Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 21. yüzyıla inşallah Türkiye ve Türk milleti damgasını vuracaktır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugünümüz nasıl dünümüzden daha aydınlıksa, yarınlarımız da bugünlerimizden çok daha parlak, huzurlu ve güvenli olacaktır. 21. yüzyıla altını çizerek söylüyorum inşallah Türkiye ve Türk milleti damgasını vuracaktır” dedi.

Hülya Keklik
ANKARA-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası tevcih töreninde konuştu. Şehit yakınları ve gazilerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, “Bugün burada Ankara’da ikamet eden 26 şehit yakını ve gazimizin Devlet Övünç Madalyası’nı tevdi ediyoruz. Diğer illerimizde de 350 hak sahibine bizim adımıza valilerimiz tarafından madalyaları takdim ediliyor. Böylece ülkemiz genelindeki 376 şehit yakını ve gazimize Devlet Övünç Madalyalarını tevdi etmiş oluyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak siz kardeşlerimin nezdinde tüm şehit yakınlarımıza ve gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Rabbim bizi şehitlerimizin kutlu ve mübarek yolundan ayırmasın diyorum. Milletçe çok ama çok iyi biliyoruz ki ne yaparsak yapalım şehitlerimizin ve gazilerimizin üzerimizdeki haklarını tam manasıyla ödeyemeyiz. Bu topraklar bize can verip, canından aziz bildiği vatanını namahrem ellere teslim etmeyen kahramanların emanetidir. Şayet bugün ay yıldızlı bayrağımız 780 bin kilometrekare üzerinde nazlı nazlı dalgalanıyorsa, ezanlarımız gök kubbeyi günde beş vakit çınlatmaya devam ediyorsa, milletçe tarih sahnesinde varlığımızı özgürce idame ettirebiliyorsak hiç şüphesiz bu önce Allah’ın yardımı, sonra da şehit ve gazilerimizin fedakarlığı sayesindedir” dedi.

“Aziz şehitlerimizin geride bıraktıkları emanetlere sahip çıkmayı devlet olarak en öncelikli vazifelerimizden biri olarak görüyoruz”

Şehitlerin ve gazilerin fedakarlıklarının hiçbir maddi karşılığı olamayacağını ifade eden Erdoğan, “İstiklal ve istikbalimiz uğrunda ölüme yürüyen şehitlerimizin, aynı ulvi dava uğrunda yaralanan gazilerimizin bu fedakarlıklarının maddi karşılığı yoktur. Bizler bu madalyalarla sadece onların aziz hatıralarına olan hürmetimizi, şehit yakınları ve gazilerimize olan minnet duygularımızı ifade ediyoruz. Şehitlerimizin ve gazilerimizin asıl mükafatlarının ebedi alemde Allah katında verileceğini de biliyoruz. Zira rabbimiz şehitlerimizle ilgili ‘Şüphesiz onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım’ buyuruyor. Peygamber Efendimiz de pek çok Hadis-i Şerif’inde şehitliğin faziletlerine, şehitlere verilecek ilahi mükafatlara işaret etmektedir. Aynı şekilde gazilerimiz için de çok büyük müjdeler vardır. İnancımıza göre şehitlik ve gazilik herkese nasip olmayan büyük bir şeref payesidir. Kuşkusuz şehadet mertebesine ulaşmak ne kadar yüce bir mertebeyse, arkada kalanlar için de sabretmek, metanet içinde olmak da o kadar büyük, ulvi bir derecedir. Şehit yakını olmanın vakarını, gazilikle müşerref olmanın onurunu layıkıyla taşıyan her bir kardeşimi tebrik ediyorum. Aziz şehitlerimizin geride bıraktıkları emanetlere sahip çıkmayı devlet olarak en öncelikli vazifelerimizden biri olarak görüyoruz” diye konuştu.

“Devletimiz iyi ve kötü günlerinizde her daim sizlerin yanındadır”

Şehit yakınları ve gazilere tanınan birçok imkan olduğunu ifade eden Erdoğan, “Gazilerimizin gönül huzuru içinde kimseye muhtaç olmadan, kimseye boyun eğmeden hayatlarını sürdürmeleri için çaba sarf ediyoruz. Tazminattan maaşa, kamuda işe yerleştirmeden diğer haklara kadar şehit yakınlarımıza ve gazilerimize tanınan birçok imkan bulunuyor. Bu hakları ve imkanları burada tek tek saymayı açıkçası zul addediyorum. Devletimiz iyi ve kötü günlerinizde her daim sizlerin yanındadır. Şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin meselelerinde ben de her zaman yanlarındayım. Son 20 yıldır olduğu gibi gelecekte de sizleri en iyi, en mükemmel şartlarla buluşturmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin 40 yıldır terörle mücadelesinin sürdüğünü söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:
“Türkiye yaklaşık 40 yıldır vatanımızın bekasına, insanlarımızın huzuruna kasteden terör belasıyla mücadele halindedir. Geride bıraktığımız bu 40 yıllık dönemde emniyet mensuplarımızdan sivil vatandaşlarımıza her kesimden binlerce insanımızı, binlerce canımızı şehit verdik. Yüreği kıpır kıpır çarpan gencecik öğretmenlerimizi, helal rızık peşinde koşan işçilerimizi, emekçilerimizi, şehrinin kalkınması için uğraşan, yatırım yapan, istihdam sağlayan iş insanlarımızı, terör örgütü yerine halkına hizmet etmek için koşturan siyasetçilerimizi, ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtan 15 yaşındaki delikanlılarımızı, askerimizi, polisimizi, güvenlik korucularımızı, din görevlilerimizi, muhtarlarımızı, çiftçilerimizi, ev hanımlarımızı, kundaktaki bebeklerimizi, bölücü terör örgütünün vahşi eylemlerinde kaybettik. Ama onca acıya rağmen terörün insanlar arasına nifak tohumları ekmesine, bizi birbirimize düşürmesine hamdolsun müsaade etmedik.”

“Kendileri gibi olmayana kurşun sıkanların, hayatı insanlara zehir edenlerin karşısına millet olarak hep birlikte dikildik”

“Kandan ve gözyaşından beslenen bu cinayet şebekesinin ülkemizin şahlanışını engellemesine izin vermedik” diyen Erdoğan, “Onlar tehdit ettiler, biz bir tek adım bile geri atmadık. Onlar yaktılar, biz inatla daha iyisini yaptık. Onlar yıktılar, biz hep daha iyisini daha sağlamını inşa ettik. Onlar zulüm ettiler, biz insanlarımıza şefkatle yaklaştık. Onlar sadece öldürmenin, katletmenin, kan dökmenin mücadelesini verdiler, biz sabırla, kararlılıkla yaşatmanın mücadelesini verdik. Onlar milletimizi bölmek için hamle yaptıkça biz 85 milyon olarak ezeli ve ebedi kardeşliğimize daha sıkı sarıldık. İnsanımızı ayrıştırmadık, kutuplaştırmanın değil, kucaklaştırmanın peşinden koştuk. Kendileri gibi olmayana kurşun sıkanların, hayatı insanlara zehir edenlerin karşısına millet olarak hep birlikte dikildik” ifadelerini kullandı.

Siyaset

Bakan Kacır: Birleşik Krallık ile iş birliğimizi daha da derinleştireceğiz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Birleşik Krallık ile sanayi ve teknoloji alanında iş birliğimizi daha da derinleştireceğiz” dedi.

ANKARA-Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İngiltere’deki temasları sırasında Birleşik Krallık Yatırım ve Düzenleyici Reformlardan Sorumlu Devlet Bakanı Lord Dominic Johnson ile bir araya geldi. Bakan Kacır, görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Birleşik Krallık Yatırım ve Düzenleyici Reformlardan Sorumlu Devlet Bakanı Lord Dominic Johnson ile bir araya geldik. Türkiye’nin en önemli yatırım ve ticaret partnerlerinden biri olan Birleşik Krallık ile sanayi ve teknoloji alanında iş birliğimizi daha da derinleştireceğiz” dedi. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

Altun: Türkiye, İsrail’in katliamlarına karşı insani ve diplomatik imkanlarını seferber etmiştir

İletişim Başkanı Fahrettin Altun New York’taki ‘Türk Günü Yürüşü’ etkinlikleri dolayısıyla katılımcılara video konferans yoluyla seslendi. Altun, “İsrail‘in Filistin’deki saldırıları küresel sorunları artıran, barışa olan inancı zayıflatan, uluslararası değerlere olan güveni ortadan kaldıran bir mahiyet arz ediyor. Bu katliamlara karşı da Türkiye ilk günden itibaren saldırıların durması için insani ve diplomatik imkanlarını seferber etmiştir” dedi.

ANKARA-İletişim Başkanlığınca, New York’taki Türk Günü Yürüyüşü etkinlikleri kapsamında Türkevi’nde ‘Kültürel Bağları Güçlendirmek Türk Amerikan İlişkilerinde Yeni Bir Vizyon’ paneli düzenlendi. Video mesajla panelin katılımcılarına hitap eden İletişim Başkanı Altun, düzenlenen panel ve organizasyonları Türk- Amerikan ilişkilerinin mevcut durumunu ele almak, gelecekteki muhtemel seyrini konuşmak için fırsat olarak gördüklerini, bugünkü programı da 41’inci Türk Günü Yürüyüşü Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiklerini söyledi. Türk Günü Yürüyüşü’nün ilk kez 1981 yılında Türk diplomatların terör örgütü ASALA tarafından şehit edilmesine tepki amacıyla yapıldığına değinen Altun, yıllar içinde geleneksel hale gelerek Türk- Amerikan toplumunun ABD’deki en önemli etkinliklerinden biri haline geldiğini belirtti. İletişim Başkanı Altun, “Türk Günü Yürüyüşü artık, Amerika’nın ekonomik ve sosyokültürel hayatına önemli katkılarda bulunan Türk-Amerikan toplumunun birlik ve beraberliğini pekiştirten bir etkinliktir. Türkiye-ABD ilişkileri açısından da son derece kıymetli olan etkinlik kapsamında düzenlediğimiz bu program, iki ülke ilişkilerinin farklı boyutlarıyla ele alınmasını hedefliyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye-ABD ilişkilerinin uzun yıllara sâri bir geçmişe sahip olduğuna işaret eden İletişim Başkanı Altun, bu süreçte dünyanın karşı karşıya olduğu bölgesel ve küresel sınamalar dikkate alındığında iki ülke arasındaki iş birliği ve diyalogun ne denli önemli olduğunun daha iyi anlaşılacağını belirtti.

​’İSRAİL’İN FİLİSTİN’DEKİ SALDIRILARI, BARIŞA OLAN İNANCI ZAYIFLATAN VE ULUSLARARASI GÜVENİ SARSAN BİR NİTELİK TAŞIYOR’

Yakın zamanda Rusya- Ukrayna Savaşı’na, tedarik zincirinin bozulmasından gıda krizinin çözümüne kadar Türkiye’nin bu süreçteki yapıcı rolünün, daha büyük ve derin krizlerin önüne geçilmesini sağladığını vurgulayan Altun, sözlerine şöyle devam etti:

“Bölgemizi ve tüm küresel aktörleri etkileyen son gelişme ise sizlerin de malumu olduğu üzere İsrail‘in 7 aydan beri devam eden saldırılarıdır. İsrail’in Filistin’deki saldırıları küresel sorunları artıran, barışa olan inancı zayıflatan, uluslararası değerlere olan güveni ortadan kaldıran bir mahiyet arz ediyor. Bu katliamlara karşı da Türkiye ilk günden itibaren saldırıların durması için insani ve diplomatik imkânlarını seferber etmiştir. Türkiye, Gazze’de İsrail’in yol açtığı insanlık dramını sona erdirecek çözüm perspektifi ile diplomatik girişimlerini sürdürmektedir. Türkiye’nin ABD ile iş birliği yapmayı beklediği konular bunlarla sınırlı değil. Türkiye-ABD ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık anlayışına saygı çerçevesinde bölgesel ve küresel meselelere barış, güvenlik ve refah odaklı yaklaşımlar geliştirme potansiyeline olan inancımızı hâlâ koruyoruz.”

Bölgesel bir güç ve küresel bir aktör olarak Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı meselelere dair gerçekçi ve kapsayıcı politikalar üreten, parçası olduğu ittifak ve ortaklıkları güçlendiren, onları değerli kılan bir ülke olduğunu dile getiren Altun, Türkiye’nin düzensiz göç, mülteciler ve terör başta olmak üzere yerel ve uluslararası düzlemde her soruna kapsayıcı ve kalıcı çözümler getirmeyi odağına alan bir perspektif ve vizyona sahip olduğunu bildirdi. Altun, sahip olduğu imkânlar, bu imkânları kullanma biçimi, hedefleri ve vizyonunun Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzlemde istikrar sağlayıcı rolünü pekiştirdiğinin altını çizdi.

‘TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEĞİN KESİLMESİ, TÜRKİYE’NİN MÜTTEFİKLERİNDEN EN DOĞAL BEKLENTİSİDİR’

Türkiye’nin, milli güvenliğini tahkim ederken bölgesel ve küresel istikrarı da hedefleyen çok boyutlu mücadelesinin müttefikleri nezdinde hak ettiği değeri görmesinin müttefiklik ruhunun gereği olduğuna dikkati çeken İletişim Başkanı Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu bağlamda FETÖ’nün ABD’deki varlığı ve faaliyetleri bizim için olduğu kadar, Amerikan toplumu için de bir tehdittir. Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerinin desteklenmesi, teröristlerin teslim edilmemesi stratejik ortaklık ve müttefiklik anlayışı ile örtüşmemektedir. Teröristlerin teslimi, terör örgütlerine desteğin kesilmesi, Türkiye’nin müttefiklerinden en doğal beklentisidir. İkili ilişkilerimizi olumsuz etkileyen sorun alanlarının ve görüş ayrılıklarının yapıcı, gerçekçi ve kararlı bir yaklaşımla etkin bir şekilde yönetilmesi hem Türkiye’nin hem de ABD’nin faydasına olacaktır. Türkiye ve ABD’nin aynı zamanda NATO müttefiki olduğunu da hatırlatmak istiyorum. NATO müttefiki iki ülkenin ilişkilerindeki çok boyutlu ve derinlikli iş birliğinin ülkelerimizin güvenlik, istikrar ve barışı için elzem olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum.” (DHA) 

Okumaya devam et

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni bir tarım ve kırsal kalkınma süreci başlatıyoruz

Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tarımın ana vatanı olan Anadolu’da yeşil kalkınma ve yerelden kalkınma ilkesiyle yeni bir tarım ve kırsal kalkınma süreci başlatıyoruz. Kırsal kalkınma, hibe programlarımızı üretim planlamasını dikkate alarak, yeniden düzenledik. 2024 yılı kırsal kalkınma yatırımlarının desteklerini ise programı hibe desteğine esas proje limitini 7 milyon liradan 14 milyon liraya yükselttik. 5 milyar lira hibe desteği sağlayacağımız 7 bin projeyi ve hak sahiplerini bugünden itibaren Tarım ve Orman Bakanlığımız açıklamaya başlayacak. Bu projeler toplam 13 milyar lira yatırım yapılacak olup yaklaşık 20 bin vatandaşımıza istihdam sağlayacağız.” dedi.

Altan ÇİMEN – Erdi DEMİR 
İSTANBUL-Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi programı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa Erdoğan’ın yanı sıra Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, akademisyenler ve çiftçiler katıldı. Sürdürülebilir tarım, iklim değişikliği, coğrafi işaretli ürünler ve tarımda markalaşma konulu panellerin düzenlediği programa katılan Erdoğan, alana kurulan çiftçi stantlarını ziyaret ettikten sonra katılımcılara konuşma yaptı.

“İNSANIMIZIN İLİĞİNİ SÖMÜREN FAİZ LOBİLERİNİN PENÇESİNE DÜŞMEMESİ NOKTASINDA HAYATİ ROL ÜSTLENDİ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tarımda sürdürülebilirlik ve coğrafi işaretli ürünler ve tarımda markalaşma, tarımın geleceği teması altında yapılan ve yapılacak olan tartışmaların sektörümüz açısından yol gösterici olmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle 160 yılı aşkın süredir çiftçimizin, üreticimizin yanında yer alan Ziraat Bankamıza, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. 1863 yılından beri Ziraat Bankamız Türk Tarımını lokomotifi oldu. Savaş dönemleri dahil ülkemizin yokluk günlerinde bankamız çiftçinin, esnafın, tüccarın, girişimcinin yanında yer aldı. Üreticilerimizin, insanımızın iliğini sömüren tefecilerin ve faiz lobilerinin pençesine düşmemesi noktasında hayati rol üstlendi. Ziraat Bankası dün olduğu gibi bugün de ülkeyi ve milleti önceleyen kurşunu muhafaza ediyor. Ziraat varsa memleketin dört bir yanında ziraat var anlayışıyla Türkiye’nin tarım sektörüne güçlü destek veren bankamızı ve çalışanlarını yürekten tebrik ediyorum dedi.

“ÜLKEMİZİN KALKINMASINA, EKONOMİMİZİN BÜYÜMESİNE VESİLE OLAN ÇİFTÇİLERİMİZE SELAMLARIMI İLETİYORUM”

Erdoğan, “Şunu bir kez daha hatırlatmak isterim, Ziraat Bankası sadece kar peşinde koşan bir banka değildir. Bunun yanı sıra Ziraat ihtiyaç duydukları anda çiftçinin, esnafın, sanayici, tüccar ve ihracatçının elinden tutan bir kara gün dostudur. Her iktisadi teşekkül çalışmalarını sürdürmeyi, yeni yatırımlarla faaliyet sahasını büyütmeyi ve genişletmeyi hedefler. Ziraat Bankamızın da hem ülke içinde hem de yurt dışında mevcudiyetini arttırdığını görmekten artık memnuniyet duyuyoruz. 2015 yılında ziraat katılımının faaliyete geçmesiyle birlikte bankamız hızla gelişen alternatif inanç piyasasında da yerini almıştır. Daha nice seneler boyunca Ziraat’ın bir bankadan daha fazla olma iddiasını devam ettirmesini bekliyorum. Bugünkü programımız Ziraat Bankası’nın kuruluş gayesini misyonunu ve asli vazifesini yerine getirdiğini gösteriyor. 81 ilden 2 binden fazla sektör temsilcisinin bir araya geldiği bu buluşmanın tarım ekosisteminin değişmesine katkı sunacağına yürekten inanıyorum. Biraz evvel genç ve kadın çiftçilerimiz ile kooperatif ürünlerinin yer aldığı stant alanını ziyaret ettik. Ülkemiz tarımının çeşitliliğine ve zenginliğine burada tekrar şahit olduk. Bu hazineyi ne kadar ileriye taşırsak Türkiye için o kadar iyi olacaktır. Tabii bunun için tarım sektörünün tüm paydaşlarının el ele vermesi, iş birliği ve dayanışma içinde hareket etmesiyle mümkündür. Tarım sektörünün bütün aktörlerini aynı zamanda buluşturan bu tarz programlar anlayış birliğinin tesisini de kolaylaştırmaktadır. Değerli fikirleriyle bugünkü buluşmaya katkı sunan tüm hocalarımıza ve sektör temsilcilerine teşekkür ediyorum. Ziraat Bankası yönetiminin buluşmaya öncülük ettikleri için tebrik ediyorum. Ülkemizin kalkınmasına, ekonomimizin büyümesine, sofralarımıza ulaşan çeşitli nimetlerin üretimine alın teri dökerek vesile olan çiftçilerimize buradan bir kez daha selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum” diye konuştu.

“MUHALEFETİN EZBERİ OLAN ‘TARIM BİTTİ’ TEZLERİNİN NE KADAR İÇİ BOŞ OLDUĞUNU RAKAMLARLA İSPAT ETTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü Ankara’da Ziraat Odası başkanlarımız ve üretici birliklerimizle bir araya geldik, kucaklaştık, hasbihal ettik. Türkiye’nin tarımda son 21 yılda nereden nereye geldiğini, karşılaştırmalı olarak çok detaylı bir şekilde ortaya koyduk. Ülkemizde muhalefetin ezberi olan tarım bitti tezlerinin ne kadar içi boş, temelsiz ve gerçek dışı olduğunu rakamlarla ispat ettik. Biraz önce Tarım ve Maliye bakanlarımızla yaptıkları konuşmalarla bunu tekrar teyit ettiler. Özellikle hemen her sene tedavüle konulan ‘saman ithalatı’ söylemi tarım sektörünün tüm paydaşlarına yapılmış bir hakarettir. Türkiye gerçekler yerine çarpıtmalar, özellikle bunun üzerinden muhalefeti artık geride bırakmalıdır. Açıkçası eski muhalefet tarzında laf ömrünü tamamladığı görülüyor” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.