Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

İçişleri Bakanı Soylu: Göç yollarının taşlarını, Batı emperyalizmi döşedi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Göç yollarının taşlarını, Batı emperyalizmi döşedi” dedi.

Hidayet Türkyılmaz
ANKARA-
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Göç İdaresi Başkanlığının kuruluşunun 9. yılı dolayısıyla düzenlediği iftar programına katıldı. Gölbaşı Vilayetler Evi’nde gerçekleşen programda konuşan Bakan Soylu, “Göç hep vardı. İnsanlık tarihi boyunca vardı. Taş kalpliler anlamaz, göç hep acıydı, hep hüzünlüydü, göç hep ağıtlar yaktırdı, şiirler yazdırdı. Ama belki tarihte ilk kez; medeniyetin güya en gelişmiş olduğu bir çağda göç meselesi, tarihin hiç görmediği kadar büyük ve küresel bir krize dönüştü. Göç yollarının taşlarını, Batı emperyalizmi döşedi. Ama kriz başlayınca da ilk kaçanlar onlar oldu. Botların kurşunlandığını mı görmedik. Sahile vuran bebek cesetleri mi görmedik. İnsanların çırılçıplak soyulup donup ölsünler diye Meriç Nehri’ne bırakılmasını mi görmedik. Limanlara yanaştırılmayıp Akdeniz’de serseri mayın gibi gezen göçmen gemilerini mi görmedik. Batılı gazeteci kadınların bile mültecileri tekmelediği insanlık dışı sahneler mi görmedik. Hepsini gördük. Batı, o süslü medeniyet maskesini, göç meselesinde çıkarmıştır. Tıpkı terörde çıkardığı gibi. Tıpkı uyuşturucuda çıkardığı gibi. Tıpkı salgında ve küresel krizlerin tamamında çıkardığı gibi. Yıllarca bize insan hakları üzerinden ayar üstüne ayar verenlerin, maskesinin altında ne olduğunu, işte en son göç meselesiyle gördük. Hem bu tavırlarıyla gördük. Hem de Ukrayna meselesindeki halleriyle gördük” ifadelerini kullandı.

“2016’dan bugüne kadar 19 bin 336 Suriyelinin de asayiş sorunları sebebiyle ülkeden çıkışı sağlandı”

2020 yılında Avrupa’da sınır dışı başarı oranının yüzde 18, Türkiye’de ise yüzde 40 olarak kayıtlara geçtiğini aktaran Soylu, “Elbette ki görmek için bakmak gerek. Bizim içimizdeki bugün Batıya tapanların gözlerine perde çekilmiş. Bunu görecek halleri yok. 11 yıldır şu ülkenin göç yönetimine, göç politikasına, buradaki arkadaşlarımın emeğine, göç yollarında mağdur olan o insanlara iftira edenler, üç kuruşluk siyasi menfaat için bu meseleyi tahrik etmeye çalışanlar, bu çelişki görmezler. Bir gün olsun Batılı dostlarının yüzüne bu gerçekleri vurmazlar. Bu ülkenin İHA yapmaktaki başarısından bile rahatsız olanlar, elbette ki göç yönetiminde de bu ülkenin aldığı yükün ağırlığını, sorumluluğunu, burada ortaya koyduğu performansı hakkaniyetle takdir edemezler. Hayatında bir tane sınıra gitmemiş, bir sınır güvenlik sistemi incelememiş, bir tane geri gönderme merkezi ziyaret etmemiş, bir tane göç mevzuatı okumamış insanlar, göçle ilgili tek bilgisi, sokakta gördüğü iki tane göçmenden ibaret olan, onların da statüsünü bilmeyen insanlar, hemen her gün kalemi klavyeyi eline alıp yazılar döşeniyor. Ekranlara çıkıp ahkâm kesiyor, meclis kürsüsüne çıkıp saçmalıyor. Hiçbir sorumlulukları yok, istedikleri yalanı söyleyip geçiyorlar. Bugün bir tanesi köşe yazısı yazmış. Yalan yanlış bir iki tane asayiş olayı sıralamış ve hüküm vermiş. Bunları örtbas edeceksiniz, sınır dışı etmeyeceksiniz diye. Biz bugüne kadar tam 317 bin 98 kişiyi sınır dışı ettik. 2016’dan bugüne kadar 19 bin 336 Suriyelinin de asayiş sorunları sebebiyle ülkeden çıkışı sağlandı. 2020 yılında Avrupa’da sınırdışı başarı oranı yüzde 18, bizde yüzde 40 olarak kayıtlara geçmiştir ve 2022 yılında, geçen yılın aynı dönemine göre sınır dışı başarı oranı yüzde 73 artışla yüzde 41.2 olmuş. Sayıda 20 bin 636 olarak gerçekleşmiştir” dedi.

“Coğrafi çekince maddesi, 1951 Anlaşması’na Türkiye’nin koyduğu bir sigortadır”

CHP’nin 2016 yılında hazırladığı “Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu Mülteci Raporu” hakkında eleştirilerde bulunan Soylu, “Göçle ilgili konuşuyorsun, daha kendi partinin hazırladığı belgeden haberin yok. CHP’nin 2016 yılında hazırladığı Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu Mülteci Raporunda ve bu rapora ilişkin bir milletvekilinin açıklamasında iki şey söylüyorlar. Birincisi ‘Göçmenlerin kalıcı olduğu kabul edilmeli’ İkincisi, ‘Türkiye Cenevre Sözleşmesine koyulan coğrafi çekinceyi kaldırsın’ diyorlar. Hatta Özgür Özel, yine 2016’da ‘Coğrafi çekincenin kaldırılması bir tercih değil, zorunluluktur’ diyor. Şu anda yalnız Türkiye’nin sınırlarının etrafında 8 milyon potansiyel göçmen var. Coğrafi çekinceyi kaldıralım da dünyadaki bütün göçmenleri buraya mı yığalım. Coğrafi çekince maddesi, 1951 Anlaşmasına Türkiye’nin koyduğu bir sigortadır. Biz bu sayede, bugün Ortadoğu Coğrafyasından gelen insanlar mülteci olarak almak zorunda değiliz. Geçici koruma statüsüyle alıyoruz. Haliyle bazı haklarımız oluyor, üçüncü ülkelere yerleştirebiliyoruz, kendi hukukumuzu uyguluyoruz, vesaire. Coğrafi çekincenin kaldırılmasını önermek, CHP’nin göç meselesindeki cehaletinin itirafıdır. Bu kadar açık ve nettir. Kılıçdaroğlu, kusura bakma. Ekibin de arkadaşların da tembelsiniz, zahmet edip de şu işin kuralını kaidesini okumuyorsunuz” şeklinde konuştu.

Genel

Kamuoyunda ‘kripto yasası’ olarak bilinen ‘Sermaye Piyasası Kanunda Değişiklik Teklifi’, TBMM’de

AK Parti, kripto varlık sağlayıcılarının Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) izin almadan faaliyette bulunmaları halinde 3 ile 5 yıl arasında hapis cezası almasını öngören, varlık sağlayıcılarının ise 1 ay içerisinde SPK’ya başvurmalarını zorunlu kılan kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu.

Aliekber METE- Muhammet BAYRAM
ANKARA-AK Parti, kamuoyunun kripto yasası olarak nitelendirdiği, ‘Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini’ TBMM Başkanlığına sundu. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 19 maddeden oluşan kanun teklifiyle, kripto varlıkların hukuki bir zemine oturtulmasının sağlanacağını belirterek, “Dünya genelinde kripto varlık hizmet sağlayıcıların, lisanslanması, kuruluş süreçleri, denetimi, izlenmesi ve tabi olduğu yaptırımlara ilişkin düzenlemeler konusunda hızla adımlar atılmaya başlandı. Dünyada, ülkeler kripto varlıklara ilişkin benimsedikleri regülasyon stratejilerini homojen bir şekilde değil, birbirinden çok farklılıklar göstererek geliştirmeye devam ediyor. Kripto maddi para madenciliği ve alım- satımını yasaklayan ülkeler de var. Bitcoini yasal para birimi olarak kabul eden ülkeler de var. Bunların yanında bekle gör yaklaşımı ile kripto varlıkların gelişimini isteyen ülkelerin yanı sıra, yürürlükteki hukuki düzenlemeleri yeni alana uyarlamaya çalışan ülkeler var. Bunlarla birlikte kripto varlıkların yapısını dikkate alarak yeni hukuki düzenlemeler ve altyapı hazırlayan ülkeler de söz konusu” diye konuştu. 

‘KRİPTO VARLIK SAĞLAYICILARININ SPK’DAN İZİN ALMALARI GEREKECEK’

Kripto varlıklara ilişkin hukuki düzenleme yapan ülkelerden bahseden Güler, Türkiye’nin uluslararası uygulamalara benzer bir şekilde hareket ettiğini ifade etti. Güler, “Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi ve faaliyeti başlayabilmesi için SPK’dan izin almaları zorunlu hale getirilmektedir. Böylece hizmet sağlayıcılarda işlem yapan kullanıcıların, SPKdenetiminde güvenli bir şekilde işlem yapmaları da amaçlanmaktadır. Kripto varlık hizmet sağlayıcıları, sistemlerini güvenli kılmakla hükümlüdür. Bu anlamda bilgi sistemleri ve teknolojik altyapıları kullanan da TÜİK’in belirleyici kriterleri de bu teklifimiz de yer almaktadır” ifadelerini kullandı.

‘MÜŞTERİLERİN İTİRAZ VE ŞİKAYETLERİNİN ÇÖZÜLEBİLECEĞİ MEKANİZMA KURULUYOR’

Kripto varlıkların satış veya dağıtım yapılabilmesi için de SPK’dan izin alınması gerektiğini kaydeden Güler, “Kripto varlıkların ülkemizde gelişiminin önünün açılması, blok zinciri ekosisteminde uluslararası mukayeseli üstünlük sağlanabilmesi ve aynı zamanda öncülük yapabilmesinin de bu teklifimizle beraber önü açılmaktadır. Kripto varlık hizmet sahibi ve alıcı müşterileri ile ilk ilişkiyi ne şekilde kuracaklarına ve kimlik tespitini ne şekilde yapacaklarına ilişkin belirleme öngörülmektedir. Kripto varlık hizmet sağlayıcıların müşterilerine karşı sorumluluğunu ortadan kaldıran veya sınırlandıran her türlü sözleşme şartının geçersiz olduğu da düzenlenmekte ve müşterilerin itiraz ve şikayetlerinin çözüleceği de dahili mekanizmalar da oluşturulmaya çalışılmaktadır” dedi.

‘İZİNSİZ FAALİYET YÜRÜTENLER 3 İLE 5 YIL ARASINDA HAPİS CEZASI ALACAK’

Güler, Sermaye Piyasası Kurulu’ndan izin almadan faaliyette bulunan kurum, kuruluş ve şahıslarla ilişkili her türlü tedbirin alınacağını vurgulayarak, “Gerekli görüldüğü takdirde sorunlara yönelik hukuki ve cezai süreci takip etmeye de SPK’yı yetkili kılıyor. Teklif ile izinsiz Sermaye Piyasası faaliyetlerinin internet aracılığı yürütüldüğü hallerde, yurt içi ve yurt dışı ayrımı kaldırılmaktadır. Kurulun internet üzerinden gerçekleştirilen hukuk dışı faaliyetler üzerindeki etkinliği de artırılmıştır. İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyetini bir suç olarak yeniden teklifimiz ile düzenlenmiş ve cezasını da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmüştür. Halihazırda faaliyet yürüten kripto varlık hizmet sağlayıcıların durumuyla ilgili olarak da oluşacak işaretlere yönelik bir geçiş düzenlemesi ve hükümleri de bu kanun teklifimiz de yer almaktadır. Bu kapsamda faaliyet yürüten kripto varlık hizmet sağlayıcılar 1 ay içinde kurula başvurmalı ya da 3 ay içerisinde tasfiye kararı alacak şekilde planlama yapacaklardır. Tasfiye sürecinin 3 ay gibi bir süre zarfında öngörülmesi bu kurumların mali yapısını oluşturmaları ve tasfiye kararı için gereken genel kurul işlemlerinin tamamı olmasını sağlamak için olduğunu ifade ediyoruz” diye konuştu.

‘VATANDAŞLAR VARLIKLARINI KENDİ HESAPLARINDA TUTMALI’

Vatandaşların kripto varlıklarını kendi cüzdanlarında tutması yönünde çağrı yapan Güler, şu ifadeleri kullandı:

“Vatandaşlar, varlıklarını üçüncü bir tarafta tutması ve platformların kötü niyetli hareket etmesi halinde, izinin takip edilmesi ve yatırımcıların korunması için gerekli işlemlerin yapılması pratik olarak mümkün bulunmamaktadır. Bu çerçevede kanun taslağında müşterilerin varlıklarının kendi cüzdanlarında bulundurulmasının esas olduğu ve kendi cüzdanlarında bulundurmamaları sebebiyle uğrayabilecekleri hak kayıplarının da müşterilerin kendi sorumluluğunda olduğu teklifimiz de açıkça yer almaktadır.”(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

CANiK Yönetim Kurulu Başkanı Aral: Atatürk’ün ‘tam bağımsızlık’ meşalesini ülkemizin dışa bağımlılığını ortadan kaldırarak taşıyoruz

Milli Mücadele’nin ilk adımlarının atıldığı Samsun’dan ihraç ettiği ürünleriyle dünyanın önde gelen hafif ve orta kalibre silah üreticilerinden biri olan CANiK, yayımladığı mesajla 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. CANiK, CANiK USA, AEI Systems, MECANiK, CANiK Academy alanlarında öncü şirketleri bünyesinde barındıran Samsun Yurt Savunma‘nın Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, mesajında, “Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları 19 Mayıs 1919’da Kurtuluş Savaşı’nı Samsun’dan, bizim de şirketimizin doğduğu topraklardan başlattılar. Milli Mücadele meşalesinin yakıldığı günün 105’inci yılında, özgürlüğü ve umudu simgeleyen Samsun’dan dünya markası olarak gurur verici çalışmalara imza atmayı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL-Samsun’da 26 yıl önce kurulan büyük ateşli silah üreticilerinden CANiK ve bağlı olduğu Samsun Yurt Savunma(SYS) Grup şirketleri; geliştirdiği tabanca, uçaksavar, top ve atış kontrol sistemleri ile hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve güvenlik güçlerinin hem de gerçekleştirdiği ihracatlar ile dünyanın alanında lider şirketlerinden biri konumunda yer alıyor. SYS Grup şirketleri, yayımladığı mesajla 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.

CANiK Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral’ın imzasıyla yayımlanan mesajda, “Biz, ‘milli mücadele’ kavramından yalnızca ordularla yapılan savaşı değil, bir toplumun hayatın her alanında geleceğini kurma yolundaki mücadelesini anlıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve rahmetle anıyor, onun zamanın ötesindeki, çağları aşan fikirlerinin ışığında yolumuza devam ediyoruz. Her alanda daha parlak bir geleceğe yürümek için bilimin yolundan sapmayan, yenilikçi bakış açısıyla ve akılcı düşüncelerle donatılmış, evrensel değerlere yürekten bağlı ‘fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür’ gençliğimize inanıyoruz. Bu duygularla Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı 105’inci yılında kutluyor; bağımsızlık ve medeniyet meşalemizi yakan, başta ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını saygıyla ve rahmetle anıyorum” ifadelerine yer verildi.

Aral, mesajında “Atatürk’ün ‘tam bağımsızlık’ için yaktığı meşaleyi bugün savunma sanayisinde ülkemizin dışa bağımlılığını ortadan kaldırarak taşıyoruz” ifadelerini kullanarak şu vurguları yaptı:

“Samsun Yurt Savunma olarak kurulduğumuz günden bugüne ülkemizin savunmasına güç katıyor ve gerçekleştirdiğimiz ihracatlarla da ülkemize ekonomik katma değer sunuyoruz. Ülkemiz için ateşli silahlar ve savunma sanayi alanında geleceğin ürünlerini, hizmetlerini ve çözümlerini tasarlıyor, geliştiriyor, üretiyoruz. Sağladığımız genç istihdamıyla Atatürk’ün çizdiği rotada gençliğimize güveniyor, geleceğimizi onlara emanet ediyoruz. Yerli ve milli değerlerimizle savunma sanayisinde dünyaya meydan okuyan bir güç olarak, dün ve bugün olduğu gibi yarın da ülkemiz için çalışmayı sürdüreceğiz.”

Okumaya devam et

Genel

Eski milletvekili Ahmet Türk 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Kobani davasında eski milletvekili Ahmet Türk hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıl hapis cezası verildi.(DHA)


Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.