Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Teknoloji

Bakan Varank: Yapay zekada Türkiye olarak başat aktörlerden biri olabilmek için çalışıyoruz

Bilişim Vadisi’nde düzenlenen Yapay Zeka ve Coğrafi İşaretli Ürünler İş Birliği Töreni’ne katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Yapay zekada Türkiye olarak başat aktörlerden biri olabilmek için çalışıyoruz” dedi.

Mustafa Uslu – Emrah Dursun
KOCAELİ-
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla Yapay Zeka ve Coğrafi İşaretli Ürünler İş Birliği Töreni gerçekleştirildi. Törende, Hepsiburada firması ile TÜBİTAK arasında yapay zeka protokolü imzalanırken, Hepsiburada firması ile Türk Patent ve Marka Kurumu arasında coğrafi işaretli ürünler ile ilgili protokol imzalandı. Yapılan iş birlikleri ile e-ticaret sektörünün daha da gelişmesi, e-ticaret sektöründeki sorunların yapay zeka yardımıyla kolaylıkla çözülebilmesi ve e-ticaret platformunda coğrafi işaretli ürünlerin ön plana çıkarılarak farkındalık oluşturulması hedefleniyor.

“Yapay zekada Türkiye olarak başat aktörlerden biri olabilmek için çalışıyoruz”

İki önemli iş birliği için bir araya geldiklerini söyleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Bunlardan bir tanesi Hepsiburada – TÜBİTAK iş birliği. Bu iş birliği sayesinde sürekli büyüyen e-ticaret sektörünün yaşadığı sorunlara yapay zeka yoluyla çözümler geliştireceğiz. Yapay zeka bugünün teknoloji dünyasının olmazsa olmazı. Her sektörü bambaşka bir boyuta taşıma kapasitesine sahip. Otomotiv endüstrisini ele alalım. Bugün otomobiller insanların içerisinde vakit geçirebileceği yaşam alanlarına dönüşüyor. Oyun sektörüne baktığımızda artık ne gerçek ne sanal ayırt etmekte zorlanıyoruz. Alışveriş sanal deneme kabini uygulamalarıyla eğlenceye dönüştü. Sağlıktan tarıma, otomotivden savunmaya, eğitimden güvenliğe her alandaki işleyiş adeta baştan yazılıyor. Yapay zekada Türkiye olarak başat aktörlerden biri olabilmek için çalışıyoruz. Bu noktada Ulusal Yapay Zeka Stratejisi bizim pusulamız. Yapay Zeka Enstitüsü de bu alanda ektiğimiz tohumlardan sadece bir tanesi” dedi.

“Bu iş birliği ile Türkiye kazanacak”

Yapay Zeka Enstitüsünde özel sektör ve kamunun bir araya gelerek çalışmalar geçekleştireceğini aktaran Bakan Varank, “Burada geliştirilen temel teknolojiler, algoritmalar kısa sürede tüm sektörlerin kullanımına açılacak. İşte Yapay Zeka Enstitüsü bünyesinde kurulan E-Ticaret Yetkinlik Merkezi de e-ticarette yapay zeka çözümlerine öncülük edecek. Hepsiburada – TÜBİTAK iş birliğinde kişiselleştirme, daha etkili satış, akıllı arama, sanal asistan gibi yapay zeka uygulamaları bir adım öteye taşınacak. Taraflar bilgi, deneyim, altyapı ve uzmanlıklarını karşılıklı olarak paylaşıma açacaklar. Nihayetinde bu iş birliği ile hem kurumlarımız, hem elektronik ticaret sektörü, hem diğer sektörler, hem Türkiye kazanacak” diye konuştu.

“Ürünlerimizi her türlü kötü kullanımdan ve taklitten koruyoruz”

Türk Patent ve Marka kurumu ve Hepsiburada arasında imzalanan protokole de değinen Bakan Varank, “Bu iş birliği ile coğrafi işaretlere yönelik yeni bir çalışma başlatılıyor. Coğrafi işaretli ürünler Hepsiburada’da ön plana çıkarılarak coğrafi işaret farkındalığı artırılacak. Coğrafi işaretler her memleketin kendine özgü değerlerini temsil ediyor. Emekle, alın teriyle ve kuşaktan kuşağa aktarılan bilgi ve tecrübenin korunmasını sağlıyor. Bu bağlamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu değerlere her zamankinden çok daha güçlü bir şekilde sahip çıkmanın mücadelesini veriyoruz. Mersin’in cezeryesini, Van’ın otlu peynirini, Gaziantep’in baklavasını, Erzurum’un Oltu taşını her türlü kötü kullanımdan ve taklitten koruyoruz” şeklinde konuştu.

“Avrupa Birliği nezdinde tescilli 7 coğrafi işaretimiz mevcut”

Tescilli coğrafi işaret sayısının 2002 yılında toplamda 50 kadar olduğuna değinen Bakan Varank, “Şimdi, sadece 2021 yılında 352 adet coğrafi işaretin tescilini gerçekleştirdik. Tabii bizim hedefimiz daha yüksek. Asıl coğrafi işaretlerimizi uluslararası arenaya taşıdığımızda başarımızı katmerlemiş oluruz. Berlin döneri tabelalarını görünce rahatsız oluyorsak, Yunanistan baklavayı sahiplenince üzülüyorsak, buna karşı yapmamız gereken belli. Örneğin Gaziantep bu noktada adımını attı ve Gaziantep baklavası Avrupa Birliği’nde coğrafi işaret olarak tescil edildi. Şu anda Avrupa Birliği nezdinde tescilli 7 coğrafi işaretimiz mevcut. Gelecek ay inşallah bu sayı 8’e yükselecek. Ancak Türkiye gibi medeniyetlerin kesişim noktası olan, kültürlerin harmanlandığı kadim ülkemize bu sayıların yakışmadığını söylememiz gerekiyor. Arkadaşlar bu sayının önümüzdeki dönemde 100’e çıkacağını söylediler. Ama ben bunun da üzerine çıkabileceğimize yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Yenilikçi olmayan hiçbir işletme kendisine piyasada yer bulamayacak”

Yenilikçi olmayan ve iş birliğine yanaşmayan işletmelerin ileride piyasada kendilerine yer bulamayacağını belirten Varank, “Öyle ‘Şirketimi kurdum, bir ürün ürettim ve bununla yola devam edeyim’ deme şansınız yok. Çünkü bugün trendler arz yönlü değil talep yönlü belirleniyor. Müşteri taleplerine göre şekil alıyor. Müşteriler sürekli daha iyisini daha yenisini talep ediyor. İşte bu ihtiyaçlara karşılık verebilmenin yolu inovasyondan ve işbirliğinden geçiyor. Göreceksiniz çok yakın gelecekte yenilikçi olmayan ve işbirliğine yanaşmayan hiçbir işletme kendisine piyasada yer bulamayacak. Sürekli bir dönüşümün olduğu bir piyasada işletmelerin işi bundan sonra daha da zor” ifadelerine yer verdi.

Ekonomi

Bakan Kacır: Togg, otomotiv sektörünün dönüşümüne öncülük ediyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Togg‘un Türkiye’nin en büyük ihracat sektörü olan otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ettiğini belirterek, “Togg, halihazırda 30’dan fazla farklı startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Teknolojideki değişikliklerin yenilik yapmamız ve başarılı olmamız için benzersiz fırsatlar yarattığının farkındayız. Bu nedenle güçlü bir startup ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemli bir parçası” dedi.

ANKARA-Bakan Kacır, İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen Tech.EU Zirvesi’nin açılışına katıldı. Bakan Kacır, yaptığı konuşmada, sosyal kalkınma, sürdürülebilir bir gelecek ve daha adil bir dünya için teknolojiye erişimin kritik önemde olduğunu dile getirdi. Güçlü bir startup ve inovasyon ekosistemine sahip olmanın Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’nin merkezinde yer aldığını söyleyen Kacır, Türkiye ekonomisini daha yüksek teknolojili ve inovasyon odaklı bir yola sokmayı hedeflediklerini attıklarını anlattı.

‘ETKİLEYİCİ GELİŞME TÜRKİYE’NİN DESTEK VE TEŞVİKLERİYLE OLDU’

Kacır, son 22 yılda Türkiye’de teknoparkların sayısının 2’den 102’ye çıktığını kaydederek, Türkiye’nin teknoparklarında 10 binin üzerinde şirketin Ar-Ge ve inovasyona odaklandığını kaydetti. Türk özel sektörünün 1600’den fazla Ar-Gei ve tasarım merkezine ev sahipliği yaptığını, 2000’li yıllarda 29 bin olan Ar-Ge personeli sayısının 272 bine ulaştığını söyleyen Kacır, “Bu etkileyici gelişme Türkiye’nin sağladığı destekler ve teşviklerle oldu” dedi.

Kacır, Türkiye’nin insansız hava aracı teknolojilerindeki liderliğinin bu alandaki yaklaşımının en iyi örneklerinden olduğunu vurgulayarak, “Savunma teknolojisindeki başarımız bize cesur vizyonları nasıl gerçeğe dönüştürebileceğimizi ve kayda değer atılımları nasıl başarabileceğimizi gösterdi. Şimdi odak noktamız bu başarı öyküsünü diğer sektörlerde de tekrarlamak” ifadesini kullandı.

Togg‘un, elektrikli ve akıllı bir otomobilden çok daha fazlası olduğunu belirten Kacır, “Togg, bir Türk markası tarafından Türkiye’de üretildi ve Türkiye’nin en büyük ihracat sektörü olan otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ediyor. Bu dönüşüm mobilite girişimleri için de bir destek olacak. Togg, halihazırda 30’dan fazla farklı startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Teknolojideki değişikliklerin yenilik yapmamız ve başarılı olmamız için benzersiz fırsatlar yarattığının farkındayız. Bu nedenle güçlü bir startup ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemli bir parçası” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Teknoloji

Elektrikli araçlarda güneş enerjisiyle bedava yolculuk

Agrotech Grup şirketi Joyce Teknoloji tarafından geliştirilen Joyce One araçlar, enerji depolama sistemi (EDS) sayesinde elektrik ihtiyacını tamamen güneşten karşılayacak.

RÜMEYSA BULUT
HABER MERKEZİ-Joyce Teknoloji Batarya Sorumlusu Lütfullah Özdoğan, enerji bağımlılığına son vermek amacıyla geliştirdikleri yerli üretim EDS sisteminin Joyce One araçlar için kullanılacağını söyledi

Özdoğan, “Joyce Teknoloji olarak EDS sistemlerini üretiyoruz. EDS, güneşten elde edilen enerjinin bir batarya içinde biriktirilip gece gündüz kullanılmasını sağlayan bir depolama sistemi. Bu sistemi güneş panelleriyle entegre olarak kullanıyoruz. EDS’nin elektrikli motosiklet, elektrikli araç ve tarım için özel tasarlanmış ZIKA’larda (İnsansız Zirai Araç) kullanılması mümkün. Bataryanın en önemli parçası pildir. EDS’yi yine yerli üretim olan Aspilsan’ın lityum iyon pillerini kullanarak hayata geçirdik. Burada yüzde 90’ın üstünde yerli bir üretim söz konusu. Bunun yerli üretim olması enerjide dışa bağımlılığın azalması açısından ülkemiz için stratejik önem taşıyor” diye konuştu.

İSTER EVDE İSTE TARLADA ŞARJ İMKANI

EDS’nin ev, villa, otel ve tarım alanları gibi farklı yerlerde kullanılmasının mümkün olduğunu kaydeden Lütfullah Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sistemi kullanmak için uygun bir alana sahip olmak gerekiyor. Ayrıca projelendirilip kurulması gereken bir sistem. Müşteri, bu sistemi kullanmak isterse güneş enerjisi sistemini ve depolama ünitesini kuracak bir alana ihtiyacı var. Eğer bu alanlara sahipse aracı aldıktan sonra tamamen güneş enerjisinden faydalanabiliyor. Yatırım maliyeti haricinde aracı bedava kullanabiliyor. Elektrik olmayan tarım alanlarında ise yine benzer bir sistemi kurmak mümkün. Yine firmamızın geliştirdiği İnsansız Zirai Araçları’ndan (ZİKA) bu sistemle güneş enerjisi sayesinde gece gündüz tarımda faydalanmak da mümkün”

GÜCÜNÜ GÜNEŞ ENERJİSİNDEN ALIYOR

EDS sistemi hakkında bilgi veren Özdoğan şöyle devam etti: “Garajın çatısına güneş panelleri kuruyoruz. Altında bir invertör ve EDS sistemi var. Güneş enerjisinden elde edilen elektrik invertör yardımıyla EDS içine depolanıyor. Daha sonra aracı şarj etmek istediğiniz zaman araç şarj aleti invertör yardımıyla EDS’den enerjiyi çeker, uygun voltaja getirir ve araç şarj edilebilir. EDS, Joyce One için bir buçuk depoluk bir enerji kapasitesine sahip bir sistem. Joyce One için ayrıca geliştirdiğimiz mobil batarya sisteminde ise bataryayı evinize getirerek prizden şarj etmeniz de mümkün”

Okumaya devam et

Teknoloji

Bakan Kacır: Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye, ‘Ay Projesi’ sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış ilk ülke olacağız” dedi.

Erdi Demir
SAMSUN-
Bakan Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile birlikte Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü’nde öğrenciler ile bir araya geldi. Bakan Kacır, Türkiye’nin teknolojide geldiği noktayı ve hedeflerini öğrencilerle paylaştı.

“Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok”

Türkiye’nin ve Türk gençlerinin teknolojide geldiği noktanın dünyada takdirle karşılandığına değinen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türk genci, TEKNOFEST kuşağı aslında kendini ispat etti. Savunma sanayinde, havacılıkta dünyaya parmak ısırtan başarı hikayelerinin sahibi Türk gençliği oldu. Türkiye’nin topyekun sanayileşme tarihi akamete uğratılmış hikayeler tarihi gibiydi. Ta ki 2000’li yıllarda bir sağlam irade gelip, ‘bu ülkenin neye ihtiyacı varsa biz onu kendi evlatlarımızın alın teriyle geliştireceğiz, üreteceğiz’ diyene kadar. O sağlam irade Türk gençliğinin önündeki engelleri bir bir kaldırana kadar. Engeller kaldırıldığında, imkansızlıklar ortadan kalktığında kendi yetkinlikleri ile alın teriyle, akıl teriyle Türk gençleri Bayraktar’larla, Anka’larla, Akıncı’larla, Aksungur’larla, Hürküş’larla, Hürjet’lerle, Atak’larla, Gökbey’lerle, Kızılelma’larla, Kaan’larla gökyüzüne imzasını attı. Demek ki bizim evlatlarımızın başka milletlerin evlatlarından geri kalır hiçbir şeyi yokmuş. Yeter ki önlerindeki takozları kaldıralım. Bu anlayışla Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolculuğunda en önemli ödevimizi sizlerin önlerindeki engelleri kaldırmak olarak görüyoruz. TEKNOFEST’leri de bu anlayışla düzenliyoruz. 2024 TEKNOFEST yarışmalarına bu ana kadar 788 bin takımdan 1,6 milyon Türk genci başvurdu. Böyle bir seferberlik ruhu dünyanın hiçbir yerinde yok. Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok. Türk gençleri dünyaya parmak ısırtıyor. İnşallah çok daha büyük işleri hep birlikte yapacağız. Hedefimiz; nasıl savunma sanayinde başarılı olmuşsak, havacılıkta destan yazmışsak, yeni projelerde bu başarıları perçinleyeceğiz. Ayrıca bu başarıyı sanayi ve teknolojinin tüm alanlarına hızla yaygınlaştıracağız” diye konuşu.

“Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız”

1 trilyon doları bulacak uzay ekonomisinden Türkiye’nin de pay alması için uyduların yörüngeler arası transferlerini yapacak uzay araçlarını üretme projesinin önemine değinen Bakan Kacır, “Önümüzde yeni hedefler var, durmuyoruz. 8 Temmuz 2024 haftası, Türkiye geliştirdiği ilk ‘haberleşme uydusu Türksat 6A’yı uzaya gönderecek ve dünyada bunu başarabilen 11 ülkeden biri olacağız. Tüm bu projeler sizler gibi genç insanların sayesinde oluyor. İnşallah daha ileri projelere de Türkiye’yi uzay alanında taşıyacağız. İMECE dediğimiz yaklaşık 600 kiloluk ve yaklaşık 600 km’de görev yapan bir uydudan bahsediyoruz. Türksat 6A dediğimizde yer sabit yörüngede 36 bin km’de görev yapan ve 4 bin 250 kiloluk bir uydudan bahsediyoruz. Daha ileri ve sofistike bir sistemden bahsediyoruz. İnşallah sizlerin sayesinde ‘Ay Projesi’ni de gerçekleştireceğiz. Hibrit roket motoru teknolojisinde şu anda dünyada en ileri düzeyde çalışmalar yapan 4 ülkeden bir olan Türkiye inşallah Ay Projesi sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış, tarihçe kazandırmış dünyadaki ilk ülke olacağız. Bütün bu alanlar Türkiye için çok kıymetli. Uzay ekonomisi hızla büyüyor. Yıllık 600 milyar dolara yakın uzay ekonomisinin büyüklüğü var ve devam ediyor. 1 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Teknolojide yaşanan paradigma değişiklikleri uzaya erişimi daha mümkün hale getirdi. 10 yıl evvel yılda 100 uydu uzaya gönderilirken şimdi yılda 2 bin uydu uzaya gönderiliyor. Biz, hibrit roket motoru teknolojisinde başarılı olabilirsek hedefimiz, uyduların yörüngeler arası transferleri yapacak uzay araçlarını Türkiye olarak üretmek, geliştirmek ve uzay ekonomisinden pay almayı başarmaktır” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.