Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Asayiş

Başörtüsünü çıkarıp hakaret ettikleri iddia edilmişti

İzmir’de bir dolmuşun geri manevra sırasında çarptığı 23 yaşındaki Rabia Yılmaz’a küfürler eden şoförün 8 yıl 4 ay, genç kızın başörtüsünü zorla çıkararak, “Sen AK Parti’nin köpeğisin” diye bağırıp kafasına ve sırtına defalarca vurduğu iddia edilen eşinin ise 11 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. İlk kez hakim karşısına çıkan sanıklar, üzerine atılı suçları kabul etmedi.

İzmir’in Karabağlar ilçesinde geçtiğimiz Kurban Bayramı’nın 3. günü yaşanan olayda 23 yaşındaki Rabia Yılmaz, saat 18.30 sıralarında iki kişinin sözlü ve fiziki saldırısına maruz kaldı. ATM’den para çektiği sırada Buca-Bornova hattında çalışan Ramazan E. isimli dolmuş şoförünün minibüsü ile üzerine doğru geri manevra yaptığını ve aracın altında kalma tehlikesi atlattığını savunan Yılmaz, şoför ile tartıştı. Ramazan E.’nin eşi Yeliz E. ise Yılmaz’a küfürler savurarak özür dilemesini istediği ve sonrasında araçtan inerek Yılmaz’ın başörtüsünü çıkarıp, “Sen AK Parti’nin köpeğisin” diye bağırarak kafasına ve sırtına defalarca vurduğu iddia edildi.
Olayla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma tamamlanıp iddianame hazırlandı. Olayın anlatıldığı iddianamede, Rabia Yılmaz’ın olayın ardından aldığı sağlık raporunda, vücudunun çeşitli yerlerinde 10 santimetrekare ve 3 santimetrekarelik ekimozlara rastlandığı ifade edildi.

Olay nedeniyle 8 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Ramazan E. ve 11 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan eşi Yeliz E. ilk kez hakim karşısına çıktı. İzmir 43. Asliye Ceza mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Ramazan E. ve Yeliz E. ile birlikte mağdur Rabia Yılmaz ve taraf avukatları katıldı.

Mahkemede verdiği ifadesinde, olay günü Covid-19 aşısı olmak üzere eşi Yeliz E. ile birlikte evden çıktıklarını söyleyen dolmuş şoförü Ramazan E., “ATM’ye uğradık. Benim işim bitince arabada bulunan eşimin yanına gittim, araç ile geri gelirken Rabia Yılmaz’a dokunmuşum, bu doğrudur. Benim aracımı çalıştırıp hareket etmem ve Rabia Yılmaz’a dokundurduğum mesafe 1 metredir. Ben geri geri gittim, aynaları kontrol ettim fakat aracım büyük olduğu için göremedim. Kendisinden özür dilemek için camdan bakınca hakaretler işittim. Pez…k, gerizekalı diye hitapta bulundu, bunun üzerine karşı tarafın bayan olması sebebi ile eşime ilgilenmesini söyledim. Eşim de kendisine ‘Bir bayan olarak bu kelimeler size yakışıyor mu?’ deyince aynı cümleleri eşime sarf etti. Eşim kendisini uyardı özür dilemesini istedi, kendisi hala hakaret etmeye devam etti. Eşime ağza alınmayacak bir cümle kullandı, eşime o…u diye hitap etti. Eşim ‘Derhal özür dilemelisin’ dedi. ‘Kendine güveniyorsan bana özür dilet bakalım’ dedi. Eşimin yüzüne tükürerek tokat attı. Eşim de kendisini korumak adına karşılık verdi. Sonradan ben müdahale etmeye başladım, Rabia Yılmaz’ın ense kısmından tutup çektim, eşimi de kolundan tutarak arabaya bindirdim ve oradan uzaklaştım” diyerek suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

“Tokat atınca kendimi korumak amacıyla ben de bir tane yüzüne vurdum”
Eşinin olay günü ATM’ye para yatırdığını ve yolun karşısına geçmek için geri manevra yapmaları gerektiğini söyleyen Yeliz E. ise, “Geri giderken eşim Rabia Yılmaz’a değmiş. Kendisi küfürlere başladı, biz şaşkınlık içinde kaldık. Rabia Yılmaz, bağırıp çağırmaya ve hakaretlerine devam etti, kendisine bir bayan olarak yakıştırmadığımı söyledim. Olayı biz büyütmedik kapattık. Kendisini tanımayız, bilmeyiz. Biz karşıya geçtik, önümüzde araçlar vardı. Rabia Yılmaz, bizi görünce arkasını döndü, bizi fark edince tekrar hakaretlerine devam etti. Bana ‘o….u’ kelimesini kullandı. Özür dilemesini söyledim, bunu söylerken araçtaydım. ‘Araçtan in de özür dilettirebiliyorsan dilettir’ dedi. Araçtan indim, vatandaşın bir tanesi araya girdi, vatandaş Rabia Yılmaz’a dönüp ağır küfür ettiğini özür dilemesi gerektiğini söyledi. Rabia Yılmaz benim suratıma tükürdü, kendimi korumak amacıyla aramızda arbede yaşandı. Ellerini tutmaya çalıştım, bana tokat atınca kendimi korumak amacıyla ben de bir tane yüzüne vurdum. Başörtüsü ile benim bir alakam yoktur. Hiç bir parti ile alakam yoktur. Ben Rabia Yılmaz’ın de hangi partiye mensup olduğunu bilemem” diyerek suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.

“AK Parti’nin köpeğisin dedi”
Olayın ardından polise verdiği ifadenin geçerli olduğunu söyleyen müşteki Rabia Yılmaz da bayram ziyaretinden döndüğü sırada olayın yaşandığını anlatarak, “Yaya geçicinden karşıya geçmem gerekiyordu. ATM’lerin önünde dururken sanığın aracı duruyor sandım. Üzerimde kırmızı bir gömlek bulunuyordu. Beni görmemesi imkansızdı. Araç geri geldi, ben hemen bunun üzerine kafamı eğerek ‘Burada ben varım’ dedim. Beni görmemiştir diye bu şekilde uyardım. Böyle bir şey söylememişim gibi geri gelmeye devam etti ve dizime çarptı. Ben de bunun üzerine uyarı mahiyetinde ‘Abi gerizekalı mısın? Beni görmüyor musun? Çarpıyorsun’ dedim. Kafasını aracın camından dışarıya çıkarttı beni ilk defa görüyormuş gibi bağırmaya başladı. ‘Senin orada ne işin var. Yol benim. Görmedim’ gibi bir şeyler söyledi, ben karşıya geçtim. Arabada bulunan şahıs, ‘Sen kocama nasıl böyle bağırabilirsin’ diyerek bağırmaya başladı. ‘Kocama gerizekalı diyemezsin’ dedi. Ben karşıya geçmiştim, karşıya geçmek uzun bir mesafedir. Arabanın güzergahı yokuş aşağıya bakıyordu. İkimizin ilerleyeceği yerler farklıydı. Geri geri gelerek dönüş yaptı ve benim yanıma aracı sürmeye başladı. Bayan şahıs bana ‘Gerizekalı sensin. Namussuz’ şeklinde laflar söylemeye başladı. Ben kendisi ile muhatap olmamaya çalıştım. Araç yanımda durdu, bayan şahıs bana ‘Özür dileyeceksin’ dedi. Ben de ‘Çarpan sizsiniz. Siz özür dileyeceksiniz’ dedim. Erkek şahıs bana ‘Özür dilemezsen sen o….sun’ diyerek hakarette bulundu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken bayan şahıs aşağıya indi ve üzerime saldırdı. Bunun sebebi kocasına hakaret etmemden ziyade kapalı olmam olabilir. Bana ‘Sen kapalısın da namuslu musun? Ben açığım senden daha namusluyum’ dedi. Bayan şahıs bana tokat atmaya başladı. Ben kafamı tutmaya çalıştım, bayan şahıs üzerime saldırarak başörtümü başımdan çıkarttı. Ben baş örtümü takmaya çalıştıkça bana tokat atmaya devam ediyordu. Bana o esnada ‘Başını kapatma o…u’ diye bağırıyordu. Eşi bir hışımla aşağıya indi, ben ellerimle kafamı kapattığım için yüzüme tokat atamadı. Eliyle sırtıma vurdu, yoldan gelen geçen bir kaç kişi yardımıma koştular” dedi.

Ramazan E.’nin başörtüsüne herhangi bir müdahalede bulunmadığını ancak eşi Yeliz E.’nin başımdan başörtüsünü çıkardığını yineleyen Yılmaz, kadın şahıs bana ‘Sen dua et ben özel bir yerde çalışıyorum, yoksa seni mahvetmiştim. Senin yüzünden adımı lekeleyemeyeceğim. AK Parti’nin köpeğisin, o….u’ diyerek olay yerinden uzaklaştı, ben çevredekilerin yardımıyla başımı kapattım” şeklinde konuştu.

“Çığlığını duyup dışarıya çıktım”
Olay yerine yakın bir evde oturan tanık R.G.B., sokaktan gelen sesler üzerine dışarıya çıktığını ifade ederek, “Rabia Yılmaz, şalı elinde ağlar vaziyetteydi, saçı görünüyordu. Bir bayan ağlayış ve çığlığını duyup dışarıya çıktım. O esnada evimin mutfağında müzik açıktı. Ben çıktığımda ağlıyordu. Ben müştekiyi gördüğümde başörtüsü elindeydi, takmaya çalışıyordu” dedi.
Kavga sesleri üzerine olay yerine doğru geldiğini söyleyen diğer tanık F.K. de, “Bağrışma sesleri duydum. Kavga olduğunu gördüm. ‘O…ya bak’ şeklinde küfürler ediliyordu. Bunu sanıklardan erkek olan şahsın ettiğini fark ettim. Rabia Yılmaz, benim arkadaşımın nişanlısıdır fakat kendisini görmediğim için müdahale edemedim. Kadın şahıs müştekinin başörtüsünü indirmişti, bu nedenle arbede yaşandı” diye konuştu.

Duruşma savcısı, sanıkların üzerinde bulunan adli kontrol şartlarının devamına karar verilmesini istedi. Diğer tanıkların da dinlenmesine karar veren hakim, sanıkların adli kontrol şartlarının devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Asayiş

Arazi anlaşmazlığında 2 komşusunu öldürüp, 1’ini de yaralayan sanığa 53 yıl hapis

Bartın’da, Akbaba köyünde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavgada, pompalı tüfekle 2 komşusunu öldürüp 1’ini de yaraladığı suçlamasıyla tutuklu yargılanan Aydın Ergün (62), karar duruşmasında yaptığı savunmada, “Beni darbederek, dizlerimin üzerine çökertip ‘Öldürün bunu atın’ diye bağırdılar. Kendimi savunmak için son noktada canımdan vazgeçerek, korkutma amaçlı bir iki el ateş ettim. Bu arada elimi Musa kaptığından boğuşmalar esnasında olay gerçekleşti” dedi. Mahkeme heyeti, Ergün’ün olayı haksız tahrik altında gerçekleştirdiği gerekçesiyle cezada alt sınırdan indirim uygulayarak 53 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Ayhan ACAR
BARTIN-Olay, 2022 Eylül ayında Akbaba köyünde meydana geldi. Köyde yaşayan Aydın Ergün, arazi anlaşmazlığı nedeniyle aralarında husumet olan komşuları Mustafa Akçora (52), eşi Fatma Akçora (55) ve kardeşi Musa Akçora (43) ile evinin önünde karşılaşınca tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesiyle Ergün, evden getirdiği pompalı tüfekle Mustafa Akçora ile eşi ve kardeşinin baş ve göğüs bölümlerine ateş etti. Saldırıda Fatma ve Musa Akçora hayatını kaybetti, Mustafa Akçora ise ağır yaralandı. Aydın Ergün, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ergün hakkında Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten öldürme’ suçlamasıyla 2 kez müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Olayla ilgili davanın 8’inci duruşması Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Karar duruşmasına, tutuklu sanık Aydın Ergün, taraf yakınları ve avukatları katıldı. Duruşmada müşteki olarak bulunan Musa Akçora’nın kızı Nazan Akçora, Aydın Ergün’ün ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı ise müvekkiline olay sırasında 5 kişinin saldırdığını, müvekkilinin öldürme kastının olmadığını söyleyerek, eylemin meşru müdafaa sınırlarında kaldığını belirtip, tahliye istedi.

‘5 KİŞİ SALDIRDIĞINDA HAVAYA ATEŞ ETTİM, HER ŞEY ONDAN SONRA OLDU’

Mahkeme başkanını son sözlerini sorduğu sanık Aydın Ergün, “Olay günü kasten 5 kişi beni öldürmek üzere canice darbettiler. Ben 64 yaşındayım, 5 insan benim kapıma gelip beni çekiştirerek ve beni darbettikleri sırada kendimi savunmak için dermanım kalmamıştı. Ben şeker ve prostat hastasıyım. Beni darbederek, dizlerimin üzerine çökertip ‘Öldürün bunu atın’ diye bağırdılar. Sonra kendimi savunmak için son noktada canımdan vazgeçerek, olayı önlemek için silahımı havaya ateşlemek ve korkutma amaçlı bir iki el ateş ettim. Bu arada elimi Musa kaptığından o arada boğuşmalar esnasında olaylar gerçekleşti. Ben yüce adaletimize sığınarak, güvenerek, sizlerin vereceği karara saygı duyuyorum. Boynum kıldan incedir” dedi.

MAHKEME HEYETİ, HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİNİ ALT SINIRDAN UYGULADI

Mahkeme heyeti daha sonra kararı açıklayarak olayın meşru müdafaa sınırlarında kalmadığını belirterek, olayın vahameti, sanığın pişmanlığının yeterli görülmemesi ve olayın toplumda uyandırdığı infiali değerlendirerek takdiri indirimi uygulamadı. Mahkeme, haksız tahrik indiriminin ise alt sınırdan uygulandığını açıklayarak, Musa Akçora’ya yönelik kasten öldürme eylemi için 18 yıl, Fatma Akçora’ya yönelik öldürme eylemi için 24 yıl, Mustafa Akçora’ya yönelik eylemin de öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilerek 11 yıl 3 ay olmak üzere toplam 53 yıl 3 ay hapis cezasına hükmetti.

Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilirken, kararın açıklanmasının ardından sanık yakınları mahkeme salonunda ağladı.

Okumaya devam et

Asayiş

Beylikdüzü’nde hastane odasında hemşire ölü bulundu

Beylikdüzü‘nde bir hastanenin yoğun bakımında yatan dedesinin yanında refakatçi olarak kalan 24 yaşındaki hemşire Selen Bilgin hastanedeki bir odada ölü olarak bulundu. Selen Bilgin’in, erkek arkadaşı olduğu öğrenilen Doktor Fatih A. tarafından koluna enjekte edilen ilaç sonrasında hayatını kaybettiği iddia edildi. Adliyeye sevk edilen Doktor Fatih A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

 Oğuzhan UYSAL- Vehbi Demir
İSTANBUL-Olay, geçtiğimiz hafta Beylikdüzü‘nde özel bir hastanede meydana geldi. Bir hastanede hemşire olarak çalışan Selen Bilgin (24), başka bir özel hastanenin yoğun bakımında kalan dedesinin yanına refakatçi olarak gitti. İddiaya göre hastanenin yoğun bakım doktoru olan Fatih A. ile hemşire Selen Bilgin’in bir süredir arkadaş oldukları öğrenildi. Genç hemşire Selen Bilgin, pazartesi sabaha karşı hastanedeki bir odada hareketsiz şekilde bulundu. Hemşire Bilgin, hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

İLAÇ DOKTORUN CEBİNDEN ÇIKTI

Şüpheli olarak değerlendirilen ölüm için başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet savcısı olay yerinde inceleme yaptı. Hemşire Selen Bilgin’in koluna enjekte edildiği iddia edilen ilaç odada bulunamadı. Yapılan incelemenin ardından ilacın ampulü Doktor Fatih A.’nın cebinde bulundu.

“SABAH SELEN’İN YÜZÜ MORARMIŞTI”

İfadesi alınan Doktor Fatih A. Selen Bilgin’le arkadaş olduklarını ve aralarında ilişki olduğunu ifade ederek, olay gecesi başı ağrıdığı için ağrı kesici ilacı damar yolu açarak verdiğini söyledi. Sabah uyandığında Selen’i yüzü morarmış olarak bulduğunu iddia eden Doktor Fatih A., ameliyat öncesi kullanılan ilacı ise Selen’in enjekte ettiğini söyledi.

SAVCI TUTUKLAMA TALEP ETTİ, MAHKEME SERBEST BIRAKTI

Şüpheli olarak ifadesi alınan Doktor Fatih A. tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Sulh ceza hakimliği Doktor Fatih A. hakkında adli kontrol tedbiri uygulayarak serbest bırakılmasına karar verdi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Pençe- Kaplan Operasyonu bölgesinde silah kazası sonucu 1 asker şehit oldu

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Pençe- Kaplan Operasyonu bölgesinde, silah kazası sonucu Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala’nın şehit olduğunu bildirdi.

ANKARA-Güler, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, silah kazası sonucu Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala’nın şehit olduğunu bildirdi. Bakan Güler, “Kahraman silah arkadaşımız, 17 Mayıs 2024 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah’tan rahmet; kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.