Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

“Türkiye hukuka bağlılıkta 117. sırada!”

Hukukçu Figen Çalıkuşu’ndan zor soru: “Mafya mı devlete, devlet mi mafyaya operasyon çekiyor”

HABER MERKEZİ-Hukukçu Figen Çalıkuşu, Karar Gazetesi’ndeki köşe yazısında “çürüme” iddiasında bulundu.

Ülkelerin ne durumda olduğunu ölçen ‘hukukun üstünlüğü endeksi’nde, hükümetlerin, ülkeyi yönetenlerin, hukuka bağlılıkları mercek altına alındığını, bu endekste Türkiye’nin 142 ülke arasında 117. Sırada olduğunu hatırlatan Çalıkuşu, “Hukukun üstünlüğünde 1. sırada hangi ülke var derseniz; tüm endekslerde üst sıralarda olan Danimarka. Monarşiyle yönetilen ama ‘demokrasiye’ sahip olan Danimarka… Cumhuriyet olan ama bir türlü ‘demokrasi’ olamayan Türkiye’ye fark atıyor” ifadelerini kullandı.

Çalıkuşu’nun yazısının tamamı:

İçişleri Bakanlığı içindeki sert bir bilek güreşinin mafya marifetiyle “darbe mi, operasyon mu” parantezine sıkıştırıldığı, gözümüzün önünde işlenen bir cinayetin emrini verenin siyaset kurumu tarafından korunduğu buna karşın muhalif Kürt siyasetçilerin AİHM Kararlarına rağmen hayatlarına çöküldüğü, AYM üyelerini terörist ilan edebilen zihniyetin cumhurbaşkanı tarafından ödüllendirdiği, muhalif olan herkesin casus ilan edileceği bir çürüme ortamındayız.

“Mafya mı devlete, devlet mi mafyaya operasyon çekiyor” sorusu etrafında tartışan bir ülkeden söz ediyoruz.

Bu korkunç durumun nedeni nedir?

Ruhu bıçaklanmış gözleri oyulmuş kuvvetler ayrılığı olabilir mi?

Gelin birlikte bakalım.

Parlamenter monarşiyle yönetilen, gerçek bir kralın olduğu Danimarka’da kuvvetler ayrılığı var.

Biz de güya kuvvetler ayrılığı ile yönetiliyoruz…Anayasanın başlangıç kısmında öyle yazıyor zira.

İki ülke de kuvvetler ayrılığı ile yönetiliyor ama hukukun üstünlüğü endeksinde arada uçurumlar bulunuyor.

Danimarka ile Türkiye’nin kuvvetler ayrılığından anladığı aynı değil demek ki…

Anayasa değişikliğinin konuşulduğu bu günlerde, aradaki farkı anlamak isterseniz size Taha Akyol’un “Atatürk’ün Anayasası 1924” isimli son kitabını öneririm.

Taha Akyol, 100 yıllık anayasa tecrübesine sahip olmamıza rağmen, bu tecrübeden ders çıkaramadığımızı, uzlaşmayla bir anayasa yapılamadığını söylüyor ve fevkalade bir isabetle teşhisi koyuyor: “anayasal istikrarsızlık”.

Taha Akyol’un kitabından devam edelim;

“Türkiye’nin anayasal istikrarsızlığının, kuvvetler birliği ile kuvvetler ayrılığı arasındaki gelgitler ve siyasi güç karşısında hukukun zayıflığı halinde ortaya çıktığı görülüyor.”

Meclis tutanaklarından Cemal Nuri Bey’in konuşmasından “1924 Anayasasında temel olan ikinci umde kuvvetler birliğidir” cümlesini aktarıyor Taha Akyol.

Kitap sayesinde Yekta Güngör Özden’in başkanlığı dönemindeki bir AYM kararında 1924 Anayasasına yapılan eleştiriden de haberdar oldum;

“Kuvvetler birliği ilkesi esas alınan 1924 Anayasasında yargıya ilişkin ayrıntılı hükümler bulunmadığı gibi, yargının yasamaya yürütmeye karşı bağımsızlığını sağlayacak kural ve kurumlara yer verilmemiştir.”

Geldik 2024 senesine.

Anayasada bu kez kuvvetler ayrılığı yazılı.

Ama yargı, yasama ve yürütmeye karşı gene bağımsız değil, korunaksız ve saldırı altında.

Gerçek bir kuvvetler ayrılığı olmadığında bağımsız olamayan, bağımsız olamayınca tarafsız da olamayan kuşatılmış bir yargı ile baş başayız özetle.

Ülkelerin ne durumda olduğunu ölçen “hukukun üstünlüğü endeksi” nde, hükümetlerin, ülkeyi yönetenlerin, hukuka bağlılıkları mercek altına alınıyor.

İşte bu endekste Türkiye 142 ülke arasında 117. sırada.

Hukukun üstünlüğünde 1. sırada hangi ülke var derseniz; tüm endekslerde üst sıralarda olan Danimarka.

Monarşiyle yönetilen ama “demokrasiye” sahip olan Danimarka…

Cumhuriyet olan ama bir türlü “demokrasi” olamayan Türkiye’ye fark atıyor.

Endekste bir ülkenin notu 1’e ne kadar yakınsa hukukun üstünlüğü o derece yüksek olurken, 0’a ne kadar yakınsa hukukun üstünlüğü o kadar düşük olarak nitelendiriliyor.

Endeks değerlendirmesindeki başlıklarda olan “Yönetim pozisyonundaki kişiler yasal kısıtlamalara ne kadar tabi olduğunu değerlendirmesinde” Danimarka’nın puanı; 0.95.

Ülkemiz Türkiye’nin puanı; 0.28.

Yönetim pozisyonundaki kişilerin, yasal kısıtlamalara tabi olması ne demek? Kuvvetler ayrılığı demek.

Kuvvetler ayrılığı yok ise hukukun üstünlüğü endeksinde sert düşüş de kaçınılmaz zaten.

Bu düşüş yargıyı hiç rahatsız etmiyor anlaşılan.

Yargıtay üyeleri yeni başkanını ancak seçebildiler… 37 tur oylama yapıldı.

Son aşamada, adaylardan AYM üyeleri hakkında çok ağır ithamlarla suç duyurusunda bulunan 3. CD’si Başkanı Muhsin Şentürk adaylıktan, Yargıtay Başsavcılığına aday olmak için çekildi.

Bu çekilmenin arkasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müdahalesinin olduğu iddia edildi… Sadece böyle bir söylentinin olabilmesi bile ülkedeki hukukun durumunu, “kuvvetler ayrımı” olup olmadığını göstermeye yeter.

Danimarka’daki meslektaşları, 37. turda başkan seçen, bu seçimlere cumhurbaşkanının karıştığı söylenen Yargıtay ve üyeleri hakkında ne düşünürler acaba?

Yargıtay, bu ülke insanlarının hukuksal sorunlarına çözüm beklediği hukukun Kâbe’si diyebileceğimiz bir yer.

Cezaevinde tahliye tarihi geldiği halde Yargıtay’dan dosyası dönmediği için yatanlar oldu/oluyor bu ülkede.

Yasal faizin yüzde 9 olduğu bu ülkede pul olmuş alacaklarına 10 yıl sonra kavuşanlar var.

Mehmet Şimşek, endeksteki 117. sıra gerçeği önünde dururken dünyadan ne kadar para bulacak ya da bulamayacak sanırım biliyordur.

Göreve geldiğinde “rasyonalite” demişti zira.

Hukuk ve demokrasi olmadan rasyonalite olmuyor… Hayat bütün örnekleriyle bunu bize gösteriyor.

Genel

Bodrum’da bayram tatilinde otel fiyatları 1500 liradan başlayıp, 41 bin liraya kadar çıkıyor

Muğla’nın dünyaca ünlü turistik ilçesi Bodrum‘da Ramazan Bayramı öncesi hareketlilik arttı. İlçe genelinde bayram tatili kapsamında otellerde yüzde 55 civarında doluluk beklediklerini ifade eden Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkan Yardımcısı Alişir Şahin, “Rezervasyonlar devam ediyor. İç pazar son dakika rezervasyonları çok sever. Bodrum’da çeşitlilik çok fazla bu kapsamda otel fiyatları kişi başı 1500 liradan başlıyor bin avroya (41 bin lira) kadar çıkıyor” dedi.

Fırat AKAY
BODRUM-Dünyanın önemli turizm destinasyonlarından Bodrum‘da Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala otellerde hazırlıklar başladı. Bu kapsamda, bayramda açılacak olan ve 2025 yaz turizm sezonuna başlayacak olan otellerde rezervasyon hareketliliği yaşanıyor. Bayramın okulların ara tatil dönemine gelmesiyle konaklama süresinde de artış olacağını ifade eden turizmciler, bu yıl sezonun 1 ay erken başladığını belirtip, Bodrum’da her bütçeye uygun tatil avantajları olduğunu dile getirdi. Bu bağlamda, ilçede otel fiyatlarının kişi başı 1500 liradan başlayıp, 41 bin liraya kadar çıktığı belirtildi. Öte yandan, bayram süresi boyunca Milas Bodrum Havalimanı’na yurt içi 7 ek sefer düzenleneceği öğrenildi. 

Bayram tatiliyle birlikte hem iç pazar hem de dış pazarda hareketliliğin başlayacağını söyleyen BODER Başkan Yardımcısı Alişir Şahin, “Oteller bu yıl Ramazan Bayramı dolasıyla biraz daha erken açılmış olacak. Eskiden nisan ayında açılıyordu. Bu yıl 28 Mart’ta oteller kapılarını açacak. Bayramla beraber sezon başlamış oluyor. Turizmde her sene üzerine koyarak gitmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Umarım bir sıkıntı olmadan bu şekilde devam etmiş olur” ifadelerini kullandı.  (DHA)



Okumaya devam et

Genel

İmamoğlu hakkında hazırlanan MASAK raporunun detayları ortaya çıktı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu‘na yönelik terör ve yolsuzluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunun detayları ortaya çıktı.

Ayşe GÜREL- Leyla YILDIZ
İSTANBUL-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında ‘suç örgütü yöneticisi olmak’, ‘suç örgütüne üye olmak’, ‘irtikap’, ‘rüşvet’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek’ ve ‘ihaleye fesat karıştırmak’ suçları ile yine İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçundan başlatılan soruşturmalar sürüyor. Soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü terör ve yolsuzluk soruşturması kapsamında İmamoğlu hakkında Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporu hazırlandı. Raporda Ekrem İmamoğlu’nun adına çok sayıda çeşitli yollarla edinilmiş taşınmaz kaydı ve Balıkesir, İstanbul ve Çanakkale illerinde bulunan 17 adet taşınmazı satış yoluyla elde ettiği yer aldı. Raporda ayrıca babası Hasan İmamoğlu’ndan Ekrem İmamoğlu’na Balıkesir-Erdemir’de konumlu 5 adet taşınmazın bağış yoluyla geçtiği yer aldı.

İNTERNET SİTESİNİN ALTINDA FARKLI İSİMLER ÇIKTI

Hazırlanan raporda, 2020-2025 yılları arasında Ekrem İmamoğlu hakkında ‘tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetlerinde kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık’, ‘suç işlemeye alenen tahrik etme’, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’, ‘basit tehdit’, ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’, ‘yargı görevini yapanı etkileme’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir kamu faaliyetinin yürütülmesin engellemek’, ‘kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak’ gibi suçlardan soruşturma ve kovuşturma kayıtları bulundu. Raporda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığın 03 Mart 2025 tarihli yazısı da yer aldı.

ERKAN KARAASLAN İLE 1 MİLYON 754 LİRA DANIŞMANLIK ANLAŞMASI

FETÖ üyeliği ve örgüte finans sağlamak gerekçeleriyle tutuklanan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun danışmanı olan Erkan Karaarslan’ın sahibi olduğu şirketlere İstanbul Avcılar, Beylikdüzü ve Sarıyer Belediyelerinden toplamda 10 milyon 329 liralık danışmanlık ücreti aktarıldığı raporda yer aldı. Ayrıca Ekrem İmamoğlu ile FETÖ üyeliği nedeniyle tutuklanan Erkan Karaarslan arasında 1 milyon 754 TL’lik danışmanlık anlaşmasının yapıldığı konusundaki istihbari nitelikte bilgide adının geçtiği de raporda belirtildi. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

Samsun Şehir Hastanesi için geri sayım süreci başladı

SAMSUN İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Mustafa Uras, Samsun Şehir Hastanesi’nin açılış süreci için geri sayımın başladığını ve mayıs ayında da hastaneye yerleşme çalışmalarına başlanmasının hedeflendiğini söyledi.

Gökçen ÖZEN
SAMSUN-Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Mustafa Uras, inşaat firması yetkilileri ve Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkileriyle birlikte Samsun’da yapımı devam eden Şehir Hastanesi inşaatında incelemelerde bulunarak durum değerlendirmesi toplantısı gerçekleştirdi. 28 Şubat’ta inşaat firmasının Sağlık Bakanlığı’na geçici kabul başvurusunu yaptığını belirten İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Uras, “Hastanemiz binası fiziki olarak yüzde 100’e yakın bir oranda tamamlandı. Geçici kabul için yapılan başvuru sonrası, Sağlık Bakanlığı’ndan ön kabul heyeti gelecek ve ilk incelemelerini yapacak. Eksikliklerin giderilmesiyle geçici kabul süreci tamamlanacak ve hastane Sağlık Bakanlığı’na teslim edilecek” dedi.

MAYIS AYINDA HASTANEYE YERLEŞME ÇALIŞMALARINA BAŞLAMAYI HEDEFLİYORUZ

Hastanenin açılış sürecine ilişkin çalışmaların hızla devam ettiğini kaydeden Uras, “Tıbbi malzeme alımları tamamlandı, mefruşat malzeme alımları son safhada, tıbbi cihazların büyük kısmı alındı ve depolara yerleştirildi. Montaj ve taşınma işlemleri için her şey hazır. İnşaat sürecinde ise servisler, acil, yoğun bakım, laboratuvarlar ve ameliyathane gibi önemli tıbbi alanlarda imalatlar tamamlandı. Test ve kontrol işlemleri sürüyor. Trafo, jeneratör, çamaşırhane ve mutfak gibi bölümler ise hizmete hazır vaziyette bekliyor. Mayıs ayında hastaneye yerleşme çalışmalarına başlanması hedefleniyor. Samsun Şehir Hastanemizin şimdiden Samsunlulara ve bölge halkına hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.