Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Türkiye’nin yatırım yoluyla vatandaşlık programı, yabancı yatırımcıların favorisi

Doğrudan yatırım yoluyla vatandaşlık taleplerindeki artış dikkat çekiyor.

İSTANBUL-Yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturum programları danışmanlığı hizmeti veren Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel, ‘Yatırım Yoluyla Türkiye Vatandaşlığı Programı’na olan talebin, 2022’de artarak devam etmesini beklediklerini söyledi. Demirel, “Sektörün küresel büyüklüğü yaklaşık 25 milyar dolar. Türkiye, bu pastadan büyük bir pay alıyor. Bu oranın 2022 ve sonrasında artışa geçeceğini tahmin ediyoruz. Sadece gayrimenkul alımı yoluyla değil, finansal yatırım ve istihdam oluşturacak yatırımlarla da Türkiye’den vatandaşlık talebi olan iş insanları var” dedi.

Türkiye de ilk 10’da
Demirel, Türkiye’nin yatırımla vatandaşlık programlarında aldıkları talepler bakımından ilk 10 içinde olduğunu belirterek, “Türkiye’de yatırım yoluyla vatandaşlık programının altı farklı koşulu var. Bunlardan iki tanesi çok popüler, gayrimenkul satın almak ve mevduat hesabı açmak. Dünyadaki en varlıklı iş insanları bu noktada danışmanlık aldığında bizimle çalışmayı tercih ediyor. Dünyanın Londra, Dubai, Toronto, Singapur, Zürih ve Hong Kong gibi finans merkezlerinde ofislerimiz var. İstanbul Finans Merkezi’nin kurulumuyla, İstanbul’un da oturum ve vatandaşlık planlama sektörü için bölgesel bir merkez haline geleceğine inanıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda bizim için en büyük pazarlardan bir tanesi Amerika ve İngiltere’ydi. İngiltere ve ABD gibi vatandaşlıklarının popüler olduğu bu ülkelerden bile yatırım göçüne olan ilgide büyük bir artış oldu. Covid süreci ile birlikte dünyanın en varlıklı aileleri için alternatif oturum ve vatandaşlık planlamak daha da önemli hale geldi” dedi.

Sektör dünya çapında genişliyor

Türkiye’nin küresel vatandaşlık programları sektöründen yüksek bir hacme sahip olduğunu vurgulayan Demirel, “Yatırım yoluyla vatandaşlık elde eden insanlar vatandaşlığını aldı gitti gibi düşünmemek gerekiyor. Bu varlıklı insanlar aynı zamanda iş insanı. Türkiye’nin stratejik konumu ve bölgesel merkez olma potansiyelinden dolayı hem iç pazara hem de bölgesel pazara ticaret yapmak amacıyla vatandaşlık programı dışında da yatırım yapıyorlar.

Vatandaşlık programları uluslararası iş yapmak isteyen yatırımcıların daha rahat bir şekilde ticaret yapmasına yardımcı oluyor. Örneğin, Amerika’da ve Latin Amerika’da hastane zincirleri olan bir iş adamından gelen bir vatandaşlık talebi var. Buraya sadece konut satın alıp vatandaşlık elde etmek için değil, planladığı bölgesel yatırımların süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla Türk vatandaşlığı elde etme talebinde bulunuyor. Dünyadaki her vatandaşlık ve oturum programının kendine özel nüansları var” ifadelerini kullandı.

Demirel, dünyada milyar dolarlar yöneten iş insanlarının vatandaşlık programlarını bir nevi yatırım sepeti olarak nitelendirdiğini belirterek, “İnsanlar nasıl euro, dolar ve altın gibi yatırım sepetleri oluşturuyorsa aynı şekilde oturum ve vatandaşlıklarının da bir sepetini yapar haldeler. En son pasaport endeksi raporumuza göre en güçlü pasaport Japonya’ydı. Pandemi döneminde yasaklarla birlikte Japon vatandaşları 80’den az ülkeye gidebiliyordu. Londra’da işleri olan bir dolar milyarderinin vizesiz hayatını sürdürmesi ve işlerini geliştirmesi için sadece Japon pasaportuna sahip olması yeterli olmadı. Vatandaşlıklarına Malta, St. Kitts Nevis ve Türkiye’yi eklemek istedi. Malta vatandaşlığı ile Amerika da dahil olmak üzere 185 ülkeye vizesiz girebiliyorsunuz, Avusturya vatandaşlığı programı ile 188 ülkeye, Antigua ve Barbuda ve St. Lucia gibi Karayip ülkelerinin vatandaşlıkları ile İngiltere ve Schengen bölgesine vizesiz girebiliyorsunuz. Portekiz, Malta ve Yunanistan oturum programları da Avrupa’da tercih edilen en popüler oturum programları arasında ve bu ülkelerin hepsinde ofislerimiz mevcut.

Küreselleşen dünyada ekonomik, siyasi ve salgınlar gibi bölgesel ve uluslararası krizlerden etkilenmek istemeyen insanlar için yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık planlamak artık bir ihtiyaç. Bu gerçekliğin tehlikeli bir durum gibi algılanmaması gerekiyor. Bu artık yeni dünyanın bir parçası ve ülkeler için ek bir kaynak” dedi.

Ekonomi

Bakan Şimşek: Enflasyon sene sonu 30’lu rakamları görür

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Yaz aylarında baz etkisi, para politikası, mali politika adımları, gelirler politikasının desteğiyle enflasyon çok hızlı şekilde bu sene sonunda 30’lu rakamları görür, gelecek sene de 10’lu, bir sonraki sene de tek hane” dedi.

Gizem ÇORLU- Emirhan YÜZÜGÜLDÜ
ANKARA-Bakan Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen ‘Finansal Okuryazarlık Platformu Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Toplantıda, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından finansal okuryazarlığın artırılması ve yaygınlaştırılması amacıyla geliştirilen platformun tanıtımı gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Bakan Şimşek, enflasyonun tek haneye indirildiğinde sermaye piyasalarının çok daha güçlü bir şekilde öne çıkacağını belirtti. Şimşek, “Dezenflasyon programımız başarılı şekilde uygulanıyor. Aylık enflasyon rakamlarıyla hedeflerimiz örtüşmeye başladı. Mayıs ayında yıllık enflasyon yükselmeye devam edecek. Her platformda söylüyorum. Geçen sene mayısta aylık enflasyon 0’a yakın, bu yıl yüzde 3 de çıksa artışı gösteriyor. Enflasyon mayıs ayında zirveye ulaşacak. Yaz aylarında baz etkisi, para politikası, mali politika adımları, gelirler politikasının desteğiyle enflasyon çok hızlı şekilde bu sene sonunda 30’lu rakamları görür, gelecek sene de 10’lu, bir sonraki sene de tek hane. Biz buna fiyat istikrarı diyoruz” dedi.

‘TEMEL EĞİTİMİN PARÇASI OLMAK ZORUNDA’

Şimşek, SPK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın, finansal okuryazarlığın müfredata temel bir alan olarak konulması hususunu çalıştığını bildirerek, “Yine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla da özellikle ev kadınlarının, genel anlamda hepimizin finansal okuryazar olması konusunda ne yapılabileceği yönünde protokol çalışması var. Finansal okuryazarlık aslında bizim temel eğitimin bir parçası olmak zorunda. Orta vadeli programımıza bakarsanız, yine kalkınma planımıza bakarsanız, burada milli eğitim müfredatına, temel eğitimde finansal okuryazarlığın önemli bir bileşen olma hususunu zaten önemsiyoruz. Önemli reform alanlarımızdan bir tanesi bu. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde SPK ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında gerek protokoller, gerekse bunun müfredata çok temel bir beceri, bir alan olarak konulması hususunu çalışıyoruz, işaret ediyoruz” diye konuştu.

‘KARARLARIMIZDA YARDIMCI OLACAK’

Bakan Şimşek, borsada yatırımcı sayısının 2020 yılında 1,9 milyon kişiyken şu anda 4 kattan fazla artarak 18,2 milyon kişiye ulaştığını söyledi. Şimşek, “Dolayısıyla bunlar çok büyük rakamlar. Ve bunlar gerçek anlamda finansal okuryazarlığı gerektiren alanlar. Bu işler tüyoyla, duyumlarla, dedikoduyla yapılacak işler değil. Evet yatırım işi hangi ölçekte olursa olsun bilgiye, analize dayalı olmak zorunda. Bilgi de çok, bilgi kirliliği de çok. Önemli olan orada gerçekten işe yarayacak ve değerlendirmeye baz oluşturacak bilgi ve analizi bir şekilde anlayabilmek ve bunu da yatırım kararlarına yansıtabilmek. Dolayısıyla biz bunu çok önemsiyoruz. SPK’nın çabaları önemli. Birincisi çok kapsamlı. Zaten işin adresi de SPK. SPK sertifikalandırıyor. Dolayısıyla burada eğitim boyutu var. Ücretsiz, herkese açık. Bunu hakkıyla yaparsanız sınavın da entegre edilmesi lazım. Çünkü sertifikalandıracağız. Bence bu çok önemli. Kapsamı itibarıyla, içerik itibarıyla erişim hususunda biraz özgün bir platform. Mutlaka vatandaşlarımıza tavsiye ediyorum. Çok basit, çok kullanışlı. Ve en azından verdiğimiz kararları daha sağlıklı vermemize yardımcı olacak bir platform” dedi.

‘BORSA OYUN ALANI DEĞİL’

Kolaycı para kazanma yollarının riskli olduğunu söyleyen Şimşek, “Vatandaşımız ‘Borsada oynuyorum’ diyor; burası bir oyun alanı değil aslında. Algı böyle olabilir. Ama burası aslında yatırım yapıyor. Bir hisse senedi aldığınız zaman aslında şirketi satın almış oluyorsunuz. Yani aldığınız zaman bir şirketin tabii ki gelecekte yaratacağı nakit akışına binaen bir yatırım kararı veriyorsunuz. Dolayısıyla burası bir oyun alanı değil. ‘Borsada oynuyor bizimki’ falan derler ya. Burası bir oyun alanı değil. O nedenle bilgiye dayanıyor, analize dayanıyor. Değerlendirmeler üzerinden bu kararları vermemiz lazım. Ve toplumun bütün kesimleri için finansal okuryazarlık değerli. Borsada hesabınız yoksa da kripto piyasalarına bulaşmayacaksanız da mutlaka verdiğiniz bütün kararlar aslında alternatif maliyeti olan kararlardır” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

Devlet korumasında yetişen 600 genç kamuya atandı

Devlet korumasında yetişen 600 genç, kamu kurumlarına kura çekilişi ile yerleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 2003-2023 yılları arasında toplam 40 bin 991 genci kamuya yerleştirdiklerini söyledi.

 Ruken KADIOĞLU-Ali Eren İĞDE
ANKARA-Devlet korumasından yararlanarak yetişen 600 gencin kamu kurumlarına yerleştirilmesi kura töreni, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla gerçekleşti. Bakanlıkta düzenlenen törende konuşan Bakan Göktaş, “Bakanlığımızın çatısı altında bulunan her çocuğumuzu anne şefkati, baba merhametiyle büyük bir özenle yetiştirip hayata hazırlıyoruz. Bir insan hayatta en çok çocuklar mutlu olduğu zaman mutlu olur. Bizler de bugün çocuklarımızın mutluluğunu paylaşıyor, sevinçlerine ortak oluyoruz. Burada bulunan çocuklarımızın okullarını bitirmiş, iş sahibi bireyler olmalarını görmek bizi ayrıca heyecanlandırıyor. Gençlerimiz, kendi hayatlarını şekillendirecekleri ilk adımı bugün atıyorlar. Her biriyle ayrı ayrı iftihar ediyor, gurur duyuyoruz. Gençlerimizin yerleştiği kurumlarda bizleri çok iyi bir şekilde temsil edeceklerine, devletine ve milletine faydalı bireyler olarak çalışacaklarına inancımız, güvenimiz tamdır” diye konuştu.

’14 BİNİ AŞKIN ÇOCUĞUMUZUN BAKIMINI ÜSTLENDİK’

Bakan Göktaş, bakanlık olarak 22,5 milyona yakın çocuğa devletin şefkatini ulaştırdıklarını kaydederek, “Her şeyden önce çocuklarımızın huzurlu bir aile ortamında sağlıklı bireyler olarak yetişecekleri imkanlar sunuyoruz. Bu kapsamda 2002’den bugüne kadar aile odaklı hizmetlerimizden yararlanan çocuk oranını, yüzde 39’dan yüzde 92’ye yükselttik. Çocuk evleri ve çocuk sitelerinde kurduğumuz yeni yaşam modelleriyle gençlerimizin sosyal hayata uyum sağlamalarını kolaylaştırdık. Şu an yuva sıcaklığında 14 bini aşkın çocuğumuzun bakımını üstlenmiş durumdayız. Bunun yanı sıra 170 bin çocuğu ailelerinin yanında ve sosyal çevresinden koparmadan ‘Sosyal ve Ekonomik Destek’ programıyla takip ediyoruz. 2023 yılında devlet koruması altında yetişen çocuklardan 319’u üniversiteye yerleşti. Çocuklarımızın okul başarısının yanı sıra sanat ve spor alanındaki ilgilerini de teşvik ediyoruz. Böylece bugün 5 binden fazla çocuğumuzu sporla buluşturduk. Şu an 1800 aktif lisanslı sporcu çocuğumuz var. Sporcu çocuklarımız hem ulusal hem de uluslararası müsabakalarda başarılarıyla ülkemizi temsil ediyor. 2 bin 600’den fazla çocuğumuz, çeşitli kültürel ve sanatsal faaliyetlerde bulunuyor” dedi.

’40 BİN 991 GENCİ KAMUYA YERLEŞTİRDİK’

Bakan Göktaş, kurumlarda yetişen tüm gençlerin hayata tutunmalarını sağlamak adına çalışmalar yürüttüklerini söyleyerek, “2003-2023 yılları arasında toplam 40 bin 991 gencimizi kamuya yerleştirdik. 2018’de yaptığımız yasal düzenlemeyle gençlerimize mühendis, öğretmen, avukat gibi mezun oldukları alana göre atanma imkanı getirdik. İstihdam hakkı olan çocuklarımızın başvuru süresini 2 yıldan 5 yıla çıkardık. Yılda bir kez yapılan yerleştirme işlemini artık yılda 3 kez yapıyoruz. Bu süreçte gençlerimizin sadece kamuda değil, özel sektörde de istihdam edilebilmeleri için teşvik politikaları uygulamaya başladık. Özel sektörde çalışan gençlerimizin SGK primlerini karşılayarak iş gücüne katılımlarını kolaylaştırıyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar 14 bin özel sektör istihdam teşviki verdik. 8 bini aşkın çocuğumuzun kariyer planlamasına rehberlik ettik. Bugün ataması gerçekleştirilecek genç arkadaşımızı yürekten tebrik ediyorum” dedi.

Bakan Göktaş’ın konuşmasının ardından noter huzurunda kura çekilip, devlet korumasından yararlanan 600 gencin ataması gerçekleştirildi. (DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

Kurbanlık bilgileri, ‘Tarım Cebimde’ uygulaması ile sorgulanabilecek

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın mobil uygulaması ‘Tarım Cebimde‘ ile kurbanlık hayvanların küpe numaraları girilerek büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarla ilgili detaylara ve aşı bilgilerine ulaşılabiliyor.

ANKARA-Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Tarım ve Orman Bakanlığı, yaklaşan Kurban Bayramı’nda vatandaşların kurban ibadetini sorunsuz bir şekilde yerine getirmesi için tüm hazırlıklarını tamamladı. Bu kapsamda, bakanlığın geliştirdiği ‘Tarım Cebimde‘ uygulaması, vatandaşların satın almak istedikleri kurbanlıkların aşılarını ve gerekli şartları taşıyıp taşımadığını sorgulayabilmelerine imkan sağlıyor.

BAKAN YUMAKLI’DAN UYARI

Açıklamada görüşlerine yer verilen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da bakanlığın Kurban Bayramı için çalışmalarına hız verdiğini ve bayramın son gününe kadar hassasiyetle çalışacaklarını belirterek, “Bakanlığımızın ilgili tüm birimleri sahada olacak. Ancak bizim ekiplerimizin olmadığı noktada Tarım Cebimde uygulaması ile vatandaşlarımız satın alacakları hayvanların kontrollerini yapabiliyor. Çok kısa süre içinde hayvanın şeceresi görülebiliyor” dedi.

Bakan Yumaklı ayrıca, vatandaşlara kurbanlık hayvan satın alırken bakanlığın belirlediği kurallara dikkat etmeleri ve uygunsuzluk gördüklerinde de yetkililere bildirmeleri konusunda ricada bulundu.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.