Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Çevre

Ordu İl Afet Risk Azaltma Planı hazırlandı

Ordu’da afetlerden dolayı oluşabilecek can ve mal kayıplarını azaltmak, afetlere karşı risk azaltma bilinci oluşturmak, kurumlar arasındaki işbirliğini artırmak, kaynakların etkili kullanımını sağlamak amacıyla Ordu İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) hazırlandı

Metin Akyürek
ORDU
-Ordu İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) ile bilgilendirme, değerlendirme ve istişare toplantısı, Vali Tuncay Sonel’in başkanlığında gerçekleştirildi.

Valilik toplantı salonunda yapılan toplantıya, Vali Yardımcısı Ayhan Durmuş, Perşembe Kaymakamı ve Vali Yardımcısı Vekili Levent Yetgin, video konferans yoluyla ilçe kaymakamları, belediye başkanları, Ordu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Coşkun Alp, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Nuh Öksüz, İl Emniyet Müdür Vekili İl Afet ve Acil Durum Müdürü Osman Işık, ilgili kamu kurumlarının müdürleri katıldı.

Ordu İl Afet Risk Azaltma Planı’nın (İRAP) hazırlanış amacı ve sağlayacağı faydalar hakkında Vali Tuncay Sonel ve toplantıya katılanlara bilgi veren İl Afet ve Acil Durum Müdürü Osman Işık, “Geniş ve zorlu bir coğrafi alana sahip olan Ordu’da afet ve acil durumlarla baş etmek hiç de kolay olmamaktadır. Afetlerde olabilecek can ve mal kaybının asgari düzeye indirilmesi için planlama yapmak ilimiz için elzemdir. Bu kapsamda mevcut risklerin afete dönüşmesini önlemek ya da en az zararla atlatmak amacıyla Ordu İl Afet Risk Azaltma Planı hazırlanmıştır” dedi.

Ordu İl Afet Risk Planı’nın içeriği ve kapsamı hakkında da bilgiler veren Osman Işık, şu bilgileri verdi:

“İlimizdeki mevcut afet risklerini, bu risklerin ortadan kaldırılabilmesi için gerçekleştirilmesi gereken eylemleri, eylemlerden sorumlu ve destekleyici kurumları, eylemin gerçekleşmesi gereken zaman aralığını belirleyen bu planda, çeşitli analizler yapılarak 4 afet türü çalışmasına karar verilmiştir. Bu afet türleri kütle hareketleri (yani heyalan, kaya düşmesi vb), deprem, meteorolojik kaynaklı afetler (fırtına, dolu, çığ), taşkın, sel ve su baskınıdır. Belirlenen öncelikli afet tehlikeleri doğrultusunda çeşitli kurum ve kuruluşların katılımı ile iki çalıştay gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan Ordu İRAP Planı, sahada uygulandıkça sürekli revize edilerek daha da verimli hale gelecektir. Bu planın uygulamaya geçirilmesiyle birlikte afetten kaynaklı kayıplar minimize edilecektir.”

Deprem başta olmak üzere doğal afetlere karşı önceden tedbir almanın önemine dikkat çeken Vali Tuncay Sonel de 2020 yılı Ağustos ayında Giresun’da, 2021 yılı Ağustos ayında Kastamonu’da meydana gelen sel afeti ve yakın zamanda yaşanan Elazığ ve İzmir depremlerinin doğal afetlere karşı önceden önlem alınması gerektiğini gösterdiğini vurguladı.
Vali Sonel, “Yaşanan doğal afetlerde, alınması gereken önlemleri önceden almamız halinde hem can kaybını hem mal kaybını, hem de yapılacak harcamaları asgari düzeye indirecektir. Onun için afetlere karşı bilinçli bir toplum oluşturmanın yanında, kamu kurum ve kuruluşlarımızca da yapılması gereken çalışmalar, alınması gereken tedbirler belirlenmeli ve bir koordinasyon, işbirliği halinde bu çalışmalar yerine getirilmelidir. Bu maksatla hazırlanan Ordu İl Afet Risk Azaltma Planı’nı önemsiyorum. Bu plan çerçevesinde paydaş kurumlarca yapılması gereken çalışmaların bir önce başlatılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Toplantıya katılan kaymakamlar, belediye başkanları ve kurum yöneticileri de Ordu İl Afet Risk Azaltma Planı hakkında görüş, düşünce ve önerilerini dile getirdiler.

Çevre

Samsun’da elektrik trafoları şehri renklendirdi

YEDAŞ, Samsun Atakum sahilinde yer alan trafo duvarlarını resimlendirerek toplumsal konularda farkındalık yarattı.

SAMSUN-Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), üstlendiği toplumsal sosyal sorumluluk projeleri ile farkındalık yarattı. 2023 yılında başlatılan projede şu ana kadar toplamda 10 tane trafo duvarı, resimlerle renklendirildi. Resimlenen her bir trafo duvarında farklı mesajlar veren YEDAŞ, trafoları gören insanlar tarafından olumlu dönüşler aldı. Sahil boyunca sıralanan trafolar, kent estetiğine değer katarken bunun yanı sıra, toplumsal konularda da farkındalık oluşturdu.

Trafolar üzerine çizilen resimler YEDAŞ tarafından belirlenirken, resimler Samsunlu bir resim öğretmeni vasıtasıyla, trafolarda yerini aldı. Samsun’un önemli değerlerinden biri olan Samsunspor’un konu alınması ile başlayan projede, Cumhuriyet’in 100. yılı, hayvan hakları, kadın hakları, Dünya Engelliler Günü, Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı, trafik güvenliği, çevre temizliği gibi pek çok temaya yer verilirken Barış Manço, Selda Bağcan gibi değerli sanatçılar da resmedildi.

‘TOPLUMSAL FARKINDALIK YARATMAK İÇİN KAYNAKLARIMIZI EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRYORUZ’

YEDAŞ Genel Müdürü Yunus Emre Bilgi, “YEDAŞ olarak, temel sorumluluklarımızın yanı sıra toplumsal konularda da aktif rol almayı önemseyen bir şirketiz. Bu kapsamda her yıl toplumu ilgilendiren konularda sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyoruz. Daha önceki yıllarda çevre temizliği, otizm farkındalığı, hayvan hakları gibi farklı konularda çalışmalarımız oldu. 2023 yılında başlattığımız “Trafoları Boyuyoruz” projesi ile ise bir adım daha ilerleyerek aynı anda farklı konularda mesajlar vermeye odaklandık. Trafoları resimlendirirken, özellikle sosyal olarak kalabalık olan bölgelerdeki trafoları tercih ettik, bu sayede daha fazla insana ulaşmayı hedefledik” dedi.

Projenin geri dönüşlerinin büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Yunus Emre Bilgi gelecekte de benzer projeler geliştirmeyi planladıklarını belirtti. (DHA)

Okumaya devam et

Çevre

DAUM Müdürü Doç. Dr. Sümer, İzmir Fayı’na dikkat çekti

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fayın olduğunu belirtti. İzmir’in son büyük depremini 1688 yılında yaşadığını ifade eden Doç. Dr. Sümer, “Depremin hangi fayda olduğunu bilmiyoruz. Eğer İzmir Fayı’nın Balçova segmentinde ya da Pınarbaşı segmentiyle beraber meydana geldiyse, o zaman İzmir Fayı özelinde rahatız demektir. Eğer 1688 depremi, Uzunada Fayı’nda olduysa, İzmir Fayı’nın zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu fayda tespit edilen son deprem, 1510 yıl önce, 178 yılında. Dolayısıyla İzmir Fayı’na dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

KADİR ÖZEN
İZMİR-Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir‘i etkileme olasılığı bulunan karada ve denizdeki fayların etkisiyle ilgili bilgi verdi. Son 20 yıllık sürece değinen Doç. Dr. Ökmen Sümer, “Sadece İzmir özelinde değil, Ege yani Türkiye’nin batı kıyılarında 2002 ve 2004’te başlayan bir süreç var. Gökova Körfezi’nde bir deprem fırtınasıyla başlayarak, 2017’de Bodrum’da sürüp 2020’de bildiğiniz gibi İzmir depremi ve 2022’de Buca depremleriyle kuzeye taşınan bir hareketlilik söz konusu. Bu da özellikle kuzeyde deprem beklediğimiz faylar üzerindeki stresin de artmasına neden oluyor. Bu durumdan her fay, eşit miktarda etkilenecek anlamına gelmiyor” diye konuştu.

‘İZMİR’DE 6’NIN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLECEK 25’E YAKIN FAY VAR’

Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, hangi fayların nasıl etkilendiğini yaptıkları çalışmalarla az çok ortaya çıkardıklarını vurgulayan Doç. Dr. Sümer, “Şimdi hangi faylar tehlikeli? Öncellikle ilk önce tehlikesiz olanlardan bahsedelim. İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fay var. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayı’nın güney segmenti gibi faylar deprem üretmişler, tarihsel dönemlerde. Yani 1389, 1040 gibi, MS 47 gibi. En son 1992’de Doğan Bey’de yaşadığımız deprem gibi. 2005’te özellikle Gülbahçe’nin güneyinde yaşadığımız 5.9’luk depremler gibi. Bu faylarda deprem tekrarlama periyoduna baktığımızda rahat faylar olarak değerlendirebiliriz. Çünkü Ege’nin tamamına baktığımızda, buradaki fayların 1500 ila 2 bin yılda bir, 7’ye yakın bir deprem ürettiğini gösteriyor. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayının güney segmentinde deprem olmuş, o nedenle orada çok büyük deprem riski beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ÖNCE HAVZADA ÇALIŞMA YAPMAK GEREKİYOR’

Nelere dikkat edilmesi gerektiğini de anlatan Doç. Dr. Ökmen Sümer, “İki şey çok önemli. Deprem ne zaman ve ne büyüklüğünde olacak? Bu sorular önemli. Ama öncelikle deprem olsun olmasın ilk yapmamız gereken şey, deprem bilincini geliştirmek. Bunu ilköğretim seviyesinden itibaren yapmak. Yani sosyal sorumluluk projeleriyle halkımızı deprem konusunda eğitmemiz gerekiyor. Depremde nasıl davranacaklarını bilmeliler ki bu ikincisi ve en önemlisi. Özellikle yerel yönetimlere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Mikro bölgeleme çalışmaları önemli. Büyük alanlarda yapılacak yer bilimsel çalışmalar olmadan mikro bölgelemeye gitmek bizi geriletebilir. Yapılması gereken, önce büyük alanlardaki yer bilimsel verileri toparlamak. Havzaya bakacağız. Bilimsel verilerini çıkartacağız. Sonra bizim yönelebileceğimiz yerlerde mikro bölgeleme çalışmaları yapacağız. Yeni yer bilimsel verilerini oluşturmalıyız. Dolayısıyla Konak gibi özellikle Kaşıyaka ve Mavişehir gibi alanlarda bizim Bornova Havzası’nda yaptığımız gibi büyük alanlardaki yer bilimsel verilerin mutlaka elde edilmesi gerekiyor” diye konuştu.


Okumaya devam et

Çevre

Antakya ve Defne’de okullara ‘sağanak’ tatili

Hatay’ın merkez Antakya ve Defne ilçelerinde kuvvetli sağanak yağış nedeniyle tüm okulların 1 gün tatil edildiği açıklandı.

HATAY-Hatay Valiliği, kentte dün etkili olan, bugün de etkisini sürdürmesi beklenen kuvvetli sağanak nedeniyle merkez Antakya ve Defne ilçelerinde tüm okulların 1 gün tatil edildiğini duyurdu. Ayrıca 24 saat esasına uygun olarak tüm ekiplerin 315 araç ve 666 personel ile sahada hazır olunduğu bildirildi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.