Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Çevre

Samsun tarım ürünlerinde Türkiye’yi besliyor

Erdi Demür

Samsun meyve, sebze ve tarla bitkileri üretiminde Türkiye’nin ilk sıralarında yer alıyor.
Kızılırmak ve Yeşilırmak Nehirlerinin bereketlendirdiği Bafra, Çarşamba ve Vezirköprü Ovalarına sahip olan Samsun, birçok tarım kaleminde Türkiye’nin ilk sıralarında bulunuyor. Samsun çeltik, soya fasulyesi, tütün, ayçiçeği tohumu, lahana, turp, bal kabağı, karnabahar, barbunya, kırmızı pancar, fındık, kivi, kızılcık ve dut gibi ürünlerin üretiminde Türkiye’nin ilk sıralarında yer alıyor.


Tarla bitkileri üretimi bakımından Samsun 980 bin ton çeltik üretimi ile Türkiye’deki üretim payının yüzde 16,24’üne sahip. Ayrıca Samsun çeltik üretiminde Türkiye’de en çok çeltik üreten 2. il oldu. 155 bin 225 bin ton soya fasulyesi üretilen Samsun, Türkiye’de soya fasulyesi üretiminde 4. sırada yer aldı. 76 bin 540 ton işlenmiş tütün üreten Samsun, Türkiye’de en çok işlenmiş tütün üreten 6. il oldu. Öte yandan Samsun tarla bitkilerinden yağlık ayçiçeği tohumu üretiminde 11., buğday üretiminde 18. ve dane mısır üretiminde de 23. sırada yer aldı.

Sebze üretiminin başında Samsun geliyor
Sebze üretimi bakımından Türkiye’de birçok kalem üründe önde gelen Samsun lahana (kara yaprak, kırmızı, beyaz, Brüksel) üretiminin yüzde 29,60’ını tek başına sağlıyor. Yılda 851 bin 648 ton lahana üreten Samsun, Türkiye’de lahana üretiminde 1. sırada yer alıyor. Yılda 223 bin 394 ton turp üretimi ile Türkiye’de 2. sırada yer alan Samsun, 225 bin 480 ton bal kabağı üretimi ile de Türkiye’de 3. sırada yer alıyor. Samsun taze barbunya, karnabahar ve kırmızı pancar üretiminde Türkiye’de 4. Sırada yer alıyor. Samsun’da yılda 88 bin 107 ton taze barbunya, 216 bin334 ton karnabahar ve 7 bin 881 ton kırmızı pancar üretiliyor. Brokoli ve ıspanak üretiminde Türkiye’de 6. sırada yer alan Samsun’da yılda 95 bin 57 ton brokoli, 231 bin 515 ton ıspanak üretiliyor. Taze fasulye ve biber (çarliston, dolmalık, kapya, sivri) üretiminde 7. sırada yer alan Samsun’da yılda 547 bin 349 ton taze fasulye, 2 milyon 636 bin 905 ton biber üretiliyor. Ayrıca Samsun karpuz üretiminde 9., patlıcan ve kültür mantarı üretiminde 11., marul üretiminde 14. ve domates üretiminde de 30. sırada yer alıyor.

Türkiye’nin meyvesi Samsun’da üretiliyor
Fındık ve kızılcık üretiminde Türkiye’de 2. sırada yer alan Samsun’da yılda 665 bin ton fındık, 14 bin 231 ton kızılcık üretiliyor. Kivi ve böğürtlen üretiminde 5. sırada yer alan Samsun’da yılda 73 bin 745 ton kivi, 2 bin 511 ton böğürtlen üretiliyor. Dut üretiminde 9. sırada yer alan Samsun’da yılda 70 bin 620 ton dut üretiliyor. Yılda 545 bin 569 ton armut üreten Samsun Türkiye’de 10. sırada yer alıyor. Öte yandan Samsun şeftali üretiminde 15., elma üretiminde 21., vişne üretiminde 25. sırada yer aldı.

Yem bitkileri üretiminde de iddialı olan Samsun adi yeşil ot üretiminde Türkiye’de 1. sırada yer aldı. Adi tohumu üretiminde 4. sırada yer alan Samsun Macar tohumu üretiminde 5., yemlik bezelye üretiminde ise 8. sırada yer aldı. Samsun’da yılda 2 milyon 787 bin 193 ton adi yeşil ot, 33 bin 31 ton adi tohum, 10 bin 158 ton Macar tohumu ve 452 bin 776 ton yemlik bezelye üretildi.

Çevre

Samsun’da elektrik trafoları şehri renklendirdi

YEDAŞ, Samsun Atakum sahilinde yer alan trafo duvarlarını resimlendirerek toplumsal konularda farkındalık yarattı.

SAMSUN-Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), üstlendiği toplumsal sosyal sorumluluk projeleri ile farkındalık yarattı. 2023 yılında başlatılan projede şu ana kadar toplamda 10 tane trafo duvarı, resimlerle renklendirildi. Resimlenen her bir trafo duvarında farklı mesajlar veren YEDAŞ, trafoları gören insanlar tarafından olumlu dönüşler aldı. Sahil boyunca sıralanan trafolar, kent estetiğine değer katarken bunun yanı sıra, toplumsal konularda da farkındalık oluşturdu.

Trafolar üzerine çizilen resimler YEDAŞ tarafından belirlenirken, resimler Samsunlu bir resim öğretmeni vasıtasıyla, trafolarda yerini aldı. Samsun’un önemli değerlerinden biri olan Samsunspor’un konu alınması ile başlayan projede, Cumhuriyet’in 100. yılı, hayvan hakları, kadın hakları, Dünya Engelliler Günü, Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı, trafik güvenliği, çevre temizliği gibi pek çok temaya yer verilirken Barış Manço, Selda Bağcan gibi değerli sanatçılar da resmedildi.

‘TOPLUMSAL FARKINDALIK YARATMAK İÇİN KAYNAKLARIMIZI EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRYORUZ’

YEDAŞ Genel Müdürü Yunus Emre Bilgi, “YEDAŞ olarak, temel sorumluluklarımızın yanı sıra toplumsal konularda da aktif rol almayı önemseyen bir şirketiz. Bu kapsamda her yıl toplumu ilgilendiren konularda sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyoruz. Daha önceki yıllarda çevre temizliği, otizm farkındalığı, hayvan hakları gibi farklı konularda çalışmalarımız oldu. 2023 yılında başlattığımız “Trafoları Boyuyoruz” projesi ile ise bir adım daha ilerleyerek aynı anda farklı konularda mesajlar vermeye odaklandık. Trafoları resimlendirirken, özellikle sosyal olarak kalabalık olan bölgelerdeki trafoları tercih ettik, bu sayede daha fazla insana ulaşmayı hedefledik” dedi.

Projenin geri dönüşlerinin büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Yunus Emre Bilgi gelecekte de benzer projeler geliştirmeyi planladıklarını belirtti. (DHA)

Okumaya devam et

Çevre

DAUM Müdürü Doç. Dr. Sümer, İzmir Fayı’na dikkat çekti

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fayın olduğunu belirtti. İzmir’in son büyük depremini 1688 yılında yaşadığını ifade eden Doç. Dr. Sümer, “Depremin hangi fayda olduğunu bilmiyoruz. Eğer İzmir Fayı’nın Balçova segmentinde ya da Pınarbaşı segmentiyle beraber meydana geldiyse, o zaman İzmir Fayı özelinde rahatız demektir. Eğer 1688 depremi, Uzunada Fayı’nda olduysa, İzmir Fayı’nın zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu fayda tespit edilen son deprem, 1510 yıl önce, 178 yılında. Dolayısıyla İzmir Fayı’na dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

KADİR ÖZEN
İZMİR-Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir‘i etkileme olasılığı bulunan karada ve denizdeki fayların etkisiyle ilgili bilgi verdi. Son 20 yıllık sürece değinen Doç. Dr. Ökmen Sümer, “Sadece İzmir özelinde değil, Ege yani Türkiye’nin batı kıyılarında 2002 ve 2004’te başlayan bir süreç var. Gökova Körfezi’nde bir deprem fırtınasıyla başlayarak, 2017’de Bodrum’da sürüp 2020’de bildiğiniz gibi İzmir depremi ve 2022’de Buca depremleriyle kuzeye taşınan bir hareketlilik söz konusu. Bu da özellikle kuzeyde deprem beklediğimiz faylar üzerindeki stresin de artmasına neden oluyor. Bu durumdan her fay, eşit miktarda etkilenecek anlamına gelmiyor” diye konuştu.

‘İZMİR’DE 6’NIN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLECEK 25’E YAKIN FAY VAR’

Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, hangi fayların nasıl etkilendiğini yaptıkları çalışmalarla az çok ortaya çıkardıklarını vurgulayan Doç. Dr. Sümer, “Şimdi hangi faylar tehlikeli? Öncellikle ilk önce tehlikesiz olanlardan bahsedelim. İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fay var. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayı’nın güney segmenti gibi faylar deprem üretmişler, tarihsel dönemlerde. Yani 1389, 1040 gibi, MS 47 gibi. En son 1992’de Doğan Bey’de yaşadığımız deprem gibi. 2005’te özellikle Gülbahçe’nin güneyinde yaşadığımız 5.9’luk depremler gibi. Bu faylarda deprem tekrarlama periyoduna baktığımızda rahat faylar olarak değerlendirebiliriz. Çünkü Ege’nin tamamına baktığımızda, buradaki fayların 1500 ila 2 bin yılda bir, 7’ye yakın bir deprem ürettiğini gösteriyor. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayının güney segmentinde deprem olmuş, o nedenle orada çok büyük deprem riski beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ÖNCE HAVZADA ÇALIŞMA YAPMAK GEREKİYOR’

Nelere dikkat edilmesi gerektiğini de anlatan Doç. Dr. Ökmen Sümer, “İki şey çok önemli. Deprem ne zaman ve ne büyüklüğünde olacak? Bu sorular önemli. Ama öncelikle deprem olsun olmasın ilk yapmamız gereken şey, deprem bilincini geliştirmek. Bunu ilköğretim seviyesinden itibaren yapmak. Yani sosyal sorumluluk projeleriyle halkımızı deprem konusunda eğitmemiz gerekiyor. Depremde nasıl davranacaklarını bilmeliler ki bu ikincisi ve en önemlisi. Özellikle yerel yönetimlere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Mikro bölgeleme çalışmaları önemli. Büyük alanlarda yapılacak yer bilimsel çalışmalar olmadan mikro bölgelemeye gitmek bizi geriletebilir. Yapılması gereken, önce büyük alanlardaki yer bilimsel verileri toparlamak. Havzaya bakacağız. Bilimsel verilerini çıkartacağız. Sonra bizim yönelebileceğimiz yerlerde mikro bölgeleme çalışmaları yapacağız. Yeni yer bilimsel verilerini oluşturmalıyız. Dolayısıyla Konak gibi özellikle Kaşıyaka ve Mavişehir gibi alanlarda bizim Bornova Havzası’nda yaptığımız gibi büyük alanlardaki yer bilimsel verilerin mutlaka elde edilmesi gerekiyor” diye konuştu.


Okumaya devam et

Çevre

Antakya ve Defne’de okullara ‘sağanak’ tatili

Hatay’ın merkez Antakya ve Defne ilçelerinde kuvvetli sağanak yağış nedeniyle tüm okulların 1 gün tatil edildiği açıklandı.

HATAY-Hatay Valiliği, kentte dün etkili olan, bugün de etkisini sürdürmesi beklenen kuvvetli sağanak nedeniyle merkez Antakya ve Defne ilçelerinde tüm okulların 1 gün tatil edildiğini duyurdu. Ayrıca 24 saat esasına uygun olarak tüm ekiplerin 315 araç ve 666 personel ile sahada hazır olunduğu bildirildi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.