Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

AK Parti’li Yılmaz: Gazetecilere saldırı düzenlenmesi asla kabul edilemez

AK Parti Mersin Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Katip Üyesi Zeynep Gül Yılmaz, Mersin’de son 1 ayda yerel gazete ve gazetecilere yönelik saldırıları kınayarak, “Belgeleriyle, delilleriyle yaptıkları haberi beğenmedikleri gazetecilere saldırı düzenlenmesi asla kabul edilemez. Bu saldırılar sadece Mersin basınına değil, tüm gazetecilere ve ifade özgürlüğüne yapılmış bir tehdit ve saldırıdır” dedi.

MERSİN-TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz, 14-15 Şubat’ta Mersin CHP Gençlik Kolları üyesi bir grubun, CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi ile ilgili milyarlık yolsuzluk iddialarına ilişkin haber yapan Mersin Haberci Gazetesi çalışanlarına saldırdığını ve onları tehdit ettiğini anımsattı. Mersin Birebir Haber ve Mersin Kara Haber İmtiyaz Sahibi Zeynel Boğan’ın da 14 Mart’ta 4 kişinin muştalı ve bıçaklı saldırısına uğrayarak yaralandığını belirten Yılmaz, CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluk ve vurgun iddialarını belgeleriyle deşifre eden gazeteciye yönelik saldırının faillerinin, Mersin Büyükşehir Belediyesi Mezarlık İşleri Müdürlüğü kadrosunda çalıştıklarının ortaya çıktığını söyledi.

Basın ve düşünce özgürlüğünü benimsemekte zorlanan kişilerin, gazeteleri ve gazetecileri sürekli hedef gösterdiğini ve bu tip saldırılarda önemli rol üstlendiğini ifade eden Yılmaz, “Bu saldırılar, tamamen gazetecilere gözdağı verme politikasıdır. Her fırsatta sözde ‘basın özgürlüğü’ diye bağıranların, kendilerine yönelik en ufak bir eleştiride gazetecileri ölümüne darp etmesi, onların çirkin yüzlerini bir kez daha göstermiştir. Açıklamalarında demokrasiden, insan haklarından bahseden bir siyasi partinin gençlik kollarının bu vandallığı yapması tam bir rezalet ve çelişkidir. Vatana ihanetten yargılanan insanlara bile ‘gazeteci’ diyerek sahip çıkarken, kalkıp belgeli habercilik yapan bir gazeteciyi darp etmeleri ikiyüzlülüktür. Bir yandan başörtüsüne ‘bir metrelik bez parçası’ deyip de diğer yandan helalleşme istemeleri nasıl bir tutarsızlık ise basın özgürlüğü, dürüstlük gibi kavramları kullandıkları halde gazetecileri hedef almaları da aynı tutarsızlığın göstergesidir. Bu çirkin saldırılar, sosyal demokrat geçinen insanların, hak ve adalet anlayışını gözler önüne sermesi açısından da ibretliktir” diye konuştu.

Demokrasiye, basın mensuplarına ve ifade özgürlüğüne yönelik çirkin ve elim olayları kınayan Yılmaz, belgeleriyle, delilleriyle yaptıkları haberi beğenmedikleri gazetecilere saldırı düzenlenmesinin asla kabul edilemeyeceğini söyledi. Yılmaz, “Bu saldırılar sadece Mersin basınına değil, tüm gazetecilere ve ifade özgürlüğüne yapılmış bir tehdit ve saldırıdır. Demokrasi, farklı görüşlere tahammül etme rejimidir. Demokrasinin en önemli sacayaklarından biri olan basın ve ifade özgürlüğü, Anayasamızda da güvence altına alınmıştır. Basın özgürlüğünün olmadığı bir toplumda demokrasiden söz edilemez. Demokrasi ve basın özgürlüğü her zaman galip gelecektir. Güzel kentimiz Mersin’in bu tip çağ dışı ve demokrasi düşmanı olaylarla gündeme gelmesi son derece üzücüdür. Bizler; demokrasiden, özgürlüklerden yana duruşumuzla hemşehrilerimizin refahı, mutluluğu ve huzuru için bu çağ dışı zihniyetle legal yollarla mücadele etmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Demokrat geçinen sözde ‘basın özgürlüğü’ savunucularının, hukuk önünde de milletimizin nezdinde de hesap vermesi için her iki olayın da takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

Yargıtay yeni başkanı Ömer Kerkez oldu

Yargıtay yeni başkanı 37’nci tur oylamada, 3’üncü Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez oldu.



Okumaya devam et

Siyaset

İBB Meclisi’nde Edanur tartışması

İBB Meclisi Mayıs ayı oturumu Küçükçekmece’de İBB’nin çalışma yaptıktan sonra kapatmadığı su birikintisine düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Edanur Gezer tartışmasıyla başladı. AK Parti’li İBB Meclis Üyesi Şeyma Aktaa’nın verdiği önerge oy birliği ile kabul edilirken CHP Meclis Üyesi Elmas Arus’un, Edanur’un ve kardeşlerinin kimliğinin olmadığını söylemesi üzerine AK Parti Meclis Üyeleri tepki gösterdi.

Tuçe GÖLCÜ-Hadican EROL
İSTANBUL-İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Meclisi Mayıs Ayı 1’nci oturumu İBB Meclis 1’inci Başkanvekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane’deki İBB binasında yapıldı. Oturumun açılış konuşmasını yapan İBB Meclis 1’inci Başkanvekili Nuri Aslan’ın Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anması üzerine AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş ve MHP Grup Başkanvekili Orkun Ayhan tepki gösterdi. Söz alan Orkun Ayhan, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mecliste anılmasının doğru bulmadıklarını ifade edince CHP’li Meclis Üyeleri masalara vurarak tepki gösterdi. AK Parti’li İBB Meclis Üyesi Şeyma Aktaa, Küçükçekmece’de parkta hayatını kaybeden 5 yaşındaki Edanur Gezer, hakkında soru önergesi verdi.

AKTAA: TOPLUM VİCDANI YARALANMIŞTIR

Soru önergesi ile ilgili konuşan Aktaa, “Mayıs ayı Anneler Günü’nün içinde bulunduğu bir ay. Bu önergeyi hazırlarken bir anne hassasiyetiyle sorularımı sorduğumu belirtmek isterim. Çünkü biz Menekşe Sahil plajında açılan o çukurda sadece bir evladımızı kaybetmedik. Ardından gün be gün yakından şahit olduğumuz ilgisizlik, acılı anne ve aileye karşı sosyal medyada yayılan söylem diliyle anneler olarak vicdanlarımız yaralandı. Çünkü vefat eden yavrumuz Edanur’un annesi yerinde bugün herhangi birimiz olabilirdik. Maalesef İstanbul’da geçtiğimiz haftalarda çok acı bir olay yaşandı. 26 Nisan 2024 Günü Küçükçekmece Menekşe Sahil Plajı’nda 5 yaşında bir evladımız göz göre göre hayatını kaybetti. İBB ekiplerinin kazı yapıp etrafını kapatmadığı su dolu çukura düşen Edanur, eğer çok basit önlemler alınsaydı bugün hayatta olabilirdi. Ardından acı olayla ilgili Küçükçekmece Başsavcılığı’nda başlatılan soruşturma kapsamında aralarında İBB İştiraki İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Ali Sukas’ın da bulunduğu 4 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ali Sukas ise ancak 6 Mayıs’ta teslim olmuş, serbest bırakılmıştır. Evladını kaybetmiş aile acılar içindeyken İBB Başkanı ya da yöneticilerinden 4 gün boyunca açıklama gelmemiştir, İBB Başkanı 5 yaşındaki Edanur’un hayatını kaybettikten 4 gün sonra paylaşım yaparak konuyu siyasete alet edenleri ‘utanarak izliyoruz’ demiştir. Ancak kendi paylaşımı da siyaset ve polemikle dolu söylemlerden ibarettir. Ayrıca sosyal medyada troller ve bazı gazeteci siyasetçilerin paylaşımlarında İBB’nin görevini yapmadığından hiç bahsedilmeden acılı anne hedefe konulmuştur. Edanur’un ailesi günlerce vicdan yaralayacak sözlerle aşağılanıp linç edilmiştir. Bir çocuk hayatını kaybetmişken söylenenler siyasi değil, insani ve vicdanidir. Toplum vicdanı yaralanmıştır” dedi.

“SORU ÖNERGEM İHMALİN SADECE TEKNİK DEĞİL İNSANİ VE VİCDANİ TARAFINDA SORGULAMAKTADIR”

Aktaa, “Bu vesileyle soru önergem ihmalin sadece teknik değil insani ve vicdani tarafında sorgulamaktadır. 1-Olayın yaşandığı bölgede İBB tarafından 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunuyla ilgili mevzuat çerçevesinde ne gibi çalışmalar yapılmıştı? 2-İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu neden sorumlular cezasız kalmayacak paylaşımını Edanur’un vefat etmesinin ardından değil 4 gün sonra yapmıştır? İBB’nin açtığı çukura düşen evladımızın ailesine başsağlığı dilemek için neden 4 gün beklenilmiştir? Bu 4 günde ne olmuştur? Bunu insani olarak anlamakta zorlanıyorum. Bir açıklama bekliyorum. 3-Disiplin kurulu soruşturmasını tamamlamasına rağmen maalesef hala ihmali olanlar hakkında karar verilmemiştir. Sadece öneri kararı alınmıştır. Karar süreçleri neden bu kadar yavaş işlemektedir? 4-Neden yaklaşık 20 gündür sorumlu kimse belediyeden açığa alamamıştır? 5-İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Ali Sukaş neden 26 Nisan’dan 6 Mayıs’a kadar teslim olmak için beklemiştir? Neden açılan çukurun etrafının kapatılmaması sorumluluğunun kendisinde olduğunu söyleyerek evlatlarını kaybeden ailenin yanına gitmemiştir? 6-İBB yönetimi Edanur evladımız ve 29 vatandaşımızın Beşiktaş’ta hayatını kaybetmesi gibi ihmalkarlık sebebiyle yaşanan can kayıplarına benzer acıların yaşanmaması için nasıl bir adım atıyor? Kontrol ve işleyiş süreçleri tekrar gözden geçiriliyor mu?” diye konuştu.

CHP’Lİ ARUS: BU ÇOCUKLARIN NEDEN KİMLİĞİ YOKTU?

CHP’li Meclis Üyesi Elmas Arus’un Edanur’un kimliği olmamasına değinmesiyle AK Parti’li meclis üyeleri tarafından tepkiyle karşılandı. Arus, “Edanur’un kimliği yoktu. Edanur 3 kardeş, üçünün de kimliği yoktu. Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ilgili birimlerine, kaymakamlıklara, valiliklere onlarca kez kimlik için başvurularda bulunmuş fakat Edanur yoktu. Bu neye sebep oldu biliyor musunuz? Biraz önce sonucunu bahsettiğiniz şeye, Edanur’un ölümüne sebep oldu. Edanur kimliksiz olduğu için bir tane kampa gönderildi. Edanur’un annesi 2 buçuk aydır 3 çocuğundan ayrı kampta. 3 çocuğunun kimliği yok. O iki çocuğun, 5 yaşındaki çocuğun neden kimliği yok ? Hiç sormadınız mı? Edanur’u siz de fark edemeyecektiniz. Edanur o kuyuda olmasaydı üstünü kapatacaktınız. Edanur Türkiye’de yüzbinlerce dezavantajlı olan çocuklardan bir tanesi. Biz sizden ne bekliyoruz biliyor musunuz? Niçin annesinin kimliği yoktu, neden bununla ilgili bir soruşturma yapılmadı? Niye bu çocukların kimliği yoktu? Niye sonucu buna evrildi? Biz sizden bunu bekliyoruz. Bütün sorumlular için zaten araştırma yapılmış. Peki siz aile bakanlığından kime araştırma önergesi sundunuz? Kime, ‘Edanur’un annesi neden 2 buçuk aydır kampta çocuklarını sahipsiz bıraktı’, dediniz. Niye o çocuklar annesiz, babasız büyüyor demediniz?” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Dünya

Dışişleri Bakanlığından İsrail Dışişleri Bakanı Katz’a tepki

Dışişleri Bakanlığı, “İsrail hükümetinin soykırım politikaları, artık hem Filistinlilere hem de İsraillilere yönelik bir tehdit haline gelmiştir” dedi.

ANKARA-Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlara ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği affedilmez suçları cesurca kınıyor. Türkiye, İsrail’in işlediği katliamı sona erdirmek için durmaksızın çaba harcıyor, İsrail’in uluslararası toplum tarafından izole edilmesi yönünde somut adımlar atıyor. Bazı İsrailli siyasetçilerin Türkiye’yi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı asılsız iddialarla saygısız biçimde hedef almasının gerçek nedeni budur” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada İsrail’in politikalarının hem Filistinlilere ve İsraillilere karşı bir tehdit haline geldiği belirtilerek, “Türkiye, İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı ırkçı ve adaletsiz politikaları gündeme taşımaya devam edecek. Filistinliler kendi ülkelerinde, kendi devletlerine sahip olana dek bu haklı davayı savunacağız” denildi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.