Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Kültür Sanat

Başkan Seçer, Mersin Roman Yarışmasının ödül törenine katıldı

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi ile Mersin’e Değer Katanlar (MEDEKA) Edebiyat Kurulu tarafından bu yıl ilki düzenlenen ‘Mersin Roman Yarışması’nın ödül törenine katıldı. Başkan Seçer, “Sanat bize güzellikleri, birliği, beraberliği, bir arada olmayı, hoşgörüyü, birbirine tahammül etmeyi, her şeyden önemlisi insanları sevmeyi öğretiyor” dedi.

MERSİN
-Mersin Roman Yarışmasının ödül töreni, Büyükşehir Belediyesi Nikah ve Etkinlik Salonunda yapıldı. Törene; Başkan Seçer’in yanı sıra sivil toplum, oda, dernek ve siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, MEDEKA ve Tarsus’a Değer Katanlar Kurulu (TADEKA) üyeleri, MEDEKA Edebiyat Kurulu Seçici Kurul Üyeleri ve Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Tanıtım Günleri için kente gelen tiyatro eleştirmenleri katıldı.

Bu yıl ilki gerçekleştirilen Mersin Roman Yarışmasının birincisi, Vivaldi rumuzuyla ‘Çünkü Deccal İnsanoğlunun Ta Kendiydi’ eserinin sahibi yazar Özgür Doğan oldu. Mersin Roman Yarışmasına toplam 101 eser katıldı. Başkan Seçer, Özgür Doğan’a sertifika ve çiçek verdi.

“Hiç kötülük öğreten bir sanat dalı var mı?”

Başkan Seçer, törende yaptığı konuşmada, kültür, sanat ve güzelliklerin olduğu toplumlarda kötülük olmayacağının altını çizerek, “Hiç kötülük öğreten bir sanat dalı var mı? Böyle bir şey yok. Sanat bize hep güzellikleri, birliği, beraberliği, bir arada olmayı, hoşgörüyü, birbirine tahammül etmeyi, her şeyden önemlisi insanları sevmeyi öğretiyor” dedi.

Özellikle sanatçıların Mersin ile ilgili söylediklerinin, siyasetçilerin söylediklerine göre daha önemli olduğunu vurgulayan Seçer, “Biz de söylüyoruz her konuşmamızda; Mersin müstesna kenttir, Mersin güzel kenttir, Mersin huzur kentidir, barış kentidir. Bunu hangi ağızların söylediği önemli. Bir siyasetçi söylüyorsa inanılırlığı yüzde 50’dir ama bir sanatçı söylüyorsa tam puandır. Hakikaten böyle bir kentin belediye başkanlığını yapıyorum” diye konuştu.

“Sanat Mersin’de çok daha iyi noktalara gelecek”

Şehir Tiyatrosu Tanıtım Günleri için kente gelen tiyatro eleştirmenleri hakkında da konuşan Seçer, “Misafirlerimiz var. Çok da güzel bir hafta geçirdiler. Kendilerinden de duydum, mutlu oldum. 7 ayrı tiyatro oyunumuzu izlediler. Her biri değerli tiyatro eleştirmeni, tiyatro yazarı. Bu konuda otorite, daha üst bir müktesebat ya da söylem geliştirecek insan yok. Onların Mersin’le ilgili değerlendirmeleri önemli” ifadelerini kullandı.

Seçer, sanatçı alımlarında objektif ve şeffaf davrandıklarını, torpile izin vermediklerini belirterek, “Onun için tiyatromuz, Kent Orkestramız, bandomuz göz dolduruyor. Sanat Mersin’de çok daha iyi noktalara gelecek. Bundan hiçbir endişem yok. Bu konuda olması gerekeni yapıyoruz. Mersin’in de atmosferi, zemini, dokuları buna çok uygun” diye konuştu.

“MEDEKA bizim icadımızdır”

Seçer, MEDEKA hakkında da bilgiler paylaşarak, “MEDEKA bizim icadımızdır, Mersin’e Değer Katanlar. Kim en iyi edebiyatçıysa bu kentte doğmuş yaşamış, şu anda yaşayan, onları da davet ettim Edebiyat Kuruluna, Tarih Kuruluna, Arkeoloji Kuruluna. Toplamda Mersin merkez için 15, Tarsus için 8 kurul oluşturuldu. Tarsus bizim en kadim, en büyük ilçemiz olduğu için. Şimdi bütün bu çalışmaları yapan MEDEKA; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanından önce bu insanlara teşekkür etmek ve onları alkışlamak lazım. Ben sadece bu insanlara Mersin’i bir başkan olarak nasıl görmek istediğimi söyledim” dedi.

Kültür Sanat

DHA’ya Yılın Haber Ajansı ödülü

İstanbul İş İnsanları Derneği’nin düzenlediği 8’inci Türkiye Marka Zirvesi’nde Demirören Haber Ajansı (DHA) ‘Yılın Haber Ajansı’ olurken, CNN Türk de ‘Yılın Haber Kanalı’ ödülüne layık görüldü.

Murat DELİKLİTAŞ-Mustafa Mert KARACA
İSTANBUL-İstanbul İş İnsanları Derneği tarafından düzenlenen 8’inci Türkiye Marka Zirvesi ödül töreni, dün akşam İstanbul’da gerçekleşti. Tören öncesi, ‘İhracatın Yol Haritası’ ve ‘Markalar Konuşuyor’ başlıklı iki panelin yapıldığı zirveye iş, sanat, basın ve cemiyet dünyasından yaklaşık 400 kişi katıldı.

ÖDÜLÜ DHA ÇALIŞANLARI ADINA ALIYORUM 

Türkiye Marka Zirvesi ile ilgili tanıtım ve konuşmaların yapılmasının ardından gerçekleşen törende, Demirören Haber Ajansı’na ‘Yılın Haber Ajansı’ ödülü verilirken, CNN Türk de ‘Yılın Haber Kanalı’ ödülüne layık görüldü.DHA ve CNN Türk adına ödülleri alan DHA Genel Müdürü Celal Korkut, “Biz Demirören Haber Ajansı olarak, Türkiye’nin en ücra köşesine yayılan haber ağımızda, en nitelikli, en doğru haberi, en hızlı şekilde yayıncı kuruluşlara yetiştirmeye çalışıyoruz.

İşimizi de en iyi şekilde yaptığımıza inanıyoruz. Bizi ödüle layık gören Türkiye Marka Zirvesi’ne çok teşekkür ederiz. Ödülü, büyük bir özveriyle çalışan DHA çalışanları adına alıyorum” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in ‘Kültür Sanat Özel Ödülü’, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz’ün ‘Türkiye’de Yılın Mutlu Şehri’ ödülünü aldığı törende, toplamda 52 kurum ve kişiye ödül dağıtıldı. ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü almak için sahneye çıkan şarkıcı Demet Sağıroğlu, mini bir konser vererek sevilen şarkılarını seslendirdi.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

ÖZGÜR BASIN, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…

“Basın özgürlüğü dünya genelinde tehdit altında. Özgür ve mutlu bir toplum, özgür basın ile mümkündür”

SAMSUN-Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Çakır mesajında şu görüşlere yer verdi;

“Birleşmiş Milletler (BM) 3 Mayıs 1994 yılında aldığı bir karar ile aynı gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı. Son yıllarda basın özgürlüğü sadece az gelişmiş demokrasilerde değil, çok gelişmiş ve ileri demokratik ülkelerde bile tartışılır hale gelmiştir. Bazı medya kuruluşları ise ekonomik kaygılarla ayakta kalabilmek adına yayın ilkelerinden ve etik değerlerden taviz vermeye başlamıştır. Bu durum medya bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü de tehdit etmektedir.

Bunun yanı sıra, maalesef dünyanın birçok ülkesinde basın çalışanları büyük haksızlıklara uğramakta, baskıya ve şiddete maruz kalmaktadır. Özgür basının olduğu yerde daha özgür ve mutlu bir toplum olacaktır.

Bu düşüncelerin ışığında, ülkemizde basın özgürlüğünün çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyor, halkın sesi olan tüm gazetecilerimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, meslektaşlarıma başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Kültür Sanat

Osmanlı’da bir devre adını veren ‘Köprülüler’ memleketi Samsun’da yaşatılıyor

Osmanlı’da ‘Köprülüler Devri’ olarak bir döneme adını veren Vezirköprülü sadrazamlar, Samsun Müzesi’nde yaşatılıyor.

Erdi Demir
SAMSUN-
Köprülü ailesinin kurucusu Köprülü Mehmed Paşa aslen Arnavutluk asıllı. Devşirme olarak Enderun’a yerleştirilen paşa, Samsun’un Köprü ilçesinden bir hanımla evlendi ve burayı ikinci memleketi olarak gördü. Sadrazamın Osmanlı’da daha önceden görülmemiş yetkileri elinde toplamasının ardından ilçenin Köprü olan adı, Vezirköprü olarak adlandırılmaya başlandı.

17’nci yüzyılda Osmanlı’da Kösem Sultan’ın etkin olduğu ve 4. Mehmet’in 6 yaşında tahta çıktığı dönemde devletin başına getirilen Köprülüler, Osmanlı’yı içinde bulunduğu kaotik ortamdan çıkartıp, tekrar şaşalı günlerine geri döndürmüştü. Osmanlı’da bir döneme adını verecek kadar hizmetlerde bulunan Vezirköprülü sadrazamlar Köprülü Mehmed Paşa, Oğlu Fazıl Ahmet Paşa ve damadı Kara Mustafa Paşa’nın 27 yıl boyunca devlet yönetiminin elinde bulundurması Samsun Müzesi’nde ziyaretçilere aktarılıyor. Müzede, 3 sadrazamın balmumu heykellerinin yanı sıra bilgilendirme yazıları, Osmanlı dönemine ait savaş malzemeleri ve araç gereçleri de sergileniyor.

Samsun Müzesi’nde kendilerine ayrılan köşede Köprülü ailesi hakkında, “17. yüzyıl ortalarından itibaren saltanata önemli vezir ve sadrazamlar yetiştirmişti. Köprülü ailesinin kurucusu olan Köprülü Mehmed Paşa’nın 1656 tarihinden itibaren kesintisiz olarak oğlu Fazıl Ahmet Paşa, damadı Kara Mustafa Paşa ile birlikte 27 yıl boyunca devlet yönetimini elinde bulundurmuştu. Kara Mustafa Paşa’nın Viyana yenilgisi adeta Köprülü ailesi için de bir dönüm noktası olmuştur. Aile bu tarihten itibaren hiçbir zaman eski gücünü elde edememiş olsa da Abaza Siyavuş Paşa, Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Amcazade Hüseyin Paşa, Köprülüzade Numan Paşa ve Abdullah Paşa da sadrazamlık makamına yükselen aile üyeleridir. Kars ve İstanbul milletvekillikleri, dışişleri, devlet bakanlığı ve başbakan yardımcılığı da yapan edebiyatçı, edebiyat tarihçisi ve Türkolog olan Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966) de bu aileden gelmektedir” ifadeleri yer alıyor.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği müzede ayrıca Köprülü ailesi ile ilgili olarak, “17. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı’da değişim ve dönüşüm faaliyetleri kısa süreli çalkantılar yaşanmasına yol açmıştır. 17. yüzyıl ortalarından itibaren mutlak otoriteyi ele geçiren Köprülü Mehmed Paşa saray içerisindeki konumunu güçlendirirken Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğu’da büyük imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu şekilde hem kendinden sonraki aile fertlerine zengin vakıflar bırakmış, hem de halk nazarında devlet otoritesinin gücünü yansıtmayı amaçlamış olmalıdır. Köprülü Mehmed Paşa’nın ilk olarak imar faaliyetinde bulunduğu yer Vezirköprü’dür. Burada önce bir konak, han, arasta, namazgah ile Kedeğre/ Köpri kasabasının su yollarının tamiri, çeşmeler yaptırmıştı. Gümüşhacıköy, Turhal, Hekimhan, Safranbolu, Bilecik, Bozcaada, İstanbul ve Balkanlarda cami, mescit, namazgah, medrese, han, hamam, mektep, sebil ve çeşmeler yaptırdığı kitabe, vakfiye ve arşiv belgelerinden öğrenilmektedir” bilgileri yer alıyor.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.