız. İnşallah bu kazandığımız belediyeleri beş sene içerisinde inşallah çok farklı bir noktaya hep birlikte taşıyacağız.“ ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.